Strateji, tehlikeli suçluların  toplumdan soyutlanmasıdır: Gerçek tehlikeli suçlular, saldırgan ve tahripkâr bir yaşam sürdüren kişilerdir ve bunların işlediği suç türü ne olursa olsun, kolluk ve mahkemelerin bu kişiler hakkında çok dikkatli olması gerekir.

Tehlikeli suçluların açığa çıkarılması oranı maksimize edilmelidir.

Topluma ve bireylere potansiyel tehlike oluşturan suçlular medyanın ve ceza politikasının odak noktasındadır. "Tehlikeli suçlu" kavramı vatandaşa, hâkime ve infaz personeline göre içeriği farklı anlamlar taşıyan bir kavramdır. Kişiler, bir suçlunun tehlikelilik durumunu, işlenen suçlara, kişisel karakteristiklerine, yaşam biçimi ile çevresine bakarak değerlendirmektedir. Kuşkusuz, bu değerlendirmeler geniş ölçüde öznel nitelikte olup; kitle haberleşme vasıtaları ve söylentilerin oluşturduğu havadan da az çok etkilenebilmektedir. Genelde, bu değerlendirmeler bir diğerinin üzerine eklenmekte (CGTİK Md.24-c)1 ve sonuçta gerçekte gözlenen tehlikelilik haline oranla abartılı bir tanı ortaya çıkmaktadır.

Hâkimin gözündeki tehlikeli suçlu ise, belirli derecede terslik ifade eder nitelikte suç işleyen veya suç eğiliminde kararlılık gösteren ve değişime muktedir olmamakla beraber kamu güvenliği için de potansiyel bir tehdit oluşturan kişidir.  Aynı suçlu için infaz personelince yapılacak değerlendirme ise, belki farklılık gösterecek ve değerlendirme, adli görüş terk edilmemekle beraber, suçlunun düşünce ile eğilimi, cezaevi toplumunun kurallarına ve cezaevinin amaçlarına uyarlılık içerisinde olup olmamasına göre yapılacaktır.

Şöyle ki, infaz alanında çalışan herkesin belirleyebileceği bazı suçlu tipleri vardır. Bunlar kamuoyu tarafından etiketlenmiş ve adliye tarafından tehlikeli olarak sıfatlandırılmış kişiler olup; cezaevinde o karakteristiği kısmen yitirmekte ve çeşitli nedenlerle kendilerine izafe edilen imajı değiştirme çabası içine girmektedirler. Diğer taraftan, hiç de ciddi bir suç işlememiş bir suçlunun cezaevinde oldukça tehlikeli hale geldiği de gözlenmiştir. Bu nedenle, kişinin tehlikeliliği, içerisinde gelişeceği çevre ve muhtevadan ayrı olarak değerlendirilemeyeceği gibi mutlak ve içsel anlamda bir tehlikelilik durumunun da söz konusu edilmesinin mümkün olmadığına inanılmaktadır.

Hiç kuşkusuz, "tehlikelilik" işledikleri suçun vahameti veya cezaevindeki tutum ve davranışı, firar veya firara teşebbüs etmeleri veya ortaya koydukları şiddet gösterisi nedeniyle cezaevi toplumu ve/veya kamu güvenliği için esaslı bir risk oluşturması,2 suçluların maksimum emniyetli bir kurumda muhafaza edilmesi koşuludur.

Bazı ülkelerde, suçluların "tehlikeli suçlu" diye etiketlenerek suçludan "kahraman" yaratılmasını önlemek amacıyla "tehlikeli suçlu" diye ayrı bir kategoriye yer verilmemiştir. İsveç, Danimarka ve Norveç'deki uygulama bu merkezdedir. Yalnız, Norveç sisteminde tehlikeli suçlu (dangerous offender) yerine problemli suçlu (difficult offender) deyimi kullanılmaktadır.

Bir cezaevi kurumunda bulunan hükümlünün ortaya koyduğu disiplin sorunları miktarına bakarak kendisinin tehlikeli olarak sıfatlandırılması mümkünse de kurumsal çevrenin önemi göz önüne alındığında, önceden bazı hükümlülerin kesin olarak tehlikeli olacağını tahmin etmek olası değildir. Türk Ceza Kanunu Ön tasarısında (1997) Özel Tehlike Halleri (Madde 43-45) bağlamında itiyadı suçlu, mesleki suçlu ve örgütlenmiş suçlu' dan söz edilirken; Güvenlik Tedbirlerine ilişkin 95/A/7 maddesinde "tehlikeli mükerrirler"e değinilmektedir. Buna benzer bir yaklaşıma Almanya'da tanık olunmakta; bazı hükümlüler ya mahkemece veya diğer kurumlarca, suça (teröristler, organize suçlu) veya bireysel karakteristiklere dayalı olarak "özel tehlikeli" olarak sıfatlandırılmaktadır.3 Kuşkusuz, bu tür sınıflandırmalar bir işleve yönelik olmakta; müşahede ve sınıflandırma  sürecinde uygulanacak tretmanı belirleme/sorunlarını bireysel/toplumsal katta çözümlemeyi; stres attırmayı ön görmekte ise de, tehlikeli suçluyu önceden belirleme konusundaki  belirsizlikler karşısında, ekseri  ülkeler cezaevlerindeki maksimum güvenirli kurumlar/bölümler kaldırılmış; mevcut siyaset, temel güvenlik standartlarının temini üzerine odaklaştırılmış; doktorlar ve psikologlarca da "tehlikeli suçlu"larla baş etmeye yarar bireysel tedbirler geliştirilmiştir. Nitekim, İngiliz hâkim Woolf, raporunda (1991) kontrol için kategorileştirme ihtiyacını tartışırken, potansiyel olarak tehlikeli hükümlüyü belirleyecek objektif bir sistem bilmediğini; hükümlü, ister cezaevi yaşamından, isterse dışardan kaynaklanan bir kontrol sorunu çıkardığında, sorunun neden/nedenlerine eğilme girişiminin, hükümlünün kontrol kategorisinin (İngiliz infaz sisteminde hükümlülerin risk durumuna göre kategorilere ayrılması) gözden geçirilmesi için harcanacak zamandan daha etkili olacağını belirtmektedir.

