Bu yazımızda Anayasa Mahkemesinin iptal kararı sonrasında belediye mallarının haczinde uygulanması gereken usuller ve dikkate edilmesi gereken hususlar üzerinde duracağız.

Bilindiği üzere borçluya gönderilen ödeme emrindeki müddet geçtikten borcunu ödemediği takdirde alacaklı, borçlunun mal varlıklarına haciz konmasını isteyebilir.

İİK 82/1.bendinde devlet malları ile özel kanunlarda haczi caiz olmadığı gösterilen malların haczedilemeyeceği bildirilmiş, İİK 83.maddesinde de kısmen haczi mümkün olan mallar sayılmıştır.

Bazen bu mal ve hakların tamamının haczedilemeyeceğine bazen de bir kısmının haczedilebileceğinin düzenlendiği özel kanun hükümleri de bulunmaktadır. Örneğin ; İletişim Kanunu'nda telefon numarasının, Hayvanları Koruma Kanunu madde 5'e göre evcil hayvanların, devlet mallarının, avukatların vekâlet ücretlerinin,  Maden Kanunu'nun 40. maddesinin 1. fıkrası ile madenin işletilmesi için gerekli olan ve tek başına bir değer ifade eden münferiden her türlü malların, kooperatif ve birliklerdeki ortaklık paylarının,  BDDK mallarının,  Sosyal Güvenlik Kurumu mallarının, nafaka alacaklarının, Sosyal Güvenlik Kurumu Kanunu'nun 93. maddesinde emekli aylıklarının nafaka ve prim borçları dışında haczedilemeyeceği özel kanunlarda yer almaktadır.

Yukarıda saydığımız kanun maddelerine ek olarak  5393 Sayılı Belediye Kanununun 53.maddesi gereğince de; Belediyelerin proje karşılığı borçlanma yoluyla elde ettiği gelirleri, şartlı bağışlar ve kamu hizmetlerinde fiilen kullanılan malları ile belediye tarafından tahsil edilen vergi, resim ve harç gelirleri ile ayrıca 5393 sayılı Kanunun 73. maddesi uyarınca, kentsel gelişim ve dönüşüm alanı ilân edilen bölgelerde, anlaşma yoluyla belediye mülkiyetine geçen gayrimenkullerin de haczedilmesi mümkün değildir.

5393 sayılı kanunun 15/son fıkrasına göre "...5393 sayılı Belediye Kanununun 15/8 fıkrasına göre "Belediyenin proje karşılığı borçlanma yoluyla elde ettiği gelirleri, şartlı bağışlar ve kamu hizmetlerinde fiilen kullanılan malları ile belediye tarafından tahsil edilen vergi, resim ve harç gelirleri haczedilemez. "Aynı kanunun 15/son   fıkrasında ise " (Ek fıkra: 10/9/2014 - 6552/121 md.) İcra dairesince haciz kararı alınmadan önce belediyeden borca yeter miktarda haczedilebilecek mal gösterilmesi istenir ve haciz işlemi sadece gösterilen bu mal üzerine uygulanır. On gün içinde yeterli mal beyan edilmemesi durumunda yapılacak haciz işlemi, alacak miktarını aşacak veya kamu hizmetlerini aksatacak şekilde yapılamaz" hükmü var iken; 

Anayasa Mahkemesinin Esas: 2014/194, Karar sayısı:2015/55, Karar Tarihi:17.6.2015 ve RG Tarih-Sayı : 26.6.2015-29398 sayılı kararı ile;

3.7.2005 tarihli ve 5393 sayılı Belediye Kanunu’nun;

A- 15. maddesine, 10.9.2014 tarihli ve 6552 sayılı Kanun’un 121. maddesiyle eklenen fıkranın;

1- Birinci cümlesinin;

a- “…ve haciz işlemi sadece gösterilen bu mal üzerine uygulanır”  ibaresinin Anayasa’ya aykırı olduğuna ve İPTALİNE, oybirliğiyle,

b-Kalan bölümünün Anayasa’ya aykırı olmadığına,

2- İkinci cümlesinin;

a- “…veya kamu hizmetlerini aksatacak…” ibaresinin Anayasa’ya aykırı olduğuna oyçokluğuyla karar verilerek söz konusu ibarelerin kanun metninden çıkarıldığı anlaşılmıştır.

5393 SAYILI YASANIN 15.MADDESİNİN SON HALİ

“Belediyenin proje karşılığı borçlanma yoluyla elde ettiği gelirleri, şartlı bağışlar ve kamu hizmetlerinde fiilen kullanılan malları ile belediye tarafından tahsil edilen vergi, resim ve harç gelirleri haczedilemez. (Ek fıkra: 10/9/2014-6552/121 md.) İcra dairesince haciz kararı alınmadan önce belediyeden borca yeter miktarda haczedilebilecek mal gösterilmesi istenir (…). On gün içinde yeterli mal beyan edilmemesi durumunda yapılacak haciz işlemi, alacak miktarını aşacak (…) şekilde yapılamaz. “halini almıştır.

Belediye Mallarının haczine ilişkin bu maddeleri uygulama ile görevli memurların da İİK’dan almış oldukları bazı yetkiler vardır. Bunlardan kısaca bahsetmek istersek;

Haczi uygulamakla görevli memur İİK  82/son maddesi gereğince de haczi talep edilen mal veya hakların haczinin caiz olup olmadığını değerlendirir ve talebin kabulüne veya reddine karar verir.

