Maliye Bakanlığı tevsik zorunluluğu uygulamasına yönelik olarak mük. 257. madde ile kendisine verilen düzenleme yapma yetkisine dayanarak, tahsilat ve ödemelere ilişkin tevsik zorunluluğunun kapsamı, işlem tutarı, başlangıç tarihleri ve uygulanma esaslarını; 320, 323, 324, 332, 337 ve 400 sıra nolu VUK GT ile 268 sıra nolu GVK GT ve 1 sıra nolu VUK sirküleri ile düzenlenmiştir.

320 sıra nolu[1] VUK GT[2]; tevsik zorunluluğu uygulaması ile ticari işlemler ve finansal hareketlerin taraflarının izlenmesi ve vergiyi doğuran olayların mali kurumların kayıt ve belgeleri yardımıyla tespit edilmesinin amaçlandığı ifade edilmiştir. Mezkur tebliğe göre; kanunda belirtilen banka tanımı, 4389 sayılı Bakanlar Kanununa[3] göre banka adı altında Türkiye’de kurulan kuruluşlar ile yurt dışında kurulu bankaların Türkiye’deki şubelerini; benzeri finans kurumu ise Bankalar Kanunun 20. maddesinin 6. fıkrasında belirtilen özel finans kurumlarını[4] ifade etmektedir. Buna göre; 1. ve 2. sınıf tüccarlar, kazancı basit usulde tespit edilenler, defter tutmak zorunda olan çiftçiler, serbest meslek erbabı ile vergiden muaf esnafın kendi aralarında yapacakları ticari işlemleri ile nihai tüketicilerden (Türkiye’de mukim olmayan yabancılar hariç) mal veya hizmet bedeli olarak yapacakları 5.000 TL’yi aşan tahsilat ve ödemelerin 01.08.2003 tarihinden itibaren banka ve özel finans kurumları aracı kılınarak yapılması ve bu kurumlarca düzenlenen dekont veya hesap bildirim cetvelleri ile tevsiki zorunludur. Tespit edilen tutarın altında kalan tahsilat veya ödemelerin banka veya özel finans kurumları aracılığıyla yapılması ise ihtiyaridir. Diğer yandan, tespit edilen tutarı aşan avansların da banka ve özel finans kurumlarınca düzenlenen belgelerle ispatı zorunludur. Tespit edilen tutarın üzerinde kalan işlemlerin tevsik zorunluluğundan kaçınmak amacıyla parçalara ayrılması kabul edilmeyecek, aynı günde aynı kişi veya kurumlarla yapılan işlemler ise tek bir ödeme veya tahsilat kabul edilecektir. Tevsik zorunluluğu kapsamına giren kişiler ile nihai tüketicilerin genel ve katma bütçeli[5] idareler ile döner sermaye işletmelerine yapacakları ödeme veya tahsilat işlemlerinin banka ve özel finans kurumlarınca düzenlenen belgelerle tevsiki zorunlu bulunmamaktadır.[6]

323 sıra nolu[7] VUK GT ile, tevsik zorunluluğu kapsamındaki işlemlere ilişkin limit 10.000.00 TL’ye yükseltilmiştir. Bu rakam hale hazırda 7.000.00 TL’dır. Buna göre, toplam tutarı 10.000 TL’yi aşan her türlü mal ve hizmet bedeli, avans, depozito, pey akçesi gibi ödeme veya tahsilatlar tevsik zorunluluğu kapsamındadır. Söz konusu tebliğ ile Posta ve Telgraf Teşkilatı Genel Müdürlüğü (PTT) aracılığıyla yapılacak tahsilat ve ödemeler de tevsik kapsamına alınmıştır. Diğer taraftan havale, çek, kredi kartı ve senet gibi bankacılık araçları kullanılarak yapılan ödemeler ve tahsilatlar karşılığında dekont veya hesap bildirim cetvelleri düzenlendiğinden söz konusu ödeme araçları ile yapılan ödemelerde tevsik zorunluluğuna uyulduğu kabul edilecektir. Tebliğe göre banka ve özel finans kurumlarının internet şubeleri üzerinden yapılan işlemlerde aynı kapsamdadır. Tevsik zorunluluğu kapsamına giren kişiler ile nihai tüketicilerin genel ve katma bütçeli idareler ile döner sermaye işletmelerine yapacakları ödeme veya tahsilat işlemlerine ilave olarak sermaye piyasası aracı kurumlarında, yetkili döviz müesseselerinde, noterlerde, tapu idarelerinde yapılan işlemler de ilave edilmiştir. Buna göre, söz konusu kurum, kuruluş ve işletmeler ile yapılacak işlemlere konu ödeme ve tahsilatların belirtilen kurumlar aracı kılınarak yapılması zorunlu bulunmamaktadır. Kanunun mükerrer 355. maddesinde yer alan hükme göre mükerrer 257. madde ile getirilen zorunluluklara uymayan mükelleflere her bir işlem için usulsüzlük cezası kesilecektir. Mükellefler arası ticari işlemlerde birinin usulsüzlük cezasının her iki mükellef için de ayrı ayrı uygulanması gerekmektedir.