Ceza Hukuku ve Tehlike Hali-Suç İşleme İhtimali

Toplumda işlenen suçların büyük bir yüzdesinin sabıkalı hükümlüler tarafından işlenmesi göz önüne alınarak mükerrirlik olgusunun önemi yadsınamaz. Bu konuya ait TCK’nundaki düzenleme şöyledir:

Madde 58 (1) Önceden işlenen suçtan dolayı verilen hüküm kesinleştikten sonra yeni bir suçun işlenmesi halinde, tekerrür hükümleri uygulanır. Bunun için cezanın infaz edilmiş olması gerekmez. 

(2) Tekerrür hükümleri, önceden işlenen suçtan dolayı,

a) Beş yıldan fazla süreyle hapis cezasına mahkûmiyet halinde, bu cezanın infaz edildiği tarihten itibaren beş yıl,

b) Beş yıl veya daha az süreli hapis cezasına mahkûmiyet halinde, bu cezanın infaz edildiği tarihten itibaren üç yıl, geçtikten sonra işlenen suçlar dolayısıyla uygulanmaz.

Yukarıdaki a ve b bentlerinde beş yıl/üç yıl ayrımındaki kriminolojik gerekçesinin ne olduğu anlaşılamamıştır. Bu sürenin her hükümlü için üç yıl ön görülmesi isabetli olacaktır. Üç yıl suç işlemeden varlığını sürdürmesi sabıkalı hükümlü için yeterli görülmelidir.

(3) Tekerrür halinde, sonraki suça ilişkin kanun maddesinde seçimlik olarak hapis cezası ile adli para cezası öngörülmüşse, hapis cezasına hükmolunur.

Birinci fıkrada tekerrür hükmünün uygulanması için “cezanın infaz edilmiş olması gerekmez” denilmesine karşın bu fıkrada takdirin kaldırılarak yasama organınca ceza saptanması cezaların bireyselleştirilmesi ilkesine oldukça aykırı gelmektedir.

(4) Kasıtlı suçlarla taksirli suçlar ve sırf askeri suçlarla diğer suçlar arasında tekerrür hükümleri uygulanmaz. Kasten öldürme, kasten yaralama, yağma, dolandırıcılık, uyuşturucu madde imal ve ticareti ile parada veya kıymetli damgada sahtecilik suçları hariç olmak üzere, yabancı ülke mahkemelerinden verilen hükümler tekerrüre esas olmaz. 

Ayrık tutulan suçlar arasında sapıklık derecesindeki cinsel suçlara yer verilmemesi isabetli olmamıştır.

(6) Tekerrür halinde hükmolunan ceza, mükerrirlere özgü infaz rejimine göre çektirilir. Ayrıca, mükerrir hakkında cezanın infazından sonra denetimli serbestlik tedbiri uygulanır. 

Yeni bir yaptırım türü kavramına tanık olduğumuz bu fıkrada sözü edilen denetimli serbestlik tedbiri (parole) şartlı salıverilme sırasında mı? Yoksa bihakkın tahliye sonrası mı söz konusu olacaktır?  Birinci soruya olumlu yanıt verildiğinde bu tedbire infaz hâkimliğince karar verilmesinin yerinde olacağı; yok eğer ikinci soru bağlamında bir tedbir ise bunun hükümle birlikte olması için kanunilik ilkesi uyarınca düzenlenmesi gerekmektedir. Nitekim aşağıdaki fıkra hükmünde ikinci yolun seçildiği görülmektedir.

(7) Mahkûmiyet kararında, hükümlü hakkında mükerrirlere özgü infaz rejiminin ve cezanın infazından sonra denetimli serbestlik tedbirinin uygulanacağı belirtilir.

9) Mükerrirlere özgü infaz rejiminin ve cezanın infazından sonra denetimli serbestlik tedbirinin, itiyadı suçlu, suçu meslek edinen kişi veya örgüt mensubu suçlu hakkında da uygulanmasına hükmedilir. 

Hiç kuşkusuz, bu gruptakiler tehlikelilik açısından önem arz ettikleri için öncelikle bunlar hakkında “denetimli serbest tedbiri”ne başvurulmasının kesin buyuru olarak düzenlenmesinde isabet olduğu düşünülmekle beraber işlenmekte olan suçun ciddiyeti ve suçlunun kişilik profili göz önüne alınmaksızın bu sıfattaki her hükümlünün bu rejime tabi tutulmasının kriminolojik geçerliliği olmadığı gibi TCK’nunda ön görülmesi gerekli uzman raporu ihtiyacı ile tutarsızlık içerisindedir. Nitekim, Kanada ceza sistemine göre “tehlikeli suçlu” şöyle formüle edilmiştir:4

Kişilere karşı zarar verici şiddet eylemlerinde bulunanlardan,

- Müessir fiil veya öldürücü davranış biçimini itiyat edinenler,

- Cinsel dürtülerini kontrol edemeyenlerin zarar verme olasılığı bulunması,

- İşlediği suç, o derece “vahşice” ki, gelecekte davranışını kontrol etmesinin olasılık dışı olmasıdır.

Türk infaz sisteminde “eylem ve tutumları nedeniyle tehlikeli hâlde bulunan ve özel gözetim ve denetim altında bulundurulmaları gerekli olduğu saptananlar ile bulundukları kurumlarda düzen ve disiplini bozanlar veya iyileştirme tedbir, araç ve usullerine ısrarla karşı koyanlar bu kurumlara gönderilirler” 5275 sayılı …İnfazı Hakkında Kanun. Md. 9/3).

Öte yandan, tehlikeli suçlular bakımından, tahliye sonrası denetimli serbesti rejiminin hükümle beraber saptanması ön görülmüş; bu konudaki azami bir süreye CGTİK’te yer verilmiş bulunmaktadır (Madde 107). Bu düzenlemeler toplumun korunması amacıyla tasarlanmış gözüküyorsa da uzun bir süre biçimsellik ötesinde bir yarar sağlaması konusunda ciddi kuşkularım olduğunu belirtmek isterim.

