Antalya’da Adalet Teşkilatını Güçlendirme Vakfı (ATGV) Tesisleri’nde Ceza ve Tevkifevleri Genel Müdürlüğünce düzenlenen Ceza ve İnfaz Kurumları X. Yıllık Değerlendirme Toplantısı’na katılan Adalet Bakanı Gül, Fırat Kalkanı Harekatı bölgesinde şehit olan özel harekat polisleri Cihat Şahin ve Fatih Doğan’a Allah’tan rahmet diledi. İçerde ve dışarda Türkiye’nin birliğine ve huzuruna kast eden bütün terör örgütleriyle sonuna kadar kararlı bir şekilde mücadeleyi sürdüreceklerini belirten Bakan Gül, “Hiçbir surette milletimizin huzuruna kast edemeyecekleri hale gelinceye kadar terörle mücadelemizi başarıyla ve kararlı bir şekilde sürdüreceğiz. Ülkemizin yanı başında bir terör devletine koridoruna da asla izin vermeyeceğiz ve canla başla bu mücadeleyi sürdürmeye devam edeceğiz.” dedi.

HERKESİN İNSAN ONURUNA VE İNSANCA MUAMELEYİ HAK ETTİĞİNİ ASLA UNUTMAMALIYIZ

Adalet Bakanı Gül, mahkumların yeniden toplumun bir parçası olacağını ve bu şekilde topluma entegre olması sürecini başarıyla yürütmenin herkesin ortak sorumluluğu olduğunu vurgulayan Gül, “Ceza infaz sürecinin konusu da öznesi de insandır ve kanaatimce ceza adalet sürecinin en önemli bölümü infaz aşamasıdır. Çünkü infaz sahası bütün bir ceza sistemimizi, hukuk hasılasını ortaya çıkaran bir süreçtir. İnsan onurunu gözeten, suçu ne olursa olsun hükümlüye insanca muamele eden, asla taviz vermeyen bir anlayışı sürdürmeniz sizlerden temel beklentimizdir. Suçu ne olursa olsun cezaevinde herkesin en iyi şekilde insanca muameleyi ve insan onurunu hak ettiğini asla hatırdan çıkarmamamız lazım. Mahkumların yeniden toplumun bir parçası olacağını ve bu şekilde topluma entegre olması sürecini başarıyla yürütmek hepimizin ortak sorumluluğudur.” diye konuştu.

HÜKÜMLÜ VE TUTUKLULARIN HAKLARI, CEZA İNFAZ KURUMLARININ ŞEFFAFLIĞI ÜZERİNDE ÖNEMLE DURUYORUZ

Adalet Bakanı Gül, ceza infaz kurumlarının gerek ulusal gerek uluslararası her türlü kurumların denetimine açık olduğunu, bu konudaki çalışmaları yine bu dikkat içerisinde sürdüreceklerini belirtti. Hükümlü ve tutukluların haklarının, ceza infaz kurumlarının şeffaflığının üzerinde önemle durdukları konular olduğunu ifade eden Gül, şöyle devam etti:

“Çünkü bizim bütün çalışmalarımıza ışık tutan rehber olan temel ilke ‘insanı yaşat ki devlet yaşasın’ anlayışıdır. Devletin yaşaması insanı yaşatmakla ancak mümkündür. İnsanı onuruyla yaşatmak insanı haysiyetiyle yaşatmak bütün devletin, hukuk devletinin temel görevidir bunu da yapacak olan devlet eliyle yürütecek olan siz kamu görevlilerimizsiniz. Sizler de bunun en güzel şekilde gerçekleşmesi için sahadaki temsilcileri ve uygulayıcılarısınız.”