324 sıra nolu VUK GT[8] ile de uygulamada duraksamaya neden olan bazı konularda açıklamada bulunulmuştur. Buna göre vadeli işlemlerde tevsik kapsamında olan mal ve hizmet bedelinin 10.000 TL’yi aşması yeterli olacaktır. Bir başka ifadeyle faturada gösterilen meblağın tevsik kapsamındaki tutarı aşması yeterlidir. Bu bedelin farklı tarihlerde ödenmesi durumunda her bir ödemenin tahsilat ve ödemenin yapılacağı kurumlardan geçirilmesi gerekecektir.[9] Maliye bakanlığı bu limiti hâle hazırda 7.000.00 TL yi indirmiştir. Kapsam giderek aşağıya giderek çekilmektedir.

337 sıra nolu VUK GT ile tevsik zorunluluğuna uymayan mükelleflere kesilecek özel usulsüzlük cezasında mük. 355. maddenin 3. fıkrasında yer alan katlamalı ceza uygulamasının dikkate alınamayacağı ifade edilmiştir.

Diğer yandan, 268 sıra nolu GVK GT ile işyeri ve konut kiralama işlemlerine ilişkin yapılacak tahsilat ve ödemelerin banka veya posta idarelerince düzenlenen belgelerle tevsikine ilişkin zorunluluk getirilmiş, buna göre konutlarda, her bir konut için aylık 500 TL ve üzerinde kira geliri elde edenlerin, iş yerlerinde, işyerini kiraya verenler ile kiracıların kiraya ilişkin tahsilat ve ödemelerinin 01.11.2008 tarihinden itibaren banka veya PTT tarafından düzenlenen belgelerle tevsik edilmesi zorunluluğu getirilmiştir. Bu zorunluluğa uyulmamasının cezası ise 1.900.000 TL den az olmamak koşuluyla her bir işlem için VUK Mük 355. Md göre özel usulsüzlük cezası kesilir. İşlem bazında ayrıca bedelin %5’i ile bu ceza kıyaslanacaktır. Fazla olan ceza dikkate alınır.

-----------------

[1] 04.07.2003 tarih ve 25158 sayılı RG’de yayınlanmıştır.

[2] Söz konusu tebliğin iptali istemi ile açılan davayı Danıştay 4. Dairesi E:2003/1715-K:2004/2587 sayılı kararı ile reddetmiştir.

[3] 5411 sayılı Bankacılık Kanunun ile mülga.

[4] 5411 sayılı yasa ile isimleri katılım bankası olarak değiştirilmiştir.

[5] 5018 sayılı yasa ile özel bütçe adını almıştır.

[6] Bu ifadeden, belediye ve il özel idareleri ile yapılan işlemlerde tevsik zorunluluğuna uyulması gerektiği yolunda bir anlam çıkmaktadır.

[7] 01.08.2003 tarih ve 25186 sayılı RG’de yayınlanmıştır.

[8] 28.10.2003 tarih ve 25273 sayılı RG’de yayınlanmıştır.

[9] Örneğin, mükellef A, 30.000 TL bedelindeki bir malını satmış ve bunun faturasını düzenlemiştir. Ancak malın bedeli 5 taksit halinde ödenecektir. Fatura bedeli belirlenen limiti aştığından taksit tutarları banka, katılım bankası (eski adı ile Özel Finans Kurumları (ÖFK)) ve PTT aracılığıyla ödenecektir.