Yapay zeka artık sadece hukukçuların işini kolaylaştıran bir araç olmaktan çıkıyor; devletler, polis teşkilatları ve yargı sistemleri, yapay zekayı suç tespiti, hukuki denetim ve cezai yaptırımlar için kullanmaya başlıyor. Peki, bu teknolojik dönüşüm gerçekten hukuku daha objektif hale mi getiriyor, yoksa bireysel özgürlükleri tehdit eden bir gözetim mekanizmasına mı dönüşüyor?

Bu yazıda, AI destekli hukuk sistemlerinin adalet anlayışını nasıl değiştirdiğini, otomatik cezai yaptırımların etik olup olmadığını ve insan hakları üzerindeki etkilerini tartışacağız.

AI Destekli Yargı Sistemleri Hukuku Daha Objektif Hale Getirebilir mi?

Teorik olarak, AI tabanlı hukuk sistemleri tamamen veri analiziyle çalışır ve tarafsız kararlar alabilir gibi görünüyor. Bu durumda yapay zeka, insan yargıç ve hukukçuların taşıdığı önyargılardan bağımsız karar da verebilir gibi. Ancak bu sistemlerin adil olup olmadığı birçok faktöre bağlı:

●     Eğitim verisi taraflı olabilir. Eğer yapay zeka, geçmiş hukuki kararları baz alarak eğitildiyse, bu kararlar zaten adaletsiz veya önyargılı olabilir.

●     Bağlamsal değerlendirme yapamaz. Hukuk yalnızca yazılı kanunları uygulamak değil, aynı zamanda olayların spesifik koşullarını değerlendirmekten geçer. AI’nın bireysel vakaları ne kadar doğru yorumlayabileceği belirsizdir.

●     Dijitalleşme hukuku soğuklaştırabilir. İnsan yargıçlar, davalarda insani faktörleri (pişmanlık, rehabilitasyon ihtiyacı gibi) dikkate alabilirken, AI bunu yapamaz.

O halde sonuç olarak, yapay zekanın hukuku tamamen tarafsız hale getirmesi şimdilik bir illüzyon gibi görünüyor. İnsan faktörünü tamamen dışlayan bir hukuk düzeni, adalet anlayışını da değiştirebilir.

AI ile Otomatik Cezai Yaptırımlar Etik mi?

Daha da ileri gidelim ve şunu soralım: AI, hukuki süreçleri hızlandırmak adına otomatik cezai yaptırımlar uygulayabilir mi? Örneğin:

●     Trafik cezaları: AI destekli kamera sistemleri, ihlalleri anında tespit edip ceza kesebilir.

●     Vergi usulsüzlükleri: AI, anormal vergi hareketlerini otomatik olarak analiz edip mükelleflere ceza uygulayabilir.

●     Kamu düzeni ihlalleri: AI destekli gözetim sistemleri, suç teşkil edebilecek davranışları önceden tespit edip polise bildirebilir.

Bu sistemler verimliliği artırabilir ancak insan hatasını engellerken adalet sistemine zarar verebilir mi? Mesela:

●     İtiraz mekanizmaları nasıl işleyecek? AI’nın verdiği cezalar ne kadar denetlenebilir olacak? Yanlış kararlar nasıl düzeltilecek?

●     Bireysel özgürlükler tehdit altında mı? AI destekli sistemler, insanların her hareketini takip ederek büyük bir gözetim devleti yaratabilir mi?

●     Ceza adaleti "otomatikleşebilir mi?" Ceza sistemleri, suçun bağlamına göre şekillenir. AI’nın bunu göz önüne alması mümkün mü?

Bu sorular, AI destekli hukuki denetim sistemlerinin yalnızca teknik bir mesele olmadığını, etik ve insan haklarıyla doğrudan bağlantılı olduğunu gösteriyor.

Yapay Zeka Destekli Hukuki Denetim, İnsan Hakları İçin Bir Tehdit mi?

AI tabanlı polis sistemleri ve dijital hukuk uygulamaları, bireysel hak ve özgürlükler açısından ciddi riskler taşıyor.

●     Gözetim Toplumu Riski: AI destekli sistemler, insanların her hareketini analiz ederek otoriter hükümetler için güçlü bir baskı aracı olabilir.

●     Mahremiyetin Kaybı: AI, yüz tanıma sistemleri ve büyük veri analizleri ile özel hayatın gizliliğini ihlal edebilir.

●     Yanlış Suçlamalar: AI tarafından yapılan hukuki değerlendirmeler hatalı olabilir ve masum insanlar suçlanabilir.

Özellikle Çin gibi otoriter rejimlerde, yapay zeka destekli denetim mekanizmaları zaten aktif olarak kullanılıyor. Bu sistemler, suçları önlemeye yardımcı olabilirken, aynı zamanda bireysel özgürlükleri baskılamak için de bir araç haline gelebilir.

Özgür toplumlarda AI destekli hukuk sistemlerinin demokratik denetim mekanizmalarıyla kontrol edilmesi zorunlu olacak. Aksi halde, teknoloji aracılığıyla hukuk adalet dağıtan bir sistem olmaktan çıkıp, bir kontrol mekanizmasına dönüşebilir.

Yapay Zeka Hukukta Bir Araç, Otorite Değil

AI destekli hukuk sistemleri büyük bir potansiyel taşıyor, ancak bu teknolojiler bilinçsizce uygulanırsa adalet sistemini zedeleyebilir.

●     AI, hukuki denetimde bir araç olmalı, ancak mutlak karar verici olmamalıdır.

●     Demokratik denetim mekanizmaları geliştirilmezse, yapay zeka büyük bir baskı aracı haline gelebilir.

●     AI’nın bireysel hak ve özgürlükleri koruyacak şekilde programlanması zorunludur.

Önümüzdeki dönemde, AI destekli hukuki denetim sistemlerinin etik ve hukuki sınırlarını daha derinlemesine inceleyerek bu konuyu ele alacağım. Teknoloji hukukta hangi yöne evrilecek, hep birlikte göreceğiz.