11. Yargı Paketi olarak bilinen, toplam 40 maddeden ibaret 7571 sayılı Kanun yürürlüğe girdi. Aşağıda bu Kanunda yer alan 27. madde, “İnfazla İlgili Yeni Düzenlemenin Uygulanma Şekilleri” ve “Değişikliğin Yol Açtığı ve Uygulamada Karşılaşılabilecek Sorunlar” başlıkları altında incelenecektir.
7571 sayılı Kanunun 27. maddesiyle değiştirilen 5275 sayılı Ceza ve Güvenlik Tedbirlerinin İnfazı Hakkında Kanun’un Geçici 10. maddesinin 6. fıkrasına göre;
“13/12/2004 tarihli ve 5275 sayılı Ceza ve Güvenlik Tedbirlerinin İnfazı Hakkında Kanunun geçici 10 uncu maddesinin altıncı fıkrasına ‘Türk Ceza Kanununun’ ibaresinden sonra gelmek üzere ‘kasten öldürme suçları (82 nci maddenin birinci fıkrasının (d), (e) ve (f) bentleri), deprem nedeniyle bina veya diğer yapıların yıkılması, çökmesi ya da hasar alması sonucu meydana gelen öldürme suçları, cinsel dokunulmazlığa karşı işlenen suçlar (102 nci ve 103 üncü maddeler ile 104 üncü maddenin ikinci ve üçüncü fıkraları),’ ibaresi eklenmiş, fıkrada yer alan ‘tarihi itibarıyla’ ibaresi ‘tarihi ve öncesinde işlenmiş suçlar nedeniyle’ ve ‘tarihinde geçici 9 uncu maddenin altıncı fıkrası kapsamında açık ceza infaz kurumunda bulunan hükümlüler,’ ibaresi ‘tarihi ve öncesinde işlenmiş suçlar nedeniyle açık ceza infaz kurumlarında bulunan hükümlüler,’ şeklinde değiştirilmiş, yedinci ve sekizinci fıkraları yürürlükten kaldırılmıştır”.
Kanunun 27. maddesi; “31 Temmuz Eşitsizliği” olarak da bilinen, 5275 sayılı Ceza ve Güvenlik Tedbirlerinin İnfazı Hakkında Kanun’un Geçici 10. maddesinin 6. fıkrasını değiştirdi. Yapılan değişiklik; eşitsizlik sorununu gidermediği gibi, Anayasaya aykırılığın ve muhtemel uygulama sorunlarının kapısını açtı.
A. İnfazla İlgili Yeni Düzenlemenin Uygulanma Şekilleri
1- İstisna sayılan suçlar hariç; 31.07.2023 ve öncesinde işlenen suçlarda, açık cezaevine 3 yıl erken ayrılma ve +3 yıl denetimli serbestlik imkanı getirilmiştir. İstisna sayılan suçlar; altsoya, üstsoya, eşe, boşandığı eşe, kardeşe, çocuğa ve beden veya ruh bakımından kendisini savunamayacak durumda bulunan kişilere karşı işlenen kasten öldürme, cinsel suçlar, terör suçları ve örgütlü suçlar ile suç tipi tanımlanmaksızın deprem sebebiyle meydana gelen ölümlere bağlı sorumluluk sebebiyle verilen cezalar olarak sayılmıştır.
2- 30.03.2020’den önce işlenen ve İnfaz Kanunu Geçici m.6’da istisna sayılmayan suçlar yönünden, 3+3 yıl denetimli serbestlik uygulanacaktır.
3- 30.03.2020’den önce işlenmesine rağmen İnfaz Kanunu Geçici m.6’da istisna sayılan, buna karşılık Geçici m.10/6’da kapsama alınan suçlar yönünden, 1+3 yıl denetimli serbestlik uygulanacaktır.
4- İnfaz Kanunu Geçici m.10/6’dan yararlanacak hükümlü; toplam cezası 10 yılın altında ise 1 ay kapalıda, 10 yıl ve üzeri ise 3 ay kapalıda kaldıktan sonra, açık cezaevine ayrılması için tabi olduğu mevzuata göre kapalıda kalması gereken süreden 3 yıl daha erken açığa çıkacak ve açık cezaevinde de en az 3 ay kalacaktır.
5- Açık cezaevinde bulunan hükümlü de bu kurumda en az 3 ay kalmak kaydıyla +3 yıl denetimli serbestlikten faydalanabilecektir.
