Devlet Memurları Kanunu’nun 72 ve devamı maddeleri ile Devlet Memurlarının Yer Değiştirme Suretiyle Atanmalarına İlişkin Yönetmelik uyarınca yasa koyucu devlet memurlarına birtakım nedenlere bağlı olarak tayin hakkı tanımaktadır. Bu nedenlere örnek olarak;

- Öğrenim nedeniyle tayin

- Eş durumu nedeniyle tayin

- Sağlık durumu nedeniyle tayin

- Kişinin ve ailesinin can güvenliği nedeniyle tayin verilebilir.

Uygulamada en çok talep edilen tayin nedeni ise eş durumu nedeniyle tayin olduğu için bu yazımızda eş durumu nedeniyle tayinle ilgili birtakım açıklamalarda bulunacağız.

Yer değiştirme suretiyle atanma:

Madde 72 – (Değişik: 12/5/1982 - 2670/25 md.) Kurumlarda yer değiştirme suretiyle atanmalar; hizmetlerin gereklerine, özelliklerine, Türkiyenin ekonomik, sosyal, kültürel ve ulaşım şartları yönünden benzerlik ve yakınlık gösteren iller gruplandırılarak tespit edilen bölgeler arasında adil ve dengeli bir sistem içinde yapılır

Aile Birliği Mazeretine Bağlı Yer Değişikliği (1)(2) Madde 14 – (Değişik: 30/6/2014-2014/6578 K.)

Aile birliği mazeretine dayanarak yer değişikliği memurun;

a) Kamu personeli olan eşinin, kurum içi yer değiştirme suretiyle atanma imkânının olmaması veya mevzuatı uyarınca eşin zorunlu yer değiştirmeye tabi tutulan bir görevde bulunması durumunda bu kapsamdaki eşin bulunduğu yere,

b) Eşlerin her ikisinin de aynı kurumda çalışıyor olması halinde, kurumun daha fazla hizmet ihtiyacı duyduğu yere,

c) Eşlerin farklı kurumda çalışıyor olması halinde kurumlar arasında gerekli koordinasyon sağlanmak suretiyle her iki kurumun da öncelikli hizmet ihtiyacının bulunduğu yere,

d) Kamu personeli olmayan eşinin, talep edilen yerde başvuru tarihi itibarıyla son iki yıl içinde 360 gün sosyal güvenlik primi ödemek suretiyle kendi adına veya bir hizmet akdi ile işverene bağlı olarak çalışmış ve halen çalışıyor olması halinde bu durumda olan eşin bulunduğu yere, 

e) Milletvekili, belediye başkanı, muhtar veya noter olan eşlerinin bulunduğu yere, atanması suretiyle yapılabilir.

Söz konusu yasal düzenlemeler ışığında devlet memurlarına eş durumu nedeniyle tayin hakkının tanınması ve uygulanması adına birtakım şartlar getirilmiştir. Bu şartlarda eşin aynı kurumda çalışıp çalışmadığı, kamu kurumunda çalışıp çalışmadığı, özel sektörde ne kadar süre çalıştığı gibi hususların incelenmesi gerekmektedir. Bunun yanında öncelikle kurumuna başvuran kişinin çalışma süresini de doldurması ayrıca bir gerekliliktir.

Tüm bunların yanında birçok alanda şahit olduğumuz üzere idarenin yaklaşımı ile idare mahkemelerin yaklaşımı arasında farklılık oluşmaktadır. Mahkemelerin içtihat niteliği kazanmış istikrarlı kararları ile eş durumu nedeniyle tayin hakkının kanuni düzenlemeler yanında uygulamada hukuki bir zemin oluşmuştur. Buna karşın halihazırda idare tarafından devlet memurlarının tayin taleplerinin gerekçesiz şekilde reddedildiğini görmekteyiz.

Bu hususlara ek olarak idari makamlar kamu görevlilerinin eş durumu nedeniyle tayinlerini kamu hizmetinin aksamaması amacıyla sınırlı olarak kısıtlayabilirler. Örnek vermek gerekirse; görev yaptığı yerde o hizmeti yürütecek yeterli memurun olmaması veya tayin istenen yerde o işi yapacak memura ihtiyaç olmaması gibi nedenlerle söz konusu tayin talepleri reddedilebilir ve bu yönde düzenlemeler yapılabilir. İdare tarafından bu husus; açıkça ve gerekçeli şekilde açıklanmalı ve bu durum memurun yazılı başvurusuna verilecek cevapta belgelendirilmelidir.

Tüm bu açıklamalar ışığında her bir memurun eş durumu nedeniyle tayin hakkının olup olmadığı somut olayda ve kendi şartları dahilinde gözden geçirilmelidir. İdareye yapılan yazılı başvurunun reddine dair karara karşı yasal süresi içerisinde yürütmeyi durdurma istemli dava açılmalıdır. Gerek kanun gerekse yönetmelik hükümleri yanında emsal mahkeme kararları ile yazılı taleplerin desteklenmesi de olumlu sonuç alabilmek adına önemlidir.