Nitekim özellikle geçen haftadan itibaren ülkemizde de önemli yeni düzenlemeler getirildi. Daha önce paylaştığımız makaleler ile sizleri koronavirüsün iş hukukuna ve sözleşmelere etkisi konusunda bilgilendirmiş, ayrıca 2004 Sayılı İcra ve İflas Kanun’unun 330’uncu maddesinin yürürlüğe konulmasına ilişkin 2279 Sayılı Cumhurbaşkanı Kararı’nı (“Karar”) ve bu Karar’ın hem uygulanması hem de sonuçları ile ilgili hukuki değerlendirmelerimizi paylaşmıştık.

Bu makalemiz ile; bugün itibari ile yürürlüğe giren torba yasada yer alan değişiklikler de dâhil kısa çalışma ödeneği ve bu ödenekten yararlanma koşulları hakkında bilgilendireceğiz.

4447 sayılı İşsizlik Sigortası Kanunu (“Kanun”) Ek Madde 2 ve Kısa Çalışma ve Kısa Çalışma Ödeneği Hakkına Yönetmelik (“Yönetmelik”) kapsamında düzenlenen kısa çalışma; “3 (üç) ayı geçmemek üzere genel ekonomik, sektörel veya bölgesel kriz ile zorlayıcı sebeplerle; iş yerinde uygulanan çalışma süresinin, işyerinin tamamında veya bir bölümünde geçici olarak en az üçte bir oranında azaltılması veya süreklilik koşulu aranmaksızın en az 4 (dört) hafta süreyle faaliyetin tamamen veya kısmen durdurulması olarak tanımlanmıştır. (En az üçte bir oranında yapılacak azaltmaya örnek olarak, 45 saatlik çalışma yapılan bir iş yerinde en fazla 30 saate kadar çalışma sürelerinin azaltılması gerekmektedir)

Madde hükmünde belirtilen “zorlayıcı sebepler” ise Yönetmelik’in 3’üncü maddesinin (h) bendinde tanımlanmış olup, bu tanım kapsamında “İşverenin kendi sevk ve idaresinden kaynaklanmayan, önceden kestirilemeyen, bunun sonucu olarak bertaraf edilmesine imkân bulunmayan, geçici olarak çalışma süresinin azaltılması veya faaliyetin tamamen veya kısmen durdurulması ile sonuçlanan dışsal etkilerden kaynaklanan dönemsel durumları ya da deprem, yangın, su baskını, heyelan, salgın hastalık, seferberlik gibi durumlar” zorlayıcı sebep olarak kabul edilmiştir.

Diğer yandan, Yönetmelik’in 5’inci maddesinin 2’inci ve 3’üncü fıkrasında genel ekonomik, sektörel veya bölgesel kriz ile dışsal etkilerden kaynaklanan dönemsel durumlardan ileri gelen zorlayıcı sebeplerin varlığı, işçi ve işveren sendikaları konfederasyonlarının iddia etmesi ya da bu yönde kuvvetli emarenin bulunması halinde bu durumun Türkiye İş Kurumu Yönetim Kurulu tarafından karara bağlanacağı ve ancak böyle bir yönetim kurulu kararı olması halinde başvuruların kabul göreceği, aksi halde yapılacak başvuruların reddedileceği belirtilmiştir.

Madde hükmü doğrultusunda ve bu hususta Sayın Cumhurbaşkanı tarafından yapılan açıklama üzerine Türkiye İş Kurumu tarafından kısa çalışma ödeneği ile ilgili https://www.iskur.gov.tr/ internet sitesi üzerinden bir duyuru yapılarak;

“18.03.2020 tarihinde Sayın Cumhurbaşkanımız tarafından Koronavirüs (Covid-19) kapsamında açıklanan “Ekonomik İstikrar Kalkanı Paketi”nde yer alan “Kısa Çalışma Ödeneğinin devreye alınarak bundan faydalanmak için gereken süreçlerin kolaylaştırılması ve hızlandırılması” çerçevesinde çalışmalar devam etmekte olup, İŞKUR Yönetim Kurulunca yeni koronavirüs (Covid-19) nedeniyle dışsal etkilerden kaynaklanan dönemsel zorlayıcı sebep gerekçeli kısa çalışma başvurularının yapılabilmesi için karar alınmıştır”Koronavirüsün “

dışsal etkilerden kaynaklanan dönemsel zorlayıcı sebep” olarak kabul edildiği ve bu yönde Türkiye İş Kurumu Yönetim Kurulu tarafından karar alındığı, bu kapsamda işverenler tarafından başvuruların 23.03.2020 tarihi itibariyle Türkiye İş Kurumu tarafından kabul edileceği belirtilmiştir.

