Bu yazımızda, 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu, 4857 sayılı İş Kanunu, 854 sayılı Deniz İş Kanunu ile 5953 sayılı Basın İş Kanununda ölüm tazminatı incelenecektir.

İş Mevzuatında işçinin ölümü halinde, işçinin kanuni mirasçılarına ölüm tazminatı şeklinde bir ödeme yapılması gerektiği, 4857 sayılı İş Kanunu ile 854 sayılı Deniz İş Kanununda düzenlenmemekle beraber, 6098 sayılı Türk Borçlar Kanununun “İşçinin ölümü” başlıklı 440.maddesinde ve 5953 sayılı Basın İş Kanununun “Ölüm tazminatı” başlıklı 18.maddesinde düzenlenmiştir.

A) HANGİ KANUN KAPSAMINDAKİLER ÖLÜM TAZMİNATINDAN YARARLANIR?

1) 6098 sayılı Türk Borçlar Kanununun “İşçinin ölümü” başlıklı 440.maddesinde aynen “Sözleşme, işçinin ölümüyle kendiliğinden sona erer. İşveren, işçinin sağ kalan eşine ve ergin olmayan çocuklarına, yoksa bakmakla yükümlü olduğu kişilere, ölüm gününden başlayarak bir aylık; hizmet ilişkisi beş yıldan uzun bir süre devam etmişse, iki aylık ücret tutarında bir ödeme yapmakla yükümlüdür.” şeklinde ölüm tazminatı düzenlenmiştir.

2) 1475 sayılı İş Kanununun halen yürürlükte olan 14.maddesinde ve 854 sayılı Deniz İş Kanununun 20.maddesinde, işçinin ölümü halinde kıdem tazminatının kanuni mirasçılarına ödeneceği belirtilmiştir ancak, ayrıca ölüm tazminatı adı altında bir ödeme yapılacağı yer almamaktadır. (4857 sayılı İş Kanununun “İstisnalar” başlıklı 4.maddesinde, İş Kanununun uygulanmayacağı haller dolayısıyla kıdem tazminatı hakkı olmayan çalışanlar belirtilmiştir.)

İşte bu noktada, ölüm halinde kıdem tazminatı ödenen eşine ve ergin olmayan çocuklarına, yoksa bakmakla yükümlü olduğu kişilere ayrıca, 6098 sayılı Türk Borçlar Kanununun “İşçinin ölümü” başlıklı 440.maddesinde yer alan ölüm tazminatı ödenmeli midir? Bu konuda doktrinde üç farklı görüş bulunmaktadır:

a) Bir görüşe göre, İş Kanunu kapsamındaki işçilerin eşine ve ergin olmayan çocuklarına, yoksa bakmakla yükümlü olduğu kişilere kıdem tazminatına ilave olarak ayrıca ölüm tazminatı ödenmez. Zira, İş Kanununda (ve Deniz İş Kanununda) işçinin ölümü halinde geride kalan mirasçılarına kıdem tazminatı ödenmektedir. Bu konuda bir Kanun boşluğu olmadığı için, İş Kanunu kapsamındaki işçilerin eşine ve ergin olmayan çocuklarına ayrıca 6098 sayılı Türk Borçlar Kanununun “İşçinin ölümü” başlıklı 440.maddesinde yer alan ölüm tazminatı ödenmez. [1]

b) Bir diğer görüşe göre ise, 4857 sayılı İş Kanunu kapsamındaki işçinin kıdem tazminatına hak kazanıp kazanmadığına bakılmalı, işçi kıdem tazminatına hak kazanıyorsa, ölümü halinde, hak sahiplerine ayrıca 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunundaki ölüm tazminatı ödenmez.[2]

c) Başka bir görüşe göre ise, ölüm tazminatından, 4857 sayılı İş Kanunu ile Deniz İş Kanunu kapsamına giren işçilerin de yararlanması gerekir.[3] Zira, bu ödeme kıdem tazminatının Türk Borçlar Kanunundaki karşılığı değildir. Ayrıca, ölüm tazminatına hak kazanma şartları kıdem tazminatına hak kazanma şartlarından farklı olduğu gibi, ödeme yapılacak kişiler de farklıdır.

