Üyesi Olunan Meslek Odasının Faaliyetlerine Yönelik Yazı Nedeniyle Disiplin Cezası Verildiği İçin İfade Özgürlüğünün İhlal Edilmesi

Anayasa Mahkemesi İkinci Bölümü 6/2/2019 tarihinde, M. Y. (B. No: 2014/5959) başvurusunda Anayasa'nın 26. maddesinde güvence altına alınan ifade özgürlüğünün ihlal edildiğine karar vermiştir.

Olaylar

Serbest muhasebeci mali müşavir olan başvurucu, olayların meydana geldiği tarihte bir ilin Serbest Muhasebeci Mali Müşavirler Odasına (Oda) kayıtlı olarak çalışmaktadır.

Mali müşavirlerden oluşan bir grup tarafından çıkarılan bültende başvurucu tarafından bir yazı kaleme alınmıştır. Söz konusu yazıda Oda yöneticileriyle ilgili iddiaları nedeniyle başvurucu, Oda Yönetim Kurulu kararıyla Disiplin Kuruluna sevk edilmiştir. Disiplin Kurulu başvurucuya kınama cezası verilmesine ancak ilgili yönetmelik gereği üç yıllık dönemde disiplin cezası almadığı için bir derece hafif disiplin cezası uygulanarak uyarma cezası almasına karar vermiştir. 

Başvurucunun itirazı üzerine Türkiye Serbest Muhasebeci Mali Müşavirler ve Yeminli Mali Müşavirler Odaları Birliğince (TÜRMOB) Disiplin Kurulunun kararı kaldırılmış ve başvurucuya uyarma cezası verilmiştir. Başvurucunun bu cezanın iptali için yaptığı başvuru üzerine İdare Mahkemesi iptal kararı vermiştir.

Davalı TÜRMOB'un anılan karara yaptığı itiraz üzerine Bölge İdare Mahkemesince karar bozularak davanın reddine karar verilmiştir. Karar düzeltme talebi reddedilen başvurucu bireysel başvuruda bulunmuştur.

İddialar

Başvurucu; bir meslek odasının faaliyetlerine yönelik olarak dağıtılan bültende yer alan yazı nedeniyle disiplin cezası verildiği için ifade özgürlüğünün ihlal edildiğini öne sürmüştür.

Mahkemenin Değerlendirmesi

Anayasa’nın 26. maddesinde güvence altına alınan ifade özgürlüğü, kişinin düşünce ve kanaatlerinden dolayı kınanamaması ve bunları çeşitli yollarla serbestçe ifade edebilmesi, anlatabilmesi, savunabilmesi, başkalarına aktarabilmesi ve yayabilmesi anlamına gelir.

Bağlı olduğu meslek odasının yönetimi hakkında bir bültende yazdığı yazı nedeniyle başvurucuya uyarma cezası verilmesi ve bu işleme karşı açılan davanın reddedilmesi ifade özgürlüğüne yönelik bir müdahaledir.

Şikâyet konusu yazıda yer alan "cevval kıvrak yöneticilerimiz" ifadesi ile Odanın inşaat komisyonunda görevli bir üyesinin müşterisine iş verilmesine yönelik iddia nedeniyle başvurucu hakkında disiplin soruşturması açılmış ve başvurucuya uyarma cezası verilmiştir.

Somut olayda, Oda yönetiminde söz sahibi olan, seçme ve seçilme hakkı bulunan başvurucunun Odanın kuruluş amacıyla bağdaşmadığını düşündüğü faaliyetlere muhalefet etmesinin ve taraftar kazanmak için bu görüşlerini açıklamasının demokratik bir katılım için vazgeçilmez olduğu unutulmamalıdır. Ayrıca başvurucunun, mesleğin icrası için üye olmanın zorunlu olduğu, tüzel kişiliğe sahip kamu kurumu niteliğindeki bir meslek kuruluşunun üyesi olduğu göz ardı edilmemelidir.

Başvurucu tarafından kaleme alınan yazı, bazı meslek mensupları tarafından oluşturulan bir grup tarafından yine meslek mensuplarına yönelik çıkarılan ve elden ele dağıtılan ücretsiz bir bültende yayımlanmıştır. Başvurucu, eleştirilerini Oda üyelerince takip edilen yani oldukça dar bir kesime hitap eden bir platformda isim zikretmeden dile getirmiştir. Dolayısıyla başvurucunun suçlamalarının odağında olan kişilerin kimlikleri ancak Oda üyelerince belirlenebilir.

Bunun dışında başvurucu, eleştirdiği isimleri Oda üyesi olmayan kişiler nezdinde ifşa etme girişiminde bulunmamıştır. Gerek yazı içeriği gerek başvurucunun sergilediği davranış dikkate alındığında başvurucunun söz konusu yazı ile muhalefet etme hakkını kullandığı anlaşılmıştır.

Bu hususlar değerlendirildiğinde başvurucunun ifade özgürlüğüne yapılan müdahalenin zorunlu bir toplumsal ihtiyacı karşılamadığı, bu itibarla demokratik toplum düzeninin gereklerine uygun bir müdahale olmadığı sonucuna varılmıştır.

Anayasa Mahkemesi açıklanan gerekçelerle Anayasa'nın 26. maddesinde güvence altına alınan ifade özgürlüğünün ihlal edildiğine karar vermiştir.