Ülkemizde son yıllarda sıklıkla işlenen, başkaca suçlarla karıştırılma olasılığı yüksek olan Başkasına Ait Kimlik Bilgilerinin Kullanılması Suçu TCK madde 268 de düzenlenmiştir. Bu suçun oluşa bilmesi için failin işlemiş olduğu bir suç nedeniyle hakkında soruşturma ve kovuşturma yapılmasını engellemek amacı taşıması, kimlik bilgilerinin gerçek bir kişiye ait olması, suçsuz bir kişi hakkında soruşturma ve kovuşturmaya sebebiyet vermesi gerekmektedir. Başkasına ait kimlik veya kimlik bilgilerinin kullanılması suçu kanundaki tanımı ise; “İşlediği suç nedeniyle kendisi hakkında soruşturma ve kovuşturma yapılmasını engellemek amacıyla, başkasına ait kimliği veya kimlik bilgilerini kullanan kimse, iftira suçuna ilişkin hükümlere göre cezalandırılır.” şeklinde düzenlenmiştir. Başkasına ait kimlik veya kimlik bilgilerinin kullanılması suçunun işlenmesi halinde, TCK madde 268, TCK madde 267 iftira suçuna atıfta bulunmuş olduğundan cezanın yaptırımı iftira suçuna göre olacaktır. Yargıtay içtihatlarına göre; TCK’nın 268. maddedeki suçun oluşması için öncelikle, fail tarafından işlenen bir suçun bulunması gerekmektedir. Başka deyişle iftira suçunun aksine, bu madde bakımından gerçek bir suçun işlenmesi ve bu suçun faili ile 268. maddedeki eylemin failinin aynı kişi olması zorunludur. (Yargıtay 8. Ceza Dairesi 2020/18797 E. 2021/18287 K.).

Kısaca failin gerçekleştirmiş olduğu eylem bir başkası hakkında soruşturma ve kovuşturma yapılmasına sebebiyet vermiyorsa Başkasına Ait Kimlik Bilgilerinin Kullanılması Suçunun oluştuğundan bahsedilemez. Ancak, bu suç sıklıkla başka suçlar ile karıştırılmakta beraber, unsurları oluşmayan suç hakkında beraat kararı verilmesi gerekir iken ceza verildiği görülmektedir. Örneğin, işlemiş olduğu suçlar nedeni ile hakkında soruşturma ve kovuşturma yapılmasını engellemek amacı ile kardeşinin adını kullanarak kendini tanıtması halinde Başkasına Ait Kimlik Bilgilerinin Kullanılması Suçunun unsurlarının oluştuğu kabul edilir. Ancak kişi öncesinde herhangi bir suç işlememiş ise başkasına ait kimlik bilgileri kullanması halinde Başkasına Ait Kimlik Bilgilerinin Kullanılması Suçundan ceza verilmesi mümkün değildir. Ancak, yerel mahkemeler suç vasfında genellikle yanılgıya düşerek ceza verebilmekte ve Yargıtay’ın birçok emsal kararında ise yerel mahkemelerin kararının kaldırıldığı görülmektedir. Suçun tüm unsurlarının oluştuğunun kabul edilmesi halinde ise, fail bir yıldan dört yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılmaktadır.

BENZER SUÇLAR İLE KARŞILAŞTIRILMASI

Başkasına Ait Kimlik Bilgilerinin Kullanılması Suçu ile Resmi Belgenin Düzenlenmesinde Yalan Beyan Suçu karşılaştırması ve arasındaki farklar:

Başkasına Ait Kimlik Bilgilerinin Kullanılması Suçu; Resmi Belgenin Düzenlemesinde Yalan Beyan suçu ile uygulamada sıklıkla karıştırmaktadır. Ancak her iki suç tipinin birbirinden farkları bulunmaktadır. Resmi belgenin düzenlenmesinde yalan beyan suçu hayali yada gerçek kişi bilgileri fark etmeksizin, bir başkası hakkında adli- idari işlem yapılması temel amaç iken, başkasına ait kimlik veya kimlik bilgilerini kullanma suçunda fail kendisi hakkında işlenmiş olduğu suç neticesinde gerçek bir kişinin kimlik bilgilerini kullanarak kendisi hakkında soruşturma veya kovuşturma yapılmasını engellemek amacıyla hareket etmektedir.