Tehlike Hali

Suç işleme ihtimaline anlamlı bir boyut kazandırmak amacıyla konunun ayrıntılı olarak irdelenmesinde yarar görülmüştür. Psikiyatri uzmanları ve kriminologlarca, geniş kapsamlı araştırmalara dayalı olarak kabul edilen husus, faillerin yeniden suç işlemesini tahmin edebilmenin yüksek derecede kesinlikten yoksun olduğudur. Dünya Sağlık Teşkilatı (WHO) koordinatörlüğünde gerçekleştirilen bir projede altı ülkeye ait verilere dayalı olarak varılan sonuçta, "tehlikelilik haline” ilişkin tahminlerde bulunacak uzman kişiler arasındaki görüş birliği derecesinin düşük olduğu; psikiyatri uzmanları arasındaki bu uyum derecesinin ise psikiyatri uzmanı olmayan kişiler arasındakilere göre yüksek bulunmadığıdır. Nitekim, haklarında tahmin işlemi yapılan kişilerin dörtte üçü bakımından %50’sinden daha az bir miktarında görüş birliği sağlanabilmiştir. Bu durumda sağlıklı bir tahmin yapabilmek yüzdesi hiç de yüksek değildir.

Bu bağlamda, yeniden suç işleme ihtimalinin varlığını belirlemede en iyi gösterge failin önceki mahkumiyetleri sayısı (statik etmen) olacaktır. Halen birkaç sabıkası olan bir kişinin ilerideki suçluluğunu tahmin etmek fazlaca zor olmayacaktır.  Bu varsayım özellikle mala karşı suç işlemiş olanlar için geçerlidir. Şiddet ve cinsel suç işlemiş failler bakımından ise, psikiyatri uzmanı, önceden çok az veya hiç suç işlememiş kişiler hakkında tahminde bulunmak durumunda kalacaktır. Deneyimler, bu türden tahminlerin doğruluk yüzdesinin 25-30’dan fazla olmadığını göstermektedir. Aynı paralelde, psikiyatr, sosyolog, psikolog ve istatistik uzmanının birlikte yaptığı tahminde de tehlikeliliği tahmin edilen üç kişiden yalnızca birinin gerçekte şiddet suçu işlemeye devam ettiği görülmüştür.

Varılan nokta odur ki, mevcut tahmin yöntemleriyle, bir tehlikeli suçlu uğruna en azından iki veya üç tehlikeli olmayan suçlunun da özel bir kurumda "akıl hastanesinde", muhafaza ve tedavi altında bulundurulması gerekecektir. Bu şekilde de toplum, gerçekte az sayıda olan "tehlikeli olmayan "kişilerin akıl hastanesinde muhafaza edilmesine rıza göstermek durumunda kalacaktır.5

Türk Ceza Kanunu çerçevesinde konu irdelendiğinde ise, kanunda tehlikelilik haline yer verilmemesine karşın, Ceza Kanunu Ön tasarısı 59 uncu maddesinde- İtalyan Ceza Kanunundan esinlenerek- "tehlike hali" kavramına yer verildiği görülmüştür. Ancak, Ön tasarıda tehlike halinin tanımına yer verilmemiş, yalnızca, özel tehlike hallerine (mükerrir, itiyadı suçlu, mesleki suçlu, örgütlenmiş suçlu) değinilmiş; TCK’da da (2004) bu düzenleme korunmuştur. Bu eksikliği bir ölçüde gidermek üzere, İtalyan Ceza Hukukunun bel kemiğini oluşturan 133. maddesinin de alınması yerinde olacak idi. Bu madde hâkime, yalnız cezanın ve güvenlik tedbirinin tatbikinde değil, cezayı artıran veya azaltan sebepler ile suç vasfının takdirinde ve suçluya kanunun tanıdığı yararlardan istifade ettirmek hususlarında takdir yetkisini kullanırken aşağıda yer alan iki unsurun göz önünde bulundurmayı emretmektedir:6

1. Fiilin mahiyetinden, fiilde kullanılan vasıtalardan, fiilin işleniş biçiminden, zaman ve mahallinden anlaşılan suçun vahameti;

2. Suçun saiklerinden, suçlunun adli ve cezai geçmişinden ve genellikle suçu işleme öncesi, suçu işlediği andaki veya ondan sonraki davranış biçiminden, kişisel, aile veya sosyal yaşamındaki durumundan çıkarılan veya anlaşılan cürüm işleme kabiliyet ve istidadı.

Özetle, uzun süreli cezaya hükümlü olanların ve şiddet suçlularının ortaya koyduğu sorunlarla baş edebilmek için geliştirilecek her infaz siyaset ve rejimi, cezaevindeki yaşamın oluşturulmasında tüm katılımcıların varlığı ve katkısına odaklandırılmalıdır.

Şiddet suçlularının tedavi ihtiyaçları aşağıda belirtilmiştir

- Öfke koontrolü,

- Olumsuz/anti-sosyal tutumlar,

- Düşmanlık,

- Uyuşturucu madde bağımlılığı,

- Dürtüsellik,

- Major akıl hastalığının aktif semptomları,

- Kişilerarası ve problem çözme becerisi eksiklikleri,

- Anti-sosyal kişilik,

- Sosyal bilgi- işleme eksiklikleri,

- İlişki istikrarsızlığı,

- Empati eksiklikleri,

- Eğitim/istihdam, ve

- Antisosyal arkadaşlar

Tüm bu kayıtlara karşın tehlikeli hükümlülerin tabi olacağı rejimi belirleyici nitelikteki kurumlara yerleştirme bakımından Avrupa ülkeleri infaz sisteminde dört farklı uygulamaya tanık olunmaktadır. Bu uygulama seçeneklerine aşağıda özet olarak yer verilmiştir.