(Bu noktada ek olarak, 25.03.2020 tarihinde yayımlanan 7226 sayılı Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun’un 41’inci maddesiyle Kanun’a eklenen Geçici 23’üncü madde ile birlikte kısa çalışma için yapılacak başvuru tarihinin 31.12.2020 tarihine uzatmaya Cumhurbaşkanı’nın yetkili olduğu belirtildiğini de eklemek isteriz.)

Türkiye İş Kurumu Yönetim Kurulu tarafından verilen işbu karar üzerine bu yazımız ile kısa çalışma uygulamasına başvuru usulü, kısa çalışma ödeneği, miktarı, ödenmesi, faydalanma koşulları ve sair hususlar hakkında bilgilendirme yapılacaktır.

a) Kısa Çalışma Başvuru Usulü

Yönetmelik’in 4’üncü maddesinde; genel ekonomik, sektörel veya bölgesel kriz ile zorlayıcı sebeplerle iş yerinde kısa çalışma yapılmasına karar verilmesi halinde öncelikli olarak işverenler tarafından bu durumun Türkiye İş Kurumu’nun ilgili birimine ve varsa toplu iş sözleşmesi tarafı işçi sendikasına yazılı bildirimde bulunması gerektiği belirtilmiştir. Yapılacak bu bildirim içeriğinde;

- Kısa çalışmaya neden olan durumun iş yerine etkilerinin ve zorlayıcı sebebin ne olduğunun bildirilmesinin

- İş yerinin unvanı, adresi, varsa toplu iş sözleşmesi tarafı işçi sendikası, iş yeri İŞKUR numarası ve sosyal güvenlik iş yeri sicil numarasının belirtilmesinin

- Manyetik ve yazılı ortamda Türkiye İş Kurumu tarafından belirlenen formatta hazırlanan kısa çalışma yaptırılacak işçilere ilişkin bilgileri içeren listeyi Türkiye İş Kurumu ilgili birimine teslim edilmesinin zorunlu olduğu kabul edilmiştir.

Uygulamada bildirim formatı Türkiye İş Kurumu tarafından hazırlanmış olup, işverenlerden “Kısa Çalışma Talep Formu” ile yine Türkiye İş Kurumu tarafından paylaşılan “Kısa Çalışma Yaptırılacak İşçilere İlişkin Bilgileri İçeren Liste”nin sunulması yeterli görülmektedir. (İşbu belgelere Türkiye İş Kurumu internet sitesinden ulaşabilirsiniz)

Normal şartlarda yukarıda belirtilen süreç kapsamında belgelerin ibrazı fiziki olarak yapılmaktaysa da ülkemizde bulunan koronavirüs salgını sebebiyle Türkiye İş Kurumu Yönetim Kurulu tarafından karar alınarak; işverenler tarafından kısa çalışma yapılmasına geçileceğine ilişkin sunulması gereken ispata yarar belgelerle birlikte Kısa Çalışma Talep Formu ile yine Türkiye İş Kurumu tarafından paylaşılan Kısa Çalışma Yaptırılacak İşçilere İlişkin Bilgileri İçeren Liste’nin işverenlerin bağlı bulundukları Türkiye İş Kurumu birimlerinin elektronik posta adreslerine elektronik posta göndermek suretiyle başvuru yapabilecekleri belirtilmiştir.

