Eşlerin fiziksel şiddetle ilgili davranışları evlilik birliğinin sarsılması sebebiyle boşanma davasında (TMK. m. 166 f.I) boşanma konusu davranışlardandır. Eşlerden birinin eşinin vücut bütünlüğüne zarar veren her türlü davranışı fiziksel şiddet olarak tanımlanabilir. Fiziksel şiddet uygulayan kişi aynı zamanda TCK kapsamında suç işlemiş olmakta olup eşe karşı uygulanan fiziksel şiddet, kasten yaralama suçuna vücut vermiş olacaktır. Bu kapsamda kanunumuz eşe karşı uygulanan fiziksel şiddeti hem ağırlaştırıcı neden olarak belirlemiş hem de şikâyet aranmaksızın soruşturma ve kovuşturma yapılabilmesine imkân tanımıştır.

Eşlerin fiziksel şiddetle ilgili davranışları uygulamada çeşitlilik göstermektedir. Evlilik birliğinin sarsılması sebebiyle boşanma davasında fiziksel şiddet içeren davranışları ‘‘Doğrudan Fiziksel Şiddet’’ ve ‘‘Dolaylı Fiziksel Şiddet’’ olarak iki gruba ayırabiliriz. Bu haller aynı zamanda 6284 sayılı Ailenin Korunması ve Kadına Karşı Şiddetin Önlenmesine Dair Kanun kapsamında yer alan şiddete konu oluşturmaktadır.

Bu kapsamda ilk olarak ‘‘Doğrudan Fiziksel Şiddet’’ in üzerinde durulması gerekmektedir. Doğrudan Fiziksel Şiddet içeren hareketler çeşitli şekillerde gerçekleşebilir. Bu hareketlerden en sık görüleni dövme eylemidir. Ülkemizde kadınların geneli boşanma davasını eşleri tarafından sürekli olarak dövülmekte olduklarından açmaktadırlar. Eşini dövme fiziksel şiddete yönelik bir davranış olduğundan evlilik birliğinin sarsılması sebebiyle boşanma davasında boşanma konusu davranışlardan sayılmaktadır.

Eşi tarafından şiddet mağduru olan diğer eş, maruz kaldığı şiddet eylemini çeşitli argümanlarla ispatlayabilir. Nitekim boşanma davası açılmadan alınan koruma kararı fiziksel şiddetle evlilik birliğinin sarsılması sebebiyle boşanma davasında koşulları varsa kanıt oluşturmaktadır. Ancak unutulmamalıdır ki delil olmadan alınmış koruma kararı boşanma kararı verilmesi için mahkemeler tarafından yeterli görülmemektedir.

Eşi tarafından şiddete maruz kalan eş ispat açısından elini kuvvetlendirebilmek için mutlaka darp raporu almalıdır. Herhangi bir sebep ile darp raporu alamayan mağdur eş, şiddet eylemini komşu ve akraba gibi tanıklarla da ispat edebilir. Mağdur eş tarafından fiziksel şiddetle evlilik birliğinin sarsılması sebebiyle açılmış olan boşanma davasının kabul edilebilmesi için dövme eyleminden sonra şiddet uygulayan eş ile barışılmamış olması gerekmektedir. Eğer dövme eyleminden sonra şiddet uygulayan eş mağdur eş tarafından affedilmiş ise fiziksel şiddetle evlilik birliğinin sarsılması sebebiyle boşanma kararı verilemeyecektir.

Dövme eyleminin sadece diğer eşe karşı işlenmiş olmasına gerek yoktur. Eşin çocukları dövmesi hatta diğer eşin akrabalarını dövmesi de fiziksel şiddete yönelik bir davranış olduğundan evlilik birliğinin sarsılması sebebiyle boşanma davasında boşanma konusu davranışlardandır.

Doğrudan fiziksel şiddet içeren hareketlerden olan dövme eylemi dışında, diğer eşin ailesi tarafından dövülmek, diğer eş tarafından kesici alet ve benzeri cisimlerle yaralanmak, ısırılmak, itilmek, tekmelenmek, tırmalanmak gibi eylemlerde fiziksel şiddete yönelik bir davranış olduğundan Yargıtay kararları ışığında evlilik birliğinin sarsılması sebebiyle boşanma davasında boşanma konusu davranışlardandır.

Eşlerin maruz kaldığı diğer bir şiddet türü ise ‘‘Dolaylı Fiziksel Şiddet’’ tir. Eşin diğer eşi veya çocukları ev içine veya herhangi bir yere kilitleyerek özgürlüklerine engel olması, zorlama içeren davranışlarda bulunması gibi eylemler dolaylı fiziksel şiddete örnek gösterilebilir. Örnek vermek gerekirse, eşin zorla bileziğini kolundan alan, çocuğu zorla alıp bir yerden rıza dışında başka bir yere götüren kişi Yargıtay kararları ışığında dolaylı fiziksel şiddet uygulamış sayılmaktadır.

Son olarak şu hususu belirtmekte fayda vardır. Yukarıda da belirtildiği üzere fiziksel şiddet uygulayan kişi aynı zamanda TCK kapsamında suç işlemiş olmakta olup eşe karşı uygulanan fiziksel şiddet, kasten yaralama suçuna vücut verecektir. Bu kapsamda, boşanma davası ile birlikte devam eden fiziksel şiddet sebebiyle açılmış bir ceza davası var ve bu ceza davasında delil yetersizliğinden beraat kararı verilmiş olsa bile dövme eylemine ilişkin verilen bu karar aile mahkemesi hakimini bağlamayacaktır.

Av. Necati Emre NAYIR