Açılışta konuşan İstanbul Barosu Başkan Yardımcısı Av. Nazan Moroğlu, sosyal medyanın bir ihtiyaç olduğunu söyledi. Sosyal medyayı kendisinin de kullandığını ve bu yolla çok hızlı iletişim kurulabildiğini, sosyal medyanın dilimizi de biraz yanlış kullanmaya sevk etmesine rağmen çok önemli bir iletişim kanalı olduğunu belirten Moroğlu, anında yüzlerce, binlerce kişiye ulaşabilmenin mümkün olduğunu bildirdi.
Sosyal medyada siyasal duruş sergileyenler hakkında zaman zaman soruşturma açılabildiğini kaydeden Moroğlu, Sosyal medyayı çok kullandıkları iddiası ile meslektaşlarımız arasında da baroya şikâyetlerin söz konusu olabildiğini hatırlattı.
Nazan Moroğlu, “Bugün burada ele alınacak olan konu bir yandan kişisel olarak bizleri ilgilendiriyor, bir yandan da TBB Reklam yasağının ihlal edilip edilmediği konusunda görüşlerin ortaya çıkmasını bekliyoruz” dedi.
Moroğlu, İstanbul Barosu Baro Meclisi’nin bu konuda iki çalıştay düzenlediğini, konunun enine boyuna tartışıldığını, hazırlanacak raporun yakında açıklanacağını ve TBB’ye gönderileceğini sözlerine ekledi.
Söyleşi programını İstanbul Barosu Bilişim Hukuku Komisyonunun kurucularından Av. Gökhan Ahi yönetti.
Sosyal medyayı bir yandan insanların kendilerini ifade eden, fikir ve ifade özgürlüğünün doğal bir parçası olarak gördüğünü belirten Ahi, sosyal medyanın bu özelliğinden dolayı avukatları bundan soyutlamanın mümkün olmadığını, Türkiye gibi çok ciddi hukuk ve yargı sorunlarının bulunduğu bir yerde avukatların kendilerini ifade etmelerinin anlaşılmayacak bir yönü bulunmadığını söyledi.
Aslında sosyal medya ile reklam yasağının çatıştığı noktalar bulunduğunu, avukatların sosyal medyayı kullanırken tepki gösterdikleri alanlardan birisinin de bu olduğunu belirten Gökhan Ahi, “Avukatları ikilemde bırakan hususlar da var. Avukat kimliğini kullanarak bir şey yazdığında başka, avukat kimliğini kullanmadan yazmak daha bir başkadır. Avukat kimliğini kullandığı zaman avukat reklam yasağı yüzünden sınırlarda dolaşmak zorunda kalıyor. Esas sorun sosyal medya paylaşımlarıyla reklam yasağının çatıştığı noktayı bulmaktır” dedi.
Gökhan Ahi, söyleşi programının Bilişim Hukuku Komisyonunun Facebook sayfasında canlı olarak yayınlandığını, yayın sırasında soru gelirse yanıtlanacağını ve söyleşinin interaktif olarak devam edeceğini bildirdi. Söyleşiye sosyal medyada paylaşımda bulunan beş avukat katıldı ve konuya ilişkin görüşlerini bildirdi.
Av. Feyza Altun; sosyal medyada, siyasal, sosyal eleştiriler yapıyorum. Bazen hakkımda soruşturmalar açılıyor. Medyanın olmadığı bir ülkede sosyal medyayı toplumsal ilişkilerimiz açısından çok kıymetli buluyorum. Çünkü gerçek haberleri sosyal medyadan öğreniyoruz. Reklam yasağını ihlal ettiğimi düşünmüyorum.
Av. Necip Şenel; Daha geniş bir kitleye derdimi anlatmak için sosyal medyayı kullanıyorum. Fikir ve düşünce özgürlüğü çerçevesinde kendimi ifade etmeye çalışıyorum. Reklam yasağını ihlal edecek bir şey yapmıyorum.
Av. Sanem Bahçekapılı; Sosyal medyada avukat sıfatımı kullanmıyorum. Ama bazı davalarla ilgili mizahi olarak paylaşımlar yapıyorum. Reklam yasağını çok katı buluyorum, daraltılmasından yanayım. Sosyal medya kullanımı ifade özgürlüğüdür, bu hak anayasal bir haktır ve kısıtlanmamalıdır.
Av. Kardelen Yarli; Toplumsal olaylara yönelik twitler kullanmaya çalışıyorum. Dijital bir karakterimiz olduğu kabul edilmelidir. Reklam yasağı tartışılmalıdır ve sosyal medya kullanımında engelleyici olmamalıdır.
Av. Atilla Özen; Sosyal medya ile ilgili meslektaşlarımızın sorunlarıyla ilgileniyoruz. Bir sosyal medya paylaşımını tek başına değerlendirmemek gerekir. Zaman içinde reklam yasağı ile ilgili TBB Tüzüğünde bazı değişiklikler yapıldı. Reklam yasağı konuşulmalı, tartışılmalıdır. Yasak sınırları günün koşullarına göre yeniden belirlenmelidir. Baro Meclisi bu konuda iki çalıştay yaptı ve reklam yasağını tartıştı. Yakında gündeme getirilecektir.
Söyleşi devam ederken ve sunumlar sonunda sorulan sorular yanıtlandı. Toplantı sonunda İstanbul Barosu Yönetim Kurulu Üyesi Av. Sinan Naipoğlu tarafından yönetici ve konuşmacılara birer Teşekkür Belgesi verildi.