6- İçtima edilen bir kısım cezası İnfaz Kanunu Geçici m.6 kapsamına giren ve bir kısmı da Geçici m.6 kapsamı dışında olup da Geçici m.10/6 kapsamına giren hükümlüler yönünden, 1+3 yıl denetimli serbestlik uygulanacaktır. Daha önce Geçici m.6/3’de kapalı kurumdan direkt denetimli serbestliğe ayrılma imkanı getirilmişken; Geçici m.10/6’da hükümlünün toplam cezasına göre “1 veya 3 ay kapalı, 3 ay açık kurumda kalma” şartı getirildiğinden, bir kısmı Geçici m.6 ve bir kısmı Geçici m.10/6 kapsamına giren içtimalı cezalarda, Geçici m.10/6’da gösterilen kapalı ve açık kurumlarda belirli süre kalma şartının uygulanacağı, varsa hükümlünün daha evvel kapalı ve açık kurumda geçirdiği sürelerin mahsup edileceği kanaatindeyiz.
7- Yeni düzenlemeden faydalanabilmek için, hükümlünün iyi halli olması zorunludur. Yeni düzenlemede; disiplin cezası bulunan hükümlülerle ilgili olarak, otomatik iyi hal veya sicil affı gibi bir iyileştirme öngörülmemiştir. Dolayısıyla; hükümlü önce aldığı disiplin cezasını infaz etmeli, bunun ardından İnfaz Kanunu m.48/4’de belirtilen süreler geçip iyi hali yeniden kazanmalıdır. Bu şartlar gerçekleşmeden, yani hükümlünün iyi halli olduğu tespit edilmeden, açık cezaevine ayrılması veya denetimli serbestlikle dışarı çıkabilmesi mümkün değildir.
B. Değişikliğin Yol Açtığı ve Uygulamada Karşılaşılabilecek Sorunlar
1- Yapılan değişiklikle eşitsizlik sorunu giderilmedi. Çünkü daha önce Geçici 10. maddenin 2. fıkrası kapsamına girip de 31 Temmuz 2023 tarihinden sonra kesinleşerek yeni ilamı gelen hükümlüler, Geçici m.10/2’de öngörülen 5 yıl yerine 3 yıl denetimli serbestlik hakkından yararlanabileceklerdir. Bu durumda, dosyaların kesinleşme tarihine göre yaşanan eşitsizliğin tümü ile giderildiğinden bahsedilemez.
Daha da önemlisi; başta Geçici m.10/2’nin kapsamında olup da sonradan gelen başka bir ilamı sebebiyle bu imkanı kaybeden ve Geçici m.10/6’da genişletilen istisnalardan dolayı tümü ile kapsam dışında kalan hükümlüler yönünden de adaletin ve eşitliğin sağlandığı söylenemez.
2- İnfaz Kanunu Geçici m.10/6’nın yeni halinde istisna suçların kapsamı genişletilmiştir. İstisna tutulan bazı suçlar yönünden Anayasa m.10’un güvencesi altında bulunan “eşitlik” ilkesine açık aykırılık bulunmaktadır. Kadına, aileye ve çocuğa karşı işlenen kasten öldürme suçları hariç tutulurken, benzer veya daha ağır nitelikli olanlar değişiklik kapsamına alınmıştır. Buna göre, tasarlayarak veya canavarca hisle veya eziyet çektirerek öldürme Kanun kapsamına girmektedir. Taksirle ölüme sebebiyet verme veya olası kastla öldürme suçlarının tümü Kanun kapsamına girerken, deprem nedeniyle meydana gelen ölümler kapsam dışında tutulmuştur.
3- İnfaz Kanunu Geçici m.6 ile Geçici m.10/6’nın birlikte uygulanacağı durumlarda sorun çıkacaktır. Örneğin; örgüt suçlar Geçici m.6 kapsamında olup, şartları oluştuğu takdirde doğrudan kapalı infaz kurumundan denetimli serbestliğe çıkabildiği halde, Geçici m.10/6’da örgüt faaliyeti çerçevesinde işlenen suçlar hariç tutulup, ayrıca kapalı ve açık ceza infaz kurumlarında belirli sürelerin geçirilmesi şartı getirilmesi sebebiyle mağduriyet yaşanacaktır.