Yapılan başvuru üzerine, Türkiye İş Kurumu tarafından uygunluk denetimi yapılacak olup, işbu denetimin koronavirüs salgını sebebiyle yerinde inceleme yapılmaksızın başvuru evrakı ve ekleri üzerinden gerçekleştirileceği, denetimin sonucunda iş müfettişleri tarafından bir rapor düzenleneceği, bu rapor ile birlikte başvuru sonucunun kep adresleri üzerinden işverenlere elektronik ortamda gönderileceği ve ıslak imzalı nüshaların bilahare gönderilmek üzere dosyasında tutulacağı Türkiye İş Kurumu tarafından yayımlanan metin ile birlikte işverenlere duyurulmuştur.

Uygunluk denetimi kapsamında, Cumhurbaşkanlığı, Bakanlıklar veya ilgili kamu kurum ve kuruluşları tarafından faaliyeti durdurulan işyerleri için yalnızca iş yerlerinin faaliyetleri durdurulan iş yerlerinden olup olmadığının denetleneceği bildirilmiş olup, bu iş yerleri için ayrıca bir inceleme yapılmayacağı Türkiye İş Kurumu tarafından duyurulmuştur. Örneğin, faaliyetleri durdurulan spor salonları, güzellik salonları, düğün salonları, bar vb. gibi iş yerleri için ayrıca bir inceleme yapılmayacak olup, yalnızca bu iş yerlerinin, faaliyeti durdurulan iş yerlerinden olup olmadığı kontrol edilmek suretiyle bir inceleme yapılacaktır. Bu halde uygunluk denetimine esas alınmak üzere Türkiye İş Kurumu tarafından yapılan duyuruda işletme ruhsatı vb. belgenin yeterli olacağı belirtilmiştir.  

Fakat bu iş yerlerinin faaliyetlerinin durdurulması kararı Cumhurbaşkanlığı, Bakanlıklar veya ilgili kamu kurum ve kuruluşları tarafından verilmiş olduğundan, bu iş yerleri için verilecek kısa çalışma kararının idare tarafından verilen karar ile sınırlı olduğu, bu kararın ortadan kalması halinde otomatik olarak kısa çalışma uygulamasının da sona ereceği bildirilmiştir.

Diğer yandan, idare tarafından faaliyetlerinin durdurulması kararı verilmeyen ve kısa çalışma başvurusu yapan iş yerleri için Türkiye İş Kurumu tarafından elektronik ortamda iletilen başvuru ve eklerinin değerlendirmeye tabi tutulacağını yukarıda belirtmiştik. Bu kapsamda Türkiye İş Kurumu tarafından bir inceleme yapılacak ve bu inceleme kapsamında öncelikle ve ivedilikle iş yerlerinin koronavirüsten olumsuz etkilendiğine dayanak belgeler değerlendirilecektir.

Belgelerde herhangi bir eksiklik tespit edilmesi yahut Türkiye İş Kurumu tarafından bir belgeye ihtiyaç duyulması halinde işverenler ile irtibata geçilerek eksik evrakın elektronik posta aracılığıyla tamamlanması talep edilecek ve belgeler tamamlandığında başvuru değerlendirme kapsamına alınarak sonuçlandırılacaktır.

Türkiye İş Kurumu nezdinde koronavirüsten olumsuz etkilenen işverenler tarafından yapılan bu başvuru gerekli uygunluk denetiminden sonra sonuçlandırılarak başvurunun sonucu kısa çalışma başvurusu yapan işverenlere bildirilecektir. İşbu bildirim ile birlikte talebi uygun bulunan işverenlere Türkiye İş Kurumu tarafından bir süre verilerek verilen bu süre içerisinde güncel Kısa Çalışma Bildirim Listesi’ni hazırlayarak elektronik posta adresine gönderilmesi gerekecektir. 26.03.2020 tarihinde yayımlanan 7226 sayılı Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun’un 41’inci maddesiyle Kanun’a Geçici 22’inci madde eklenerek bu madde ile yapılacak başvuruların 60 (altmış) gün içerisinde sonuçlandırılacağı belirtilmiştir.

Kendisine başvuru sonucu bildirilen işveren, iş yerinde işçilerin görebileceği bir yerde başvuru sonucunu ilan etmek ve varsa toplu iş sözleşmesine taraf işçi sendikasına bildirmekle mükelleftir. İlan yoluyla bildirimin yapılamaması halinde kısa çalışmaya tabi işçilere yapılacak bildirim için yazılılık şartı aranmaktadır. Bu yazılılık şartının ne şekilde tamamlanacağına ilişkin Türkiye İş Kurumu tarafından herhangi bir duyuru yapılmadığından, yazılı olarak yapılması kaydıyla bildirimin şeklinin bir önem arz etmediği düşünülmektedir.

