Mirastan feragat sözleşmesi, TMK. 528/I hükmüne göre, mirasbırakan ile muhtemel yasal mirasçısı arasında, ileride doğacak miras payından tamamen veya kısmen ivazlı veya ivazsız olarak vazgeçmesine ilişkin bir miras sözleşmesi türüdür.

Feragat sözleşmenin yapıldığı anda, henüz kazanılmış bir miras hakkı yoktur. Miras açılmadıkça beklenen bir hak söz konusudur. Mirasın mirasçı olması da miras açıldığında sağ olması koşuluna bağlıdır. Henüz edinilmemiş bir haktan feragat kural olarak geçerli değildir (TBK 285 II). Bu bakımdan TMK. 528.m. bu kuralın bir istisnasını oluşturur. Muhtemel mirasçının henüz bir hakkı olmadığından, mirastan feragat sözleşmesi bir haktan feragat anlamına gelmez. Buradaki feragat, ilerideki doğması muhtemel bir miras talebinden, mirasçı olmaktan feragattir. Başka deyişle, feragat sözleşmesi mirasçı sıfatının kazanılmasına engel olur. Mirastan feragat sözleşmesinin mirasçılık sıfatını ortadan kaldırması kesin ve mutlak değildir. Çünkü, mirasçının beklenen hakkı, herhangi bir sebeple mirasçılık sıfatını kazanamaması halinde, feragat sözleşmesi hükümsüz olacağından, feragat eden kişinin mirasçılığı gündeme gelir (TMK. m.529/I) Böylece doğmamış haktan feragat edilemeyeceğinden doğması muhtemel haklardan vazgeçmek mümkün olmayacaktır.

Uygulamada sıkça görülen bir husus olan feragat edildiği esnada terekeye dahil olması beklenen yani mirasbırakanın bırakabileceği mallarının, feragat sözleşmesi esnasında belirlenebilir olması gerektiğidir. Örneğin bir kimse mirastan ivazlı veya ivazsız feragat ettiği esnada miras bırakanın malvarlığı kadastro öncesi elden bağışlanmış sayılsa (kadastro öncesi tapular taşınır gibi işlem göreceğinden elden bağışlama sayılacaktır) ve feragat esnasında miras bırakanla alakası o an için olmayacağından bu mallardan feragat edilmiş olmayacaktır. Bu durumun en önemli hukuki korumasının bu alanda olacağını söylemek doğru olacaktır. Kaldı ki aksi halde hakkaniyete uygun düşmeyeceğini de belirtmek isteriz.

Mirastan Feragat Sözleşmesinin Şekli

Miras sözleşmelerinin geçerli olması için resmi vasiyetname şeklinde düzenlenmesi gerekir. Sözleşmenin tarafları, isteklerini resmi memura aynı zamanda bildirirler ve düzenlenen sözleşmeyi memurun ve iki tanığın önünde imzalarlar. Mirastan feragat sözleşmesi de olumsuz miras sözleşmesi kabul edildiğinden söz konusu geçerlilik şartlarını taşımalıdır. Resmi memur sulh hâkimi, noter veya kanunla kendisine bu yetki verilmiş başka kişiler olabilir. Tanıklar da sözleşmeye şahit olduklarına dair imza atarlar. Kanun lafzında resmi vasiyetname şeklinde düzenleneceği belirtilen mirastan feragat sözleşmesi, resmi vasiyetnameden farklılık arz eder. Feragat sözleşmesinde her iki taraf da aynı anda resmi memur huzurunda iradelerini açıklamaktadır. Resmi memur iradeleri yazıya döker ve irade beyanlarını okumaları için taraflara verir. Taraflar sözleşmeyi tanık önünde okuyup iradelerine uygun bulduklarını beyan eder ve imzalar. Tanıklar da şerh verip sözleşmeyi imzalar.

Mirastan feragat sözleşmesi ivazlı (bir bedel alınarak) veya ivazsız (bir bedel olmaksızın) yapılmaktadır;

Bir Karşılık (İvazlı) Alınarak Yapılan Feragat Sözleşmesi

Bir karşılık (ivazlı) alınarak yapılan mirastan vazgeçme sözleşmesinde, mirasçı mirasbırakan hayattayken aldığı bir karşılık sonucu mirastan vazgeçmesidir. Mirastan vazgeçmede bu ivaz günümüzde taşınmaz ve bir miktar para olarak karşımıza çıkmaktadır. Mirasbırakan bu borçların altına girmektedir. Mirasbırakan tarafından mirasçıya bir karşılık (ivazlı) sağlandığından, mirasından vazgeçme mirasçının altsoyu yani çocukları ve onların çocukları bakımından da sonuç doğurur.  Bu kişiler de bu feragat sözleşmesinden etkilenirler. Tabi ki sözleşme özgürlüğü çerçevesinde taraflar bu durumun aksini de öngörebilirler.

