Son yıllarda sığınmacıların ülkemize düzensiz bir şekilde ve yasal olmayan yollardan göç etmesi ülke gündeminde büyük bir yer edinmekle birlikte ülkemize göç eden sığınmacıların hangi durumlarda sınır dışı edileceği muhtelif zamanlarda tartışma konusu olmuştur. Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesinde devletlerin egemenlik alanına yasa dışı yollarla göç eden kişilere karşı uygulayabileceği yaptırımlar hükme bağlanmıştır.

AİHS.m.5/1

f) Kişinin, usulüne aykırı surette ülke topraklarına girmekten alıkonması veya hakkında derdest bir sınır dışı ya da iade işleminin olması nedeniyle yasaya uygun olarak yakalanması veya tutulması;

Hiçbir devlet kural olarak ülkesine yabancıların girmesine izin vermek durumunda değildir. Fakat ülkesine kabul ettikten veya bu kişilerin kaçak yollarla ülkeye girmesinden sonra sınır dışı edilmesi konusunda egemen devletin yetkisi bulunmaktadır.

Yabancıların isteklerine bakılmaksızın ülke dışına çıkarılması olarak ifade edilebilecek sınır dışı etme, temel hak ve özgürlüklerin kısıtlanması anlamına gelmekle birlikte, devletin ülkesel egemenlik yetkisinin doğal bir sonucu olarak kabul edilmektedir.[1] Ancak, devletler yabancıların sınır dışı edilmesi bakımından var olan yetkilerini, yine milletlerarası hukukun çizdiği sınırlar içerisinde kullanabilirler.

Anayasanın 16. maddesinde, temel hak ve özgürlüklerin yabancılar için milletlerarası hukuka uygun olarak kanunla sınırlandırılabileceği düzenlendikten sonra, 19. maddede “… hakkında sınır dışı etme … kararı verilen kişinin yakalanması ya da tutuklanması” kişi hürriyetinin istisnası olarak hüküm altına alınmıştır.

Yabancılar, Türkiye'ye giriş yaptıktan sonra kendilerine tanınan yasal süre içerisinde Türkiye'de kalma hakkına sahiptirler. Ancak bu sürenin aşılması durumunda veya kalma süresi içerisinde kişinin hukuka aykırı hareket etmesi durumunda ilgili Kanun gereği yabancılar sınır dışı edilmektedirler. Her birey tek tek kayıt altına alınarak sınır dışı edilmelidir. Ayrıca her bireyin şartları kendine göre değerlendirilmelidir. Ek Protokol 4-m.4 “Yabancıların toplu olarak sınır dışı edilmeleri yasaktır.” Yabancıların Sınır Dışı Edilme Sebepleri Kanun'un 54. Maddesinde sınır dışı edilme sebepleri açıkça sayılmaktadır. 

54. madde kapsamında olsalar dahi, aşağıdaki yabancılar hakkında sınır dışı etme kararı alınmaz:

- Sınır dışı edileceği ülkede ölüm cezasına, işkenceye, insanlık dışı ya da onur kırıcı ceza veya muameleye maruz kalacağı konusunda ciddi emare bulunanlar,

- Ciddi sağlık sorunları, yaş ve hamilelik durumu nedeniyle seyahat etmesi riskli görülenler,

- Hayati tehlike arz eden hastalıkları için tedavisi devam etmekte iken sınır dışı edileceği ülkede tedavi imkânı bulunmayanlar,

- Mağdur destek sürecinden yararlanmakta olan insan ticareti mağdurları,

- Tedavileri tamamlanıncaya kadar, psikolojik, fiziksel veya cinsel şiddet mağdurları.

Bu kapsamda yapılan değerlendirmeler bireysel olup herkes için ayrı ayrı yapılmaktadır. Ancak hakkında sınır dışı edilme kararı verilmiş yabancı kişinin yukarıdaki hallerden birine uyması durumunda, önlem amaçlı olarak bu kişiden belli bir adreste ikamet etmesi, kendisinden istenilen şekilde ve sürede bildirimde bulunması istenebilmektedir.

Ayrıca belirtmek gerekir ki sınır dışı edilme kararı olmakla birlikte geri göndermeme ilkesine tabi olabilirler. Bu halde de yabancıların ülkelerine geri gönderilmemesi gerekir. AİHS’de geri gönderme yasağı açıkça düzenlenmemiştir. Bununla birlikte geri gönderme yasağı, çeşitli AİHM içtihatları neticesinde AİHS’in “İşkence Yasağı” başlıklı 3.maddesi kapsamında değerlendirilmeye başlanmıştır.[2] Konuyla bağlantılı olarak değerlendirilen ikinci madde ise “Adil Yargılanma Hakkı” başlıklı 6. maddedir. Zira sınır dışı edilen yabancının gönderileceği ülkede adil yargılanma hakkı açıkça ihlal edilecekse söz konusu madde uygulama alanı bulabilir.

AİHM gerçek bir riskin varlığına ilişkin değerlendirme yaparken; başvurucunun özel koşulları, gönderileceği ülkedeki genel durum, geri gönderme kararının verilmesinde yeterli esas ve usule ilişkin güvenceler bulunup bulunmaması kriterline dikkat etmektedir. Eğer birey hakkında karar verilmiş olmasına rağmen sınır dışı edilmemişse, risk tespiti karar tarihinde geçerli bilgilere dayalı olarak yapılır. Bununla birlikte birey sınır dışı edilmişse, riskin tespiti, sınır dışı etme tarihinde işlemi gerçekleştiren devletin bildiği veya bilmesi gerektiği olaylara dayalı olarak yapılır. Sınır dışı etme tarihinden sonra ortaya çıkan bilgiler de hükme esas alınabilir.

Av. Begüm GÜREL & Hukuk Fakültesi Öğrencisi Gözde İKİZ

KAYNAKÇA

https://www.mondaq.com/turkey/general-immigration/1075982/yabanc%C4%B1larda-s%C4%B1n%C4%B1r-d%C4%B1%C5%9F%C4%B1-edilme-durumlar%C4%B1

https://blog.lexpera.com.tr/avrupa-insan-haklari-sozlesmesi-baglaminda-geri-gonderme-yasagi/#fnref5

---------------

[1] AYBAY, s. 142; EKŞİ, N.: “İnsan Hakları Avrupa Mahkemesi Kararlarında Sığınmacı ve Mültecilerin Türkiye’den Sınırdışı Edilmelerini Engelleyen Haller”, İstanbul Barosu Dergisi, 2008, C. 82, S. 6, s. 2806

[2] Aslı Bayata Canyaş, “Yabancılar ve Uluslararası Koruma Kanunu Kapsamındaki Geri Gönderme Yasağının Uygulanma Koşullarının AİHM Kararları Çerçevesinde İrdelenmesi”, Hacettepe Hukuk Fakültesi Dergisi, 5.Sayı, 1.Cilt, 2015, s.79.