İNSAN SAĞLIĞI BAKIMINDAN CEZAEVİNDE BULUNAN İLE BULUNMAYAN ARASINDA HİÇBİR FARK GÖZETMİYORUZ

Devletin temelinin adalet, adaletin temelinin de insan onuru ve haysiyeti olduğunu kaydeden Bakan Gül, bu sebeple temel vazifelerin, insana dokunmak ve insanı kazanmak olarak özetlenebileceğini söyledi. Bütün reformların temelinde insanı merkez aldıklarını ve kaydeden Gül, “O insanın sağlığı, canı, emniyeti ve onuru size emanettir. Bu hassasiyet temelinde son 19 yılda çok önemli bir zihniyet değişimi içerisine girdik ve tüm hukuk devletinin kurallarıyla, kurumlarıyla işlemesi için önemli gelişmeler kat ettik. Şüphesiz bunların en başında, sağlık hakkı gelmektedir. Hasta tutuklu ve hükümlülerin sağlık koşullarını iyileştirecek önlemlerin alınması devletin görevi; tutuklu ve hükümlülerin de hakkıdır. İnsan sağlığı bakımından cezaevinde bulunan ile bulunmayan arasında hiçbir fark gözetilmemesinin teminatı sizlersiniz. Kanun adamı olarak sizler, kanunda öngörülen şekilde hastane sevk işlemlerini gecikmeksizin yapmakta görevlisiniz. Bu konuda, gösterdiğiniz hassasiyet için hepinize ayrı ayrı teşekkür ediyorum. Yine beslenme, içme suyu, kişisel hijyen ve yeterli kişisel alan gibi konularda istisnasız tüm hükümlü ve tutuklular için özen göstermeye titizlikle devam edeceğinize inancımız tamdır. İnsanın onuruyla yaşadığını asla unutmayın.” şeklinde konuştu.

HÜKÜMLÜ DIŞ DÜNYAYLA NE KADAR YETERLİ BAĞ KURABİLİRSE O DERECEDE TOPLUMA ENTEGRE OLMA KONUSUNDA BAŞARIYA ULAŞACAKTIR

Bakan Gül, ceza infaz kurumlarından barınanların dış dünya ile iletişiminin en güçlü şekilde yapılmasının onların rehabilitasyonu açısından çok önemli olduğunun asla akıldan çıkarılmaması gerektiğini vurguladı. Ceza infaz kurumlarındaki kütüphanelerin varlığının hükümlü ve tutukluların topluma kazandırılmasında çok ciddi bir fayda sağladığını anımsatan Gül, sözlerini şöyle sürdürdü:

“Hükümlü bu çerçevede dış dünyayla ne kadar yeterli bağ kurabilirse o derecede topluma entegre olma konusunda başarıya ulaşacaktır. Hükümlü önce size güvenmeli ki çıktığında devletine güvensin, topluma intibak etsin. Ayrıca eğitim evlerinde bulunan çocuklara da özel hassasiyet göstermeye devam etmenizi yine sizlerden bekliyoruz ve esas itibariyle bu çocuklar da ‘Ben bir yanlış yaptım ama devletim elimden tuttu ve ben bir daha artık bu yanlışa düşmeyeceğim, bana devletim güvendi elimden tuttu’ diye bakabilmesi lazım. İşte o devlet dediği sizlersiniz. Sizler elinden tuttukça devlete, topluma, millete ve kendisine olan güveni artacaktır. Bu konuda özel bir ihtimamı daha da artıracağınıza inanıyoruz.”

EĞİTİM VE İYİLEŞTİRME FAALİYETLERİ SÜRÜYOR

Adalet Bakanı Gül, Adalet Ormanları’nın oluşturulması sürecine bugüne kadar 24 bin 516 hükümlünün katıldığını, 796 bin ağaç dikildiğini açıkladı. Denetimli serbestlik yükümlülüğü bakımından da 1 milyon 815 bin 536 fidan dikildiğini, 3 milyon 181 bin 727 ağaca da bakım yapıldığını ifade eden Gül, bu çalışmalara katkı veren herkese teşekkür etti.

