Kullanmak için uyuşturucu veya uyarıcı madde bulundurma veya kullanma dışında bir amaçla uyuşturucu veya uyarıcı madde temin etme veya ticaretini yapma amaçlı bulundurma suçlarının oluşumunda, ele geçen narkotik madde miktarının bir önemi yoktur.

Başka bir söylemle, narkotik madde ticareti ile ilgili yargılama dosyasında yeterli delil varsa, ele geçen uyuşturucu veya uyarıcı madde miktarına bakılmaz.

Bu anlamda 1 gr. uyuşturucu veya uyarıcı madde, delil durumuna göre kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma suçunu oluşturabileceği gibi ticari amaçla bulundurma suçunu da oluşturabilir.

Özet olarak ifade etmek gerekirse, ele geçen narkotik madde miktarı bulundurma amacının tespitinde rol oynayabilir. Bu husus failin amacını ve kastını tespitte tek bir ölçüt olarak kullanılamaz.

Uyuşturucu veya uyarıcı maddenin kişisel kullanıma yetecek miktarda olması halinde başkaca delil yoksa amacın kullanmak için bulundurma olduğu kabul edilir.

Ancak maddi gerçeğin ortaya çıkarılması amacına yönelik olarak miktar ölçütü dışında somut olayın özelliklerine ve mevcut delillere göre de ayrıca değerlendirme yapılmalıdır.

Uyuşturucu suçlarında ele geçen narkotik madde miktarı dışında eylemin uyuşturucu veya uyarıcı madde temin etme veya ticaretini yapma amaçlı bulundurma suçlarını oluşturup oluşturmadığı noktasında şu hususlar tespit edilmeli ve değerlendirilmelidir:[1]

1) Sanığın davranışları: Failin müşteri arayıp aramadığı, herhangi bir kimse ile narkotik madde pazarlığı yapıp yapmadığı, narkotik madde numunesi gösterme ve benzeri davranışlar sergileyip sergilemediği hususları araştırılmalıdır. Sanığın bu tarz hareketleri tespit edilmiş ise eylemin ticaret veya temin etme suçu olarak kabul edilmesi gerekir.

2) Narkotik maddenin ele geçirilme biçimi, ele geçiriliş ve bulundurma şekilleri: Uyuşturucu veya uyarıcı maddelerin ele geçiriliş ve bulundurma şekli ile çeşitlilik failin kastını belirlemede özel bir öneme sahiptir. Örneğin, çok sayıda küçük miktarlı poşetçikler, madde bulaşıklı hassas terazi, esrar, eroin, kokain, MDMA, sentetik kannabinoid gibi maddelerin bir arada bulundurulması ticaret veya temin etme amaçlı bulundurma olduğu yönünde değerlendirilebilir.

3) Narkotik maddenin bulunduğu yer ve bulundurma süresi: Uyuşturucu veya uyarıcı maddelerin bulunduğu yer, zaman ve belirlenecek zaman dilimi içinde sanık tarafından kullanılabilecek madde miktarı kastın tespiti için önemlidir. Olayın hikâyesine göre, narkotik maddenin ele geçirildiği yer ve failin orada bulunma süresi, bu sürenin narkotik maddeyi kullanmaya yeterli olup olmadığı gibi unsurlar faildeki kastın ticaret veya temin olup olmadığını tayin etmede etkili olduğu ifade edilebilir.

4) Sanığın uyuşturucu madde kullanıp kullanmadığı: Sanık gerçekten daha önce de uyuşturucu kullanmış ise, failde narkotik madde kullanma alışkanlığı varsa, diğer delillere göre aksi bir durum söz konusu değilse failin narkotik maddeyi kullanma amaçlı olarak bulundurduğu kabul edilebilir.

5) Sanığın sosyal ve ekonomik durumu ve gelir düzeyi: Sanığın sosyal ve ekonomik durumu geçimini ne ile sağladığı, geliri gibi olgular da failin kastının tespiti açısından değerlendirmeye tabi tutulmalıdır. Sanığın ele geçen uyuşturucu miktarını para ile alacak gelir düzeyine sahip olmaması halinde bu husus ticaret veya temin amaçlı eylemin gerçekleştirildiği yönünde değerlendirilebilir.

Bundan başka yargılama dosyasındaki deliller değerlendirmeye tabi tutulmalıdır. Örneğin failin uyuşturucu madde ticareti yaptığı yolunda teknik veya fiziki takip, tanık beyanı, iletişimin tespiti, suçüstü yakalama ve benzeri somut ve yeterli delil varsa eylem, uyuşturucu veya uyarıcı madde ticareti suçu olarak kabul edilir.[2]

Yargıtay, şehirlerarası seyir halinde otobüste yapılan aramada, sanığın oturduğu koltuğun üzerindeki eşya koyma rafında kendisine ait poşet içinde toplam net 1044,5 gram esrar ile yakalandığı olayda, sanığın gelir düzeyinin düşük olduğunu, sabit bir işinin bulunmadığını, sanığın ele geçen narkotik madde dışında herhangi bir eşyasının bulunmadığını ifade ederek eylemin uyuşturucu ticareti suçu olarak kabul edilmesi gerektiğini ifade etmiştir.[3]

Yargıtay bu olayda, yerel mahkeme tarafından ele geçen 1044,5 gr esrarın yıllık kişisel kullanım miktarının altında olduğu gerekçesi ile eylemin kullanmak amaçlı uyuşturucu madde bulundurma suçu olarak kabul edilmesini eleştirmiştir.[4]

