TBMM’nin, “Çocukların Suça Sürüklenmesine Yol Açan Nedenlerin Tüm Boyutlarıyla İncelenerek Koruyucu ve Önleyici Mekanizmalar Geliştirilmesi ile Çocukların Toplumsal Yaşama Etkin Katılımlarının Sağlanması İçin Yapılması Gerekenlerin Belirlenmesi Amacıyla Bir Meclis Araştırması Komisyonu Kurulmasına Dair Karar”ının Resmî Gazete’de yayımlanmasıyla birlikte, Türkiye’de çocuk adaleti sisteminin hem hukuki hem sosyal açıdan yeniden ele alınması yönünde önemli bir adım atılmıştır. Bu makalede Komisyon’un yapısı, Türkiye’de suça sürüklenen çocukların (SSÇ) hukuki durumu, ihtiyaç duyulan düzenlemeler ve dünyadaki müreffeh ülkelerdeki çocuk adaleti sistemlerinden örnekler ele alınacaktır.
1. Komisyonun Yapısı ve Görev Alanı
Resmî Gazete’de yayımlanan karara göre Komisyon;
• 22 üyeden oluşacaktır.
• Başkanlık Divanı seçildiği tarihten itibaren 3 ay süreyle çalışacaktır.
• Gerektiğinde Ankara dışında da çalışmalar yapabilecektir.
• Akademisyenleri, uzmanları, kamu görevlilerini ve STK temsilcilerini dinleyerek kapsamlı bir rapor hazırlayabilecektir.
2. Türkiye’de SSÇ Sorununun Hukuki Çerçevesi
2.1. 5395 Sayılı Çocuk Koruma Kanunu
Çocuk Koruma Kanunu, risk altındaki çocuklara yönelik koruyucu ve destekleyici tedbirleri düzenlemektedir. Ancak uygulamada sosyal inceleme raporlarının yeterli hazırlanmaması, uzman personel sayısının yetersizliği ve tedbir kararlarının takibindeki aksaklıklar ciddi sorunlara yol açmaktadır.
2.2. Türk Ceza Kanunu ve Ceza Muhakemesi Kanunu
Çocukların ceza sorumluluğu, ceza indirimleri ve uzlaşma mekanizmaları gibi özel hükümlerle düzenlenmiştir. Buna rağmen uygulamada bölgesel farklılıklar, adli süreçlerin çocuğun üstün yararına tam uygun yürütülememesi önemli bir eksiklik olarak görülmektedir.
3. SSÇ’lerin Suça Sürüklenmesine Yol Açan Sosyal ve Ekonomik Faktörler
Türkiye’de çocukların suça sürüklenmesinin yalnızca ceza hukuku meselesi olmadığı açıktır. Başlıca faktörler şunlardır:
• Yoksulluk ve sosyal dışlanma
• Aile içi şiddet, ihmal veya parçalanmış aile yapısı
• Eğitimden kopuş, devamsızlık ve okuldan uzaklaşma
• Kötü çevre etkisi ve bağımlılık sorunları
• Göç sürecinin yarattığı uyum sorunları ve kültürel kırılganlıklar
4. Mukayeseli Hukuk: Müreffeh Ülkelerde Çocuk Adaleti Modelleri
4.1. İsveç
Suça sürüklenen çocuk yerine “risk altındaki çocuk” yaklaşımı benimsenmiştir. Ceza yerine aile destek programları ve sosyal hizmet müdahaleleri ön plandadır.
4.2. Norveç
Rehabilitasyon temelli bir sistem uygulanır. 15–18 yaş arası çocuklar için özel psikososyal destek merkezleri vardır. Suç tekrar oranı Avrupa’nın en düşüğüdür.
4.3. Almanya
Eyalet bazlı sosyal hizmet sistemi çocuğu merkeze alır. Ceza son çare olarak uygulanır; asıl amaç çocuğun yeniden topluma kazandırılmasıdır.
5. Türkiye İçin Önerilen Düzenlemeler
Komisyonun çalışmalarının ardından Türkiye’nin şu başlıklarda düzenleme yapması beklenmektedir:
• Koruyucu ve önleyici hizmetlerin güçlendirilmesi
• Aile destek programlarının yaygınlaştırılması
• Çocuk mahkemeleri ve uzman kadroların artırılması
• Sosyal inceleme raporlarının standartlaştırılması
• Rehabilitasyon temelli sistemin güçlendirilmesi
• Ulusal düzeyde çocuk veri tabanı oluşturulması
6. Sonuç
TBMM’nin aldığı Komisyon kararı, Türkiye’nin çocuk adaleti sistemini yalnızca cezai boyutuyla değil; sosyal, ekonomik ve psikolojik yönleriyle de ele alacağını göstermektedir. Türkiye’nin hedefi, müreffeh ülkelerdeki gibi çocuğu suça değil; toplumsal yaşama katılıma yönlendiren etkili bir sistem inşa etmektir. Ülkemizin var olan şartları kendi içerisinde değerlendirilerek kendine özgü bir sistem inşa edilmelidir.