1. Tehlikeli hükümlülerin bireysel dağıtımı ile cezaevinde sorunu nötrleştirmek üzere hükümlünün devamlı olarak başka kurumlara nakline devam edilmesi; "Cezaevi turizmi" diye isimlendiri- lecek bu seçenek uygulamaya on yıl ve fazlasına hükümlü olanların maksimum on ay kadar aynı cezaevinde kalabilecekleri normu ile Fransa'da, rahatlatmak ve gezindirmek üzere nakillere İngiltere’de veya güvenlik nedeniyle gayri muayyen süre de-facto ayırmaya Belçika'da tanık olunmaktadır.

2. Tehlikeli suçluların sistematik nakli yerine genel hükümlü nüfusuna karıştırılmasını ön gören bireysel nakillere yer verilmesi;

3. Hükümlülerin güvenlik ve katı bir rejimle takviye edilmiş özel bölüm veya kurumlara yerleştirilmesidir (Konsantrasyon yaklaşımı).

Bu son seçenekte yer alan kurumlar penoloji açısından fırtınalı bir geçmişin izlerini taşımakta; her ülke bakımından, zaman zaman kapatılan bu kurumların yeniden açıldıklarına tanık olunmaktadır. Rejim içinde rejim (cezaevi içinde cezaevi) diye tanımlanabilecek bu tür uygulamada, "güvenlik" görüşünü benimseyenlerce, bazen, ağırlıklı olarak disiplinci bir rejim, bazen hükümlünün normal bir kuruma dönüşünü motive edici olarak savunulmaktadır. Ne var ki, ülke deneyimlerine ait analizler, böyle rejimlerin sonuçta aksi tesir yaptığını; tehlikeli bir nitelik kazandığını ortaya koymaktadır. Nitekim, İngiltere ve İskoçya'da tehlikeli suçlu bölümlerine ait deneyimler bu önermeyi vurgular türdendir.

Öte yandan, güvenli bir çevre duvarı ile çevrelenmiş özel bölümler veya kurumlarda daha açık ve liberal bir rejim uygulaması bağlamında İskoçya’da Barinnie cezaevi özel bölümü, kontrol diyalektiğine veya terapötik cezaevi toplumu ilkesine dayalı bulunmaktadır.

Cezaevi gerçeğinde saklı bulunan karşılıklı etkileşim bağlamında cezaevi muhtevası oldukça önemlidir. Tüm personel, bu karşılıklı etkileşime katkıda bulunurken, hükümlü (ve tutuklu) ile en fazla teması olanlar, cezaevindeki genel atmosferi belirleyecek ve bu kişiler infaz rejiminin temsilcileri olarak görülecektir. Kuşkusuz, personelin özellikle gözetim personelinin hükümlü ve tutuklulara muamele biçimi onların çalışma koşullarına dayalı olacaktır. Bu bağlamda önemli bir parametrede özel tip cezaevlerinde görevlendirilecek personele kolluk örneğinde olduğu gibi lojman sağlanması ve bu tür cezaevi inşaatlarında lojman yapımına elverişli yeterli alan edinilmesi ilkesi benimsenmesidir.

Sosyolojik açıdan göz ardı edilemeyecek bir bulgu da mikro ve makro sosyolojik ilişkiler bağlamında dış toplumdaki karakteristiklerin cezaevi toplumunda yeniden oluşturulduğudur.

Tehlikeli Hükümlü

Risk değerlendirilmesi odağında yatan soru, salıverilecek hükümlünün toplumda tehlikeli bir davranış gösterip göstermeyeceğidir. “Tehlike/ tehlikeli” terimi kişinin zarar görme riskinde olduğunu göstermek için kullanılırken, “tehlikelilik” terimi, karşıt olarak, bazı eylem, durum veya kişileri tasvir için kullanılmakta ve halk zarar görme riskiyle karşı karşıya gelmektedir.

Tehlikeli hükümlüyü kurumsal yönden belirlemek için çeşitli ölçütlere yer verilmiştir. Bunların başında cezaevindeki yaşama uyum göstermeyenler gelirken; ikinci olarak, firar etme riski bulunanlar; üçüncü olarak ise, personele ve/veya hükümlülere karşı saldırganlık riski gösterenler ve dördüncü olarak da tam akıl hastası olmasalar bile zafiyeti nedeniyle tehlikeli olabileceklerle psikopatlar gelmektedir.7 Ancak bu son gruptakilerin yerleri geleneksel infaz kurumları yerine özel cezaevi klinikleri olması gerekir.

Psikopatik niteliklerin görüldüğü kişiler, bencil ve antisosyal eğilimlere sahip oluyor. Bu da söz konusu kişilerin, eylemlerinin olumsuz sonuçlarından suçluluk duymamasına, empati eksikliğine ve bazı durumlarda suç eğilimleri göstermesine neden olmaktadır. Bu saptama, psikopatik niteliklere sahip herkesin yasaları mutlaka ihlal edeceği anlamına gelmiyorsa da psikopatinin daha saldırgan davranışlarla ilişkili olduğuna dair önemli kanıtlar var. Kuşkusuz, onların temel kişiliğini değiştiremeyiz. Bunun için gelişmiş bir ilaç veya psikiyatri yöntemi henüz yok ise de davranışları yöneltilebilir. Bu da genellikle bir psikopata insanlara iyi davranmanın, sosyal veya ahlaki kurallara uymanın onlar için daha faydalı olduğunu öğretmek anlamına geliyor. İnsanın iyi biri olması, daha fazla özgürlüğe ve fazla lükse sahip olma şansını artırmaktadır.8

Varılan nokta odur ki, hükümlüler için söz konusu olan sınıflandırma kurumlar bakımından da geçerlilik kazanmıştır. Bu çerçevede, korunma ve tretman için ayrı bir rejime tabi olması gerekli hükümlülere özgü özel kurumlar veya geleneksel kurumlarda ayrı bölümlerin bulunması bir gereksinmedir. Yalnız, bazı hallerde, elde mevcut vasıtaların işlev doğurması nedeniyle gereksiz uygulamalara gidilebileceği de unutulmamalıdır. Örneğin, maksimum emniyetli kale biçiminde bir cezaevinin varlığı halinde bu kuruma (tehlikelilik ölçütü öznel değerlendirmeler ile) hiç de tehlikeli olmayan hükümlülerin gönderilmesi gibi hatalı bir uygulama belirebilir. Kuşkusuz, tehlikeli suçlulara cezaevlerinde uygulanacak tretman rejimi toplumun bu türden suçlulara karşı gösterdiği tolerans derecesine bağımlı olarak da değişmektedir.

