I. Genel Olarak
Avukatlık mesleği, yalnızca müvekkilin menfaatlerini korumayı değil, aynı zamanda yargının kurucu unsurlarından biri olarak hukuka ve dürüstlük ilkesine uygun davranmayı da zorunlu kılar. Bu bağlamda icra hukukunda avukatların takip yetkisini kullanırken usul ekonomisi, dürüstlük kuralı ve hakkın kötüye kullanılmaması yasağı ile bağlı oldukları tartışmasızdır.
7571 sayılı Türk Ceza Kanunu İle Bazı Kanunlarda ve 631 Sayılı Kanun Hükmünde Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun 24.12.2025 tarih ve 33118 sayılı Resmi Gazetede Yayımlanarak yürürlüğe girmiştir. Bu kanunun 6. maddesi ile 1136 sayılı Avukatlık Kanununun 135 inci maddesi başlığı ile birlikte (yazımız ile ilgili kısım olan 1/s) aşağıdaki şeklide düzenlenmiştir.
“Gerekmediği halde ilama bağlı alacağın birden çok kaleme ayrılarak icra takibine konu edilmesi”, avukatlar bakımından açık bir disiplin suçu olarak tanımlanmıştır. Bu düzenleme, özellikle uygulamada sıkça karşılaşılan ve tartışmalara konu olan aynı ilama dayalı çoklu icra takipleri bakımından önemli sonuçlar doğurmaktadır.
Bu yazımızda; söz konusu disiplin suçunun hukuki dayanakları, amacı, icra hukuku ilkeleriyle ilişkisi, ölçülülük sorunu ve uygulamada doğuracağı sonuçlar ele alınacaktır.
Bu çalışmada, ilama bağlı alacağın bölünerek takibe konu edilmesinin neden disiplin suçu olarak düzenlendiği, bu fiilin icra hukukunun temel ilkeleriyle ilişkisi ve uygulamada avukatların hangi hallerde disiplin sorumluluğu ile karşılaşabileceği incelenecektir.
II. İlama Bağlı Alacağın Tek Takipte Tahsili İlkesi
1. İlâmın Bölünmezliği İlkesi
İlam, maddi anlamda kesin hüküm doğuran ve icra edilebilirliği bulunan bir yargı kararıdır. İlâmın içeriğinde yer alan alacak kalemleri (asıl alacak, faiz, yargılama giderleri, vekâlet ücreti) kural olarak tek bir icra takibine konu edilir.
Her ne kadar alacak kalemleri hukuki nitelik itibarıyla farklı olsa da, aynı ilama dayanmaları, bunların tek takipte tahsil edilmesini zorunlu kılar. Bu yaklaşım:
Usul ekonomisi ilkesinin, borçlunun korunmasının ve İcra sisteminin etkinliğinin doğrudan bir sonucudur.
2. Çoklu Takip Uygulamasının Doğurduğu Sakıncalar Uygulamada aynı ilama dayalı olarak:
Asıl alacak için ayrı, yargılama giderleri için ayrı ve vekâlet ücreti için ayrı icra takipleri başlatılması; Borçlu aleyhine orantısız harç ve masraf yükü doğurmaktan başka icra dairelerinin iş yükünü artırmaktadır.
Bu nedenle Yargıtay kararlarında da uzun süredir gerekçesiz bölünmüş takiplerin dürüstlük kuralına aykırı olduğu vurgulanmaktaydı.
III. Yeni Düzenleme Ve Disiplin Suçu Olarak Tanımlanması
Getirilen yeni düzenleme ile yasa koyucu; İcra hukukunun cezalandırıcı değil tahsil edici niteliğini, avukatların mesleki özen yükümlülüğünü, borçlunun ölçüsüz baskıya maruz bırakılmamasını korumayı amaçlamıştır.
Bu bağlamda artık mesele yalnızca takibin iptali veya şikâyet konusu olmaktan çıkarılmış, doğrudan mesleki disiplin alanına taşınmıştır.
Gerekmediği halde ilama bağlı alacağın birden çok kaleme ayrılarak icra takibine konu edilmesi
Hakkın kötüye kullanılması, mesleğin itibarını zedeleyici davranış ve avukatlık meslek kurallarına aykırılık olarak değerlendirilmiştir.
Özellikle “gerekmediği halde” ibaresi, her somut olayda:
Hukuki zorunluluk bulunup bulunmadığının,
Takiplerin objektif olarak makul olup olmadığının değerlendirilmesini zorunlu kılmaktadır.
IV. “Gerekmediği Halde” Kriterinin Yorumu
1. Hukuken Gerekli Sayılabilecek Durumlar
Sınırlandırıcı olmamakla birlikte aşağıdaki durumlarda ayrı takip yapılmasının disiplin sorumluluğu doğurmayacağı kabul edilebilir:
Farklı borçlulara yönelen alacaklar, Farklı ilamlara dayanan talepler,
Kısmi kesinleşme veya infaz kabiliyeti farklı olan hükümler
Belirtilen durumlardan birinin varlığı halinde ilamın bölünebilirliği söz konusu olduğundan birden fazla icra takibi yapılabilecek ve bundan dolayı herhangi bir disiplin sorumluluğu söz konusu olmayacaktır.
2. Disiplin Sorumluluğu Doğurabilecek Durumlar (Hukuken Gerekli Sayılamayacak Haller)
Buna karşılık;
Aynı hukuki ilişkiye dayalı bir ilam objektif bir hukuki zorunluluk bulunmaksızın ve ölçülülük ilkesini aşacak şekilde (bazı durumlarda sırf harç artırmak ve daha fazla vekalet ücreti alabilmek ve dolaylı olarak borçlu üzerinde baskı oluşturmak amacıyla) yapılan bölünmüş takipler, disiplin suçu oluşturacaktır.
V. Sonuç
“Gerekmediği halde ilama bağlı alacağın birden çok kaleme ayrılarak icra takibine konu edilmesi”nin disiplin suçu olarak düzenlenmesi;
Avukatlık mesleğinin etik boyutunu güçlendiren, icra hukukunda ölçülülüğü teşvik eden ve borçlu haklarını koruyan önemli bir düzenleme olmuştur. Çünkü bu düzenleme ile avukatın, müvekkil menfaatini savunurken dahi sınırsız bir takip serbestisine sahip olmadığı, mesleki faaliyetin kamu yararı ve dürüstlük ilkesi ile sınırlı olduğu açıkça normatif düzenlemeye kavuşturulmuştur.