Özel hayatın gizliliği anayasa, kanunlar ve insan hakları beyannamesi ile de güvence altına alınmıştır. Anayasamızın 20. Maddesinde  "Herkes, kendisiyle ilgili kişisel bilgi ve verilerin korunması hakkına sahiptir. Bu bilgiler, ancak kişinin açık rızasına veya kanunla öngörülen meşru bir sebebe dayalı olarak kullanılabilir. Herkes, kendisi hakkında toplanmış olan veya kayıtlarda yer alan bilgilere erişme, bunlarda düzeltme yaptırma ve bu bilgilerin amaçları doğrultusunda kullanılıp kullanılmadığını öğrenme hakkına sahiptir." seklinde belirtilmiştir. İnsan Hakları Evrensel Beyannamesi’nin 12. maddesine göre: “Kimsenin özel hayatına, ailesine, konutuna ya da haberleşmesine keyfi olarak karışılamaz, şeref ve adına saldırılamaz. Herkesin bu gibi karışma ve saldırılara karşı yasa tarafından korunmaya hakkı vardır. Turk Ceza Kanunu 134. maddesi gereğince " Kişilerin özel hayatının gizliliğini ihlâl eden kimse, bir yıldan üç yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır. Gizliliğin görüntü veya seslerin kayda alınması suretiyle ihlâl edilmesi hâlinde,verilecek ceza bir kat artırılır.  Kişilerin özel hayatına ilişkin görüntü veya sesleri hukuka aykırı olarak ifşa eden kimse iki yıldan beş yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır. İfşa edilen bu verilerin basın ve yayın yoluyla yayımlanması halinde de aynı cezaya hükmolunur."

Özel yaşamın ihlali suçunda; eğer kişi bu duruma "rıza" gösterirse; kendisi, özel yaşamının öğrenilmesine ya da özel yaşamına karışılmasına muvafakat ederse, bu durum hukuka uygunluk yaratacağından dolayı ceza verilmeyecektir. Ornegin; gazetecilik mesleği de bir hakkın kullanılması niteliğinde bir meslek olduğundan; gazeteciler karşısında kişi "rıza" göstermişse bu durumda hukuka uygunluk yaratılmış olacaktır. Kaldı ki bu suçun soruşturması veya kovuşturması da şikayete bağlıdır. Özel yaşamına karışılan kişi, özel yaşamı öğrenilmiş olmasına rağmen şikayetçi olmadığı sürece savcı kendiliğinden soruşturma açamaz. Yani soruşturma açılamayacağından savcı da kendiliğinden iddianame düzenlenemeyeceği için; kovuşturma da yapılamayacaktır.

Millî güvenlik, kamu düzeni, suç işlenmesinin önlenmesi, genel sağlık ve genel ahlâkın korunması veya başkalarının hak ve özgürlüklerinin korunması sebeplerinden biri veya birkaçına bağlı olarak, usulüne göre verilmiş hâkim kararı olmadıkça; yine bu sebeplere bağlı olarak gecikmesinde sakınca bulunan hallerde de kanunla yetkili kılınmış merciin yazılı emri bulunmadıkça; kimsenin üstü, özel kâğıtları veya eşyalari aranamaz ve bunlara el konulamaz. Yetkili merciin kararı yirmidört saat içinde görevli hâkimin onayına sunulur. Hâkim, kararını el koymadan itibaren kırksekiz saat içinde açıklar; aksi halde, el koyma kendiliğinden kalkar.

Sonuc olarak özel hayat hakkı; kişinin özel hayatını hertürlü müdahaleden uzak bir şekilde, onu özgürce yasama hakkıdır. Özel hayatın gizliliği hakkı, vatandaşlara  tanınmış olan toplumsal düzeni sağlamaya yönelik haklardandir. Bu hakkın ihlal edilmesi ya da hakkın kullanılmasının engellenmesi toplumsal düzeni bozacagindan dolayı bu hak, sıkı güvenceler altına alınmıştır. Herkes birbirinin haklarına saygı gösterek, düzgün bir birey olarak yaşamını sürdürmelidir.



Enes Şahin



hukukihaber.net