Yargıtay, sanıkların kendilerine ait çanta içerisinde toplam net 852,6 gram esrar ile yakalandıkları ve otobüsün bagajında başkaca bir eşyalarının bulunmadığı olayda, “kişi başına 426,3 grama tekabül ettiği ve bu miktarın sanıkların bir yıllık tüketim miktarını aşar mahiyette olmadığı” şeklindeki gerekçe ile eylemin uyuşturucu veya uyarıcı maddeyi kullanmak amaçlı olarak bulundurulması şeklinde değerlendirilmesini hatalı bulmuştur.[5]

Yargıtay, yeterli gerekçe gösterilmeden ve diğer deliller değerlendirme konusu yapılmadan, ele geçen uyuşturucu miktarının fail sayısına bölünerek, kişisel yıllık kullanım miktarı sınırının belirlenmesini ve eylemin bu nitelendirmeye göre belirlenmesini hukuka aykırı bulmaktadır.[6]

(Bu köşe yazısı, sayın Dr. Suat ÇALIŞKAN tarafından www.hukukihaber.net sitesinde yayınlanması için kaleme alınmıştır. Kaynak gösterilse dahi köşe yazısının tamamı özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan köşe yazısının bir bölümü, aktif link verilerek kullanılabilir. Yazarı ve kaynağı gösterilmeden kısmen ya da tamamen yayınlanması şahsi haklara ve fikri haklara aykırılık teşkil eder.

----------------------------------

[1] Y.20.CD, E. 2017/3529, K. 2017/6396, T. 22.11.2017; Y.20.CD, E. 2017/4155, K. 2017/6865, T. 06.12.2017.

[2] YCGK, E: 2012/10-1335, K: 2013/423, KT: 22.10.2013.

[3] Y.20.CD, E. 2017/3529 K. 2017/6396 T. 22.11.2017.

[4] Y.20.CD, E. 2017/3529 K. 2017/6396 T. 22.11.2017: “…Somut olayda; 13.10.2009 tarihinde ...'dan ...'ya giden otobüste ...'te yapılan aramada, sanığın oturduğu koltuğun üzerindeki eşya koyma rafında kendisine ait poşet içinde toplam net 1044,5 gram esrar ile yakalandığı; üst arama tutanağına göre üzerinden 116,75 TL para çıktığı, otobüsün bagajında başkaca bir eşyasının bulunmadığı; savunmalarında; esrarı bir gün önce ...'da bir şahıstan 1000 TL'ye aldığını, inşaat işçisi olup ...'ya çalışmak için gittiğini, ekonomik durumunun zayıf, aylık gelirinin 600 TL olduğunu beyan ettiği, bu durumun dosya içinde mevcut sosyal araştırma raporu ile doğrulandığının sabit olması karşısında; ...'da sabit bir işi ve kalacak yeri bulunmayan, üzerindeki para ile geçirecek zamanı çok kısıtlı olan, gelirinin çok üzerinde bir para ile satın aldığı uyuşturucu maddeyi yanında bulundurmasına rağmen, yanında esrardan başka bir eşyası bulunmayan sanığın, net 1044,5 gr gelen ve bir yıllık ihtiyacı sayılacak esrarı yanında bulundurup nakletmesine ilişkin eyleminin, gerekçede belirtilen şekilde "1044,5 gr esrarın Adli Tıp Kurumu raporları ve yerleşik Yargıtay uygulamalarına göre bir yıllık kişisel kullanım miktarının altındadır" denilmek suretiyle başkaca hiçbir ölçüt değerlendirilmeden, kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma suçunu oluşturduğu kabul edilerek dosya kapsamına uygun düşmeyen gerekçelerle yazılı şekilde hüküm kurulması, …BOZULMASINA, …, 22/11/2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi…”

[5] Y.20.CD, E. 2017/4155, K. 2017/6865, T. 06.12.2017.

[6] Y.20.CD, E. 2017/4155, K. 2017/6865, T. 06.12.2017: “…Somut olayda; 24.08.2009 tarihinde Konya'dan Uşak'a giden otobüste Akşehir'de yapılan aramada, sanıkların kendilerine ait çanta içerisinde toplam net 852,6 gram esrar ile yakalandıkları; otobüsün bagajında başkaca bir eşyalarının bulunmadığı; savunmalarında; esrarı Konya'da bir şahıstan 1000 TL'ye aldıklarını, Konya'ya sebze almak için gittiklerini, sanıklardan ...'ın manav olup aylık gelirinin 700 TL olduğunu, sanık ...'in ise aylık gelirinin 400 TL olduğunu beyan ettikleri; sanıkların gelirlerinin çok üzerinde bir para ile satın aldıkları uyuşturucu maddeyi yanlarında bulundurmalarına rağmen, esrardan başka bir eşyaları bulunmadığı sabit olması karşısında net 852,6 gr. gelen ve bir yıllık ihtiyaçları sayılacak esrarı yanlarında bulundurup nakletmelerine ilişkin eylemlerinin, gerekçe de belirtilen şekilde "kişi başına 426,3 grama tekabül ettiği ve bu miktarın sanıkların bir yıllık tüketim miktarını aşar mahiyette olmadığı'' denilmek suretiyle başkaca hiçbir ölçüt değerlendirilmeden, kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma suçunu oluşturduğu kabul edilerek dosya kapsamına uygun düşmeyen gerekçelerle yazılı şekilde hüküm kurulması,…”