Görüleceği üzere, kısa çalışma uygulaması, başvuru süreci ve başvuru sonucunun duyurulmasına ilişkin tüm işlemler koronavirüs salgını sebebiyle elektronik ortam üzerinden yapılacaktır. Zira başvuruların fiziki olarak yürütülmesi ihtimali kamu sağlığını zedeleyecek nitelikte olduğundan, tüm sürecin elektronik ortamda yürütülecek olması işverenler için büyük bir kolaylık sağlayacaktır.

Diğer yandan hâlihazırda işverenlerin koronavirüs sebebiyle iş yerlerinin olumsuz etkilendiğine ilişkin ne tür belgeler sunması gerektiği açıklığa kavuşmuş değildir. Fakat Türkiye İş Kurumu tarafından internet sitesi üzerinden paylaşılan bilgilendirme metninde, işverenler tarafından bu konuda bir karar alınması ve bu kararın Türkiye İş Kurumu ile paylaşılması gerektiği bildirilmiştir.

Kanaatimizce sunulacak bu karar dışında, salgın sebebiyle iş yerlerini kapatan işverenlerin, iş yerlerini kapadıklarına, işçilerini ücretsiz yahut ücretli izne çıkardıklarına ilişkin bilgi ve belgeleri paylaşması, çalışma saatinin azaltılması suretiyle kısa çalışma yolunu tercih eden işverenlerin faaliyetlerinin azaltıldığına dayanak belgeleri paylaşması koronavirüs salgını sebebiyle olumsuz etkilenme hususuna dayanak teşkil edebilecektir.

b) Kısa Çalışma Ödeneği Ve Faydalanma Koşulları

Kanun kapsamında yapılan düzenlemeye göre işverenin kısa çalışma başvurusunun kabulü halinde işsizlik sigortası fonundan kısa çalışma ödeneği ödenmektedir. İşçinin bu ödeneğe hak kazanabilmesi için kısa çalışma halinin başladığı tarihte Kanun ve Yönetmelik hükümleri kapsamında hizmet akdinin feshi koşulu hariç işsizlik sigortası hak etme koşullarını sağlaması gerekmektedir. Bu koşullar Kanun’un 50. Maddesinde düzenlenmiş olup, bu maddeye göre işçinin kısa çalışma uygulamasının başladığı tarihten önceki son 120 gün ve son 3 yıl içerisinde en az 600 günlük sigortalı olarak çalışıp işsizlik sigortası priminin ödenmiş olması gerekmektedir.

İşbu madde hükmünde düzenlenen sigortalılık prim ödeme gün sayısı; 25.03.2020 tarihinde yayımlanan 7226 sayılı Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun’un 41. Maddesiyle Kanun’a eklenen Geçici 23. Madde ile; “30.6.2020 tarihine kadar geçerli olmak üzere, yeni koronavirüs (Covid-19) kaynaklı zorlayıcı sebep gerekçesiyle yapılan kısa çalışma başvuruları için, ek 2 nci maddenin üçüncü fıkrasında işçinin kısa çalışma ödeneğine hak kazanabilmesi için öngörülen hizmet akdinin feshi hariç işsizlik sigortası hak etme koşullarını yerine getirmesi hükmü, kısa çalışma başlama tarihinden önceki son 60 gün hizmet akdine tabi olanlardan son üç yıl içinde 450 gün sigortalı olarak çalışıp işsizlik sigortası primi ödenmiş olması şeklinde uygulanır” denilerek 120 günlük sigortalılık prim ödeme gün sayısı 60 güne, 600 günlük prim ödeme gün sayısı ise 450 güne indirilmiş ve bu maddenin 30.06.2020 tarihine kadar geçerli olacağı belirtilmiştir. Aynı zamanda 7226 sayılı Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun uyarınca işbu maddenin 29.2.2020 tarihinden itibaren uygulanmak üzere yürürlüğe girdiğini de belirtmekte fayda görmekteyiz.

