Sivil toplum kuruluşları (STK), resmi kurumların dışında ve bunlardan bağımsız olarak çalışan, politik, sosyal, kültürel, hukuki ve çevresel amaçları doğrultusunda lobi çalışmaları, ikna ve eylemlerle çalışan, üyelerini ve çalışanlarını gönüllülük usulüyle alan, kar amacı gütmeyen ve gelirlerini bağışlar ve/veya üyelik ödemeleri ile sağlayan kuruluşlardır. Sivil toplum kuruluşlarının işe yaradığı birçok alan vardır. STK’lar, toplumda çok çeşitli konulardaki sorunları tespit ederler ve çözüm önerileri geliştirerek bu doğrultuda faaliyet yürütürler. STK’lar, temsil ettikleri kitlelerin temel haklarının yanında, ekonomik ve demokratik menfaatlerini savunur. STK’lar, devletin yetersiz olduğu durumlarda, halkın yardımına yetişen kuruluşlardır.

Sivil toplum kuruluşları (STK), gelirleri için çeşitli kaynaklara bel bağlarlar. Bu kaynaklardan bazıları şunlardır;

Bireyler: STK’lar, faaliyetlerini desteklemek isteyen bireylerden bağış toplayabilirler. Bu bağışlar nakit veya ayni olabilir. Bireyler ayrıca STK’lara gönüllü olarak zaman, emek veya uzmanlık da sağlayabilirler.

Vakıflar: STK’lar, belirli alanlarda çalışan veya belirli amaçlara hizmet eden vakıflardan maddi destek alabilirler. Vakıflar genellikle STK’lara proje bazlı veya genel işletme giderleri için hibe verirler.

Şirketler: STK’lar, sosyal sorumluluk bilinci olan veya belirli bir sektörle ilgili olan şirketlerden maddi destek alabilirler. Şirketler ayrıca STK’lara malzeme, ekipman, personel veya reklam desteği de sağlayabilirler.

Yerel ve hükümetler: STK’lar, yerel veya merkezi hükümetlerden maddi destek alabilirler. Hükümetler genellikle STK’lara kamu yararına çalışan kuruluş statüsü vererek vergi muafiyeti sağlarlar. Ayrıca hükümetler STK’lara ihale, sözleşme veya ortaklık yoluyla da maddi destek sağlayabilirler.

Bazı sivil toplum kuruluşları, gelir elde etmek için ürün veya hizmet satışı yapabilir.  Örneğin, STK’lar kendi yayınlarını, hediyelik eşyalarını, eğitim materyallerini veya danışmanlık hizmetlerini satabilirler. Bazı sivil toplum kuruluşları, belirli hizmet türleri için ücret alır. Örneğin, STK’lar sağlık, eğitim, kültür veya spor gibi alanlarda hizmet verirken kullanıcıdan katılım ücreti veya aidat talep edebilirler.

STK’lar, hükümetten de çeşitli yollarla maddi yardım alabilirler. Hükümet, STK’lara belirli projeler veya faaliyetler için hibe verebilir. Hibe, geri ödemesiz bir maddi destektir. Hükümet, hibe vermek için çeşitli programlar ve fonlar oluşturabilir. Örneğin, Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı, STK’lara Kadın Hakları Programı, Engelli Hakları Programı, Çocuk Hakları Programı gibi programlar kapsamında hibe vermektedir.

Hükümet, STK’lara belirli hizmetleri sunmak için ihale verebilir. İhale, karşılığında bir bedel ödenen bir sözleşmedir. Hükümet, ihale vermek için çeşitli kurallar ve kriterler belirler. Örneğin, Milli Eğitim Bakanlığı, STK’lara eğitim alanında hizmet sunmak için ihale verebilir.

Yine hükümet, STK’lara belirli konularda ortaklık teklif edebilir. Ortaklık, karşılıklı yarar sağlayan bir iş birliğidir. Hükümet, ortaklık teklif etmek için çeşitli protokoller ve anlaşmalar yapabilir.

STK’ların hükümetten aldıkları maddi yardımların miktarı ve kapsamı, her yıl değişiklik gösterebilir. Bu değişiklikler, hükümetin bütçesi, politikaları, öncelikleri ve STK’ların kapasitesi gibi faktörlere bağlıdır. STK’ların hükümetten aldıkları maddi yardımların miktarını tam olarak belirlemek zordur. Çünkü bu konuda yeterli ve güncel veri bulunmamaktadır. Ancak bazı kaynaklara göre, Türkiye’de STK’ların en büyük gelir kaynağı devletten aldıkları yardımlardır.

STK’lar, devletten aldıkları hibenin denetimi için çeşitli kurum ve mekanizmalara tabidirler. STK’lar, devletten aldıkları hibenin kullanımı ve sonuçları ile ilgili olarak hibe veren kuruma rapor sunmak zorundadırlar. Hibe veren kurum, STK’nın raporlarını ve belgelerini inceleyebilir, gerekirse yerinde denetim yapabilir veya bağımsız bir denetçi atayabilir. Hibe veren kurum, STK’nın hibeyi uygun şekilde kullanmadığını tespit ederse, hibeyi geri isteyebilir veya yaptırım uygulayabilir.

STK’lar, Cumhurbaşkanının talebi üzerine DDK (Devlet Denetleme Kurulu) tarafından denetlenebilirler. DDK, STK’nın faaliyetleri, mali durumu, kaynakları ve yönetimi ile ilgili olarak inceleme yapabilir, rapor hazırlayabilir ve önerilerde bulunabilir. DDK’nın denetim yetkisi 2021 yılında genişletilmiştir.

Yine STK’lar, devletten aldıkları hibenin hesap verilebilirliği ve etkinliği ile ilgili olarak Sayıştay tarafından denetlenebilirler. Sayıştay, STK’nın mali tablolarını ve kayıtlarını inceleyebilir, rapor hazırlayabilir ve görüş bildirebilir. Sayıştay’ın denetim yetkisi 2010 yılında genişletilmiştir.

STK’lar, dernekler kanunu ve vakıflar kanunu kapsamında İçişleri Bakanlığı tarafından da denetlenebilirler. İçişleri Bakanlığı, STK’nın kuruluşu, yönetimi, faaliyetleri ve kaynakları ile ilgili olarak inceleme yapabilir, rapor hazırlayabilir ve yaptırım uygulayabilir.

STK’lar, devletten aldıkları hibe desteği ile ilgili olarak Cumhurbaşkanına başvurabilirler. Cumhurbaşkanı, başvuruyu değerlendirir ve gerekli görürse DDK’ya talimat verebilir. DDK, STK’nın faaliyetleri, mali durumu, kaynakları ve yönetimi ile ilgili olarak inceleme yapabilir, rapor hazırlayabilir ve önerilerde bulunabilir.