WASHINGTON (AA) – GÜLBİN YILDIRIM – Oxford Economics'in Latin Amerika Başekonomisti Marcos Casarin, Brezilya’da seçim sürecinin sona ermesi ve sandıktan serbest ekonomi yanlısı Jair Bolsonaro’nun çıkmasının yükselen piyasalar açısından olumlu olduğunu belirterek, “Brezilya’nın Bolsonaro yönetimiyle reform ajandasına ve serbest piyasa uygulamalarına geri döneceği beklentisi, genel anlamda yükselen piyasalar için pozitif bir gelişme.” dedi.

Kuzey ve Güney Amerika kıtalarının ABD'nin ardından en büyük ikinci ekonomisine sahip Brezilya'da başkanlık seçimlerinin sona ermesiyle birlikte gözler yeni yönetimin ekonomi politikalarına çevrildi.

Resmi olmayan sonuçlara göre ekonomik kriz ve yolsuzluk skandallarından bunalan Brezilyalı seçmenlerin yüzde 55'i aşırı sağcı aday Jair Bolsonaro'ya oy verdi.

Başkanlık koltuğunu 1 Ocak 2019’da devralacak 63 yaşındaki Bolsonaro, ekonomi ağırlıklı zafer konuşmasında giderek artan kamu borcunu en kısa sürede düşürme taahhüdünde bulundu.

Bolsonaro, bu sözünü, kamu işletmelerinin özelleştirilmesi, emeklilik sisteminin yeniden düzenlenmesi ve istihdam vergilerinin azaltılması gibi önemli mali reformlarla gerçekleştireceğini duyurdu.

Ayrıca, kabinesini bürokratik formaliteleri azaltacak ve gereksiz harcamaları kesecek teknokratlardan kuracağını belirten Bolsonaro, "ekonominin direksiyonunu halka vereceğini" ve “serbest piyasa ekonomisini benimseyeceğini” vaat etti.

Küresel yatırımcılar şimdi Bolsonaro’nun söz konusu taahhütlerini ne derecede ve ne kadar hızlı yerine getirebileceğini kestirmeye çalışıyor.

Bu noktada, devlete ait petrol şirketi Petrobas'ın özelleştirilmesine yönelik sorular bilhassa öne çıkıyor. Seçim kampanyasının başlarında Petrobas'ın tamamının özelleştirilmesini savunan Bolsonaro, daha sonra bu fikrinden geri adım atarak şirketin önemli bir bölümünün satılmasından yana görüş bildirmişti.

- Bolsonaro Latin Amerika'nın Trump'ı mı olacak?

Asker kökenli Bolsonaro’nun ABD Başkanı Donald Trump’ın korumacı politikalarına benzer adımlar atıp atmayacağı da bir başka merak konusu...

Hem seçim kampanyası, hem daha öncesinde kadınlar, göçmenler, silah bulundurma hakkı ve işkence gibi çeşitli konulardaki tartışmalı söylemleri nedeniyle Latin Amerika'nın Donald Trump'ı olarak nitelendirilen Bolsonaro’nun dış politika ve ticaret alanındaki bazı taahhütleri de Amerikalı mevkidaşını anımsatıyor.

Örneğin, Arjantin, Brezilya, Uruguay ve Paraguay'ın oluşturduğu serbest ticaret bölgesi Mercosur'u eleştiren Bolsonaro, seçim kampanyasında tıpkı Trump gibi bu anlaşmadan çekilip yeni ikili anlaşmalar imzalayacağının sözünü vermişti.

Bolsonaro, ayrıca ülkesini Paris İklim Anlaşması'ndan çekerek ABD Başkanı Donald Trump'a katılacağını söylemişti.

- “Brezilya varlıklarındaki rallinin devam etmesini bekliyorum”

Brezilya halkının devlet başkanlığına Bolsonaro’yu seçmesini AA muhabirine değerlendiren Oxford Economics'in Latin Amerika Başekonomisti Marcos Casarin, yatırımcıların ülke varlıklarına ilgisinin mevcut soru işaretlerine rağmen süreceğini belirterek, “Son 3 haftada kayda değer şekilde yükselen Brezilya varlıklarındaki rallinin devam etmesini bekliyorum” dedi.

Casarin, Bolsonaro’nun ekonomi alanındaki taahhütlerini “inandırıcı” bulmasına karşın reformların hızı konusunda şüpheleri olduğunu dile getirdi.

Özellikle gayri safi yurtiçi hasılaya (GSYH) oranı yüzde 7’ye ulaşan bütçe açığını gidermeye yönelik girişimlerin zaman alacağını vurgulayan Casarin, sözlerini şöyle sürdürdü:

“Bütçe açığını azaltmak Bolsonaro için kolay olmayacak çünkü bu hedefe ulaşmak için Brezilya anayasasına göre zorunlu olan bazı giderlerin düşürülmesi gerekiyor. Dolayısıyla, bütçe açığını küçültmek ülkenin anayasasında değiştirilmesinden geçiyor. Eğer, Bolsonaro yönetimi ilk 100 gününde istihdam veya emeklilik reformlarını çıkarabilirse bu inanılmaz derecede olumlu bir gelişme olur. Kamu işletmelerine yönelik özelleştirme sürecinin de hızlanmasını sağlar.”


- “Yükselen piyasa ekonomileri için pozitif”

Marcos Casarin, "Brezilya’da seçim sürecinin sona ermesinin ve sandıktan serbest piyasa ekonomisi yanlısı Balsonaro’nun çıkmasının yükselen piyasalar için olumlu olduğunu" dile getirdi.

Yaklaşık 15 yıldır sol partiler tarafından kontrol edilen Brezilya’nın son dönemde yaşadığı ekonomik zorlukların yükselen piyasa ekonomilerine yönelik algıyı olumsuz etkilediğine işaret eden Casarin, “Brezilya’nın Bolsonaro yönetimiyle reform ajandasına ve serbest piyasa uygulamalarına geri döneceği beklentisi, genel anlamda yükselen piyasalar için pozitif bir gelişme” değerlendirmesinde bulundu.