3) 5953 sayılı Basın İş Kanununun “Ölüm tazminatı” başlıklı 18. maddesinde konuyu düzenleyen özel bir hüküm olduğu için, bu Kanun kapsamındaki bir işçinin ölümü halinde eş ve ergin olmayan çocuklarına bu ödemeye ek olarak bir de ölüm tazminatı ödenmesi gerekmez.[4] Basın İş Kanununda hem kıdem tazminatı hem de ölüm tazminatına yer verilmiş olmasının bu ödemenin kıdem tazminatının karşılığı olmadığını göstermektedir.[5]

B) ÖLÜM TAZMİNATI İÇİN KIDEM ŞARTI VAR MIDIR?

Ölüm tazminatına hak kazanılması için ölen işçinin belirli bir kıdeme sahip olması gerekmemektedir. İşe yeni başlayan bir işçinin ölümü halinde de hatta sözleşmenin deneme süreli olup işçinin deneme süresi içinde iken ölümü halinde de bu tazminatın ödenmesi gerekir.[6]

C) ÖLÜM TAZMİNATI MİKTARI NE KADARDIR?

İşçinin kıdemi ödenecek tazminatın miktarı bakımından önem taşınmaktadır. Gerçekten, işçinin kıdeminin beş yıldan uzun sürmesi halinde ödenecek ölüm tazminatının miktarı iki aylık ücretinden az olamayacaktır. 5953 sayılı Basın İş Kanunu açısından ise, vefat eden gazetecinin aylık ücretinin üç mislinden az olmamak üzere, ölüm tazminatı ödenir. Şüphesiz bu miktarlar en az olup, hükmün nispi emredici niteliği sebebiyle tarafların hizmet sözleşmesine koyacakları bir hükümle bunu arttırmaları mümkün olduğu gibi, toplu iş sözleşmeleri ile de bu miktarın arttırılması mümkündür.[7]

D) ÖLÜM TAZMİNATI İÇİN İŞ SÖZLEŞMESİNİN TÜRÜ ÖNEMLİ MİDİR?

Hayır, ölüm tazminatı için iş sözleşmesi türünün önemi bulunmamaktadır. Belirsiz, kısmi, çağrı üzerine çalışma, uzaktan çalışma kapsamındaki tüm işçiler, ölüm tazminatından yararlanır. [8] Belirli süreli iş sözleşmesi de, süresinden önce ölümle sona erdiğinde, ölüm tazminatı ödenir.[9]

E) ÖLÜM TAZMİNATINA ESAS ÜCRET NEDİR?

Esas alınacak ücret temel ücret olmalıdır.[10] Ölüm tazminatında tavan bulunmadığı için, ücret yüksekliği önem taşımaz.[11]

F) ÖLÜM TAZMİNATI KİMLERE ÖDENİR?

Öncelikle, vefat eden işçinin eş ve ergin olmayan çocuklarına, bu kişilerin bulunmaması halinde ise, işçinin bakmakla yükümü olduğu kişilere ödenir. Hem eş, hem de ergin olmayan çocukların beraber bulunması halinde, ölüm tazminatı bu kişilere eşit olarak ödenecektir.[12]

---------------------

[1]       Gülsevil Alpagut, Türk Borçlar Kanununun Hizmet Sözleşmesinin Devri, Sona Ermesi, Rekabet Yasağı, Cezai Şart ve İbranameye ilişkin Hükümleri, Legal İSGHD, 2011/31, 941-942, Benzer yönde, Güneş/Mutlay, s.273,; M. Erdem Özdemir, “Yeni Borçlar Kanununun İş Sözleşmesinin Sona Ermesine İlişkin Hükümlerinin 4957 sayılı Kanun Kapsamındaki İş İlişkilerine Etkisi”, Sicil, Eylül, S. 27, 2012, s.41.

