Nüfusumuzun %70’ten fazlasının sosyal medya kullanıcısı olduğu ülkemizde son dönemde en çok yaygınlaşan sosyal medya şikayetlerini sahte hesaplar oluşturmaktadır. Belirtmek gerekir ki bu halin suç teşkil ediyor olması için gerçek bir kişi adına açılan sahte hesapta paylaşılan bilgilerin ne olduğu önem arz etmektedir. Söz konusu sahte hesapta paylaşılan görüntü/video/kişisel bilgiler vs. bilgilerin kişisel veri niteliğinde olması halinde Türk Ceza Kanunu’na göre suç teşkil edeceği açıktır. Ancak bu noktada dikkat edilmesi gereken ilk husus söz konusu sahte hesapta paylaşılan bilgilerin gizli bir hesaptan mı yoksa herkese açık bir hesaptan mı elde edilmiş olduğudur.

Öyle ki herkese açık olarak tarafınızca sosyal mecralarda paylaşılan fotoğraf, video, ses kaydı gibi bilgileriniz herkesin ulaşabileceği bilgiler olarak kabul edildiğinden kişisel veri niteliği taşımayacak ve bu bilgileri elde edip paylaşanlar açısından TCK uyarınca cezai yaptırıma gidilememesine sebep olacaktır. Ceza hukukunun önemli bir prensibi olan Kanunsuz suç ve ceza olmaz ilkesi gereğince kişisel veri olarak değerlendirilmeyen bilgilerin başka bir hesapta paylaşılması da suç teşkil edemeyecektir. Bu sebeple kişisel veri kavramını açmamız gerekmektedir.

“Kişisel Veri” ne demektir?

6698 Sayılı Kişisel Verilerin Korunması Kanunu’nun gerekçesine göre kişisel veri; kimliği belirli veya belirlenebilir gerçek kişiye ilişkin her türlü bilgiyi ifade etmektedir. Bu bağlamda sadece bireyin adı, soyadı, doğum tarihi ve doğum yeri gibi onun kesin teşhisini sağlayan bilgiler değil, aynı zamanda kişinin fiziki, ailevi, ekonomik, sosyal ve sair özelliklerine ilişkin bilgiler de kişisel veridir. Bir kişinin belirli veya belirlenebilir olması, mevcut verilerin herhangi bir şekilde bir gerçek kişiyle ilişkilendirilmesi suretiyle, o kişinin tanımlanabilir hale getirilmesini ifade eder. Yani verilerin; kişinin fiziksel, ekonomik, kültürel, sosyal veya psikolojik kimliğini ifade eden somut bir içerik taşıması veya kimlik, vergi, sigorta numarası gibi herhangi bir kayıtla ilişkilendirilmesi sonucunda kişinin belirlenmesini sağlayan tüm halleri kapsar. İsim, telefon numarası, motorlu taşıt plakası, sosyal güvenlik numarası, pasaport numarası, özgeçmiş, resim, görüntü ve ses kayıtları, parmak izleri, genetik bilgiler gibi veriler dolaylı da olsa kişiyi belirlenebilir kılabilme özellikleri nedeniyle kişisel verilerdir.

Yargıtay 12. Ceza Dairesi 2015/9893 Esas, 2016/12504 Karar sayılı ve 09.11.2016 tarihli kararında[1] kişisel veriyi şöyle tanımlamıştır:

“…kişinin, yetkisiz üçüncü kişilerin bilgisine sunmadığı, istediğinde başka kişilere açıklayarak ancak sınırlı bir çevre ile paylaştığı nüfus bilgileri (T.C. kimlik numarası, adı, soyadı, doğum yeri ve tarihi, anne ve baba adı gibi), adli sicil kaydı, yerleşim yeri, eğitim durumu, mesleği, banka hesap bilgileri, telefon numarası, elektronik posta adresi, kan grubu, medeni hali, parmak izi, DNA’sı, saç, tükürük, tırnak gibi biyolojik örnekleri, cinsel ve ahlaki eğilimi, sağlık bilgileri, etnik kökeni, siyasi, felsefi ve dini görüşü, sendikal bağlantıları gibi kişinin kimliğini belirleyen veya belirlenebilir kılan, kişiyi toplumda yer alan diğer bireylerden ayıran ve onun niteliklerini ortaya koymaya elverişli, gerçek kişiye ait her türlü bilgi ” olarak tanımlamıştır.

Bu tanımlamalar ışığında bir verinin kişisel veri olarak nitelendirilmesi için;

1- Kişiyi diğer kişilerden ayıt edici nitelikte olması

2- Sınırlı çevresi dışında üçüncü kişilerin bilgisine sunulmaması, üçüncü kişilere paylaşılmaması

gerekmektedir.

