Kongreye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Adalet Bakanı Bekir Bozdağ, Danıştay Başkanı Zeki Yiğit, Anayasa Mahkemesi Başkanvekilleri ve Üyeleri ile 36 İslam ülkesinden gelen 136 yüksek yargı mensubu katıldı.

Kongrenin açış konuşmalarını Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ve Anayasa Mahkemesi Başkanı Zühtü Arslan yaptı.

Başkan Arslan konuşmasında anayasa yargısının temel işlevinin anayasanın üstünlüğünün sağlanması suretiyle temel hak ve hürriyetlerin korunması olduğuna vurgu yaparak bu işlevin tam olarak yerine getirilmesinin anayasalarda yer alan adalet, eşitlik, hürriyet, hukukun üstünlüğü ve kuvvetler ayrılığı gibi anayasal ilke ve değerlerin hayata geçirilmesine bağlı olduğunu ifade etti.

“Tüm dinler, hukuku ve adaleti merkeze almıştır.”

Anayasal ilke ve değerlerin zamana ve mekâna göre adlandırılmasının değişebildiğine değinen Başkan Arslan, toplumsal ve siyasal birlikteliği sağlayan değerlerin farklı kültür ve medeniyetlerde köklerinin olduğunu ifade ederek şu değerlendirmelerde bulundu:

“Söz gelimi adalet, tarih boyunca tüm toplumlarda temel değerlerden biri olarak kabul edilmiştir. Zira toplumsal hayatın varlığı ve devamı ancak adaletle mümkündür. Adaleti tesis etmenin aracı da hukuktur. Bu nedenle ideal topluma dair değerler manzumesi sunan tüm dinler, hukuku ve adaleti merkeze almıştır.”

Başkan Arslan, İslam’ın kaynaklarının da adaleti ve adaletten kaynaklanan başta eşitlik, temel hak ve hürriyetler olmak üzere diğer evrensel değerleri vurguladığını belirterek “Ey, insanlar, diye başlayan mesajlar arasında ayrımcılık yasağı, can, mal ve neslin korunması, suç ve cezaların şahsiliği, din ve vicdan hürriyeti gibi toplumsal hayatın sağlıklı şekilde sürdürülmesinin olmazsa olmaz esasları yer almaktadır.” dedi.

“Medeniyetimiz dünyada yaşanan sıkıntılara da derman olacaktır.” 

Anayasa yargısı kapsamına giren ilke ve değerlerin bize yabancı olmadığının, bilakis bizim öz değerlerimiz olduğunun altını çizen Başkan Arslan “Düşünce ve söylem olarak zengin bir müktesebatı olan medeniyetimizin adalet, eşitlik ve hürriyet gibi değerlerinin hayata geçirilmesi sadece Müslüman coğrafyada değil dünyada yaşanan sıkıntılara da derman olacaktır.”  ifadelerini kullandı.

Başkan Arslan, temel hak ve hürriyetleri koruyan hukuk devleti hedefinin gerçekleşmesi bakımından yargı kurumlarına, bilhassa da anayasallık denetimi yapan yüksek mahkemelere çok büyük görevler düştüğünü belirtti. Devletin ve devlet organları arasında özellikle yargının işlevinin zulmün giderilerek adaletin tesis edilmesi, insanların hak ve hukukunun korunması olduğunu ifade eden Başkan Arslan “Bu anlamda hâkimin temel görevi insanların haklarını güvenceye almak İbn Haldun'un kendi ifadesiyle 'halkın hukukunu korumak’tır.” dedi.

Başkan Arslan konuşmasının sonunda benzer görevler üstlenmiş olan anayasa mahkemelerinin ve anayasallık denetimi yapan yüksek yargı organlarının iş birliği ve tecrübe paylaşımının önemini vurgulayarak İslam Dünyası Anayasa Yargısı Konferansı’nın bu açıdan eşsiz bir fırsat ve imkân sunduğuna inandığını ifade etti.