Yukarıda yer alan açıklamalarımız kapsamında özetle bir işçinin kısa çalışma ödeneğinden faydalanabilmesi için;

- İşverenin kısa çalışma talebinin Türkiye İş Kurumu tarafından uygun bulunması

- İşçinin kısa çalışmanın başladığı tarihte yukarıda da açıklamış olduğumuz üzere çalışma süreleri ve prim ödeme şartlarını sağlamış olması,

- İşverenler tarafından Türkiye İş Kurumu’na bildirilen kısa çalışmaya katılacaklar listesinde işçinin bilgilerinin bulunması,

gerekmektedir.

Bu durumda, kısa çalışma ödeneğinden faydalanma koşullarından olan çalışma süresi ile prim ödeme şartlarını sağlamayan işçilerin durumu ile ilgili bir netlik bulunmamaktadır.

Konuya açıklık getirmek üzere; 25.03.2020 tarihinde yayımlanan 7226 sayılı Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun’un 41’inci maddesiyle Kanun’a eklenen Geçici 23’üncü madde ile bir düzenleme yapılmış ve bu düzenleme kapsamında “Bu koşulu taşımayanlar, kısa çalışma süresini geçmemek üzere son işsizlik ödeneği hak sahipliğinden kalan süre kadar kısa çalışma ödeneğinden yararlanmaya devam eder” denilmek suretiyle kısa çalışma ödeneğinden sigortalılık prim ödeme gün sayısını sağlamayan işçilerin son işsizlik ödeneği hak sahipliğinden kalan süre kadar kısa çalışma ödeneğinden yararlanabileceği belirtilmiştir. Bir başka deyişle bu düzenleme ile daha önce işsizlik ödeneğine hak kazanıp bu ödenekten faydalanan işçinin bakiye kalan işsizlik ödeneği kadar ve elbette kısa çalışma süresi ile sınırlı olmak üzere kısa çalışma ödeneğinden faydalanabileceği belirtilerek kısa çalışma ödeneğinden faydalanacak işçilerin kapsamı genişletilmeye çalışılmıştır.

Yukarıda belirtilen şarta rağmen kısa çalışma ödeneğinden faydalanamayacak diğer işçiler için ise aşağıdaki yol haritası takip edilebilecektir:

- Eğer faaliyetinin tamamen veya kısmen durdurulmasının söz konusu ise; 4857 sayılı İş Kanunu’nun 40’ıncı maddesinde belirtilen şekilde 1 hafta süre ile işverenin işçinin her güne ilişkin ücretinin yarısını ödemesi gerektiğini, 1 haftalık sürenin sonunda iş akdinin askıya alınacağını ve bu süreçte işveren tarafından zorlayıcı sebep “işçinin kendi kişiliğinde ve çevresinde meydana gelen bir olaydan kaynaklanmadığından” zorlayıcı sebep ile herhangi bir şekilde fesih işleminin yapılamayacağını, ücretsiz izin yahut yıllık izin gibi hak kullanımlarının gündeme gelmeyeceğini ve bu sürenin sona ermesi ile iş ilişkisinin devam edeceğini düşündüğümüzü belirtmek isteriz. Bu noktada işçinin iş akdini 4857 sayılı İş Kanunu’nun 24’üncü maddesinin (III) bendine zorlayıcı sebeplerden ötürü iş akdini feshetme imkânının bulunduğunu düşündüğümüzü de eklemek isteriz.

- Eğer çalışma sürelerinin azaltılması şeklinde bir kısa çalışma uygulaması söz konusu ise, aksi bir durum söz konusu değil ise tüm iş yerinde yahut başvuru durumuna göre iş yerinin bir bölümünde çalışma süreleri azaltılacağından kısa çalışma ödeneğinden faydalanamayacak işçiler yalnızca azaltılan çalışma süreleri kapsamında görev ve sorumluluklarını devam ettirecektir. Bu noktada çalışma sürelerinin kısaltılması şeklinde bir kısa çalışma uygulamasına geçilmesi halinde, kısa çalışma ödeneğinden faydalanan işçilerin çalışılmayan gün ve saatlere ilişkin olarak ücretlerinin Kanun ve Yönetmelik’te belirtilen kapsamda Türkiye İş Kurumu’ndan alacağını, bu işçilerin çalışmadıkları gün ve saatlere ilişkin olarak herhangi bir ücret alamayacaklarını düşünmekteyiz.