Bu durumda eğer bir sosyal medya hesabındaki bilgiler herkese açık olarak paylaşılıyor ve herkes tarafından erişilebilecek durumdaysa, hesap gizli olmayıp isteyen herkes bu profile girip bu bilgileri görebiliyorsa yahut profildeki içerikler o kişiye ait olmayan veya ayırt edici niteliği bulunmayan içeriklerse bu bilgiler  kişisel veri niteliğinde değildir. Buna göre sosyal medya hesaplarındaki herkese açık durumdaki fotoğraflarınız kişisel veri niteliğinde olmayacaktır. Yani sosyal medya hesaplarındaki verilerin kişisel veri olması için öncelikli olarak o bilgilerin o kişiye ait olması ve hesabın gizli olması gerekmektedir.

 Fotoğraflarınızın Kullanılarak Sahte Hesap Açılması Durumunda Hangi Suç Oluşur?

Sosyal medya hesabınızdaki fotoğraflarınızın veya diğer bilgilerinizin kopyalanarak fake/sahte hesap açılması halinde bu durum TCK’nın 135 ve 136. maddeleri kapsamında  “Kişisel verilerin kaydedilmesi” ve “Verileri hukuka aykırı olarak verme veya ele geçirme” suçlarını oluşturacaktır.

Kişisel verilerinizin yayıldığının tespiti halinde TCK 136’daki “Kişisel verileri, hukuka aykırı olarak bir başkasına veren, yayan veya ele geçiren kişi, iki yıldan dört yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır” hükmü uyarınca fail; somut olayın durumunda göre iki yıldan dört yıla kadar hapis cezasına çarptırılabilecektir.

Yukarıdaki maddelerde tanımlanan suçların; kamu görevlisi tarafından ve görevinin verdiği yetki kötüye kullanılmak suretiyle veya belli bir meslek ve sanatın sağladığı kolaylıktan yararlanmak suretiyle işlenmesi halinde verilecek ceza yarı oranında artırılır. Bu durumlar suçun nitelikli halleridir.

Bu noktada en çok yaşanan sorun failin tespiti konusunda yaşanmaktadır. Failin tespit edilemediği durumlarda söz konusu sahte hesabın kapatılması için ise sosyal medya platformundan hesabın kaldırılması için şikayet oluşturmak gerekmektedir. Söz konusu sahte hesabın bu durumda dahi faal kalması ve hesabın kaldırılmadığı durumda ise hesabın sahte olduğunu gösteren delaillerle beraber Sulh Ceza Hakimliği’ne başvurulması ve içeriğin/URL’nin yayından kaldırılmasını talep etmek gerekecektir.

 Sahte Hesap Nedeniyle Maddi Veya Manevi Zarara Uğramanız Durumunda Ne Yapılabilir?

Söz konusu sahte hesabı açan failin cezai yaptırım dışında ayrıca Türk Borçlar Kanunu uyarınca maddi ve manevi tazminat ödemek durumunda da kalabileceği açıktır. Fotoğraflarınızın kullanılması ile kişilik haklarınızın zarara uğratılması veya işlerinizin bu sahte hesap sebebiyle sekteye uğraması neticesinde maddi zararınızın da oluşabileceği göz önünde bulundurulmalıdır. Bu sebeple faile karşı ayrıca Asliye Hukuk Mahkemesi nezdinde maddi ve/veya manevi tazminat talepli dava açılabilecektir.

 Sonuç Olarak

Adınıza açılan sosyal medya hesapları ile sizin bilgileriniz ve fotoğraflarınız kullanılarak, üçüncü kişilerin dolandırılması yahut üçüncü kişilere karşı bir takım suçların işlenmesi halinde hesabı çalınan kişi olarak, dolandırıcılıkla veya başkaca bir suçla isnat edilmeniz ve benzeri olumsuz durumlarla muhatap olmanız da maalesef mümkündür. Buna benzer durumlarla karşılaşmamak adına kişisel verileri kullanılarak sahte hesapları açılmış olan kişilerin bu konuda yetkili makamlara giderek en azından durumu bildirmeleri ve suç duyurusunda bulunmalarında fayda bulunmaktadır. Mağdurken, şüpheli yada sanık durumuna geçip ikinci bir mağduriyet yaşanması durumunun vuku bulmaması adına hukuki önlemleri ivedilikle almak gerekmektedir.

Av. Zafer KAÇAR

-----------

[1] Yargıtay 12. CD, 2015/9893 Esas, 2016/12504 Karar sayılı ve 09.11.2016 tarihli kararı