Ak Parti’nin Reform Paketi’nin içeriğini nasıl değerlendiriyorsunuz?


Bu soruya iki açıdan bakmak gerekiyor. Birincisi, Reform Paketi’ne başka şeyler eklenebilir mi? İkincisi, Paket’e eklenenler yeterli mi? Demokratikleşme ve özgürlükler açısından pakete eklemeler yapılabilirdi. Örneğin, “Kürt Açılımı”na yönelik olarak vatandaşlık veya anadilde eğitim konuları Paket’te yer alsaydı, Kürt sorununa ilişkin adımlar da atılmış olurdu. Bunların olmaması eksiliktir. Ancak sırf bu nedenle, pakete peşinen ve katı bir şekilde cephe almak anlamsız olur. Bu eksikliklerin tamamlanması için demokratik siyaset imkanlarını sonuna kadar kullanmak gerekir. Mesela Barış ve Demokrasi Partisi’nin tutumu, bu anlamda demokratik siyasetin ruhuna uyuyor. Ak Parti, Paket’i genişletmeye yönelik olarak BDP’nin taleplerini dikkate almalı. BDP’nin kitlesel desteği önemli. Bu destekler kayıtsız-şartsız olmaz. Destek için onlarla müzakere etmek gerekir.

Reform Paketi, Parlamento’yu güçlendirerek, demokrasiyi güçlendirmek istiyor. HSYK’ya Parlamento’dan üye seçilmesi ve parti kapatmalarda Meclis’in devreye sokulması buna örnek gösterilebilir. Ancak, Parlamento’yu güçlendirirken, %10 barajının muhafaza edilmesi tam bir çelişki ve tutarsızlıktır.. Ak Parti, gerçekten demokratik bir adım atmak istiyorsa bu konuyu ciddiye almalı. Bu anlamda, BDP’nin ve Saadet Parti’sinin taleplerini değerlendirmeli.

Ak Parti’nin değişiklikleri tek paket halinde referanduma götürme talebini nasıl karşılıyorsunuz? 

Bu değişikliğin tek paket olarak referanduma gitmesini çok büyük bir sakatlık olarak görmüyorum. Ancak, içerik göz önüne alınırsa değişiklikler, “temel hak ve özgürlükler”, “yargı reformu ve parti kapatma”, “geçici 15. madde’nin kaldırılması” olarak üç paket biçiminde sunulabilir.

Sizce, Anayasa Mahkemesi referandum yolunu tıkar mı?

Bu ihtimal dışı değil. Yapılan değişiklikler için Anayasa’nın 148. Maddesine göre, Anayasa Mahkemesi’ne resmi gazetede yayınlandıktan sonraki 10 gün içinde başvurulabilir. Ancak Mahkeme bu değişiklikleri sadece şekil yönünden inceler. Lakin Anayasa Mahkemesi, Başörtüsü konusunda anayasanın bu hükmünü deldi ve içerik/esas yönünden de inceleme yaparak bu değişikliği, Anayasa’nın 2. maddesine aykırı olduğu gerekçesiyle iptal etti. Bu sefer de aynı şeyi yapabilir. Ancak böyle bir tutum, anayasa mahkemesinin meşruiyetini çok zedeler, kendisini de fena halde yıpratır.

Tuba Kalçık - haberx.com