Vergi incelemesi mükellefin sıklıkla karşılaşacağı bir olay değildir. Bu sebeple incelemeye alınan çoğu mükellef, ne yapacağını bilemediğinden, tutunduğu yanlış ve eksik bilgilerle pek çok hata yapar. Buna karşın vergi müfettişi nihai tutanak aşamasına geldiğinde raporlarını çoktan yazmıştır. Dolayısıyla mükellef tutanağı imzalamadan önce imzalayacağı tutanağın ne sonuçlar getireceğini doğru öngörebilmesi, buna göre de inceleme sonucunda dava, uzlaşma, ceza indirimi, ödeme ve vergi affı (!) tercihlerini bu aşamada önceden yapmasında ciddi fayda vardır. Bunun için en önemli kaynak, çok az bilinen tutanak taslağıdır. Tutanak taslağına bakarak tebliğ edilecek vergi inceleme raporunun ve rapor toplam maliyetinin öngörülmesi, dava yoluna gidilecekse tutanak aşamasında dava ile ilgili ilk adımların atılması, tutanağa girmesi ve girmemesi gereken hususların belirlenmesi son derece önemlidir.

Bu aşamada olan mükelleflerin telafisi güç hatalara düşmemesi, doğru adımlar atması için vergi inceleme tutanağının tanımı, önemi, içeriği, imzalama zorunluluğu ve çok az bilinen tutanak taslağı gibi konulara bu yazıda yer verilecektir.

Vergi inceleme tutanağının tanımı ve önemi

Vergi incelemesinin sonuna doğru, vergi müfettişinin tespitleri ve mükellefin ifadelerini içeren, mükellef (veya vekilleri) ile vergi müfettişi tarafından karşılıklı olarak imzalanan, yazılacak vergi inceleme raporlarını destekleyici en önemli belgedir. Genellikle incelemenin sonuna doğru tek seferde alınmakla beraber, vergi müfettişinin tespit ettiği önemli hususlar için incelemenin ara dönemlerinde de tutanak alınabilir. İnceleme sonunda alınan vergi inceleme tutanağı, sıklıkla incelemeye başlama, defter belge alma veya teslim etme tutanaklarıyla karıştırılır.

İlk defa vergi inceleme tutanağı imzalamaya tek başına giden mükelleflerin çoğu, ne olduğunu anlamadan gittikleri vergi müfettişinin odasında müfettişle muhabbet edip çay içtikten sonra, kalkmadan hemen önce, yüzüne baktığı, okur gibi yaptığı, okusa bile bir şey anlamadığı, ne sonuçlar doğuracağını hiç bilmediği 7 – 8 sayfalık belgeyi, yarı mahcubiyet, yarı çaresizlikle beraber devletine tam bir itimat ve teslimiyet içinde vergi inceleme tutanağını imzalar ve daireden ayrılır.

Bu aşamadan sonra verilen ifadeden artık geri dönüş mümkün değildir. Sektör kar ortalaması %2-3’lerde olduğu halde verilen %10 ifadesinden…, katlandığı halde tutanağa geçirmediği giderlerden…, tahsil edilen paranın zaten gelir kaydedildiğinden veya başkasına ait olduğundan…, bazı mal iadelerinin tutanakta görülmediğinden… bahsetmenin artık bir anlamı yoktur.

Vergi müfettişinin tespitleri ile bu tespitlere ilişkin mükellef ifadeleri olmaksızın eleştiri raporu yazılması mümkün değildir. Bu sebeple vergi inceleme tutanağı vergi incelemesinin en önemli aşamasıdır. Mükellefin bir itirazı, eksik kalan, atlanan, doğru olmayan bir hususu varsa bu aşamada ortaya konması gerekir. Şayet konu vergi davasına dönüşecekse, bu aşamada belirtilen husus ve itirazların mahkeme aşamasında sunulacak dilekçeyle uyumlu olması gerekir.

Vergi inceleme tutanağının içeriği

Tüm vergi inceleme tutanaklarında şu dört temel husus bulunur:

- Standart mükellefiyet bilgileri, vergi inceleme tutanaklarında ilk olarak mükellefin unvanı, adresi, faaliyet alanı, incelemenin nerede yapıldığı, mükellefin defterlerinin tasdik durumu, mükellefin ilgili dönem yıllık gelir/kurumlar vergisi, geçici vergi, KDV ve muhtasar beyanname bilgileri vs. standart olarak yer alır.

- Vergi müfettişinin tespitleri, bu standart bilgilerin yanı sıra vergi incelemesinin kapsamına göre, matrah kaybına, verginin az ödenmesine sebep olduğu iddia edilen ve vergi kanunlarına aykırı olduğu tespit edilmiş unsurlar tutanakta yer alır. Tutanakta vergi müfettişinin kanaatini belirten yorum, hüküm ve ifadelere yer verilemez.

