Tüm dünyayı etkisi altına alan ve gittikçe artan vakalarla gündeme gelen coronavirüs  salgını tüm dünyada yoğun boşanma taleplerini gündeme getirdi. Özelikle  karantina altında sürekli  beraber vakit geçirmek zorunda olan çiftler arasında geçimsizliğin artmış olması aslında pek de yadırganacak bir durum değil. Peki Korona bir boşanma sebebi olabilir mi ? Bu yazımda bunu incelemeye çalışacağım.

Öncelikle boşanma sebepleri ikiye ayrılır.

Boşanmanın özel sebepleri 

a) Hayata Kast, Pek Kötü Muamele, Onur Kırıcı Davranış

b) Zina

c) Küçük Düşürücü Suç İşleme ve Haysiyetsiz Hayat Sürme

d) Terk

e) Akıl Hastalığıdır.

Boşanmanın genel sebepleri

a) Evlilik Birliğinin Temelden Sarsılması

b) Eşlerin Boşanma Konusunda Anlaşması

c) Ortak Hayatın Kurulamaması ya da Fiili Ayrılık

Görüldüğü üzere hastalıklar tek başına bir boşanma sebebi değildir.

Fakat yargıtayın  bir çok kararında olduğu gibi boşanmaya sebebiyet verebilir.

2. Hukuk Dairesi 2019/6189 E. , 2019/12673 K.

İlk derece mahkemesi ise, hükmün kaldırılma gerekçesine göre verdiği 24/09/2018 tarihli ikinci karar ile boşanmaya sebep olan olaylarda davacı kadının birlik görevlerini yapmadığı, eşinin hastalığı ile
ilgilenmediği
,  gerekçesiyle  evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle boşanmaya karar vermiştir.

2. Hukuk Dairesi 2019/4809 E. , 2019/12514 K.

davacı-karşı davalı kadının "Vajinusmus" hastalığının bulunduğu ve taraflar arasındaki cinsel ilişkinin gerçekleştirilememesinin mevcut bu rahatsızlığın sonucu olduğunun tevsik olunduğu (Belgeye bağlandığı) anlaşılmaktadır. Davalı-karşı davacının delil olarak dayandığı tanık beyanlarının da bu
iddianın doğruluğunu destekler nitelikte olduğu görülmektedir. İşbu nedenlerle davalı-karşı davacı erkeğin ispatlanan davasının; davacı-karşı davalı kadının tam kusurlu olduğu, davalı-karşı davacı erkeğin ise kusursuz olduğu belirtilerek kabulüne karar verilmesi gerekir.

T.C. YARGITAY 2. HUKUK DAİRESİ E. 2004/4941 K. 2004/7899 T. 15.6.2004

Davalının sara  hastası olduğu anlaşılmaktadır. Eşlerden birinde bu hastalığın varlığı başlı başına bir boşanma sebebi değildir. Davalının hastalığının tedavisinden kaçındığına dair bir delil olmadığı gibi, alınan raporda ruhsal bakımdan evliliği, yürütebilecek yeterliğe sahip olduğu da belirlenmiştir. Davalının sara hastası olması dışında evlilik birliğini temelinden sarsacak ve müşterek hayatın devamına imkan bırakmayacak nitelikte başkaca somut bir hadisenin varlığı ortaya konulmamıştır. O halde, davanın reddi gerekir.

Görüldüğü gibi hastalıklar evlilik birliğinin temelden sarsılması nedeniyle boşanma sebebi sayılabilir.

Yalnız şunu da belirtmek gerekir. Bazı hastalıklar hayata kast ve pek kötü muamele sebebiyle de boşanma sebebi sayılabilir. Ve ayrıca ceza davasına konu teşkil eder.