Tehlikeli suçluların cezaevlerine sınıflandırılması, katıldığım, Avrupa Konseyi Üçüncü Cezaevleri Genel Müdürleri Konferansında (28 Şubat-2 Mart 1977) gündem maddesi olarak yer almış; tehlikeli suçlular için müstakil emniyet bölümlerini içeren ufak kapasiteli kurumlar veya bir kurumun bir bölümü olarak düşünüldüğünde de bunun kurumdan tamamen tecrit edilmiş olması kabul görmüştür. Bu doğrultuda, tehlikeli suçlular için ufak kapasiteli özel bölümler Fransız örneğinde olduğu gibi Federal Almanya'nın üç eyaletinde gerçekleştirilmiştir. Bazı ülkelerde de büyük tipteki kurumlarda özel maksimum emniyetli hücrelere yer verilmiştir.9

Diğer yandan, tehlikeli suçlu sayısının kabarık olduğu ülkelerde belli bir kurum veya kurumlarda toplamaya da başvurulduğu görülmektedir. Bu yöntemin lehindeki başlıca görüşler; maksimum güvenliği her kurumda sağlama yerine tek bir kurumda sağlamanın daha ekonomik olduğu; yeterli sayıda kaliteli uzman personel sağlanabileceği ve diğer kurumlardaki infaz rejiminin liberalleşmesine imkân vermesidir. Karşı görüşler ise, hükümlülerin birey olarak arz ettiği tehlikenin daha da arttığı; hükümlülerin muhafazası ile kurumdaki işletme ve güvenliğe ilişkin sorunların büyüdüğü ve yoğunlaştığı; kurumdaki gerilimin arttığı, saldırganlık seviyesinin yükseldiği, hükümlülerin dayanışma ve etkileşme alanını genişlettiği ve birbirleriyle haberleşme fırsatlarını çoğalttığı merkezindedir.

Hiç kuşkusuz, kurumsal rejim açısından cezaevi içinde cezaevi kuramına yer veren tehlikeli suçluların tretmanı uzun süre güncelliğini koruyacaktır. Bu konuda referans kaynağı olabilecek nitelikte eser Avrupa Konseyi Suç Sorunları çerçevesinde kurulan ve bizlerinde üyesi bulunduğu Uzmanlar Komitesince hazırlanmış ve saptanan ilkeler Avrupa Konseyi Bakanlar Komitesinin (82) 17 sayılı Tavsiye Kararına vücut vermiş;10 bu tavsiye Bakanlar Komitesi'nin (2014)3 sayılı kararı ile güncelleştirilmiştir. Tavsiye kararının temel amacı, kamu güvenliğinin korunması ile suçluların hakları arasında, özellikle de güvenli önleyici gözaltıyla ilgili olarak doğru dengeyi kurmaktır. Tavsiye kararı, halkı tehlikeli suçlulardan korumanın, tehlikeli suçluların temel haklarına ve yerleşik yasal güvencelere saygı göstererek gerçekleştirilmesi gerektiği fikrini kabul ediyor ve destekliyor. Aynı zamanda, yalnızca mahkûm için değil aynı zamanda yeniden suç işleme veya tekrar suç işleme riskini azalttığı için toplumun korunması açısından da önemli olan tahliye hazırlıklarına ilişkin kurallar oluşturmayı da amaçlamaktadır. Bu yeni metne göre,

- Tehlikeli suçlu, kişilere karşı çok ciddi bir cinsel suç veya çok ciddi şiddet içeren bir suçtan hüküm giymiş olan ve kişilere karşı başka çok ciddi cinsel veya çok ciddi şiddet içeren suçlarla yeniden suç işleme olasılığı yüksek olan kişidir.

- Risk, kişilere karşı daha fazla çok ciddi cinsel veya çok ciddi şiddet içeren saldırı olasılığının yüksek olması olarak tanımlanır.

- Risk değerlendirmesi, riskin anlaşıldığı süreçtir: Suçların doğasını, ciddiyetini ve şeklini inceler; suçluların özelliklerini ve buna katkıda bulunan koşulları tanımlar; riski azaltmak amacıyla uygun karar verme ve eylemi bilgilendirir.

- Tehlikeliliği değerlendirilen suçlunun kişisel durumu hakkında mümkün ve uygun olduğu takdirde adli makamlara ceza öncesi raporlar sunulmalıdır.

Avrupa Konseyi. Tehlikeli Suçlular

De Facto Görüntü

Tehlikeli suçluların nasıl trete edilmesi gerektiğine ilişkin de jure penolojik açıklamaların ne derece uygulamaya yansıdığı konusunda bir araştırma olmamakla beraber gazetelerin üçüncü sayfalarına konu olan aşağıdaki haberler de facto görüntünün (sistematik risk içeren) iç karartıcı olduğunu sergilemektedir:

- “38 yılda 3 kadını öldürdü. Bu cani nasıl serbest kalır” (Hürriyet, 7/01/2023, s.3).

- “30’un üzerinde suç kaydı olduğu anlaşılan F.A. 1’i çocuk 3 kişiyi yaraladı-Nasıl serbest.” (Hürriyet, 29/10/2022, s.8).

- “16 suç kaydı olan L.C. eşi E.C. ‘yi tabancayla vurarak öldürdü-5 defa şikâyet etti ama…” (Hürriyet, 26/10/2022, s.3).

