Taksitle satış sözleşmesi, satıcı veya sağlayıcının malın teslimi veya hizmetin ifasını üstlendiği, tüketicinin de bedeli kısım kısım ödediği sözleşmeleri ifade eder. Tüketici; ticari veya mesleki olmayan amaçlarla hareket eden gerçek veya tüzel kişilikleri ifade ederken, tanımda geçen satıcı ifadesinden kasıt; kamu tüzel kişileri de dahil olmak üzere ticari veya mesleki amaçlarla tüketiciye mal sunan ya da mal sunanın adına ya da hesabına hareket eden gerçek veya tüzel kişileri, sağlayıcı ise; kamu tüzel kişileri de dahil olmak üzere ticari veya mesleki amaçlarla tüketiciye hizmet sunan ya da hizmet sunanın adına ya da hesabına hareket eden gerçek veya tüzel kişileri ifade etmektedir.

Tüketici hukuku kapsamındaki taksitle satış sözleşmeleri bakımından Tüketicinin Korunması Hakkındaki Kanun ile Taksitle Satış Sözleşmeleri Yönetmeliği hükümleri uygulama alanı bulacaktır. Tüketici hukuku kapsamındaki taksitle satış sözleşmeleri, tüketici ile kurulan taksitle satış sözleşmeleri ile tüketicinin kira süresi sonunda bir malın mülkiyetini edinme zorunluluğunun bulunduğu finansal kiralama sözleşmelerini kapsar. Yoksa tüketicinin taşınır bir malın satış bedelini önceden kısım kısım ödemeyi, satıcının da bedelin tamamen ödenmesinden sonra satılanı tüketiciye teslim etmeyi üstlendikleri ve ödeme süresi bir yıldan daha uzun veya belirsiz olan sözleşmeler ile kredi kartları ile yapılan alışverişler bakımından mezkur sözleşme hükümleri uygulama alanı bulmayacaktır. Zira tüketicinin taşınır bir malın satış bedelini önceden kısım kısım ödemeyi, satıcının da bedelin tamamen ödenmesinden sonra satılanı tüketiciye teslim etmeyi üstlendikleri ve ödeme süresi bir yıldan daha uzun veya belirsiz olan sözleşmeler, 6098 Sayılı Türk Borçlar Kanununun ön ödemeli taksitle satış hükümlerinin konusunu oluşturur.

Taksitle satış sözleşmeleri yazılı olarak yapılmak zorundadır. Yazılılık şartının yerine getirilmiş kabul edilebilmesi için, sözleşmede her iki tarafın da imzasının varlığı gerekir. Bu zorunluluk bir geçerlilik şartıdır. Başka bir ifade ile, yazılı olarak kurulmayan taksitle satış sözleşmesi geçerli olarak kabul edilmeyecektir. Bununla beraber, sözleşmeyi geçerli bir biçimde düzenlememiş olan satıcı veya sağlayıcılar, daha sonra bu sözleşmenin geçersiz olduğunu tüketicinin aleyhine olacak biçimde ileri süremeyeceklerdir. Bu bakımdan, geçersizliği yalnızca tüketicinin ileri sürebileceği kabul edilmektedir. Ancak elbette bu durum da, hakkın kötüye kullanılması boyutuna ulaşacak şekilde kullanılmamalıdır.

Sözleşme mevzuat gereği, en az on iki punto büyüklüğünde, anlaşılabilir bir dilde, açık, sade ve okunabilir bir şekilde düzenlenmelidir. Sözleşmenin bir örneğinin kağıt üzerinde veya kalıcı veri saklayıcısı ile tüketiciye verilmesi zorunludur. Kalıcı veri saklayıcısından kasıt; tüketicinin gönderdiği veya kendisine gönderilen bilgiyi, bu bilginin amacına uygun olarak makul bir süre incelemesine elverecek şekilde kaydedilmesini ve değiştirilmeden kopyalanmasını sağlayan ve bu bilgiye aynen ulaşılmasına imkan veren kısa mesaj, elektronik posta, internet, disk, CD, DVD, hafıza kartı ve benzeri her türlü araç veya ortamdır. Tüketicinin daha sonraki tarihlerde talep etmesi halinde de, herhangi bir ücret talep edilmeksizin, bir defaya mahsus olmak üzere sözleşmenin bir örneği tüketiciye verilmek zorundadır.

Öte yandan sözleşmenin şu unsurları ihtiva etmesi yine mevzuat gereği zaruridir:

a) Tüketicinin adı, soyadı ve iletişim bilgileri.

b) Satıcı, sağlayıcı veya kiralayanın isim, unvan,açık adres, telefon ve varsa diğer iletişim bilgileri. c) Sözleşmenin düzenlendiği tarih.

ç) Malın veya hizmetin teslim veya ifa tarihi.

d) Sözleşmeye konu mal veya hizmet.

e) Malın veya hizmetin tüm vergiler dahil Türk Lirası olarak peşin fiyatı.

f) Malın veya hizmetin tüm vergiler dahil Türk Lirası olarak taksitle satış fiyatı.

g) Tüketicinin cayma hakkının olduğu ve bu hakkın hangi sürede ve nasıl kullanılacağı.

ğ) Ödeme planı.

h) Tüketicinin erken ödemede bulunma hakkı ile satıcı veya sağlayıcı tarafından faiz veya komisyon alınmışsa, ödenen miktara göre faiz ve komisyon indirimi talep etme hakkı olduğuna ilişkin bilgi.

