MESUT HASAN BENLİ 

ANKARA - DHKP/C örgütü üyesi Uğur Bülbül’ün vasiyeti üzerine mezar taşına ‘Kahramanlar ölmez halk yenilmez’ ifadesini yazan arkadaşlarına ‘suçu ve suçluyu övmekten’ altı ay hapis cezası verildi. 2006 yılında Sincan F Tipi Cezaevi’nde hayatını kaybeden oğlunun mezarına aynı ifadeyi yazdıran anne Mesude Demirel’e de aynı suçtan soruşturma açıldı.
2001 yılında yaşamını yitiren DHKP/C üyesi Uğur Bülbül, cezaevinde birlikte kaldığı arkadaşı Hüseyin Özarslan’a “Ölürsem mezar taşıma ‘Kahramanlar ölmez halk yenilmez’ yazın” dedi. Ancak Bülbül ailesi, ekonomik nedenlerden dolayı çocuklarına bir mezar taşı yaptırmadı. Bunun üzerine Hüseyin Özarslan’ın yakınları Günay Özarslan ve Gazel Güzel, Bülbül’ün toprağa verildiği Bartın’da bir mezar taşı yaptırdı.

‘Örgüt üyesi olmasalar da...’
Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından hazırlanan iddianameye göre, Bülbül’ün ailesinin izni olmadan Özarslan ve Güzel, mezar taşına vasiyet ettiği ‘Kahramanlar ölmez halk yenilmez’ ifadesini yazdırdı. Bu yazı nedeniyle Günay Özarslan ve Gazel Güzel, 22 Eylül 2007’de gözaltına alındı. Bir gün sonra da tutuklanan Özarslan ve Güzel Bartın Özel Tip Kapalı Cezaevi’ne konuldu. Ankara Cumhuriyet Savcısı Mustafa Bilgili tarafından hazırlanan iddianamede, şüphelilerin terör örgütü üyeliğinden cezalandırılması talep edildi. İddianamede şüphelilerin Uğur Bülbül’ün akrabası olmamasına rağmen mezar taşının yaptırılmasının örgüt faaliyeti çerçevesinde değerlendirilmesi gerektiği belirtilerek “Şüphelilerin DHKP/C terör örgütüne üye oldukları tespit edilmediği, normal bir vatandaşın bir terörist mezarını mermerden teröristi övücü mahiyette yaptırıp parasını cebinden karşılayarak vermesi hayatın olağan akışına aykırıdır” denildi.

Mezar taşına el konuldu
Savcılık, ayrıca ‘suçun delili’ mezar taşının sökülmesi için ‘el koyma’ kararı verilmesini de istedi. Mahkeme de savcılığın bu talebine uydu ve söz konusu mezar taşı sökülerek mahkemeye delil olarak getirildi.

Hâkim kızdı, taş emanete gitti
Ankara 11. Ağır Ceza Mahkemesi eski Başkanı Orhan Karadeniz’in tepki göstermesi üzerine mezar taşı mahkemenin emanetine kaldırıldı.
Mezar ustası Mehmet Emin Kurukavak verdiği ifadesinde kendisinden istenilen mezar taşını yaptıktan sonra Devrek Otogarı’na gittiklerini, oradan da bir kamyonetle taşı Bartın’a götürdüklerini anlattı. Usta, mezar taşını kimin için yaptığını bilmediğini ifade etti. Yapılan yargılama sonrasında mahkeme sanıkların, ‘silahlı örgüt üyeliği’ suçlamasından beraatine karar verdi.

Avukat: Paranoyanın göstergesi
Ancak mahkeme, Günay Özarslan ve Gazel Güzel’e, ‘suçu ve suçluyu övme eylemi’ nedeniyle sekiz ay hapis cezası verdi. Mahkeme ‘sanıkların kısmi ikrar’ durumunu göz önüne alarak indirim yaptı ve Özarslan ve Güzel’e altı ay 20 gün hapiscezasına hükmetti.
Avukat Evrim Deniz Karatana, “Müvekkillerimin ceza almasına neden olan olay, ancak ‘son isteğin yerine getirilmesi’ olarak değerlendirilebilecekken ülkemizdeki suç ve ceza algısının, güvenlik paranoyasının ne boyutlarda olduğunu gösteriyor. Bu kararla Bartın’da bir mezarlıkta yaptırılan söz konusu mezar taşının ölülere, başka bir ölüyü övmek suretiyle propaganda yaptığını düşünmek zorunda bırakıldık” diye konuştu.

Anne: Suçu övme amacım yok
Benzer bir dava sürecine de Çorum’da girildi. Serdar Demirel adlı hükümlü, Sincan F tipi Cezaevi’nde girdiği ölüm orucu nedeniyle 2006 yılında hayatını kaybetti. Serdar Demirel Çorum’un Ilgaz ilçesinde toprağa verildi. Vasiyeti üzerine ailesi mezar taşına ‘Kahramanlar ölmez halk yenilmez’ ifadesini yazdı. Bunun üzerine Ilgaz Cumhuriyet Savcısı, anne Mesude Demirel’e soruşturma açtı. Anne Demirel ‘suç ve suçluyu övme amacı taşımadığını’ belirterek “Oğlumun vasiyetini yerine getirdim. Başka bir amacım yoktur” dedi. (Radikal)