İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı’nın hazırladığı iddianamede, “Şüphelinin daha önceden hiç görmediği, aralarında hiçbir irtibat ve husumet bulunmayan müştekilere karşı sırf dini inançları gereği giyindikleri başörtüsü nedeni ile isnat edilen eylemleri gerçekleştirdiği, bu haliyle şüphelinin eylemlerinin ‘halkı kin ve düşmanlığa tahrik etme’, ‘hakaret’, ‘tehdit’ ve ‘kasten yaralama’ suçları kapsamında kaldığı kanaatine varılmıştır” denildi. İstanbul 60. Asliye Ceza Mahkemesi Semahat Y. hakkındaki iddianameyi kabul ederek dava açtı.

İddianameye göre, 15 Kasım günü saat 15.15 sıralarında Kemeraltı Caddesi’nde yürüyen Semahat Y., karşı yönden Karaköy’e doğru yürüyen Feyza Y. ve Gamze İ.’ye doğru hamle yaptı. Önce müşteki Feyza Y. ’nin başörtüsünü açmaya çalışan Y., sağ eliyle de omuzuna dokundu. Müştekilere yönelik hakaret ve küfür içeren sözler söyleyen Semahat Y., birkaç adım uzaklaştıktan sonra müştekilere dönerek tehditlerini sürdürdü.

ŞOKA GİRDİM

Feyza Y. iddianamede yer alan ifadesinde yaşadıklarını, “Gamze İ. ile birlikte yürürken daha önce hiç görüp tanımadığım, kim olduğunu bilmediğim bir kadın başörtümü çekerek hakaret ve küfür içeren sözler söyledi. Bunun üzerine Gizem kadına ‘Terbiyesiz’ dedi. Ben de başörtümü düzelttim. Şoka girmiştim. Ne yapacağımı bilemiyordum. Kadın birkaç adım sonra tehdit içeren sözler söyledi” diye anlattı.

KARAKÖY’E HİÇ GİTMEDİM

Suçlamaları kabul etmeyen Semahat Y. ise ifadesinde şunları söyledi: “Olayın olduğu saatlerde Meşrutiyet Caddesi’nde bir handaki ofisteydim. Görüntülerdeki kişi ben değilim. O gün Karaköy’e hiç gitmedim. Şikâyetçiler polisin benzetmesi nedeniyle etkilenerek beni teşhis etti.” (Ayşegül Usta / Hürriyet)