ı) Faiz miktarı, faizin hesaplandığı yıllık oran ve sözleşmede belirlenen faiz oranının yüzde otuz fazlasını geçmemek üzere gecikme faiz oranı.

i) Tüketicinin temerrüde düşmesinin hukuki sonuçları.

j) Tüketicilerin uyuşmazlık konusundaki başvurularını tüketici mahkemesine veya tüketici hakem heyetine yapabileceklerine dair bilgi.

Kira süresi sonunda bir malın mülkiyetini edinme zorunluluğunun bulunduğu finansal kiralama sözleşmelerinde yukarıda sayılanlara ek olarak;

a) Malın tüketicinin zilyetliğine geçmesini sağlayacak koşullar,

b) Sözleşme süresisonunda mal tüketicinin mal varlığına hemen intikal etmeyecekse intikali sağlayacak koşullar,

c) Sözleşmede öngörülmüşse satış bedeli alacağının devrine ilişkin anlaşma kayıtları,

ç) Tüketici ile bir sigorta sözleşmesi kurulması öngörülmüşse, malın kimin tarafından sigorta ettirileceği ile sigorta sözleşmesine ilişkin bilgilerin de sözleşme de yer alması zorunludur. 

Yargıtay'ın taksitli satış sözleşmeleri bakımından; malın taksit ödemelerinden önce teslimi gerektiği, hizmetin ifasından önce de taksit ödemesinin başlamaması gerektiği yönünde kararları mevcuttur. Bu bakımdan uyuşmazlıkların TKHK gereği taksitle satış sözleşmesi olduğu mu yoksa BK ya da yine TKHK anlamında ön ödemeli satış sözleşmesi mi olduğu hususu doğru tespit edilmelidir.

Taksitle satış sözleşmeleri yapıldıktan sonra, uygulamada borcun ve taksitlerin tespiti bakımından, kıymetli evrak (senet vb.) düzenlendiği sıkça görülmektedir. Hemen belirtmek gerekir ki, mevzuat gereği tüketicinin yapmış olduğu işlemler nedeniyle kıymetli evrak niteliğinde, sadece nama yazılı ve her bir taksit ödemesi için taksit tutarını aşmayacak ve ayrı ayrı olacak şekilde senet düzenlenmesi mümkündür. Aksi yönde düzenlenen senetler, tüketici yönünden herhangi bir geçerlilik arz etmeyecektir. Yine taksitle satış sözleşmelerinde, tüketicilerin borçlandığı toplam miktarı önceden ödemeleri veya vadesi gelmemiş bir ya da birden çok taksit ödemeleri durumlarında; satıcı veya sağlayıcı, faiz veya komisyon aldığı durumlarda ödenen miktara göre gerekli tüm faiz ve komisyon indirimlerini yapmak zorundadır.

Tüketiciler yedi gün içinde herhangi bir gerekçe göstermeksizin ve cezai şart ödemeksizin taksitle satış sözleşmelerinden cayma hakkına sahiptirler. Bu süre, hizmet ifasına ilişkin sözleşmelerde sözleşmenin kurulduğu gün; mal teslimine ilişkin sözleşmelerde ise tüketicinin veya tüketici tarafından belirlenen üçüncü kişinin malı teslim aldığı gün başlayacaktır. Bununla birlikte; tüketici, sözleşmenin kurulmasından malın teslimine kadar olan süre içinde de cayma hakkını kullanabilecektir.  Mal teslimi ile hizmet ifasının birlikte yapıldığı sözleşmelerde, mal teslimine ilişkin cayma hakkı hükümleri uygulanacaktır. Cayma hakkının kullanıldığına dair bildirimin, cayma hakkı süresi içinde satıcı veya sağlayıcıya yazılı olarak veya kalıcı veri saklayıcısı ile yöneltilmiş olması yeterlidir. Satıcı veya sağlayıcı cayma hakkı konusunda tüketicinin bilgilendirildiğini ispat etmekle yükümlüdür. Aksi halde bu yükümlülük yerine getirilmemiş ise, tüketici yedi günlük süre ile bağlı kalmayacaktır.

Öte yandan tüketicinin cayma hakkını kullanamayacağı bazı haller de mevcuttur. Şöyle ki; mal teslimine ilişkin sözleşmelerde satıcı cayma süresi içinde malı tüketiciye teslim etmişse tüketici, malı ancak olağan bir gözden geçirmenin gerektirdiği ölçüde kullanabilecektir. Olağan gözden geçirme, malın ilk incelemesini kapsar. Malın mutat olarak kullanılması durumunda, tüketici artık cayma hakkını kullanamayacaktır. Yine, cayma hakkı süresi sona ermeden önce, tüketicinin onayı ile hizmetin ifasına başlanan hizmet sözleşmelerinde ve tüketicinin satıcıyı bulduğu finansal kiralama işlemlerinde de tüketicinin cayma hakkını kullanabilmesi mümkün olmayacaktır.  

Cayma hakkının kullanılması ile taraflar birtakım borç ve yükümlülük altına girecektir. Buna göre; cayma hakkını kullanan tüketici, malın iade masraflarını yüklenecek, satıcı veya sağlayıcı cayma bildiriminin kendisine ulaştığı tarihten itibaren yedi gün içinde almış olduğu bedeli ve tüketiciyi borç altına sokan her türlü belgeyi, tüketiciye hiçbir masraf yüklemeksizin iade etmek zorunda kalacak; tüketici de, sözleşme konusu malı, cayma hakkını kullandığı tarihten itibaren yedi gün içinde satıcıya iade etmek yükümlülüğü altına girecektir. Aksi halde, cayma bildirimi bir hüküm ifade etmeyecek; tüketici cayma hakkını hiç kullanmamış kabul edilecektir.