T.C.

Yargıtay

19. Hukuk Dairesi

2014/9981 E., 2014/15997 K.

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi

Taraflar arasındaki alacak davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalılardan ....'yi temsile yetkili Başar Dikici tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.

- K A R A R -

Davacı vekili; müvekkili şirketin davalılardan ....'den ....ve 2010 model aracı satın aldığını, diğer davalının ise bu aracın ithalatçısı olduğunu, aracın satın alınmasından sonra defalarca aynı nedenle arızalandığını, araçta üretimden kaynaklanan ayıp bulunduğunu belirterek, satım sözleşmesinin iptali ile araç bedelinin iadesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

Davalı .... vekili; davacı tarafından süresinde ayıp ihbarı yapılmadığını ve dava zamanaşımı süresinin sona erdiğini, ayrıca dava konusu araçta meydana gelen ve ayıp niteliği taşımayan arızaların da giderildiğini belirterek, davanın reddini savunmuştur.

Mahkemece yapılan yargılamada toplanan delillere göre; dava konusu araçta gizli ayıp bulunduğu ve sözkonusu gizli ayıbın yetkili servisçe dahi tespit edilemediği, bu nedenle yetkili servisin aracı onaramadığı, ancak bilirkişi raporunda belirtildiği üzere araçtaki gizli ayıbın giderilmesinin mümkün olması ve aşırı masraf gerektirmemesi nedeniyle sözleşmeden dönülmesinin de haklı olmadığı, 6098 sayılı TBK'nun 227/3 (818 sayılı BK'nun 202/2) maddesi gereğince hakime tanınan yetkinin kullanılması doğrultusunda; ayıp nedeni ile bedelden indirim yapılmasının ve aracın onarılmasının dosya kapsamına daha uygun olacağı, nispi yönteme göre bilirkişi ek raporunda yapılan hesaplamaya göre satış bedelinden indirilmesi gereken miktarın 33.755,79-TL olduğu gerekçesiyle davanın kabulü ile ayıptan dolayı indirilmesi gereken 33.755,79-TL tazminatın dava tarihinden itibaren işleyecek değişik oranlardaki avans faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya verilmesine: araçtaki ayıbın davalılar tarafından onarımının yapılmasına karar verilmiş, hüküm davalılardan ....'yi temsile yetkili ..... tarafından temyiz edilmiştir.
Dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davalılardan ....'yi temsile yetkili ....yerinde görülmeyen bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edenden alınmasına, 10.11.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.

---

T.C.

Yargıtay

3. Hukuk Dairesi

2020/8432 E., 2021/8824 K.

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : ASLİYE HUKUK (TÜKETİCİ) MAHKEMESİ

Taraflar arasındaki tazminat davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü:

Y A R G I T A Y K A R A R I

Davacı, Toyota ... Bayii olduğunu, davalının kendisinden takas yolu ile sıfır kilometre 2012 model Toyota Corolla aracı 53.750,00 TL bedelle satın aldığını, davalının kendisine ait olan 2010 model Nissan Qashgai marka aracı karşılığında takas olarak verdiğini ve aracın güncel bedelinin 46.750,00 TL olarak satıştan düşüldüğünü, davalıya ait araçta hasar kaydının bulunduğu hususunda herhangi bir olumsuz bilgiye ulaşılamadığını, ancak aracın 2. el olarak satışa çıkarıldığında tramer kaydında 45.000,00 TL civarında hasar kaydının olduğunu, bu sebeple zarara uğradığını belirterek, şimdilik 10.000,00 TL zararının ticari faizi ile davalıdan tahsilini talep etmiştir.

Davalı, 11 ay geçtikten sonra davanın açılmasının haksız olduğunu, davacının oto alım işleri yaptığını, Toyota servis ve bayisi olduğunu ve trafik kayıtlarını kontrol etmesi gerektiğini belirterek, davanın reddini savunmuştur.

