Kat ihtarnamelerine ilişkin dikkat edilmesi gereken nokta, borçlu tarafından muaccel olduğu halde ödenmeyen miktar, borcun tamamı değil de bir kısmı veya bir taksiti olsa dahi, kat ihtarnamesi gönderildikten sonra borcun tamamının muaccel kılınacak ve takibe konu edilebilecek olmasıdır.

Yasal takibe geçilebilmesi için kredinin, kredi kullanıcısından talep edilebilir hale gelmesi; yani öncelikle kredinin kat edilerek, kat ihtarnamesi ile borçludan istenmesi gerekir. Kat ihtarnamelerine sık rastlanabilecek konulardan biri ise, rehnin paraya çevrilmesi yolu ile ilamlı takip türlerinden biri olan noterden gönderilen hesap özeti, tazmin talebi veya ihtarı ibraz ederek ipoteğin paraya çevrilmesi yolu ile ilamlı takiptir.

İ.İ.K 150/ı  hükmüne göre,  borçlu cari hesap veya kısa, orta, uzun vadeli kredi şeklinde işleyen nakdi veya gayri nakdi krediyi kullandıran tarafın ibraz ettiği ipotek akit tablosu kayıtsız şartsız bir para borcunu içermese bile, krediyi kullandıran taraf, krediyi kullanan tarafa ait gayri nakdi kredinin ödenmemiş olması nedeniyle tazmin talebini veya borcun ödenmesine ilişkin ihtarı noter aracılığıyla krediyi kullanan tarafa gönderilerek tebliğ edildiğini veya İİK 68/b hükmü gereğince tebliğ edilmiş sayıldığını gösteren noterden tasdikli bir sureti icra müdürüne ibraz ederek ipoteğin paraya çevrilmesi yolu ile ilamlı takip yapabilir.

Yukarıda özetle ipoteğin paraya çevrilmesi yolu ile ilamlı takip yapılabilmesi için kredi kullandıran tarafından hesap kat ihtarnamesinin tebliğ edilmiş olması veya tebliğ edilmiş sayılması gerekmektedir. Bu sebeple hesap kat ihtarnamesinin ipotek senedinde bulunan adrese veya noter vasıtasıyla bildirilmiş adrese usulüne uygun tebliğ edilmiş olması önemlidir.

Stj. Av. Mert DEMİREL