Bunun yanı sıra; İİK 'nun 85. Maddesinin a) fıkrasına göre   "Borçlunun kendi yedinde veya üçüncü şahısta olan taşınır mallarıyla taşınmazlarından ve alacak ve haklarından alacaklının ana, faiz ve masraflar da dahil olmak üzere bütün alacaklarına yetecek miktarı haczolunur" f) fıkrasına göre ise  "Haczi koyan memur borçlu ile alacaklının menfaatlerini mümkün olduğu kadar telif etmekle mükellef olduğu böylelikle kanunda düzenlenen haczedilemezliğe veya kısmen haczedilebilen mal ve haklara ilişkin hükümlerin uygulanmasına yönelik haczi yapan icra memuruna yetki verildiği de anlaşılmaktadır. 

Söz konusu kanunda Anayasa Mahkemesince yapılan değişiklikten sonra İcra Dairelerince yapılan uygulamalarda farklılıklar olması, haczi caiz olmayan malların haczedilmesi ve alacaktan fazla mal haczedilmesine sebebiyet verilmemesi bakımından Adalet  Bakanlığı Personel Genel Müdürlüğü 24/07/2015 tarihli Belediye Mallarının haczi konulu İcra Dairelerinin uygulamalarına yönelik dikkat edilmesi gereken hususları şu şekilde sıralamıştır: 

1– Belediyeler hakkında yapılan icra takiplerinde haciz kararından önce ilgili belediyeye yazılacak müzekkere ile Belediye Kanununun 15/9-10.maddeleri gereğince 10 gün içinde borca yeter miktarda haczi kabil mal gösterilmesinin istenilmesi, beyana davet edilmeden herhangi bir haciz işleminin uygulanmamasını,

2– Yazılacak davet yazısında;

a) Beyan edilecek malların taşınır ise değerinin açık olarak bildirilmesi, taşınmaz ise değerinin bildirilmesinin yanında varsa değere ilişkin ekspertiz raporunun da gönderilmesinin istenilmesi,

b) Süresi içinde mal bildirilmemesi ya da eksik bildirilmesi halinde alacaklının talebi doğrultusunda haczi kabil diğer mallar hakkında da haciz işlemi uygulanabileceğinin ihtar edilmesi,

3- Bildirilen malların alacağı karşılaması halinde bu malların haczi ile yetinilmesi,

4– Yeterli mal bildirilmediğinin anlaşılması üzerine talep halinde borç ve ferilerini karşılayacak miktarda ilave haciz yapılması,

5– Haciz işlemlerinde haczedilmezlik hususunun resen gözetilmesi,

6– Alacaktan fazla mal haczedilmesinin önüne geçilmesi için taşınmaz mallar hakkında gerektiğinde mahallinde fiili haciz ve kıymet takdiri yapılması,

7– Belediyenin, üçüncü şahıslarda olan hak, alacak ve hesaplarının haczine ilişkin yazılacak yazı ve ihbarnamelerde, Belediye Kanununun 15/9-10 ve 5779 Sayılı Kanununun 7/1 maddelerine göre haczi caiz olmayan “Belediyenin proje karşılığı borçlanma yoluyla elde ettiği gelirleri, şartlı bağışlar ve belediye tarafından tahsil edilen vergi, resim ve harç gelirleri tahsilatından ayrılacak paylar” dışındaki hak, alacak ve hesapları üzerinde haciz işleminin uygulanması,

8– Haczedilmezliğin resen değerlendirilmesi ve alacaktan fazla mal haczedilmemesine yönelik işlemlerin tüm takipler için uygulanmasına özen gösterilmesine İcra Dairelerince yapılacak uygulamalarda dikkat edilmesi istenilmiştir.

Sonuç olarak ;

Anayasa Mahkemesinin Esas: 2014/194, Karar sayısı: 2015/55, Karar Tarihi: 17.6.2015 ve RG Tarih-Sayı : 26.6.2015-29398 sayılı kararı sonrası;

İcra dairelerinde Belediyeler aleyhine yapılacak takiplerde icra veya ödeme emrinin tebliğinden sonra kesinleşen takiplerde; haciz kararından önce ilgili belediyeye yazılacak yazılarda Belediye Kanununun 15/9-10.maddeleri gereğince 10 gün içinde borca yeter miktarda haczi kabil mal gösterilmesinin yukarıda bahsedilen hususlara riayet edilerek istenilmesi gerektiği, süresi içinde mal bildirilmemesi ya da eksik bildirilmesi halinde alacaklının talebi doğrultusunda haczi kabil diğer mallar hakkında da haciz işlemi uygulanabileceği, haczedilmezliğin icra memurunca resen değerlendirilmesi ve belediyenin üçüncü şahıslarda olan hak, alacak ve hesaplarının haczine ilişkin yapılacak işlemlere esas olmak üzere, Belediye Kanununun 15/9-10 ve 5779 Sayılı Kanununun 7/1 maddelerine göre haczi caiz olmayan “Belediyenin proje karşılığı borçlanma yoluyla elde ettiği gelirleri, şartlı bağışlar ve belediye tarafından tahsil edilen vergi, resim ve harç gelirleri tahsilatından ayrılacak paylar” dışındaki hak, alacak ve hesapları üzerinde haciz işleminin uygulanması gerektiği anlaşılmaktadır.

Söz konusu paylaşımlarımız İcra hukukuna dair kendi yorum ve değerlendirmelerimiz olup, ilgili olan herkese yararlı olması dileğiyle.