- “Gardiyanın katili suç makinesi çıktı-Ç’nin 38 ayrı suç kaydının bulunduğu ve toplan 35 yıl 7 hapis cezası, 5 yıl da hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararı olduğu öğrenildi.” (Hürriyet, 5/04/2023, s.3).

- “38 yılda 2’si resmi nikahlı 3 kadını öldüren N.A. 2020 yılında COVİD 19 tedbirleri kapsamında şartla salıverildiği, olaydan 1 ay önce de en son maktule ile yaşamaya başlamıştı.” (Hürriyet, 28/03/2023, s.3).

- “Samuray Kılıçlı vahşet: ‘Ben evden çıkarken birini öldürmeyi planladım. Bir erkek bana direnebilirdi o nedenle bir kadın öldürmeyi seçtim’ dedi. (Hürriyet, 11/11/2021, s.3).

- “7’sinden çıktı 8’inci Cinayet-bu seri katilin nasıl serbest kaldığı?” (Hürriyet, 8/08/2028, s.3).

- “1’i çocuk 3 kişiyi yaralayan 30’un üzerinde suç kaydı olan F.A adli kontrolle serbest bırakıldı.”  (Hürriyet, 29/10/2022, s.8).

- “20’ye yakın suç kaydı olan Ü.K. olay günü yoldan geçen birilerine sinirlendiği ve o anlık sinirle hiç tanımadığı G.K adlı kadına saldırmış ve kaç kez vurduğunu hatırlamıyor.” (Hürriyet, 26/03/2023, s.3).

Kukusuz, şartlı tahliye olan hükümlülerin sıfır riskli olması beklenemez ise de saatli bomba olan yukardaki tehlikeli suçluların da erken salıverilmesi düşünülemez.

Son yıllarda işlenen bu tür vahşi cinayetler toplum katında ve cezaevlerinde tehlikeli suçluların tabi olduğu rejim ve iyileştirme tedbirlerinin/infaz hâkimliğinin11 ne derece etkili olduğunu sorgular nitelikte görülmüş; bu doğrultuda öncelikle Ruh Sağlığı Yasası’nın çıkarılması da önerilmiştir.12

Sonuç

Özetle, ceza yaptırımları, toplumsal bir amaçla verilmeli; suç olan bir fiilin cezalandırıldığını göstererek aynı suça eğilimi azaltmalı; suçlu kişiyi cezanın öğreticiliğinden geçirip topluma yeniden kazandırarak toplumu suçlardan sakındırmak işlevi görmelidir.

Suçlu kişiye uygulanan cezanın da suç ile ceza arasındaki dengeyi koruması, mümkün olduğu kadar insani, zaruri ve seri olması sağlanmalıdır.13 Hiç kuşkusuz, toplumsal düzeni tesis ve korumada ceza hukukunun zorlayıcı gücüne belirli ölçüde ihtiyaç duyulmakta ise de bu güce ancak diğer tedbir ve kurumların etkili olmadığı hallerde başvurulması ve bu hukuk dalının yardımcı niteliği gözden kaçırılmamalıdır.14 Sonuç olarak, toplumu koruma ihtiyacı ile tehlikeli suçluları koruma ihtiyacı arasındaki doğru denge korunabilmelidir.15

Tehlikeli ve ciddi kişilik bozukluğu sahip bireylerin kuruma alınması ve tedavi edilmesine yönelik tedbirler bağlamında risk değerlendirmesi ve risk yönetimi infaz sisteminin temel bileşenleridir. Risk değerlendirmesinin doğruluğu, topluma zarar verme riski çok yüksek olduğu düşünülen suçluların   ve risklerin belirlenmesinde, tedavi sırasında ve sonrasında risk seviyelerinin izlenmesinde önemli bir rol oynar.16

Mahkûm, suç işleyen değil, suçuna tutunan ve onu tekrar tekrar yaşayan kişidir.

Henry Miller

Prof. Dr. Mustafa Tören Yücel

----------------

1 5275 sayılı Ceza ve Güvenlik Tedbirlerinin İnfazı Hakkında Kanun

Hükümlülerin Gruplandırılması- Madde 24- (1) Hükümlüler,

a) İlk defa suç işleyenler, mükerrirler, itiyadî suçlular veya suç işlemeyi meslek edinenler,

b) Aklî ve bedensel durumları nedeniyle veya yaşları itibarıyla özel bir infaz rejimine tâbi tutulması gerekenler,

c) Tehlike hâli taşıyanlar,

d) Terör suçluları,

e) Suç örgütlerine veya çıkar amaçlı suç örgütlerine mensup olan suçlular, gibi gruplara ayrılırlar.

(2) Hükümlüler ayrıca yaşları, hükümlülük süreleri ve suç türleri itibarıyla da gruplandırılırlar.

2 İnfaz Tüzüğü Madde 76-(1) Suçun nitelik ve işleniş şekline göre, toplum için ciddi bir tehlike oluşturan veya kurumun güvenlik ve düzenini ihlal edebileceği konusunda delil veya ciddi emareler olan hükümlüler tehlikeli hükümlü sayılır (TC Resmi Gazete 6/04/2006). Anayasa Mahkemesi’nin Anayasa’nın17. maddesi konusundaki duyarlılığını sergileyen kararı için bkz. B. No:2013/3782, R.G. 22/06/2016 tarih ve 29750 sayılı. Ayrıca bkz. United Nations Office on Drugs and Crime- Handbook on the Management of High-Risk Prisoners, Vienna, 2016: Risk ve ihtiyaç değerlendirmeleri düzenli aralıklarla tekrarlanmalı ve gerekli ayarlamalar yapılmalıdır. Yüksek riskli mahpuslara uygulanan güvenlik önlemleri ve rejimleri değerlendirme bulgularına dayalı olarak düzenlenmelidir.   

3 Joseph A. Neuberger, Yargıç Marcy Henschel, Yargıç Pieter Joubert. Tehlikeliliğin Değerlendirilmesi: Tehlikeli Suçlu Başvuru Sürecine İlişkin Kılavuz.