Adalet Bakanı Gül, ceza infaz kurumlarımızdaki eğitim faaliyetlerinin önemli başlıklardan biri olduğunu, bu kapsamda 45 bin 178 hükümlü ve tutuklunun eğitim programlarına devam ettiğini belirtti. Son 3 yılda 11 bine yakın hükümlünün de okuma yazmayı ceza infaz kurumlarında öğrendiğini kaydeden Bakan Gül, “Meslek edindirme, topluma kazandırma yolunda çok önemli çalışmalar sürdürüyoruz. Esas itibarıyla asıl olan da cezasını çektikten sonra topluma başarılı bir birey olarak bu kişilerin kazandırılmasıdır. Temel amacımız budur ve bunlara yönelik tüm bu çalışmalarda bizim için değerlidir. Bunun için sizlere gerçekten teşekkür ediyorum.” dedi.

MEVZUATI GELİŞTİRME VE İHTİYAÇLARI KARŞILAMAYA YÖNELİK DEĞİŞİKLİKLER YAPILACAK

İnsan Hakları Eylem Planı ve Yargı Reformu Strateji Belgesinde de hükümlülerin topluma kazandırılması ve ihtiyaçlarını karşılamaya yönelik olarak hedefler ortaya konulduğunu hatırlatan Bakan Gül, bu çerçevede hükümlülerin iyi hal değerlendirmesinin daha somut ve zengin içeriğe kavuştuğunu, akıllı teknolojilerin bu süreçte uygulanması değerlendirilmesi ve dijital dönüşüme start verildiğini belirtti. Ziyaret yönetmeliğinde yapılan değişikliklerle daha insani ve toplumsal ölçütlerin ele alındığını kaydeden Gül, ileriki süreçlerde de mevzuatı geliştirme ve ihtiyaçları karşılamaya yönelik değişiklikleri hep birlikte yapacaklarının altını çizdi.

PERSONELİN ÖZLÜK HAKLARI ARTTIRILIYOR

Adalet Bakanı Abdulhamit Gül, ceza infaz kurumu personelinin, infaz hizmetlerinin hukuka ve ceza adalete uygun işlemesinin garantisi ve teminatı olduğunu belirtti. Personelin özellikle 15 Temmuz’dan sonra büyük bir özveri ile gayret ile çalıştığını belirten Gül, şöyle devam etti:

“Hepinize tüm idarecilerimize, tüm infaz koruma memurlarımıza, tüm personelimize canı gönülden, yürekten teşekkürlerimi sunuyorum. Tüm arkadaşlarımı en kalbi şükranlarımla selamlıyorum. Önümüzdeki yıl da bu anlamda personel sayımızı arttırmaya devam edeceğiz. Görevde yükselme sınavını açtık. Ve önümüzdeki yıl da yeniden görevde yükselme sınavını açmayı planlıyoruz. Yine toplu sözleşmede destek verdiğimiz şekilde Adalet hizmetleri tazminatı ortaya çıkmış bir düzenleme. 2022 Ocak ayından itibaren personelimizin maaşlarına bu tazminat yansıyacaktır. Yine iş yurtları kar payından tüm personelimizin yararlanmasına yönelik mevzuat değişikliğinin meyvelerini de önümüzdeki dönem arkadaşlarımız alacaktır. Sözleşmeli personelimizin kadroya geçmesi bizim en temel çalışmalarımızın başında gelmektedir. Bu ayrımı da ortadan kaldırarak, bütün sözleşmeli personelimizin kadroya geçmesi hususunda da inşallah önümüzdeki dönemde neticeye ulaşacağımızı inanıyoruz. Keza kurum katiplerimizin bilgisayar işletmenliği kadrolarına geçişini sağlamaya devam edeceğiz. Yine fazla çalışma ücretinden güvenlik ve gözetim servisi personelinin faydalanmasına yönelik çalışmalar devam ediyor. Özellikle Kovid salgını sürecinde izolasyonla birlikte arkadaşlarımız çok büyük fedakarlık gösterdi. Biz, arkadaşlarımızın her türlü talebini karşılamak ve onlarla bir arada hemhal olmaya devam edeceğiz.”