Örneğin, meydana gelen hırsızlık suçları dolayısıyla yürütülen soruşturmalar kapsamında, daha önceden gerçek kimlik bilgileri tespit edilen ve bu kimlik bilgileri ile aranmakta olan kişinin, kolluk görevlilerince yakalanarak kimlik tespitinin yapılmak istendiği sırada üzerinde kimlik bulunmaması neticesinde abisinin ait kimlik bilgilerini kolluk kuvvetlerine vermesi üzerine ve kimliğinin tespiti amacı ile yapılan görüşme sonucunda, kolluk kuvvetlerince tutanak tutulmadan gerçek kimlik bilgilerini paylaşması ve tutanakları bu kimlik üzerinden düzenlenmesi karşısında artık TCK 268. Maddesinde düzenlenen Başkasına Ait Kimlik Bilgilerinin Kullanılması Suçundan değil, Resmi Belgenin Düzenlenmesinde Yalan Beyan suçunun oluştuğu kabul edilmesi gerekmektedir.( Yargıtay 8. Ceza Dairesi 2021/14482 E., 2021/23391 K.) Burada fail, abisi adına tutanakların düzenlemesine sebebiyet vermiş olsa idi başkasına ait kimlik veya kimlik bilgilerinin kullanılması suçundan cezalandırılması gerekmekte idi.

Uygulamada sıklıkla karşılaşılan bir başka husus ise; hakkında kesinleşmiş mahkeme kararının infazını engellemek amacı ve hakkında yakalama kararı bulunan kişilerin yakalamanın infazını engellemek amacı ile başkasına ait kimlik kullanan kişilerin ceza alıp almayacağıdır. Bu kişiler hakkında kolluk görevlilerince haklarında tutanak dahi tutulmuş olsa, işlenmiş bir suçun soruşturulmasını ve kovuşturmasını engelleme amacı taşımadığı için Başkasına Ait Kimlik Bilgilerinin Kullanılması Suçundan cezalandırılması mümkün değildir. Ancak burada Resmi Belgenin Düzenlenmesinde Yalan suçunun unsurları oluşmuş olduğundan fail hakkında bu suçtan ceza verilecektir. Yargıtay 9. Ceza Dairesinin vermiş olduğu bir kararda; mahkumiyet hükmünün infazından kurtulmak amacıyla belge düzenleme yetkisine sahip kolluk kuvvetlerine kendisini mağdur S.A olarak tanıtan ve bu isimle düzenlenen tutanağı imzalayan sanığın eyleminin yazılı resmi belgenin düzenlenmesinde yalan beyan suçunu oluşturacağı vurgulanmıştır. (9. CD. 09.07.2014., E. 2014/4976., K. 2014/8492)

Açıkça görüldüğü üzere her iki suç tipi arasında birçok farkı bulunmasına rağmen; uygulamada sıklıkla suç vasfında yanılgıya düşerek Resmi Belgede Yalan Beyan suçunun oluştuğu dikkate alınmadan, Başkasına Ait Kimlik Bilgilerinin Kullanılması Suçundan cezaya hükmedilerek ceza verildiği görülmektedir. Burada dikkat edilmesi gereken husus; soruşturma ve kovuşturma aşamasında, olayın oluş şekli ve tutulan tutanakların detaylıca incelenerek hangi suç kapsamına girdiği tespit edilmesi gerekmektedir. Aksi durumda suç vasfında yanılgıya düşerek sanık hakkında beraat etmesi ya da daha az ceza alması gerekir iken daha fazla cezaya hükmedilmesi hususu gündeme gelecektir. Şöyle ki; Resmi Belgenin Düzenlenmesinde Yalan Beyan suçunun işlenmesi halinde verilecek ceza üç aydan iki yıla kadar hapis veya adlî para cezası iken; Başkasına Ait Kimlik Bilgilerinin Kullanılması Suçunun cezası bir yıldan dört yıla kadar hapis cezasıdır.

Örnek ile açıklamak gerekir ise, fail suç şüphesi ile kolluk kuvvetlerince yapılan kimlik kontrolünde kendisini başkası olarak tanıtıp, tanıttığı kişi adına hiç bir belge düzenlenmeden kendi gerçek kimliğini kolluk kuvvetlerine vererek tutanakların gerçek kimlik üzerinden düzenlenmesi halinde, bir başkasının mağduriyetine sebebiyet vermediği, kendisini suçsuz adını kullanmış olduğu kişiyi suçlu göstermediği için hakkında yargılama yapılsa Başkasına Ait Kimlik Bilgilerinin Kullanılması Suçu ve Resmi Belgenin Düzenlemesinde Yalan Beyan suçunun unsurları oluşmadığından hakkında beraat kararı verilmesi gerekmektedir. 10. Ceza Dairesi 2019/1966 E., 2021/14198 K. 22.12.2021 tarihli kararı da bu yöndedir. Görüldüğü üzere gerek soruşturma gerek kovuşturma aşamasında sıklıkla yanılgıya düşüldüğü görülmektedir.