- Mükellefin tespitlere yönelik ifadeleri, tespit edilen her bir hususa yönelik vergi müfettişi mükellefe sorular yöneltir. Mükellefin vermiş olduğu cevaplar da ifade olarak tutanağa aktarılır. İşte bu aşamada tutanak taslağının önceden mükellefle paylaşılması önem arz etmektedir. Tutanak taslağının paylaşılmadığı durumda, mükellefin vereceği ifadeleri, konusuna hakim danışmanları ile sakin bir şekilde değerlendirerek oluşturma imkanı ortadan kalkmaktadır. Tutanak taslağı paylaşılmadan alınan tutanaklarda sıklıkla mükellefin kendisine ait ifadeleri verme fırsatı ortadan kalkmakta; mükellefin lehine gibi gözüken “görmeden…bilmeden” gibi kelimelerin yer aldığı ifadeler, mükellefin ağzından tutanağa geçirilmektedir. Bu şekilde hazırlanan tutanağa mükellefin imzası da alındıktan sonra usulen hiçbir eksiklik kalmamaktadır!

- Kapanış ifadeleri, ilgili yönetmelik gereği tutanakta yer alması zorunlu olan aşağıdaki ifadeler, mükellefin içinde bulunduğu durumun tam olarak farkında olduğunu, yapılan incelemenin şeffaf ve hukuka uygun bir şekilde gerçekleştiğini ispatlamaya yönelik şekli ifadelerdir.

- Tutanakta yer alan hususların muhtemel neticelerinin ne olacağına dair mükellefe gerekli izahatın önceden yapıldığı,

- Tutanakta belirtilen hususların ilgililer tarafından okunduğu ve doğruluğunun anlaşıldığı,

- Tutanağın taslak halinin mükellefin bilgisine sunulduğu,

- Mükellefin Rapor Değerlendirme Komisyonlarında dinlenme talebinin olup olmadığı,

- Mükellefin uzlaşma talep edip etmediği,

ifadeler, kapanış ifadeleridir. Yaptığı her şeyin bilincinde olan, danışmanlarına danışmadan adımını atmayan, incelemenin her aşamasında danışmanları ile vergi müfettişini bezdiren, inceleme yapmayı zorlaştıran, her şeye itiraz eden, büyük ölçekli mükelleflere karşı vergi müfettişini bir nebze koruyan bu kapanış ifadeleri, yaptığı işlemlerden bihaber, ne olup bittiğini anlamayan, kazanmadığı gelirin vergisinin bu şekilde istenmesine sesini çıkaramayan, büyük bir tevekkül halinde vergi müfettişine, devletine güvenip teslim olan, vergi müfettişinin izahlarını sorgulayamayan, gerçekten mağdur olan mükelleflerin gırtlağına basılan dizden başka bir şey değildir. Kısaca bu ifadeler bilinçli ve mali gücü yerinde olan mükellefler için tesirsiz kalırken, bilinçsiz, mali gücü yerinde olmayan mükellefler için çok büyük bir mağduriyet aracına dönüşmektedir.

Vergi inceleme tutanak taslağı

Vergi inceleme tutanağının imzalanması için vergi müfettişi, mükellefi daireye davet eder. Çoğu zaman mükellef başka bir gün gidebilme imkanının olup olmadığını sormaya bile cesaret edemediğinden, telefonda kendisine bildirilen gün ve saatte daireye gider. Oysa daireye tutanak imzalamaya gitmeden önce itiraz ve yorumlarının tutanağa geçirilmesi için mükellefin, tutanak taslağını isteme ve 2 günlük inceleme süresi talep etme hakkı vardır. Ancak böyle bir hakkın varlığından bile haberdar olmayan mükellefin böyle bir talepte bulunması mümkün değildir. Bu haktan yararlanamayan mükelleflerin imzaladıkları tutanağın sonlarına doğru “… 31.10.2011 Tarih ve 28101 Sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren Vergi İncelemelerinde Uyulacak Usul ve Esaslar Hakkında Yönetmeliğin 16. maddesinin ikinci fıkrası uyarınca mükellefin bilgisine sunulmuştur …” şeklinde yine ne olduğunu anlayamadıkları bir ifade yer alır.

Vergi inceleme tutanağını imzalama zorunluluğu

Vergi müfettişi ne tespit etmiş olursa olsun, mükellef kendi ifadesini, karşı delilleriyle birlikte tutanağa geçirmekte özgürdür. Mükellefin ifadelerine tutanakta yer vermemezlik yapılamaz. İfadelerinin tutanağa yansıtılmadığını düşünen mükellefin tutanağı imzalamaması gerekir. Hiçbir zaman mükellef istemediği tutanağı imzalamak zorunda bırakılamaz. İşte bu noktadan sonra dikkatle takip edilmesi gereken dava süreci başlar.

