T.C.

Yargıtay

4. Hukuk Dairesi

2022/2398 E., 2023/8034 K.

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 26. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2019/1117 E., 2021/2304 K.

HÜKÜM/KARAR : Davacı ve Davalılar istinafının esastan reddi

İLK DERECE MAHKEMESİ : Ankara 3. Asliye Ticaret Mahkemesi

SAYISI : 2016/908 E., 2018/970 K.

Taraflar arasındaki tazminat davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.

Kararın davacılar vekili ile davalılar vekilleri tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvuruların esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacılar vekili ile davalılar vekilleri tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçelerinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacılar vekili dava dilekçesinde; 17.09.2016 tarihinde davacı ... idaresindeki diğer davacıların yolcu olduğu davalı ...Ş.'nin zorunlu trafik sigortacısı olduğu araca davalı ...Ş.'nin zorunlu trafik sigortacısı olduğu aracın çarpması ile gerçekleşen trafik kazası sonucunda davacıların yaralandığını belirterek fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydı ile davacılar için ayrı ayrı 100,00'er TL geçici iş göremezlik, 100,00'er TL sürekli iş göremezlik olmak üzere 800,00 TL maddi tazminatın temerrüt tarihinden itibaren işlemiş yasal faiziyle birlikte davalı ... Genel Sigorta A.Ş.'den, davacılar için ayrı ayrı 100,00'er TL geçici iş göremezlik, 100,00'er TL sürekli iş göremezlik olmak üzere 800,00 TL maddi tazminatın temerrüt tarihinden itibaren işlemiş yasal faiziyle birlikte diğer davalı ... şirketinden tahsilini talep etmiş; 10.08.2018 tarihli dilekçesi ile taleplerini davacılar Onur, Okan ve ... için davalı ...Ş. yönünden toplamda 65.077,80 TL'ye, davalı ...Ş. yönünden 94.568,49 TL'ye; 29.11.2018 tarihli dilekçesi ile kusur oranlarına göre davacı ... için davalı ...Ş. yönünden toplamda 8.158,89 TL'ye, davalı ...Ş. yönünden toplamda 24.476.70 TL'ye yükseltmiştir.

II. CEVAP

Davalı ...Ş. vekili cevap dilekçesinde; davanın dava şartının yerine getirilmemesi nedeniyle usulden reddine karar verilmesi gerektiğini, sigortalının kusuru ve poliçe limitleri ile sınırlı sorumlu olduklarını, kazada hatır taşıması mevcut olduğundan tazminattan indirim yapılması gerektiğin belirterek davanın reddini istemiştir.

Davalı ...Ş. vekili cevap dilekçesinde; davalı şirketin sorumluluğunun sigortalısının kusuru ve poliçe limitleri ile sınırlı olduğunu belirterek davanın reddini istemiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davacılar vekilinin dava ve talep artırım dilekçeleri dikkate alınarak davanın kısmen kabulü ile davacı ... için sürekli ve geçici iş göremezlik tazminat taleplerinin reddine, davacı ... için 6.052,88 TL geçici, 24.476,70 TL sürekli iş göremezlik zararının temerrüt tarihi olan 20.10.2016 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile davalı ...Ş.'den tahsiline, 2.017,62 TL geçici, 8.159,88 TL sürekli iş göremezlik zararının temerrüt tarihi olan 20.10.2016 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile davalı ...Ş.'den tahsiline, davacı ... için 11.116,56 TL geçici, 53.244,98 TL sürekli iş göremezlik zararının temerrüt tarihi olan 20.10.2016 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile davalı ...Ş.'den tahsiline, 3.705,52 TL geçici, 17.748,33 TL sürekli iş göremezlik zararının temerrüt tarihi olan 20.10.2016 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile davalı ...Ş.'den tahsiline, fazlaya ilişkin talebin reddine, davacı ... için 4.549,06 TL geçici, 64.148,92 TL sürekli iş göremezlik zararının temerrüt tarihi olan 20.10.2016 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile davalı ...Ş.'den tahsiline,1.516,35 TL geçici, 21.382,98 TL sürekli iş göremezlik zararının temerrüt tarihi olan 20.10.2016 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile davalı ...Ş.'den tahsiline, fazlaya ilişkin talebin reddine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacılar vekili ile davalılar vekilleri istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

Davacılar vekili istinaf dilekçesinde; kusur durumunun tereddüte yer vermeyecek şekilde tespit edilmesi gerektiğini, çelişkilerin giderilmesi gerektiğini, ara kararlar doğrultusunda bedel artırım taleplerinde bulunduklarını, aleyhlerine vekalet ücretine karar verilmesinin hukuka aykırı olduğunu ileri sürerek yerel mahkeme kararının kaldırılmasını talep etmiştir.

