Altı (yazıya rakamla başlanmaz!) Eylül 2018 akşamı, saat sekiz sularında bir hastane odasının televizyonunda, alt yazıda geçen ölüm haberini gördüğümde, oturduğum yerde gözüm bir yere sabitlenerek öylece kaldım. Aklıma okuduğum bir kaç kitabı geldi. "Türkiye'de din ve siyaset" kitabını bir solukta okuduğumu hatırlıyorum. "Türklerin modernleşmesi" kitabını ise hazırladığım bir sunumda kaynak olarak kullanmıştım. Sonra birden gözümün önünde incecik boynunu kapatan kırmızı döpiyes elbisesi, geriye toplanmış beyaz saçları ve kalın çerçeveli gözlükleri ile kız kardeşi "Ahtapot Betül " belirdi. Kendisini ilk defa Youtube’ da gezinirken CNN Türk ile yapmış olduğu bir mülakatta dinledim. Televizyonda sanki İngiliz kraliyet ailesine mensup bir asilzade duruyor gibiydi. Hiçbir akademik eğitim almamasına rağmen halkla ilişkiler uzmanıydı. Dimdik oturuşu ve bir leydi naifliği de sanırım yaptığı işten kaynaklanıyordu. 1927 yılında İstanbul Şişli' de doğmuş, bürokrat bir ailenin üç çocuğundan biriydi. Arnavutköy kız kolejini bitirdikten sonra babası daha fazla okumasına izin vermemiş, o da genç yaşta evlenmişti. Kısa süren evliliğini müteakip iletişim kabiliyeti ve halkla ilişkiler hususundaki başarısından ötürü ki bundan dolayı kendisine "Ahtapot Betül" lakabı takılmıştır, Ankara radyosunda çalışmaya başlamış, hatta Uğur Dündar ile bir ara ABD'ye halkla ilişkiler eğitimi almaya gitmiş. Akbank'ın ilk halkla ilişkiler bölümünü sanırım 1958'li yıllarda kurmuş.

Daha sonra tiyatrocu Haldun Dormen ile evlenmiş ve onunla da evlilikte istediğini bulamamıştır. Ölen kişi kardeşi olmasına rağmen beynimin neden bunları gözümün önüne taşıdığının inanın şu an bile farkında değilim.

Merhum doksanlık çınar ise,  Türkiye' ye hem siyasi hem de sosyoloji alanda yeni düşünme biçimleri ve kavramlar kazandıran, hayatının büyük bölümünü düşünmeye, ilime ve irfana adayan bir profesördü. Bir akademisyen olmasının yanı sıra sıkı bir Galatasaray’ lı olmasıyla da tanınan üstad, hayatı boyunca bu toprağın insanlarının ufkunu açan, onları cesaretlendiren bir çok esere imza attı. Örneğin,  "Mahalle Baskısı" terimini kavram lügatımıza kazandıran kendisiydi. Hem Türkiye'de hem de ABD'de bir çok üniversite kürsüsünün kurulmasında öncü olan "ŞERİF MARDİN" in uhrevi hayatının da güzelliklerle geçmesi temennisi ile. Ruhun şad olsun asırlık çınar...