Daha evvel Geçici m.6 kapsamında kapalıdan doğrudan denetimli serbestliğe ayrılan örgütlü suçtan hükümlü, 30.03.2020’den sonra, fakat 31.07.2023 tarihinde veya bu tarihten önce işlediği basit yaralama suçundan hapis cezası almışsa akıbeti ne olacaktır? Örgüt suçu; Geçici m.6 kapsamında olup, Geçici m.10/6 kapsamında değildir. Buna karşılık; 30.03.2020 (bu tarih hariç) ile 31.07.2023 (bu tarih dahil) tarihleri arasında işlenen basit yaralama suçundan verilen ceza, Geçici m.6 kapsamı dışında, fakat Geçici m.10/6 kapsamındadır. Genel uygulama; içtima edilen cezalardan birisi kapsam dışında ise diğerlerinin de kapsam dışında bırakılması yönünde olduğu için, bu konuda haklı tereddütler oluşmaktadır. Oysa kanun koyucunun amacı, 31.07.2023 tarihinden önce işlenen suçlara infaz iyileştirmesi getirmektir. Bununla birlikte; bugün örgütlü suçları hariç tutan kanun koyucu, 2020 yılında yaptığı değişiklikte örgütlü suçları kapsama almıştı. Dolayısıyla; uygulamanın hükümlü lehine yapılarak, örgütlü suçların kapsama alınmadığından bahisle, -30.03.2020 tarihi ile 31.07.2023 tarihleri arasında işlenen örgütlü suçlar hariç olmak üzere- içtima edilen cezalarda Geçici m.10/6’nın tatbiki yoluna gidilmelidir.
4- Tehlikelilik hali ve toplumsal reaksiyonu yüksek birçok suç infaz iyileştirmesinin kapsamına alınmışken, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu m.220 kapsamına giren örgütlü suçlar hariç tutulmamalı idi. Örgüt kurucusu, yöneticisi, üyesi olmaktan ve/veya örgüt faaliyeti çerçevesinde işlenen bir suçtan mahkum olanların tehlikelilik halinin; öldürme, yağma, yaralama, uyuşturucu veya uyarıcı madde ticareti suçlarını işleyenlerden daha fazla olduğunu peşinen kabul etmek hatalıdır. Sırf örgüt faaliyeti kapsamında işlendiğinden bahisle daha hafif bir suçun ve failinin, örgüt faaliyeti kapsamında işlenmeyen daha ağır bir suçtan ve failinden daha tehlikeli sayılması hatalıdır. Örneğin; örgüt faaliyeti çerçevesinde işlenen dolandırıcılık suçu kapsam dışı tutulurken, kasten öldürme ve nitelikli yaralama gibi neticeleri ağır suçlar kapsama alınmıştır.
Örgütlü suçlarda; koşullu salıverilme yönünden zaten 2/3 uygulanmakta, açık cezaevine ayrılma ve denetimli serbestlik şartları da ağırdır. Bu hükümlüleri bir de ceza infazında yapılan iyileştirmelerin dışında bırakmak nispetsiz sonuçlara yol açmaktadır. Örneğin; üyesi olmadığı örgütün faaliyet suçuna katıldığı için cezalandırılan ve örgütle hiç bağı olmayan veya örgütsel faaliyeti, infaz iyileştirmesinden faydalanan diğer bazı suçlardan daha hafif nitelikte olan hükümlülerin, sırf İnfaz Kanunu m.107/4 sebebiyle ağır kurallara tabi tutulmaları hatalı olduğu gibi, bir de iyileştirilmiş denetimli serbestlik kapsamına alınmamaları isabetli olmamıştır. 2020 yılında İnfaz Kanunu Geçici m.6 ile örgütlü suçlara da tanınan denetimli serbestlik iyileştirmesi gözetilerek, yeni düzenlemede TCK m.220 kapsamına giren örgütlü suçların kapsama alınması doğru olurdu.
Prof. Dr. Ersan Şen
Av. Beyza Başer Berkün
(Bu makale, sayın Prof. Dr. Ersan ŞEN tarafından www.hukukihaber.net sitesinde yayınlanması için kaleme alınmıştır. Kaynak gösterilse dahi makalenin tamamı özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan makalenin bir bölümü, aktif link verilerek kullanılabilir. Yazarı ve kaynağı gösterilmeden kısmen ya da tamamen yayınlanması şahsi haklara ve fikri haklara aykırılık teşkil eder.)