Stajyer avukatın ilk sorunu daha yasal stajı için baroya başvururken başlıyor. Staj başvuru ücreti ve damga pulu vergisi. Staja başlarken daha masraflarınız da başlıyor. İstenen tüm evrakları tamamlayınca ise yaklaşık bir ay kadar bir askı süreciniz var. Bu süreci de atlatınca tebrikler, artık stajyer avukatsınız. İlk altı aylık dönem adliye stajı olarak biliniyor ancak ne yazık ki en fazla duruşma izlememize izin veriliyor o da şanslı isek. Hakim ve savcıların iş yüklerinin fazla olduğunu kabul ediyoruz ancak bizlerin de bu işi bir şekilde öğrenmesi gerekiyor. Bu durumda birçok stajyer ilk altı ayında da avukat yanında çalışarak stajını değerlendirmek istiyor. Böylece bir arayış başlıyor. İstanbul Ankara gibi  şehirlerde kurumsal olarak çalışan hukuk bürolarının kendilerine göre bazı kriterleri var. Yabancı dil bilmek, ayırt edici özellikler vs. bunlar kabul edilebilir nitelikte ancak bir de nitelikli bir üniversiteden mezun olma şartı aranıyor(?) Peki ilerisi asla düşünülmeden açılan binlerce hukuk fakültelerinden hangileri nitelikli olacak şimdi? Mesela kendinizi yabancı dil konusunda çok iyi geliştirdiniz. Uluslararası kongrelere, hukuk sempozyumlarına katıldınız ancak gelin görün ki üniversite sınavında başınıza gelen bir talihsizlik ya da sırf evime yakın olsun, ailemden ayrılmayayım diye yazdığınız küçük bir Anadolu şehrinde Hukuk Fakültesinde 4 sene eğitim aldığınız için bu kurumsal büroların talep ettiği nitelikleri taşımıyor oluyorsunuz ve hatta hukuki bilgisi sizden daha az olan birisi sırf üniversitesinin adı için bu bürolarda staja başlarken sizin özgeçmişiniz dahi incelenmiyor. Çünkü maalesef siz küçük bir Anadolu şehrinde yeni açılan bir hukuk fakültesinden mezunsunuz. Bu bürolarda gözünüz yoksa başlıyorsunuz staj yapmak için uygun bir ofis aramaya. Baroların ilan sayfalarında olan hukuk bürolarına özgeçmiş gönderebilirsiniz. Bu ilanlar genellikle il merkezlerindeki hukuk bürolarına ait. Çoğu zaten yakın mesafe dahi olsa ilçeden geliş gidiş yapmanızı kabul etmeyecek. Ancak il merkezinde bir ev tutmanızı hatta bir yurtta dahi kalmanızı sağlayacak kadar ücret vermeyecek. Şimdi geldik yıllardır süregelen ücret konusuna. Kanuna göre stajyer avukatın ücret alması yasak. Tamam, burada bir sorun yok. Ama ekonomik şartlar ne olacak? Staj yapacağınız ofis, adliye ve eviniz yan yana değilse(!) yol ücretiniz ne olacak? Peki ofiste asla yemek yemeden mi çalışacak stajyer? Bu kadar çok gider varken “Ücret alması yasak zaten” diyerek kestirilip atılması ne kadar doğru hatta hakkaniyete ne kadar uygun sizce? Müvekkillerin peşinde her yere gönderilen, adliyede icra dairelerini gezen, dilekçe yazabilmek için tüm haftasını feda eden meslektaşlarım var. Hatta daha da ileri gitmek istiyorum: Ne yazık ki ofis temizletilip, alışverişe gönderilen  ilerde bunlar da lazım denilen meslektaşlarım var. Ofisinizde sırf bu işler için çalıştırdığınız çalışanlarınız varken hukuki bir şeyler öğrenmek çabası ile sürekli didinen stajyeri bu işlere koşturmak nedendir? İsteğimizin makul olduğu kanaatindeyiz. Çünkü biz bir şeyler öğrenirken  bir kenara çekilip sadece sizi izlemiyoruz iş yükünüzü de azaltıyoruz. Aylık temel ihtiyaçlarımızı karşılayabilecek kadar bir ücret talep etmemiz bizim en insani hakkımızdır diye düşünüyoruz. Ayrıca başka bir konuya daha değinmek istiyorum. Baro ilan sayfalarındaki ilanlar genellikle sadece il merkezindeki hukuk bürolarının ilanları. Küçük şehirlerin ilçelerinde staj yapacak yer bulmak ise hayli daha zor. Tüm avukatları neredeyse tek tek aramanız gerekiyor. Bu süreçte sizi meslektaşı olarak görüp  konuşanlar da oluyor telefonu açmayanlar da. Bir de açıp stajyer olduğunuzu öğrenince yüzünüze telefon kapatan avukatlar da.

