Örnekler:

-Organik elma, armut vs. (meyve sebze hallerinden çok ucuza alınıp, fahiş fiyata satılan, çarık çürük ve kurtlu meyveler)

-Organik meyve suları

-Organik yumurta (içinde saman olan, tavuk pisliğine bulanmış, büyük çoğunluğu tavuk çiftliklerinde ıskartaya ayrılan, fiyatları bedavadan biraz pahalı olan yumurtalar)

-Organik sokak sütü (yarı yarıya su katılmış, antibiyotik kalıntılı)

-Organik aromalı tereyağ

-Organik aromalı bal, reçel, pekmez

-Organik zeytin, zeytinyağı

-Organik et, tavuk, balık

-Organik siyez buğdayı unu, bulguru, makarnası, ekmeği vs.

-Organik bakliyat

-Organik sabun, şampuan, duş jeli, banyo lifi, diş macunu, tuvalet kâğıdı

-Organik pamukla dokunmuş yatak, yorgan, battaniye, pike, yastık, yastık kılıfı, havlu, iç çamaşırı, çorap

-Organik pamukla dokunmuş yetişkin kıyafetleri

-Organik pamukla dokunmuş bebek kıyafetleri

-Organik pamuktan yapılmış bebek bezi

-Organik ağaçtan yapılmış, organik A4 fotokopi kâğıdı (Hukukçular için :)

-Organik su (organik su daha akıllarına gelmemiş, yakında o da çıkar :)

-Organik tütün (o da bi ara çıkacaktı, sonra ne oldu, belli değil)

Ve daha binlercesi…

Organik Tarım Nedir?

Organik tarım, bitki nöbetleşmesi, yeşil gübre, kompost, "biyolojik zararlı kontrolü"nü içeren ve toprak üretkenliğini sağlamada mekanik işlemeye dayanan; sentetik gübre, pestisit, hormon, hayvan yem katkıları ve genetiği değiştirilmiş organizmaların kullanımını reddeden veya sınırlayan tarım yöntemidir.

Organik tarımda toprak ve su gibi doğal çevrenin tarım eliyle kirletilmesini engellemek, temiz malzeme ve teknikler kullanılarak üretilen tarım ürünleri ile insan, hayvan ve çevrenin sağlığı üzerinde olumlu katkı sağlamak amaçlanır.

1990'dan beri organik ürün pazarı hızlı bir artış göstermiş ve 2007 yılında 46 milyar dolara ulaşmıştır. Bu talep artışı, organik üretim yapılan tarım alanlarının artışına yol açmıştır. Yaklaşık 32.2 milyon hektarda organik üretim yapılmaktadır ve toplam tarım alanlarının %0.8'ini temsil etmektedir. Ayrıca, 2007 yılında doğadan toplanan organik ürünler 30 milyon hektardan hasat edilmektedir.

Bu yöntemde çevreye veya insan sağlığına olumsuz etkiler yapan kimyasal gübre, ilaçlama, hormon uygulamaları gibi verim artırıcı yöntemler kullanılmaz. Organik tarım doğal üretim yöntemlerinin günümüz agronomik bilgiler ışığında yapılmasıdır. Organik tarımda izin verilen kimyasal elementlerin toprağa ilave edilmesi, elementer kükürt gibi ekolojik sisteme ve insan sağlığına zararlı kabul edilmeyen ilaç uygulamaları yapılması mümkündür. Ekolojik (organik) üretim yapan bir çiftçi, uluslararası bir denetleme şirketi tarafından verilen sertifikayı almak zorundadır. Bu sertifikayı alabilmesi için ürünlerini gerekli koşullarda üretmelidir. Gerekli koşullar sağlandığında bu denetçi firmalar ürünü denetleyerek sertifika verirler. "Ekolojik tarım" ismi üzerinde önemli anlaşmazlıklar vardır. Bu yöntem ile üretilen ürünlerin ekolojik kelimesi ile bir bağı olmaması sebebiyle "Organik tarım" daha doğru bir isim olarak kabul edilmektedir.

Organik tarım yöntemleri birçok ülkede yasa ve kurallarla çerçevesinde yönetilmekle beraber, standartların büyük bölümü bir şemsiye organizasyonu olan 1972'de kurulan IFOAM (International Federation of Organic Agriculture Movements - Uluslararası Organik Tarım Hareketleri Federasyonu) tarafından oluşturulmuştur.

IFOAM, organik tarımın amacını şöyle tanımlamıştır:

"Organik tarım toprakların, ekosistemin ve insanların sağlığının sürdürülmesini sağlayan bir üretim sistemidir. Olumsuz etkilere yol açan girdilerin kullanımına karşı ekolojik süreç, biyoçeşitlilik ve bölgesel koşullara adapte olmuş döngüye dayanmaktadır.

Organik tarımın hedefi gelenek, yenilik ve bilimi birleştirerek paylaştığımız çevreye faydada bulunmak ve adil ilişkilerle yaşamın içinde yer alan herkes için iyi bir hayat sağlamaktır."

Türkiye'de Organik Tarım

Türkiye'de Organik Tarım, 5262 sayılı Organik Tarım Kanunu ve ilgili yönetmelik çerçevesinde Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı'nın kontrol ve denetimi altında yapılabilmektedir.

5262 Sayılı Organik Tarım Kanunu

Yetkilendirilmiş kuruluşlar

Madde 5-

Kontrol ve sertifikasyon kuruluşu veya sertifikasyon kuruluşu tarafından sertifikalandırılmamış ürünler, organik ürün veya organik girdi adı altında satılamaz.

Sonuç

Ülkemizde organik tarım, kontrol ve sertifikasyon kuruluşu veya sertifikasyon kuruluşu tarafından sertifikalandırılmaya tabidir, sertifika sahibi olunmadan, organik ürün veya organik girdi adı altında ürün satan kişi veya kurumlara, para cezası müeyyidesi uygulanmaktadır.

KAYNAKÇA

https://tr.wikipedia.org/wiki/Organik_tar%C4%B1m

https://www.mevzuat.gov.tr/MevzuatMetin/1.5.5262-20100311.pdf