Mükellef tutanağı imzalamadığı takdirde vergi müfettişi, başka bir vergi müfettişi ile tutanağı imza altına alabilir ve vergi tarhiyat raporlarını düzenleyerek işleme koyabilir. Bu durumda mükellef teslim ettiği defter ve belgeleri geri alamaz. Mükellefin defter ve belgelerini geri alabilmesi için hakkında düzenlenen vergi ve cezaların kesinleşmesi ya da tutanağı imzalaması gerekir. Tutanak imzalamamanın en önemli yaptırımı, defter ve belgenin geri alınamamasıdır. Bu durumda vergi müfettişinin yazacağı rapor sadece tespitlere dayanacaktır. Raporun açılacak davada düşmemesi için tespitlerin mükellef ifadesine ihtiyaç duymayacak kadar sağlam olması gerekir.

Son olarak imzalanan tutanağın bir nüshasının mükellefe verilmesi zorunludur.

Tutanak aşamasında inceleme sonuçlarının izahı

Vergi inceleme tutanaklarının kapanış ifadelerinde biri de inceleme sonuçlarının mükellefe izah edildiği yönündeki ifadedir. Bu izahat mükellefin mali konulardaki bilgisi ve yanında bir danışmanın olup olmadığına göre değişen göreceli bir kavramdır. Kısmen izahat yapılmakla birlikte çoğu zaman o daireye tek başına giren mükellef, hiçbir şey anlamadan sonuçları tam kestiremeden, imzayı atıp bir an evvel o odadan çıkmayı, dışarı çıktığında ise her şeyin biteceğini ve geride kalacağını düşünür.

İhbarnameler tebliğ edilip, ihbarname üzerindeki vergi aslı ile vergi ziyaı cezaları toplanmaya başladıkça mükellef nezdinde bir uyanış başlar. Vergi aslına ayrıca gecikme faizi ekleneceğini öğrendiği anda uyanış süreci tamamlanır. Ancak bu süreç ihbarnameyi aldıktan kaç gün sonra gerçekleşir, dava açma, uzlaşma, indirim talep etme süreleri kaçırılmış mıdır, hiç belli olmaz.

Rapor değerlendirme komisyonunun fonksiyonu

Vergi inceleme tutanağının kapanış ifadelerinde geçen “rapor değerlendirme komisyonunda dinlenme talebi” istisnai matematiksel hataların haricinde mükellefin hiçbir işine yaramaz. Raporu yazan vergi müfettişinin haricinde, genellikle daha kıdemli 3 müfettişten oluşan, yazılan rapora mükellefin itirazlarını değerlendiren (!) bir komisyondur. Komisyon üyelerinden belki biri önlerine gelen raporu okur. İnceleme ve tutanak aşamasında vergi müfettişini ikna edemeyen mükellefin, rapor değerlendirme komisyonunu ikna etmesi mümkün değildir. Hatta ikna olmuş vergi müfettişine rağmen ikna olmamış rapor değerlendirme komisyonuna da rastlanmıştır. Rapor değerlendirme komisyonları maalesef, yanlış, hukuka aykırı raporların takıldığı bir filtre olmaktan ziyade, otomatik bir onay merciine dönüşmüştür. Dolayısıyla vergi incelemelerinin büyük çoğunluğu için rapor değerlendirme komisyonlarının, tarhiyatı biraz daha geciktirmekten öte hiçbir fonksiyonu yoktur.

Sonuç

Vergi incelemeleri her zaman, “… ödenmesi gereken vergilerin doğruluğunu araştırmak, tespit etmek …” amacını gerçekleştiren bir işlem maalesef olmuyor. Bazen başka bir müfettişin yazdığı rapora iman etme zorunluluğu (!), performans endişesi, tecrübesizlik ve önyargı gibi sebeplerle mükellef aleyhine haksız raporlar yazılabilmektedir. Bu haksız raporların sonuçlarının bertaraf edilebilmesi çoğu zaman dava yoluyla oluyor. Dava aşamasında yapılması gereken savunma, tutanak aşamasında başladığı için tutanak taslağı aşamasının iyi değerlendirilmesi gerekir.

Vergi inceleme raporu sonucunda uzlaşma, vergi dairesi süreci, dava gibi konulara takip eden yazılarımızda yer vereceğiz.


Mustafa Dakın

E. Hesap Uzmanı, E. İstanbul Vergi Dairesi Başkanı, Yeminli Mali Müşavir

E-posta: [email protected]

Tel: +90 212 293 90 00