Erhan SEVEN - ANKARA

Milli iradeyi hiçe sayan 12 Eylül 1980 Askeri Darbesi ve 28 Şubat postmodern darbesine ilişkin yargı süreci devam ediyor. Cumhuriyet tarihinin ilk silahlı darbesi olan ve dönemin Başbakanı Adnan Menderes ile bakanlar Fatin Rüştü Zorlu ile Hasan Polatkan’ın idam edilmesiyle sonuçlanan 27 Mayıs 1960 Darbesi’yle ilgili henüz bir dava açılmış değil. Ancak Polotkan ailesinin, geçen aylarda 27 Mayıs hakkında Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı’na yaptığı suç duyurusuna ilişkin inceleme sürüyor. 27 Mayıs Darbesi gerçekleştiğinde Cumhurbaşkanı olan ve Yassıada Mahkemesi tarafından önce idam cezasına çarptırılan, ancak ileri yaşı nedeniyle bu cezası müebbet hapse çevrilen Celal Bayar’ın kızı Nilüfer Gürsoy Bayar, 53 yıl sonra da olsa 27 Mayıs’tan hesap sorulmasını istiyor.

AKŞAM’a konuşan 92 yaşındaki Nilüfer Gürsoy Bayar’ın değerlendirmeleri şöyle:

YASSIADA MAHKEMESİ YÜZKARASI: O dönemde darbenin ardından kurulan ve Yüksek Adalet Mahkemesi adını verilen Yassıada Mahkemesi, yüz karası olmakla kalmamış, adalet sistemine de ağır bir darbe indirmiştir. Bu mahkemede yapılan sözde yargılama hukuksuzluğa yol açmış, adalet mefhumu yara almıştır.

DAVA AÇILIRSA KATILACAĞIM: 53 yıl sonra Hasan Polatkan’ın ailesinin 27 Mayıs için suç duyurusunda bulunmasını çok önemsiyorum. Dava açma sürecine gelindiğinde benim gibi birçok Demokrat Partili aile de katılacaktır. Hakkaniyet duygusunun toplumda yer bulması için Demokrat Parti’nin hakkının teslim edilmesi gerekir.

CHP DESTEK VERDİ: 27 Mayıs ‘askeri darbe’ olarak nitelense de, ordunun değil, ordunun içindeki bir cuntanın gerçekleştirdiği bir eylemdir. Dönemin muhalefeti (CHP), destek verdiği için yapılabilmiştir.

DARBE YILLARCA KINANMADI: 27 Mayıs siyasi ve toplumsal hayatımızda bir kırılma noktasıdır. Cumhuriyet tarihimizde daha sonraki süreçlerde yaşanan darbelere de zemin hazırlamıştır. Kınanacağı yerde uzun yıllar tabu sayılmıştır. Darbelere yol açtığından en çok üzerinde durulması gereken harekettir.

TARİHİMİZ KARANLIKTA KALIR: Darbe ve darbeciler kınanmadan, mağdurlarının hakları tanınmadan darbeleri yargılamak, tarihimizin bir dönemini karanlıkta bırakmak demek. 27 Mayıs Darbesi’nin yargılanması sağlanırsa, bu yargılamadan çıkarılacak derslerle benzer yanlışların tekrarlanması da engellenmiş olur.

BAYAR’IN CEZASI MÜEBBETE ÇEVRİLDİ

Tek partili dönemin sona ermesinin ardından, Celal Bayar’ın Genel Başkanlığı’nda kurulan Demokrat Parti (DP) 1950 seçimlerinde iktidara geldi. Seçimlerin ardından Bayar Cumhurbaşkanı seçilince DP’nin başına Adnan Menderes geçti ve Başbakan oldu. DP’nin halk desteği 1954 ve 1957 seçimlerinde de devam etti. 10 yıl süreyle iktidarda kalan DP, TSK içindeki cuntacı bir grubun gerçekleştirdiği 27 Mayıs 1960 Darbesi’yle devrildi. Cuntacıların kurduğu Milli Birlik Komitesi ilk iş olarak TBMM’yi ve hükümeti feshetti ve her türlü siyasi faaliyeti yasakladı. Yassıada duruşmalarında, Cumhurbaşkanı Celal Bayar, Başbakan Adnan Menderes, Maliye Bakanı Hasan Polatkan ve Dışişleri Bakanı Fatin Rüştü Zorlu’nun da aralarında bulunduğu 14 kişi hakkında idam kararı verildi. Milli Birlik Komitesi, Menderes, Polatkan ve Zorlu’nun cezalarını onarken, Bayar’ın da aralarında bulunduğu 11 kişi hakkındaki idam cezası müebbet hapse çevrildi. Polatkan ve Zorlu 16 Eylül 1961’de, Başbakan Menderes ise 17 Eylül 1961’de İmralı Adası’nda idam edildiler.

BAYAR’IN CEZASI MÜEBBETE ÇEVRİLDİ

Tek partili dönemin sona ermesinin ardından, Celal Bayar’ın Genel Başkanlığı’nda kurulan Demokrat Parti (DP) 1950 seçimlerinde iktidara geldi. Seçimlerin ardından Bayar Cumhurbaşkanı seçilince DP’nin başına Adnan Menderes geçti ve Başbakan oldu. DP’nin halk desteği 1954 ve 1957 seçimlerinde de devam etti. 10 yıl süreyle iktidarda kalan DP, TSK içindeki cuntacı bir grubun gerçekleştirdiği 27 Mayıs 1960 Darbesi’yle devrildi. Cuntacıların kurduğu Milli Birlik Komitesi ilk iş olarak TBMM’yi ve hükümeti feshetti ve her türlü siyasi faaliyeti yasakladı. Yassıada duruşmalarında, Cumhurbaşkanı Celal Bayar, Başbakan Adnan Menderes, Maliye Bakanı Hasan Polatkan ve Dışişleri Bakanı Fatin Rüştü Zorlu’nun da aralarında bulunduğu 14 kişi hakkında idam kararı verildi. Milli Birlik Komitesi, Menderes, Polatkan ve Zorlu’nun cezalarını onarken, Bayar’ın da aralarında bulunduğu 11 kişi hakkındaki idam cezası müebbet hapse çevrildi. Polatkan ve Zorlu 16 Eylül 1961’de, Başbakan Menderes ise 17 Eylül 1961’de İmralı Adası’nda idam edildiler.