Nitekim Yargıtay 8. Hukuk Dairesi 2014/18198 E., 2014/17271 K. sayılı ilamında; “TMK’nın 528/2, 3. maddesinde düzenlenen “… feragat eden, mirasçılık sıfatını kaybeder. Bir karşılık sağlanarak mirastan feragat, sözleşmede aksi öngörülmedikçe feragat edenin altsoyu için de sonuç doğurur hükmü uyarınca mirastan feragatte miras paylarının diğer mirasçılara intikal şekli kararda gösterilmelidir.” İfadelerine yer vermiştir.

Bir Karşılık Alınmadan (İvazsız) Yapılan Feragat Sözleşmesi

İvazsız (karşılıksız) yapılan mirastan vazgeçme sözleşmesinde, muhtemel mirasçı, miras bırakandan bir karşılık almadan muhtemel mirasçılık sıfatından vazgeçmektedir. Bu sebeple mirasbırakan bir boş altına girmez, yalnızca feragati kabul eder. Mirasçılar da hiçbir menfaat almadan, miras hakkından vazgeçmektedir.

Mirasçılar Bakımından Sonuçları

Mirastan vazgeçmenin karşılıklı (ivazlı) veya karşılıksız (ivazsız) yapılması mümkün olmakla birlikte uygulamada genellikle karşılıklı (ivazlı) yapılmaktadır. Geçerli bir feragat sözleşmesi yapılmasıyla mirasçının tereke ile olan ilişiği kesilir. Mirastan vazgeçmeyle mirasçı artık miras açıldığında mirasçı olamayacaktır. Bu durumda mirastan vazgeçen sanki miras bırakandan önce ölmüş gibi miras dışı kalır. Karşılıklı (ivazlı) feragatte mirasçının aldığı karşılık, Türk Medeni Kanun’un 565. maddesinde “Miras haklarının ölümden önce tasfiyesi maksadıyla yapılan kazandırmalar” olarak ifade edilmektedir. Bu ifadeden de anlaşılacağı üzere, feragatin bu türünde mirastan vazgeçen ileride doğması muhtemel olan miras hakkını peşinen almış olmaktadır. Bu noktada, mirasçının aldığı karşılığın ileride doğması muhtemel saklı payından az olmasının da bir önemi yoktur. Böylece mirastan vazgeçen mirasçı, aldığı karşılığın saklı payından daha az olduğuna ilişkin bir itirazda bulunamaz. Miras bırakan da verdiği karşılığı daha sonra, mirasçının mirasçı olmasını engelleyen şartlar meydana geldiğinde geri isteyemez.

Mirastan vazgeçme sözleşmesinde, mirastan vazgeçenin yerine bir veya birden fazla kişi mirasçı olarak gösterilebilir. Bu durumda, mirastan vazgeçme belirli bir kişi lehine yapıldığından mirastan feragat edenin payı bu kişi ve kişilere ait olur. Şayet bu kişiler mirastan çıkarma veya miras bırakandan önce ölmek gibi nedenlerle mirasçı olamazlarsa mirastan vazgeçme hükümsüz olur. Böylece mirastan feragat eden yeniden mirası iktisap etmiş olur.

Tereke Alacaklıları Bakımından  Sonuçları

Miras, sadece mirasbırakandan kalan aktif malları (taşınmaz, araba, para…) değil, tereke borçlarını da kapsamaktadır. Mirasbırakan ile mirasçı mirastan feragat sözleşmesi yaptığında miras hakkından vazgeçen mirasçı tereke borçlarından sorumlu olmaz. Miras açıldığı zaman, miras bırakanın tereke borçları mevcudundan fazla olsa bile, mirasçı tereke borçlarından sorumlu değildir. Fakat bu hallerde mirasbırakanın alacaklılarının zarar görme ihtimali vardır. Bu gibi durumları önlemek için kanun koyucu, mirasbırakandan bir karşılık (ivazlı) alarak mirastan vazgeçen mirasçıları, mirasbırakanın ölümünden önceki son beş yıl içinde almış oldukları menfaatleri, halen ellerinde bulunan miktar oranında, geri vermekle yükümlü tutmaktadır. Görüldüğü üzere mirastan vazgeçen kişi mirasbırakanın alacaklılarına karşı ivazlı feragatten sorumludur. Bir karşılık alınmadan (ivazsız) yapılan feragatte sorumluluk gündeme gelmeyecektir.