T.C. YARGITAY 1. CEZA DAİRESİ E. 2002/3171 K. 2002/3584 T. 15.10.2002

HASTALIĞINI SÖYLEMEDEN EVLENMEK ( Aidse Yakalandığını Bilen - TCY.nın 456/3. Maddesine Uyup Uymadığının Tartışılması Gereği )

AİDS HASTALIĞINI BULAŞTIRMAK ( Evlendiği Mağdureye Bildiği Halde Söylemeyerek - TCY.nın 456/3. Maddesine Uyup Uymadığının Tartışılması Gereği )

ÖZET : Evlendiği mağdureye bildiği halde, aids hastalığını söylemeyip cinsel ilişkileri sonucu onun da bu hastalığa yakalanmasına neden olan sanığın eyleminin, hastalığın iyileşmesinin kesin ya da olası ve sürekli olup olmadığı hususlarında rapor alınarak sonucuna göre, TCY.nın 456/3. maddesine uyup uymadığının tartışılması gerekir.

DAVA : Karısı S 'yi yaralamaktan sanık Ü’nün  yapılan yargılanması sonunda; hükümlülüğüne ilişkin ( Antalya Birinci Ağır Ceza Mahkemesinden verilen 11.9.2000 gün ve 416/255 sayılı hükmün Yargıtay'ca incelenmesi sanık ile müdahil taraflarından istenilmiş olduğundan dava dosyası C. Başsavcılığından tebliğname ile Dairemize gönderilmekle; incelendi ve aşağıdaki karar tespit edildi:

KARAR : Toplanan deliller karar yerinde incelenip, sanık Ü’nün , suçunun sübutu kabul takdire ilişen cezayı azaltıcı sebebinin niteliği takdir kılınmış, savunması inandırıcı gerekçelerle reddedilmiş, incelenen dosyaya göre verilen hükümde bozma sebebi dışında isabetsizlik görülmemiş olduğundan, sanığın temyiz dilekçesinde, sübutun bulunmadığına 647 sayılı Yasanın 6. maddesinin uygulanması gerektiğine, müdahil vekilinin de vasfa yönelen ve yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddine; Ancak, Mağdur S’ye uygulanan testler sonucu ( Hiv 1-2 ) AİDS hastalığına yakalandığının anlaşılması karşısında, bu hastalığın kesin veya muhtemel olarak iyileşmesinin mümkün olup olmadığı, hastalığın süreklilik gösterip göstermediği hususlarında Adli Tıp ihtisas Kurullarından rapor alınması ve sonuca göre Hiv-Aids hastalığına askerliği sürecinde yakalandığını bilen ve bu durumu açıklamayarak mağdur S  ile evlenip cinsel ilişkileri sonucu onun hastalığa yakalanmasına bilinçle neden olmuş bulunan sanığın eyleminin; TCK.nun 456/3 maddesine uyup uymadığının tartışılması gerekirken eksik soruşturma ile yazılı şekilde hüküm kurulması,

Ayrıca Aids , Frengi gibi hastalıklar  eşin zina yaptığına da karine oluşturabilir. Ve Zina sebebiyle de boşanma davasının konusu olabilir.

Koronavirüs ve Boşanma

Koronavirüs hakkında ise şu ana kadar herhangi bir yargıtay kararı bulunmasa da kanaatimizce Koronavirüs başlı başına bir boşanma sebebi kabul edilemez.

Ancak koronavirüsü kapan ve bu durumu bilen ve eşinden saklayan birinin hayata kast ile boşanma konusu teşkil edilebileceğini, ayrıca ceza davasına da konu edilebileceğini düşünüyoruz.

Ama bu durumdan haberdar olmayan birinin koronavirüs kapması ve eşine bulaştırması kanımızca boşanma sebebi oluşturmayacaktır. Unutulmamalıdır ki evlilik bir çok yargıtay kararına da göre iyi günde ve kötü günde bir olmaktır.

Kaynakça

Dural - Öğüz –Gümüş, Aile Hukuku ,Filiz Kitabevi

https://www.turkhukuksitesi.com/

https://karararama.yargitay.gov.tr/YargitayBilgiBankasiIstemciWeb/

Türk Medeni Kanunu