4 Kanada’da bir suçlunun şartlı tahliyeye uygun olması, bunun verileceği anlamına gelmez. Aslında PBC (Kanada Şartlı Tahliye Kurulu), ilk şartlı tahliye inceleme tarihinde yaklaşık 10 suçludan 7'sinin şartlı tahliyesini tamamen reddediyor. Yasa, PBC'ye şartlı tahliye verme veya reddetme kararlarında mutlak takdir yetkisi veriyor. Kurul üyeleri bir karara varırken, suçlunun salıverilmesi durumunda topluma sunabileceği riski göz önünde bulundurur ve bu riskin toplumda yönetilip yönetilemeyeceğine ve ne ölçüde yönetilebileceğine karar verir. Toplumun korunması, herhangi bir tahliye kararında en önemli husustur.

5 Bkz.Council of Europe. Custody and Treatment of Dangerous Offenders, Strasbourg, l983; H.Hansen. "Treatment of Dangerous Sexual Offenders" Seminar on Prison Health Services Goals, Stardards and Ethics (24-27 September 1991) Helsinki, 1991 pp. 33-38; M.T.Yücel. Kriminoloji, İst., (Umut Vakfı Yayını) 2004. İngiltere'de cezaevinden tahliye edilen kişilerde şiddet içeren yeniden suç işleme tahmini: Bir risk değerlendirme aracının harici doğrulama çalışması (OxRec) Ceza Adaleti Dergisi, C.86, Mayıs-Haziran 2023, 102061: “Şiddet içeren yeniden suç işlemeye yönelik bir tahmin modeli (OxRec- Oxford Tekrar Suç İşleme Riski), İngiltere'deki cezaevinden tahliye kişiler üzerinde doğrulandı.

6 Temel cezanın tayini sürecinde göz önüne alınacak faktörler açısından kısmen Tasarının 62. maddesinde “tehlikenin ağırlığına” yer verilmiştir! Bkz.TCK 61-1/e. (Tehlikeli suçlu kavramı –Cezaevinde tehlikelilik hali için Bkz. Avrupa Konseyi. Tehlikeli Suçluların Tretmanı-Council of Europe. Custody and Treatment of Dangerous Offenders (yazar bu proje grubunun üyesi olarak çalışmış ve sonuç rapora katkıda bulunmuştur); Ayrıca Bkz. T. Demirbaş. “Güvenlik Altında Tutma ve Sosyal Terapi Kurumları” Uğur Alacakaptan’a Armağan C.1, Bilgi Üniversitesi, Haziran 2008, s.198 vd.

7  Kocaeli Gebze İlçesi’nde öldürülen Pippa Bacca adıyla tanınan İtalyan sanatçının katili Murat Karataş bir psikopat, iki çocuk babası eşinden ayrı yaşayan-sabıkası oldukça kabarık/hakkında poliste çokça şikâyet kaydı olan ve çevresinde de ‘psikopat’ olarak bilinen (sık sık olay çıkaran saldırgan bir kişi olarak tanınan) bir suçlu idi. Ayrıca bkz.  M.T.Yücel. Ceza Adaletine Özgün Sorunlar, Adalet Yayınevi, 2023, ss.147-149: 2018’de açık cezaevine ayrılmış(!) iken Rize kapalı cezaevinden firar etmiş; yakalanmış, kapalı rejimden açık cezaevi rejimine ayrılmış ve oradan da firar etmiş; olay sabahı, bir marketten bıçak alıp “Kimi öldürebilirim” diye insan takibine başladım. 4/12/2019 günü Ceren kızımızı öldürmüş; “cezaevinden çıkarsam yine insan öldürmeyi düşünüyorum” diyor.   Bkz. İ.Saymaz. “Bıçakla İnsan Avına Çıktım” Hürriyet (6/12/2019) s.10; İ.Saymaz. “TSK teşhisi 15 yıl önce koymuş: Bu Raporu hiç mi gören olmadı” Hürriyet (8/12/2019) ss.1,12.

Sapık katil (2012)- 7 ay önce 18 yaşından küçük olan kız arkadaşını kaçırmaktan tutuksuz yargılanmak üzere serbest bırakılan İ.Ç. iki ay askerlik yaptıktan sonra psikolojik sorunu nedeniyle çürük raporu almış; en son evine zorla girerek tecavüz girişiminde bulunduğu öğretmenin direnmesi üzerine eşarpla boğarak öldürmüş. “Bana direnince eşarpla boğdum” Hürriyet (16/01/2012) s.6.

8 M.T. Yücel. “Psikopatlaşan Suçlular” Ceza Adaletine Özgün Sorunlar, Adalet Yayınevi, 2023.

9 J. JEHLE, C. LEWIS, M. NAGTEGAAL, N. PALMOWSKI ve diğerleri. Dealing with dangerous offenders in Europe.  A Comparative Study of Provisions in England and Wales, Germany, The Netherlands, Poland and Sweeden   Criminal Law Forum (2021) 32:181–245. https://doi.org/10.1007/s10609-020-09411-z

10 Council of Europe. Custody and Treatment of Dangerous Offenders, Strasbourg, l983. Tehlikeli suçluların tretmanı konusundaki Tavsiye Kararında yer alan temel ilkeler şunlardır:

- İnsan onuru ve insan hakları ile bağdaştığı ölçüde gerekli görülen ek güvenlik tedbirlerine başvurulması;

- Geneldeki cezaevi kurallarının olanaklar elverdiği ölçüde tehlikeli suçlulara   da uygulanması;

- Maksimum derecedeki güvenlik koşullarının olumsuz etkilerinin mümkün olduğunca giderilmesi;

- Kurumdaki güvenlik tedbirlerinin tehlikelilik kategorisi gereklerine uygun olması;

- Tehlikelilik statüsünün periyodik olarak gözden geçirilmesi;

- Yüksek parasal tutarına karşın hükümlüler için gerekli mekân, personel ve olanakların sağlanması;

- Hükümlülerin rehabilitasyonu bağlamında, olanaklar elverdiğince, eğitim, meslek eğitim, çalışma ve boş zamanları değerlendirme gereğinin yapılması;

- Personelin tehlikeli suçluların muhafaza ve tretmanı konusunda yeterli bilgi ile donatılması.