Mahkemece, davanın reddine karar verilmiş; 13. Hukuk Dairesinin 2016/13435 E. 2019/4924 K. sayılı kararı ile söz konusu karar görev yönünden bozulmuştur. Bozma üzerine Mahkemece, davanın reddine karar verilmiş; hüküm, bu kez davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.

1-Dava, satın alınan ayıplı araç nedeniyle uğranılan zararın tahsiline ilişkindir. Mahkemece, ihbar sürelerine uyulmadığı, alıcı davacının satılanı gözden geçirmeyi ihmal ettiği, satılanı bu şekli ile kabul etmiş sayıldığı, alıcının tacir olarak tramer kaydına bakması gerektiği ve bunu bilebilecek durumda olduğu kabul edilerek davalının söz konusu ayıptan dolayı sorumlu olmadığı gerekçesiyle, davanın reddine karar verilmiştir. Taraflar arasında 09/06/2012 yılında takas sözleşmesi yapıldığı, takas edilen aracın 13/01/2012 tarihinde pert total işlemine tabi tutulduğu, 29/03/2013 tarihinde de bu davanın açıldığı hususlarında ihtilaf yoktur.

Sözleşme tarihi itibariyle yürülükte olan 4077 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun’un 4. maddesinde satıcının ayıba karşı sorumlu tutulanların daha uzun bir garanti süresi vermemesi daha uzun bir süre sorumluluk üstlenmemeleri halinde ayıplı maldan doğan davaların ayıp daha sonra ortaya çıkmış olsa bile malın tüketiciye teslimi tarihinden itibaren 2 yıllık zamanaşımına tabi olduğu, ancak, satılan malın ayıbı tüketiciden satıcının ağır kusuru veya hile ile gizlenmişse 2 yıllık zamanaşımı süresinden yararlanamayacağı, hükmü yer almaktadır. O halde, aracın pert total olduğu göz önüne alındığında, bu hususta satıcı davalının ağır kusurlu olduğunda şüphe yoktur. Nitekim davacının tramer kaydını araştırma yükümlülüğü de yoktur.

Ayıp nedeni ile satış bedelinden indirilecek miktarın tespitinde, doktrinde, "mutlak metod", "nispi metod" ve "tazminat metodu" adıyla bilinen değişik görüşler mevcutsa da gerek Dairemiz gerekse Yargıtay tarafından öteden beri uygulanan "nispi metod" olarak adlandırılan hesaplama yöntemi benimsenmektedir. Nisbi metoda göre; satış tarihi itibariyle satılanın, ayıpsız ve ayıplı değerleri arasındaki oranın, satış bedeline yansıma miktarı belirlenmektedir. Başka bir ifade ile satılanın, tarafların kararlaştırdıkları satış bedeli gözetilmeksizin, satış tarihi itibariyle gerçek ayıpsız rayiç değeri ile ayıplı haldeki rayiç değeri ayrı ayrı belirlenerek, bu iki değerin birbirine bölünmesi suretiyle elde edilecek oran, satış bedeline uygulanmaktadır.

Şu halde Mahkemece, davacının zarar (bedel indirimi) talebinin nispi metoda göre değerlendirilerek karar verilmesi gerekirken, bu husus gözetilmeden yazılı şekilde karar verilmiş olması usul ve yasaya aykırı olup, bozmayı gerektirmiştir.

2-Bozma nedenine göre davacının sair temyiz itirazının incelenmesine şimdilik gerek görülmemiştir.

SONUÇ: Yukarıda 1. bentte açıklanan nedenlerle temyiz olunan hükmün davacı yararına BOZULMASINA, 2. bentte açıklanan nedenlerle davacının sair temyiz itirazının incelenmesine şimdilik yer olmadığına, peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 6100 sayılı HMK'nun geçici madde 3 atfıyla 1086 sayılı HUMK'nın 440. maddesi gereğince kararın tebliğinden itibaren 15 günlük süre içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 22/09/2021 tarihinde oy birliği ile karar verildi.