Dışişleri Sözcüsü Hüseyin Müftüoğlu, Trump’ın açıklamasını değerlendirirken ABD kurumlarının hazırlayacakları raporlara işaret etti ve “Önemli olan bu çalışmanın sonuçlarının ne şekilde olacağı, ne tür bir bilgi, yönlendirme çıkacağı” dedi. Türkiye’nin başından beri güvenli bölge oluşturulmasından yana olduğunu hatırlatan Müftüoğlu, “Güvenli bölgelerin öneminin en güzel örneği, Cerablus harekatı sonrasında güvenliğini sağladığımız bu bölgelere Suriyeli kardeşlerimizin on binlercesinin geri dönmesi. Biz başından beri zaten bunu söyleye geliyorduk. Bu çalışma neticelendiği zaman nasıl bir içerikte olacağına bakıp, değerlendirmeyi ona göre yapmak daha doğru olur diye düşünüyorum” diye ekledi.
KOBANİ VE AFRİN RİSKİ
Türkiye’de devletin ilgili birimlerine sunulmak üzere hazırlanan raporda ise Trump’ın güvenli bölge planının, 1. Körfez Savaşı sonrasında Kuzey Irak’ta Kürtleri Saddam Hüseyin’in saldırılarından korumayı amaçlayan “Çekiç Güç” harekatı ile benzer olma ihtimaline dikkat çekildi. Raporda, Irak’ın kuzeyinde özerk Kürt bölgesi ve terör örgütü PKK’nın güçlenip Türkiye’nin toprak bütünlüğü için tehdit oluşturmasının Çekiç Güç döneminde gerçekleştiğine dikkat çekildi.
Yeni ABD yönetiminin Suriye’de PYD/YPG güçlerinin elinde bulunan Kobani ve Afrin’i güvenli bölge ilan etmesi durumunda, Türkiye’nin bu bölgelerde operasyon düzenlemesinin tamamen gündemden kalkabileceği ve bölgede Kürt kuşağının kurulmasına yönelik önemli bir adımın atılabileceği değerlendirmesi yapıldı. Bir kaynak Hürriyet’e, “ABD’nin düşündüğü güvenli bölgelerin, bizim düşündüğümüz tamamen insani boyutlu güvenli bölgelerle bir ilgisi olduğunu düşünmek aşırı iyimserlik olur. Bu nedenle uyanık olmakta fayda var. Çekiç Güç benzeri bir harekat ve yapılanmada Türkiye bölgede hareket edemez hale gelebilir” dedi.
Hürriyet