Aslında küçüklükten beri ailemiz, hocalarımız, çevremiz tarafından yüceltilmiş bir meslektir hukuk.

Hep ulaşılması zor olan bir bölüm olarak bize enjekte edilmiştir. Biraz uğraşmanın ve çalışmanın sonunda ve gerçekten isteyince kolay kazanılacak bir bölüm olarak görmekteyim. Tabi bunun içinde büyük bir özveri gerekiyor. Ancak çevrenizdekiler hiç de öyle düşünmeyebiliyor 'hukuk zordur' kalıbını aklının bir köşesine yerleştirmiş ve sizi büyük çaplı etkileyebilmektedir.

Hukukun sadece kalın kalın kitaplardan ibaret olduğunu, ezberi kuvvetli olanların hukuk okumasının daha  mantıklı olduğunu, kanunların hepsinin akılda bulunması gerektiğini ya da sürekli ders çalışmaktan uykusuz kalmaktan ibaret olduğunu söylüyorlar ama tam da burada hata yapıyorlar. Tam olarak bu görüşü benimsemek aslında bu bölümün bizim gözümüzdeki yüceliğini, bir hayal objesi haline getirebiliyor. Belki karamsarlık, belki önyargılılık diyebilirsiniz buna.

Önemli olan burada başkalarının düşünceleri değil, sizin kendi düşünceleriniz. Dediğim gibi hukuk okumak büyük bir özveri gerektiriyor kolay ya da zorluğundan bahsetmedim bile zor deyip kestirip atmak da doğru olmaz.

Bu bölüm size kendi haklarınızı daha iyi anlamanızı sağlayacak bilgiler vermektedir. Mesela yolda haksız bir durumla karşılaştınız diyelim kendinizi tutmak isteseniz de farkında olmadan hukukçu kimliğiniz  ortaya çıkıyor ve duruma el atıyorsunuz ya da derste yeni öğrendiklerinizi gerçek hayatta uygulamak için can atıyorsunuz resmen.

Yeri geldi mi kanunu çıkartıyorsunuz, etrafınızdakilere kanundan bahsediyorsunuz yeri geldi mi kendinizi bir insanı savunurken buluyorsunuz.

Artık her şeyi sanki önceden anlamadığınız, içine giremediğiniz bir meseleyi apaçık görmenizi sağlıyor bu bölüm. Tabi olumsuzluklarla da karşılaşabiliyorsunuz.

Soruyorlar size ne okuyorsun evladım diye hukuk okuyorum diyorsunuz. Avukatlar yalancı olur evladım sen de mi yalancı olcan diyorlar. Avukatlık yalancılığı savunan bir meslek değildir.

Hukuk sadece avukatlıktan ibaret bir bölüm de değildir. Sayamadığımız o kadar çok meslek var ki.. İşte tam da burada bu bölümü neden seçmeniz gerektiğinizi anlatmak isterim. Öncelikle hukuk sadece ders kitaplarından öğrenilecek bir bölüm değildir.

Dışarıdan bir kişinin hukuk yaratacağı bir bölümde değil. Hukuk okumak büyük bir özveri, çalışma ve disiplin ister. Bu bölüm size farklı kitapları keşfetmenizi sağlar. Ayrıca hukukun felsefi temellerini öğrenmek, hukuk kurallarının sosyal boyutunu, siyasi boyutunu incelemek gibi fırsatlar da verir. Ayrıca topluma göre hukukun ne olduğunu, uygulamasının nasıl olduğunu ve bu yolda neler yapılabileceğini görürüz bu bölümde. Sokaktaki amcanın, teyzenin hukuk kurallarına güveninin nasıl olduğunu veya onlara karşı bu güveni nasıl oluşturacağımızı görürüz.

Hukukla ilgili sorunlara karşı çözümler üretebilme alışkanlığı kazanırız. En önemlisi de adalet duygusunun en üst seviyeye ulaşmasına yardımcı olur bu bölüm. Ancak şunu vurgulamalıyım ki adalet duygusu sadece kitaplarla öğrenilmez veya geliştirilemez. Bunu gerçekten yolunda ilerlemek isteyen kişi kendi çabasıyla oluşturur ve bunu zaten bize hukuk katar.

Yani bu duyguyu bize aşılar ve dış dünya ile içiçe olmamızı sağlar. Hiç yerinde sayan hukukçu gördünüz mü? Düşünün kanunlar, teamüller bile kendini zamanla değiştiriyor, gündem değişiyor ve bunu takip edebiliyorsunuz.

Ve yeni gelen her bilgi, hukukçunun kendisini geliştirmesine yardımcı oluyor.Ayrıca birçok insanla içice olmamızı sağlıyor ve insanlarla iletişim kurabilme yeteneği katıyor bize farklı düşüncelere açık ve saygılı olmayı öğretiyor. Önyargılı olmamayı ve tarafsız olmayı öğretiyor.

Belki de bizi bu toplumdan biraz daha öne çıkarmaktadır. Kısacası ben bir hukukçu adayı olarak size naçizane tavsiyem öncelikle hukukun zorluğunu aklınızdan bir çıkarın ve önünüze bakın.

Eğer ki bu Hukukhane'mize gerçekten katılmak istiyorsanız gayret edin. Siz gayret ettikçe gerisi zaten gelecektir. İnanın ki  her kışın bir baharı her gecenin bir sabahı vardır..


Hukukhane / hukukveekonomi.com