- Ek olarak, faaliyetinin tamamen veya kısmen durdurulması hali ile çalışma sürelerinin azaltılması hallerinin tamamında, işverenin işçilerin bakiye ücretlerini ödemek gibi bir zorunluluğunun olmadığını, fakat işverenin ödemek istemesi halinde işçi lehine yorum ilkesi gereğince bu duruma yasak getirilemeyeceğini düşündüğümüzü de belirtmek isteriz.

- Tüm bunlarla birlikte, 7226 sayılı Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun’un 41. Maddesiyle Kanun’a eklenen Geçici 23. Madde ile birlikte gelen “Bu madde kapsamında kısa çalışma uygulamasından yararlanabilmek için, iş yerinde kısa çalışma uygulanan dönemde 4857 sayılı Kanunun 25 inci maddesinin birinci fıkrasının (II) numaralı bendinde yer alan sebepler hariç olmak kaydıyla işveren tarafından işçi çıkarılmaması gerekir” şeklindeki düzenleme ile birlikte kısa çalışma uygulaması devam ederken işveren tarafından yapılacak fesihlerin önlenmesinin amaçlandığını, bu halde işverenler tarafından kısa çalışma uygulaması devam ederken 4857 sayılı İş Kanunu kapsamında belirtilen “ahlak ve iyi niyet kurallarına aykırılık” halleri hariç olmak üzere işveren tarafından fesih yapılamayacağının hüküm altına alındığını eklemek isteriz. İşburada bu maddenin de 29.02.2020 tarihinden itibaren geçerli olmak üzere yürürlüğe girdiğini ve bu durumun uygulamada büyük sorunlara yol açacağını düşündüğümüzü de özellikle belirtmek isteriz.

c) Kısa Çalışma Ödeneğinin Süresi

Kısa çalışma uygulaması en fazla 3 (üç) ay süre ile yapılabilmektedir. Bu sürenin Cumhurbaşkanı kararı ile 6 (altı) aya kadar uzatılabilmesi mümkündür.

Kısa çalışmanın günlük, haftalık veya aylık çalışma süresi içerisinde yapılacağı zaman aralığı iş yerinin gelenekleri ve işin niteliği dikkate alınarak işverence belirlenmektedir.

Bu noktada 7226 sayılı Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun’un 41’inci maddesiyle Kanun’a 29.02.2020 tarihinden itibaren uygulanmak üzere eklenen Geçici 23’üncü madde ile birlikte kısa çalışma ödeneği için aranan sigortalılığa ilişkin sürelerin azaltılması durumu büyük önem taşımaktadır.

Zira bilindiği üzere Türkiye İş Kurumu tarafından 23.03.2020 tarihi itibariyle başvuruların alınmaya başlandığı duyurulmuştur. Bu duyuru ile birlikte çoğu işveren belgelerini tamamlayarak Türkiye İş Kurumu’na başvurusunu yapmıştır. Bu kapsamda 26.03.2020 tarihinde yayımlanan 7226 sayılı Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun ile birlikte düşürülen sigortalılık prim ödeme gün sayısının hâlihazırda başvuru yapmış işverenlerin başvurusunu etkileyip etkilemeyeceği bilinmemektedir.

Bu noktada biz ilgili madde hükmünün geçmişe etkili, bir başka deyişle 29.02.2020 tarihinden itibaren uygulanmak üzere yürürlüğe girmesinin bir sonucu olarak, başvurusunu yapan işverenlerin işçilerinin de faydalanması gerektiği kanaatindeyiz.

d) Kısa Çalışma Ödeneğinin Miktarı Ve Ödenmesi

Kısa çalışma uygulaması ile birlikte işçilere kısa çalışma ödeneği ve genel sağlık sigortası primleri ödenecektir.

