Bilindiği üzere, bu yıl ki Ramazan Bayramı tatilinde Sayın Hükümetimiz tatil yapmayarak, gece gündüz demeden çalışarak, 650 sayılı KHK’yı (tam adı: Adalet Bakanlığının Teşkilat Ve Görevleri Hakkında Kanun Hükmünde Kararnamenin Değiştirilerek Kabulü Hakkında Kanun İle Bazı Kanun Ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Hükmünde Kararname’dir) 26 Ağustos 2011 tarihinde resmi gazetede yayımlayarak yürürlüğe soktu.
 
42 maddeden oluşan bu kararnamenin 6 maddesi kurumlarda çalışan hekimleri yakından ilgilendiriyordu. Zira bu maddeler ile hekimlerin çalışma hayatına önemli yasaklar getirilmişti.  
    
İlk bir iki gün hemen hemen hiç kimse getirilen değişikliklerin farkına varamadı.
          
Nasıl varacaklardı ki, sessiz sedasız bir değişiklikti bu; üstelik 9 günlük bayram tatili başlamışken, herkes tatile çıkmışken yapılan bir değişiklik…
          
Bayram arefesinde medyada yayınlanan haberler ile toplum yapılan değişikliklerden haber oldu. Getirilen düzenlemeler, başta hekimler olmak üzere, sağlık kuruluşları, birlikleri, dernek ve vakıflar tarafından büyük tepki aldı.
           
Türk Tabipler Birliği Merkez Konseyi tarafından, 29 Ağustos 2011 tarihinde yapılan basın açıklamasında “Hükümetin “Tam Gün” düzenlemesinin, tam da dokuz günlük Bayram tatili öncesinde (bayramı zehir etmek istercesine) bu kez Kanun Hükmünde Kararname’nin içine gizleyerek getirildiği ve bunun demokrasi ve hukukla bağdaşmadığı” dile getirildi. Yine TTB, 5 Eylül 2011 Pazartesi günü Cumhuriyet Halk Partisi’ne gönderdiği, TTB Merkez Konseyi Başkanı Dr. Eriş Bilaloğlu imzalı yazı ile Anayasa Mahkemesi’nde iptal davası açılmasını talep etti. CHP’den henüz bir adım yok. Fakat ileriki günlerde yasal adım atılması bekleniyor.    
 
Gelelim düzenlemelerin hukuka uygunluğuna.

Hatırlarsınız, geçen sene başında Hükümet tarafından oluşturulan ve Tam Gün Yasası olarak bilinen 5947 Sayılı Üniversite Ve Sağlık Personelinin Tam Gün Çalışmasına Ve Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun, 30.01.2010 tarihinde resmi gazetede yayımlanarak yürürlüğe girmişti.

Büyük tepki toplayan yasanın yürürlüğünün durdurulması ve bazı maddelerinin iptali için Ana Muhalefet Partisi tarafından Anayasa Mahkemesi’ne dava açıldı. Anayasa Mahkemesi’nin 4 Aralık 2010 günü yayımlanan gerekçeli kararıyla, 5947 Sayılı “tam gün” çalışma yasası ile getirilen, çalışma yasaklarının yanı sıra performansa dayalı ek ödemeyi düzenleyen hükmü de iptal edildi.

21.1.2010 günlü, 5947 sayılı Kanun’un 7. maddesiyle, 11.4.1928 günlü, 1219 sayılı Tababet ve Şuabatı Sanatlarının Tarzı İcrasına Dair Kanun’un 12. maddesinin değiştirilen; İkinci fıkrasının birinci tümcesinde yer alan “ … bentlerden yalnızca birindeki …” ibaresi de Anayasa Mahkemesi tarafından 16.7.2010 günlü, E. 2010/29, K. 2010/90 sayılı kararıyla (Anayasa’ya aykırı bulunarak) iptal edildi.

Yine 11.4.1928 günlü, 1219 sayılı Tababet ve Şuabatı San’atlarının Tarzı İcrasına Dair Kanun’un 12. maddesinin değiştirilen ikinci fıkrasının birinci tümcesinde yer alan “… bentlerden yalnızca birindeki …” ibaresi, 16.7.2010 günlü,  2010/29 E., 2010/90 K. sayılı kararla iptal edildiğinden, bu ibarenin, uygulanmasından doğacak, telafisi güç veya imkansız durumların önlenmesi ve iptal kararının sonuçsuz kalmaması için kararın Resmî Gazete’de yayımlanacağı güne kadar yürürlüğünün durdurulmasına, karar verildi.
 
Böylece “… bentlerden yalnızca birindeki …” ibaresi, 16.7.2010 günlü, 2010/29 E., 2010/90 K. sayılı kararla iptal edildiğinden, kamu kurum ve kuruluşlarında çalışan hekimlerin yalnızca kamu kurum ve kuruluşlarında çalışmaları zorunluluğu ve başka kuruluşlarda çalışmalarının ya da mesleklerini serbest olarak icra etmelerinin yasaklanması da ortadan kalkmış oldu.

Ayrıca Danıştay Beşinci Dairesi’nin 21.07.2010 günlü, 2010/4406 E. sayılı kararında yer alan “…Bu hükmün iptal edilmesinin doğal sonucu olarak, kamuda görev yapan bir doktor, 12. Maddenin 2. Fıkrasının (b) ve (c) bentlerine dahil birimlerde de çalışabilecek; bu kapsamda, kamuda tam gün esasına göre istihdam edilirken, sekiz saatlik çalışma bittikten sonra özel muayenehane açabileceklerdir.” ibaresiyle tam gün yasasının ilgili maddelerinin iptali ile hekimlerin özel muayenehane açmalarında yasal bir sakınca olmadığı açıkça dile getirildi.

Tüm bu açıklamalardan sonra soruyorum. Anayasa Mahkemesi ve Danıştay’ın Kararından sonra (ki bu mahkemeler güvenilirliği sabit olan yüksek mahkemelerdir.) çıkarılan 650 sayılı KHK, hukuku dolanmak değildir de nedir?


Av. Ferhat AKBAŞ