11 4675 sayılı İnfaz Hâkimliği Kanunu-Madde 4/2. “Hükümlülerin cezalarının infazı, müşahedeye tâbi tutulmaları, açık cezaevlerine ayrılmaları, izin, sevk, nakil ve tahliyeleri; tutukluların sevk ve tahliyeleri gibi işlem veya faaliyetlere ilişkin şikâyetleri incelemek ve karara bağlamak”. Bu konularda “kurul yerine tek bir hâkimin” görevlendirilmesi sorgulanmalıdır.

12 “Ruh sağlığı yasası çıksın” Milliyet (16/0(/2023) s.13. İnfaz sisteminde çok önemli projeler örneğin ACEP, akıllı teknolojilerin ceza infaz kurumlarına entegrasyonu projesi, akıllı sistemle “iyi hal” tespitleri, sayıları 3215’ i bulan psiko-sosyal servis görevlileri ve XII. Ceza İnfaz Kurumları Yıllık Değerlendirme Toplantısı (23-26/12/2023) kayda değer saptamalardır. 

13 Beccaria. Suçlar ve Cezalar (Çev.M. Göklü) İst, ss. 261-268: İ.Cem "Suç ve Ceza" Milliyet (8/11/1972); Anayasa Mahkemesi Kararı,E.1970/42,K.1971/30 T.C. Resmi Gazete (23/11/1971) s.7; "1980'den önce bir çok genç, işledikleri suç nedeniyle hak ettikleri cezaları göremedikleri için, daha ağır suçların girdabında kayboldu. Kimi idam sehpalarına gitti, kimi zindanlarda çürüyüp kayboldu." G.Mengi. "Adalet istiyoruz" Sabah (25/12/1997).

14 Jörg-Martin Jehle, Chris Lewis, Marleen Nagtegaal, Nina Palmowski, Małgorzata Pyrcak-Górowska ,Michiel van der Wolf veJosef Zila. Avrupa'da Tehlikeli Suçlularla Başa Çıkmak. İngiltere ve Galler, Almanya, Hollanda, Polonya ve İsveç'teki Hükümlerin Karşılaştırmalı Bir Çalışması, Criminal Law Forum (2021) 32:181–245. https://doi.org/10.1007/s10609-020-09411-z.

Singapur 'tehlikeli suçluları' hapis cezasının ötesinde tutmak için yasa çıkardı. Xinghui Kok, 5/02/ 2024 13:44 GMT+3: Tehlikeli suçluların" hapis cezalarını tamamladıktan sonra bile süresiz olarak tutuklu kalmasını öngören bir yasayı kabul etti: Kasten adam öldürme, tecavüz ve reşit olmayan kişilerle cinsel ilişki gibi suçlardan mahkûm olan ve tahliye sonrasında yeniden suç işleme riski altında olduğu kabul edilen 21 yaş üstü kişiler için geçerli olacak. Yeni yasa, bu tür suçluların hapis cezalarını tamamladıktan sonra otomatik olarak serbest bırakılmak yerine, İçişleri Bakanı’nın artık halk için bir tehdit oluşturmadıklarına karar vermeleri gerektiği anlamına geliyor. Tahliye edilmeye uygun bulunmayanların durumları her yıl gözden geçirilecek. A.B.D’de 20 eyalette, Columbia Bölgesi'nde ve federal hükümette yeniden suç işlemesi muhtemel görülen seks suçluları için benzer bir yasa vardır.

15 “Uygulanan tek şey, otomatiğe bağlanmış şartla salıverme, açık cezaevine çıkma ve serbest kalma. Hükümlü gerçekten şartla salıvermeyi gerektirecek ölçüde iyi halli mi, açık cezaevine çıkması bir tehlikelilik arz ediyor mu bunlar incelenmez.” A. Sözüer. “Tehlikeli suçlu, ceza bitse de salınmamalı" Hürriyet 8/12/2019. Ç.Aydın “İyi halden izinliymiş” Hürriyet (10/09/2019), s.3:Açık cezaevinde iken izinli olarak İstanbul’a gelen katil E.Y’nin gasp, yaralama, uyuşturucu, ateşli silah bulundurmak ve hırsızlık olmak üzere 19 sabıka kaydı varmış (!?).

16 TİHEK. İnsan Hakları ve Ceza Adalet Sistemi Açısından Ceza İnfaz Kurumları İzlenmesi Sempozyumu Tebliğ Kitabı. 2022: “Ceza infaz kurumları… önleyici amaçla yapılan denetimler hem de ceza infaz kurumlarında yaşanan insan hakları ihlalleri boyutuyla birlikte gerçekten izlenmesi gereken önemli bir alandır.   Pek çok bireysel başvuru, Anayasa Mahkemesine bu konuyla ilgili olarak da geliyor.” s.30. Fazel ve Seewald (2012), Almanya’da mahkûmlarda ağır akıl hastalığının yaygınlığına ilişkin bir meta-analizde, taranan 33.588 kişiden %3,7'sinin psikoz ve %11,4'ünün majör depresyon tanı kriterlerini karşıladığını buldu. Diğer çalışmalar, kişinin bildirdiği zihinsel bozukluk semptomlarının çok daha yüksek olduğunu göstermektedir (Otte ve diğerleri, 2017). 1995'ten 2009'a kadar Almanya'da ‘ceza adaleti cezalandırma uygulamalarındaki eğilimleri’ araştırmasında, hapis cezasına çarptırılan kişiler ile adli tedavi kararı verilen kişiler tarafından işlenen endeks suçlardaki farklılıkları tanımlamak için 14.100.329 mahkeme kararından alınan resmi olarak kaydedilen verileri analiz edildi. Bulgular, adli hastaların zaman periyodunda tüm ciddi suçların % 6,6'sını işlediğini gösteriyor.