Günlük kısa çalışma ödeneği; sigortalının son 12 (on iki) aylık prime esas kazançları dikkate alınarak hesaplanan günlük ortalama brüt kazancının % 60’ıdır. Bu şekilde hesaplanan kısa çalışma ödeneği miktarı, aylık asgari ücretin brüt tutarının % 150’sini geçemeyecektir. (Aylık brüt asgari ücretin 2.943,00 TL olduğu göz önünde bulundurulduğunda, en düşük kısa çalışma ödeneği miktarı net 1.561-TL (son 12 (on iki) aylık dönemde 2019 yılındaki asgari ücretin dikkate alınması gerektiği düşünülmüştür), kısa maksimum sınır ise net 4.380,99 TL olacaktır.)

Kısa çalışma ödeneğinden yalnızca damga vergisi kesilmektedir ve bu ödeneğin nafaka borçları dışında haczedilmesi yahut başkasına devir veya temlik edilmesi mümkün değildir. 

Diğer yandan, kısa çalışma başvurusunun çalışma sürelerinin azaltılmasına ilişkin olarak yapılması halinde bu ödenek, uygunluk tespitinde belirtilen süreyi aşmamak kaydıyla fiilen gerçekleşen kısa çalışma süresi üzerinden hesaplanarak işçilere ödenecektir.

Türkiye İş Kurumu tarafından yapılan bildirim uyarınca kısa çalışma ödeneği, iş yerinde uygulanan haftalık çalışma süresini tamamlayacak şekilde çalışılmayan süreler için, işçinin kendisine ve aylık olarak her ayın 5’inde PTT Bank aracılığı ile ödenecektir.

Zorlayıcı sebeplerle iş yerinde kısa çalışma yapılması halinde, (mevcut durumda koronavirüs salgını sebebiyle yapılan kısa çalışma başvurularında) ödemeler 4857 sayılı İş Kanunu’nun 24’üncü maddesinin (III) numaralı bendinde ve 40’ıncı maddesinde öngörülen 1 (bir) haftalık süreden sonra başlamaktadır. Bu 1 haftalık süre içerisinde işveren tarafından 4857 sayılı İş Kanunu’nun 40’ıncı maddesi uyarınca işçiye 1 haftalık süre içerisinde yarım ücreti ödenecektir. Bu süre içerisindeki ücret ve prim yükümlülükleri işverene ait olacaktır.

Türkiye İş Kurumu tarafından yapılan duyuruya göre işçiler tarafından kısa çalışma yapılan süreler için, kısa çalışmaya tabi tutulan işçiler adına SGK Aylık Prim ve Hizmet Belgesi ile eksik gün gerekçesi “18-Kısa Çalışma Ödeneği” olarak bildirileceği belirtilmiştir.

Tüm bu hususlara ek olarak Yönetmelik’in 7’inci maddesinde “Kısa çalışma yapan işçinin çalışılmayan hafta tatili, ulusal bayram ve genel tatil günlerine ilişkin ücret ve kısa çalışma ödeneği miktarı, kısa çalışma yapılan süreyle orantılı olarak işveren ve Kurum tarafından ödenir.” denilmek suretiyle çalışma sürelerinin azaltılması şeklinde uygulanacak kısa çalışma halinde işçinin çalışmadığı hafta tatili ve ulusal bayram ve genel tatil ücretlerinin kısa çalışma yapılan süreyle orantılı olarak işveren ve Türkiye İş Kurumu tarafından birlikte karşılanacağı belirtilmiştir.

Bu kapsamda Türkiye İş Kurumu ile şifahen yaptığımız görüşmelerde, çalışma sürelerinin azaltılması şeklinde uygulanacak olan kısa çalışma halinde çalışılmayan hafta tatili günlerinin işveren ve Türkiye İş Kurumu tarafından yarı yarıya ödeneceği şeklinde bilgi alınmıştır. Ayrıca çalışılan sürede 1 (bir) günlük bir hafta tatili olması halinde Türkiye İş Kurumu tarafından bu güne ilişkin ücretin işverene yüklendiği, 3 (üç) günlük hafta tatilinin gündeme gelmesi halinde ise toplam ücretin işveren ve Türkiye İş Kurumu tarafından paylaşılacağı yönünde bilgi verilmiştir. Yine aynı şekilde ulusal bayram ve genel tatil günlerine ilişkin ücret de işveren ve Türkiye İş Kurumu tarafından toplam ücretin paylaşılması suretiyle işçiye ödenecektir.

e) Kısa Çalışma Ödeneğinin Denetimi Ve Durdurulmas

Kısa çalışma uygulamasına ilişkin iş yerlerinin denetimi iş müfettişlerince yapılmaktadır.