Mirasbırakanın alacaklıları böyle bir durumda alacaklarını talep edebilmeleri için bazı şartlar aranmaktadır. Bunlar;

1. Mirasbırakanın ölümü anında, borçlarının tereke mevcudundan fazla olması yani borçları ödemeden aciz halinde olması,

2. Mirastan feragat etmemiş olan diğer mirasçıların bu borçları ödememiş olması,

3. Mirasın açılması bir diğer deyişle mirasbırakanın ölümünden önceki son beş yıl içinde mirastan vazgeçenin bir ivaz almış olması gerektiğidir.

Mirastan Vazgeçme Sözleşmesinden Dönme Mümkün Müdür?

Mirastan feragat sözleşmesinin taraflarından biri olan mirasbırakana, feragat sözleşmesinden dönme hakkı tanınabilir. Mirastan feragat sözleşmesi niteliği gereği olumsuz miras sözleşmesi olduğundan sözleşmeden dönmek için miras sözleşmesine ilişkin kurallar uygulanması gerekir. Bir başka sebep olarak da miras sözleşmesi ile atanan veya kendisine belirli bir mal bırakılan kişi, miras bırakana karşı miras sözleşmesinin yapılmasından sonra mirasçılıktan çıkarma sebebi oluşturan bir davranışta bulunursa mirasbırakan sözleşmeden tek taraflı olarak dönebilir. Bu dönme tek taraflı ortadan kaldırma vasiyetnameler için kanunda öngörülen şekillerden biriyle yapılır. Böylece mirasbırakan yaptığı mirastan feragat sözleşmesine olan bağlılığından kurtulur.

Mirastan vazgeçme sözleşmesi gereğince sağlar arası edimleri yani ivazı isteme hakkı bulunan mirastan vazgeçen mirasçı, bu edimlerin sözleşmeye uygun olarak yerine getirilmesi ve güvenceye bağlanmasını isteyebilir. Lakin mirasbırakanın bu talebi yerine getirmemesi halinde mirasçı borçlar hukuku kuralları uyarınca sözleşmeden dönebilir. Bu kural bir karşılık (ivazlı) alınarak yapılan mirastan feragat sözleşmesinde uygulanır. Çünkü ivaz bir edimi yerine getirme yükümlülüğü yüklemektedir.  Miras bırakan ivazı yerine getirmiyorsa feragat eden Türk Medeni Kanunu’nun 547. Maddesi uyarınca feragat sözleşmesinden dönebilir. Dönme mirasbırakılana yapılacak bir dönme beyanı ile gerçekleşir.

Bunun yanı sıra mirastan vazgeçme sözleşmelerinde, feragat edenin aldığı ivaz, yasal mirasçıların saklı payları ihlal edilmişse, bu takdirde, bu kişilerin tenkis talebi hakkı doğar. Kanun gereğince, tenkis yükümlülüğü karşısında, mirastan vazgeçmiş bulunan mirasçı bir seçim hakkına sahiptir. İsterse tenkisi gereken miktarı saklı paylı mirasçıya verir, isterse mirastan feragat dolayısıyla miras bırakandan daha önce almış olduğu ivazı tamamıyla iade eder ve sanki hiç feragat etmemiş gibi mirasın taksimine katılır.

Mirastan Feragat Sözleşmesinin İptali Davası

Mirastan feragat sözleşmeleri miras bırakanın feragat sözleşmesi yapılırken ehliyetsizliği, sözleşme şekil şartlarına uyulmaması, irade sakatlıkları veya hukuka ve ahlaka aykırılık nedenleriyle iptal edilebilir. Bu davayı, tasarrufu iptal edilmesinde menfaati bulunan mirasçı veya vasiyet alacaklısı tarafından mirastan vazgeçen aleyhine açmalıdır. İlgili kişiler miras bırakan öldükten sonra ancak iptal sebebini öğrenmelerinden itibaren bir yıl içerisinde iptal davası açma haklarını kullanabilirler. Mirastan feragat sözleşmesi iptal davası miras bırakanın son ikametgâhı adresinde açılır. Muvazaa, zihni kayıt veya latife beyanı (şaka) bulunması durumunda mirastan feragat sözleşmesi kesin hükümsüzdür.