Başkasına Ait Kimlik Bilgilerinin Kullanılması Suçu ile Resmi Belgede Sahtecilik Suçu karşılaştırması

Resmi belgede sahtecilik suçu TCK Madde 204’de “Bir resmi belgeyi sahte olarak düzenleyen, gerçek bir resmi belgeyi başkalarını aldatacak şekilde değiştiren veya sahte resmi belgeyi kullanan kişi, iki yıldan beş yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır.” şeklinde düzenlenmiştir. Resmi belgede sahtecilik suçu, genel olarak üç hareketten herhangi birisinin işlenmesi halinde suç vücut bulacaktır. Bunlar; Resmi Belgeyi Sahte Olarak “Düzenleme”, Resmi Belgeyi Başkalarını Aldatacak Biçimde “Değiştirme”, Sahte Resmi Belgeyi “Kullanma” şeklindedir. Resmi belge olarak kabul edilebilmesi için yetkili memur tarafından düzenlenmesi gereken belgelerden olmadır. Suçun mağduru devlettir. Fail suçu işleyerek kamu güveni zedelendiği kabul edilmektedir. Başkasına Ait Kimlik Bilgilerinin Kullanılmasında ise mağdur herhangi bir gerçek kişidir. Resmi belgede sahtecilik suçu Başkasının Kimlik Bilgilerini Kullanma Suçu birlikte işlenebilir bir suçtur. Birlikte işlemesi halinde gerçek içtima hükümleri uygulanmakta ve her iki suçtan ayrı ayrı ceza verilmesi gerekmektedir. Örnek ile açıklayacak olursak; hırsızlık suçunu işledikten sonra, başkasına ait kimliğin üzerine kendi resmini yapıştırmak suretiyle kolluk kuvvetlerine ibraz eden kişi, resmi belgede sahtecilik suçunu hem de Başkasına Ait Kimlik Bilgilerinin Kullanılması suçunu işlemiş bulunmaktadır.

Burada sanık olarak yargılanacak kişi her iki suç nedeniyle ayrı ayrı cezalandırılması gerekmektedir. Ancak burada dikkat edilecek husus; başkasına ait kimlik bilgilerinin kullanılması suçunun oluşması için, failin işlediği suç nedeniyle kendisi hakkında soruşturma ve kovuşturma yapılmasını engellemek amacıyla, başkasına ait kimlik bilgilerini kullanması ve kimlik bilgilerini kullanmış olduğu kişinin mağduriyetine sebebiyet vermelidir. Yargıtay’ın emsal bir kararında; hakkında yakalama kararı bulunan sanığın kolluk görevlilerince yakalandığında üzerinde kendisine ait fotoğraf bulunan müşteki ... adına düzenlenmiş sürücü belgesini ibraz ettiği, ancak sanık hakkındaki bütün adli işlemlerin gerçek kimlik bilgileriyle yapıldığı, başkasının kimliğini ya da kimlik bilgilerini kullanarak kendisini suçsuz, diğer kişiyi ise işlemediği bir suçun faili olarak göstermediği anlaşılmakla, başkasına ait kimlik bilgilerinin kullanılması suçunun unsurlarının oluşmadığı halde sanık hakkında beraat kararı verilmesi gerekirken ceza verilmesi sebebiyle bozma kararı vermiştir. Aynı olayda, sanık hakkında Resmi Belgede Sahtecilik suçundan ceza verilmiş ve onanmıştır. (11. Ceza Dairesi 2021/3229 E., 2021/7920 K.).

Görüldüğü her iki suç birlikte işlenebilmektedir. Ancak; her iki suçtan ceza verilebilmesi iki suçundan unsurlarının gerçekleşmesi gereklidir. Mevcut dosya kapsamında bulunan tüm deliller ve belgeler titizlikle değerlendirilmesi gerekmektedir.

Av. Ayşe ÖZCAN