Öyle ya da böyle bir şekilde hukuk bürosu buluyorsunuz ve sonra artık tamam çalışmaya başlayacak ve işleri yavaş yavaş öğreneceksiniz değil mi? Umarım o kadar şanslısınızdır. Yanında staj yapacağınız avukatınız size hem bir şeyler öğretiyor hem de bir yandan işlerinize yardımcı olmanıza izin veriyorsa staj yerinizi bulmuşsunuz demektir. Ancak maalesef icra dairelerinde ne yapacağını dahi bilmeden dolanan onlarca stajyeri mahkemelerin icra dairelerinde görebilirsiniz. İlk haftadan eline bir dosya tutuşturulup  “İstinaf dilekçesi için yarın son gün.” denilen stajyer arkadaşımın göz yaşları içinde  istinaf dilekçesi nasıl yazılır diye araştırdığını üzülerek gözlemledim.

İş görüşmesine gittiğim bir büroda avukat hanım, kendisi staj yapıp uygulamada işlerin nasıl yürüyeceğini üstat bir avukattan öğrenmemişçesine “Eğer yapamazsan sesim yükselir, kızarım kabul ediyorsan buna göre staja gel başla.” diyerek uyarmıştı. Rica ediyorum düşünün. Sizler de stajyerlik yapmadan avukat olmanın imkansız olduğunu biliyorsunuz. Hukuk fakültelerinde sadece teorik eğitim aldığımız işin pratik kısmının staja bırakıldığını da biliyorsunuz. İleride meslektaş olacağınız insanlara böyle davranmak neden? tabii ki serzenişimiz tüm avukatlara değil. Bizlere değer veren, işi öğrenmemiz için yardımcı olmaktan kaçınmayan avukatlar da var, var olsunlar. Bizim serzenişimiz kendisi staj yapmamışçasına stajyer avukatı küçük görene, ağır iş yükü altında ezene, aşağılayıp müvekkilin yanında rencide edene, verdiği emeğin karşılığı olan ücreti ona çok görene...

Bizce staj konusunda yaşadığımız tüm bu problemlerin temelinde, staj sürecinin bizim için zorunlu tutulup kıdemli avukatlar için stajyer bulundurmayı zorunlu tutmamak var. Bu kapsamda yeni yasal düzenlemeler yapılmalı. Tıp fakülteleri ve diş  hekimliği öğrencilerinin henüz okurken staj yaptıkları için asgari ücretle desteklendikleri bir ülkede stajyer avukatlar, zaruri olan staj döneminde dahi çok cüzi miktarda ücret hatta cep harçlığı karşılığında çalışmakta. İnananın pek de bir beklentimiz yok. Bize işi öğrettikleri içi üstat avukatlarımıza minnettarız ancak günümüz ekonomik şartlarında “Zamanında biz de staj yaptık ücret almadık, şimdi de veremeyiz.” demek bencillik değil midir? Lütfen sesimize kulak verin ve beklentilerimizi karşılayın. İstediğimiz tek şey emek vererek hak ettiğimizi almak. Barolar Birliğinin bu konudaki son düzenlemesi stajyer avukatlara devlet memuru iseler istifa etmeden hem çalışıp hem de staj yapma imkânı sağlamak oldu. Ancak aramızda kaç tanemiz memurdu ki zaten? Hukuk fakültesinden mezun olduğumuz için bizimle gurur duyan ailemizden para almadan yemek yemek, adliyeye gidip geleceğimiz yol paramızı bile ailemizden istemeden bir staj dönemi geçirmek hepimizin yegane arzusu.

Değişen sadece yıllar olmuş, stajyer avukatların sorunları yine aynı. Bize “Ya  bu deveyi güdersiniz ya da bu diyardan gidersiniz.” diyenlere ise bir çift sözümüz var: dört yıl boyunca bin bir emekle, masraf yaparak, gerektiğinde ailemizin kendi giderlerinden kısıp hukuk kitaplarımızı almaya yardım ettiği bir diyar bu. Öyleyse bu diyardan gitmek gibi bir düşüncemiz yok. Biz buradayız ve bu düzen değişene kadar da mücadele edeceğiz. Hatta eminim ki bu zorluğu yaşayanlar bir gün stajyer avukat alırken yaşadıklarını unutmayacaklar. Bu düzen belki de böyle değişecek. Biz bu diyardan gitmiyoruz, dimdik buradayız sevgili meslektaşlarım. Zira Tek derdimiz sesimizi duyurabilmek. Herkese sevgi ve saygıyla.

Stajyer Avukat Gizem Öztürk