* Özbekistan Barolar Birliği’nin, TÜRK-AV üyesi olmak için kendi kurullarında aldığı kararla yaptıkları müracaat Genel Kurul’da oylanarak kabul edildi.

* Genel Kurul’a ilk kez katılan İran Doğu Azerbaycan Barosu (Tebriz), TÜRK-AV’a gözlemci üye oldu. 

* TÜRK-AV’ın asil üyelerinden 3’er kişi, gözlemci üyelerden birer kişinin katılımıyla TÜRK-AV Danışma Kurulu kurulmasına karar verildi.

* Serbest avukatlar 30, avukatlık şirketleri 100 dolar yıllık aidat ile TÜRK-AV’a üye olabilecek.

Genel Kurul’a, Türkiye Barolar Birliği ve TÜRK-AV Başkanı Av. Prof. Dr. Metin Feyzioğlu başkanlık yaptı. 

Feyzioğlu, 2019 yılının emperyalizme karşı direnişin 100. Yılı olması nedeniyle Türkiye açısından önemli bir yıl olduğunu belirterek, “Bu yıl, 1. Dünya Savaşı sonunda anavatanın işgaline karşı millet olarak direnişe başlamamızın ve tüm batı güçlerini dize getirmemizin 100. yılı. Tabii, bu büyük mücadelede biz bu masanın etrafında oturan pek çok devletten de o dönemde paha biçilmez yardımlar aldık. Biz bunu unutmadık, unutmayacağız” dedi.

100. yılın anısına Türkiye Barolar Birliği’nin Kurtuluş mücadelesinin her önemli durağında büyük bir toplantı yaptığını kaydeden Feyzioğlu, “Böyle tarihi bir dönemde TÜRK-AV’ı toplamaktan mutluyuz.  Sayın Genel Kurul uygun bulursa, Özbekistan da artık aramıza katılacak ve  büyük bir eksiğimiz giderilecektir. Ayrıca Tebriz Barosu’nun burada olması da çok büyük bir eksikliğimizi gidermiştir. Dolayısıyla coğrafyamızdaki tüm eksiklikler tamamlanmaktadır” diye konuştu.

Feyzioğlu’nun konuşmasının ardından Özbekistan’ın TÜRK-AV üyeliği Genel Kurul’da oylanarak kabul edildi. 

Ayrıca Genel Kurul’a ilk kez katılan İran Doğu Azerbaycan Barosu’nun da (Tebriz) Genel Kurul kararıyla Doğu Azerbaycan Barosu olarak TÜRK-AV’a gözlemci üye olmasına karar verildi. 

Genel Kurul’da konuşan Özbekistan temsilcisi, “Bizi avukatlık faaliyeti ve dostluğumuz birleştirmektedir. Bu sadece Türkçe konuşan ülkeler avukatları değil, başka dili de konuşan avukatların ülkelerinin temsilcileri için de geçerlidir. Bütün çabalarımız avukatın rolünü arttırmak, onun faaliyetini geliştirmeye yöneliktir. Amacımız özellikle meslektaşlarımızla başka ülkelerdeki avukatlık faaliyetlerinin gelişmiş örneklerini Özbekistan’da uygulamaktır” dedi.

Moldova temsilcisi de TBB’nin gün geçtikçe daha da aktif şekilde avukatlık örgütlerinin gelişmesi için katkılarda bulunduğunu, özellikle eski Sovyet ülkelerinde bunu başarıyla gerçekleştirdiğinin altını çizdi. 

Genel Kurul’a katılan Moğolistan temsilcisi ise, Türkiye Barolar Birliği’nin TÜRK-AV’ın faaliyetlerini geliştirmesinin çok önemli olduğunu söyledi. 

Kosova temsilcisi, TÜRK-AV’ın kurulduğu günden itibaren hem avukatlık mesleğinin ihtiyaçlarını karşılamak hem de mesleğin saygınlığını korumak açısından çok iyi bir örnek teşkil ettiğini ve Kosova Barolar Birliği’nin her zaman TÜRK-AV’ın yanında olacağını kaydetti. 

Kırgızistan temsilcisi ise, avukatlar ve tüm katılımcılar için sloganlarının “İyi ki TÜRK-AV var” olduğunu belirtti. 

Kıbrıs Türk Barolar Birliği temsilcisi de TÜRK-AV’ın tüm katılımcı ülkeleri bir araya getiren en üst çatı kuruluş olduğunu, bu nedenle güçlendirilmesi ve daha ileri gitmesi gerektiğinin önemine değindi. 

Kazakistan adına Genel Kurul’a katılan temsilci de TÜRK-AV üyesi ülkelerin iş adamlarının hukuki açıdan savunulması için bir tahkim oluşturulmasını istedi. 

Gürcistan temsilcisi de TÜRK-AV’ın en kalpten savunucularından birisi olduğunu, 10’un üzerinde ülkenin temsil edildiğini, güçlü bir birliğin hem avukatlık mesleği hem de kendileri için anahtar niteliğinde olduğunu söyledi. 

İran Doğu Azerbaycan Barosu temsilcisi de Genel Kurul’a katılmaktan büyük bir mutluluk duyduğunu kaydetti. 

Azerbaycan temsilcisi de TBB ve özellikle Türk avukatlarla ilişkilerini çok iyi olduğunu, birliğin daha da güçlenmesi için her ülkenin katkıda bulunması gerektiğini, TÜRK-AV’ın diğer uluslararası teşkilatlarda da uluslararası temsilcilik hakkı kazanması için çaba gösterilmesi gerektiğini vurguladı. 

Karadeniz-Hazar Ülkeleri Hukukçular Birliği adına katılan temsilci de TÜRK-AV’ın kuruluş amaç ve felsefesine uygun olarak aldığı hedeflerin büyüdüğünü, genişleme ve derinleşme sorunsalı yaşanmadığını, bundan sonraki iş birliği aşamalarında da hep Türkiye’nin yanında olduklarını kaydetti.