[2]       Mollamahmutoğlu/Astarlı/Baysal, s. 791.

[3]       Polat Soyer, Hizmet Sözleşmesinin Sona Ermesi, s.18; Polat Soyer, 6098 sayılı Türk Borçlar Kanununda, s. 46; Kübra Doğan Yenisey, Hizmet Sözleşmesi, s.325; Polat Soyer, Türk Borçlar Kanunu, s. 96; Ercan Akyiğit, Ölüm ve İş İlişkisindeki Yeni Sonuçları, s.38; Sarper Süzek, İş Hukuku, s.782-783; Yeliz Bozkurt Gümrükçüoğlu, s.285-286; Nurşen Caniklioğlu, Belirli Süreli ve Kısmi Belirli Süreli İş Sözleşmesi, s.14; Sabahattin Yürekli, Hizmet Sözleşmesinin Sona Ermesi, s. 159-160, Nuri Çelik, İş Hukuku Dersleri, 2017, s.411.

[4]       Polat Soyer, Hizmet Sözleşmesinin Sona Ermesi, s.18; Polat Soyer, 6098 sayılı Türk Borçlar Kanununda, s.46; Ercan Akyiğit, Ölüm ve İş İlişkisindeki Yeni Sonuçları, s. 38; Nuri Çelik, İş Hukuku Dersleri, 2017, s. 411, Bkz. ve karş. Kübra Doğan Yenisey, Hizmet Sözleşmesi, s. 325; Nurşen Caniklioğlu, Belirli Süreli ve Kısmi Belirli Süreli İş Sözleşmesi, s. 14.

[5]       Nurşen Caniklioğlu, Belirli Süreli ve Kısmi Belirli Süreli İş Sözleşmesi, s.15; Nuri Çelik, İş Hukuku Dersleri, 2017, s. 411-412.

[6]       Polat Soyer, Hizmet Sözleşmesinin Sona Ermesi, s.18; Ercan Akyiğit, Ölüm ve İş İlişkisindeki Yeni Sonuçları, s.38; Sarper Süzek, İş Hukuku, s. 534; Kübra Doğan Yenisey, Hizmet Sözleşmesi, s 324; Nurşen Caniklioğlu, Belirli Süreli ve Kısmi Belirli Süreli İş Sözleşmesi, s.15; Nuri Çelik, İş Hukuku Dersleri, 2017, s.412.

[7]       Ercan Akyiğit, Ölüm ve İş İlişkisindeki Yeni Sonuçları, s.35;  Sarper Süzek,  İş Hukuku, s.554.

[8]       Nurşen Caniklioğlu, Belirli Süreli ve Kısmi Belirli Süreli İş Sözleşmesi, s. 15; Sabahattin Yürekli, Hizmet Sözleşmesinin Sona Ermesi, s.159; Nuri Çelik, İş Hukuku Dersleri, 2017, s.412.

[9]       Yeliz Bozkurt Gümrükçüoğlu, s. 283, 284.

[10]     Ercan Akyiğit, Ölüm ve İş İlişkisindeki Yeni Sonuçları, s.35; Sarper Süzek, İş Hukuku, s.554; Nuri Çelik, İş Hukuku Dersleri, 2017, s.412.

[11]     Nurşen Caniklioğlu, Belirli Süreli ve Kısmi Belirli Süreli İş Sözleşmesi, s. 15-16; Nuri Çelik, İş Hukuku Dersleri, 2017, s.412.

[12]     Sarper Süzek, İş Hukuku, s. 554; Ercan Akyiğit, Ölüm ve İş İlişkisindeki Yeni Sonuçları, s.37; Nuri Çelik, İş Hukuku Dersleri, 2017, s. 412.