Kısa çalışma uygulaması devam eden iş yerlerinde yapılan inceleme sırasında işverenin ödenek alan işçilerin çalışma süreleri ile ilgili hatalı bilgi ve belge verdiğinin tespit edilmesi ve iş müfettişinin yazılı talebi halinde hakkında hatalı bilgi verilen işçi sayısı da dikkate alınarak kısa çalışma ödeneği durdurulmasına karar verilmektedir.

Fakat hâlihazırda sistemin elektronik ortama aktarılması sebebiyle denetimin hangi yollarla yapılacağı konusunda bir netlik bulunmamaktadır.

f) Kısa Çalışma Ödeneği Kapsamında Fazla veya Yersiz Ödemelerin Tahsili

Yönetmelik’in 7’inci maddesinin 11’inci fıkrasında; işverenin hatalı bilgi ve belge vermesi nedeniyle yapılan fazla ödemelerin, yasal faizi ile birlikte işverenden, işçinin kusurundan kaynaklanan fazla ödemelerin ise yasal faizi ile birlikte işçiden tahsil edileceği belirtilmiştir. Bu kapsamda hatalı bilgi ve belge verilmesi halinde Türkiye İş Kurumu tarafından yapılan ödemeler, kusuru oranında sorumlusu olan taraftan yasal faizi ile tahsil edilecektir.

g) Kısa Çalışma Ödeneğinin Kesilmesi

Yönetmelik’in 9’uncu maddesine göre;

- kısa çalışma ödeneği alan işçilerin yeni bir işe girmesi,

- yaşlılık aylığı almaya başlaması, herhangi bir sebeple silâh altına alınması,

- herhangi bir kanundan doğan çalışma ödevi nedeniyle işinden ayrılması hallerinde veya

- geçici iş göremezlik ödeneğinin başlaması durumunda geçici iş göremezlik ödeneğine konu olan sağlık raporunun başladığı tarih itibariyle

kısa çalışma ödeneğinin kesileceği belirtilmiştir.

h) İşverenin Kayıt Tutma Zorunluluğu

Yönetmelik’in 10’uncu maddesine göre; kısa çalışma yaptıran işveren işçilerin çalışma sürelerine ilişkin kayıtları tutmak ve istenilmesi halinde bu belgeleri Türkiye İş Kurumu’na ibraz etmek zorundadır.

Bu noktada, kısa çalışmanın çalışma sürelerinin azaltılması suretiyle yapılması halinde işverenler tarafından çalışma sürelerine ilişkin tutulan bu belgeler büyük önem arz etmektedir. Bu kapsamda işverenlerin çalışma sürelerine ilişkin bilgi ve belgeleri eksiksiz olarak tutup bu belgeleri Türkiye İş Kurumu’na gönderme zorunlulukları bulunmaktadır.

i) Kısa Çalışmanın Erken Sona Ermesi

Kısa çalışma süresinin süre bitimi sebebiyle değil de erkenden herhangi bir sebeple sona ermesi halinde, işveren normal faaliyetine başlama kararı alıp bu durumu Türkiye İş Kurumu’na, toplu iş sözleşmesi tarafı işçi sendikasına ve işçilere 6 (altı) iş günü önceden yazılı olarak bildirmek zorundadır. Bu bildirim süresinin sona ermesi ile birlikte kısa çalışma sona ermektedir.

İşveren tarafından yapılan geç bildirime istinaden gündeme gelecek fazla ödemelerin iadesi de yasal faizi ile birlikte işverenden tahsil edilecektir.

Konu ile ilgili herhangi bir soru veya yorumunuz olması halinde, bizlerle her zaman iletişime geçebilirsiniz.

Av. Mehmet Murat İsen

Av. Güngör Ciğerli

Av. Ahmet İstif

Av. Yeşim Yücetürk