Davalı ...Ş. vekili istinaf dilekçesinde; davacı tarafça davalı şirkete başvuru yapılmadığından yerel mahkemece davanın dava şartı yokluğundan reddi gerektiğini, usulüne uygun başvuru yoksa temerrüdün dava tarihi olduğunun kabulü gerekmekte olup davacı lehine faize hükmedilmesi durumunda da konu tazminat miktarına ancak dava tarihinden itibaren yasal faiz hükmedilebileceğini, davalı ... nezdinde sigortalı aracın kazanın meydana gelişinde kusursuz olduğunu, davacıların maluliyet oranının sağlıklı bir şekilde değerlendirilmediğini maluliyetleri ile kaza arasında illiyet bağı bulunmadığını, 17.10.2018 tarihli Hacettepe Üniversitesi tarafından hazırlanan raporda davacı ...'nın maluliyet oranı %13 olarak tespit edilmiş, 18.10.2018 tarihli Hacettepe Üniversitesi tarafından hazırlanan raporda ise davacı ...'nın maluliyet oranının %5 olarak tespit edildiğini, davacıların işbu davaya konu kaza sebebiyle gerek hastane gerekse hastane dışında yaralarının iyileşmesinin ve olağan yaşamına dönebilmesi için ihtiyaç duyduğu sürenin ... için 6 ay, ... için 2 ay olduğunu gösterir raporların hatalı olduğunu, ...'nın % 8 oranında iş göremezlik halinde kaldığına ilişkin hastane raporunun hatalı olduğunu buna göre alınan hesap raporunu kabul etmediklerini, geçici iş göremezlik talebinin teminat dışı olduğunu, hesaplanan tazminattan davacılar emniyet kemeri takmadığı için müterafik kusur indirimi yapılması gerektiğini ileri sürerek yerel mahkeme kararının kaldırılmasını talep etmiştir.

Davalı ...Ş. vekili istinaf dilekçesinde; kararda davacılar lehine hükmedilen geçici iş göremezlik zararları ve davacı ... ile Onur için hükmedilen kalıcı iş göremezlik zararı hukuka ve hakkaniyet aykırı olduğundan bu miktarlar için kararın kaldırılmasını, kusur dağılımını kabul etmediklerini, davacının maluliyet oranının Yargıtayca da kabul edildiği üzere Adli Tıp Kurumu 3. İhtisas Kurulu marifetiyle Özürlülük Ölçütü, Sınıflandırılması ve Özürlülere Verilecek Sağlık Kurulu Raporlarına İlişkin Yönetmelik doğrultusunda tespit ettirilmesi gerekirken, Hacettepe Üniversitesi Tıp Fakültesi Dahili Tıp Bilimleri bölümü tarafından Çalışma Gücü ve Meslekte Kazanma Gücü Kaybı Oranı Tespit İşlemleri Yönetmeliği’ne göre düzenlenen maluliyet raporu dikkate alınarak hüküm kurulmasının hukuka aykırı olduğunu, davalı şirketin tedavi giderleri kapsamında sayılan geçici iş göremezlik zararlarından, sair tedavi giderlerinden ve geçici bakıcı giderlerinden sorumluluğu olmadığını, geçici işgöremezlik süreleri dikkate alınarak hüküm kurulmasının doğru olmadığını, tazminat hesabı uzmanlık gerektirdiğinden bir aktüer uzmanı seçilerek anılan hesaplamaların yaptırılması hesaplamada TRH 2010 Yaşam Tablosu ve %1.8 teknik faiz kullanılması gerektiğini, 20.10.2016 tarihinin temerrüt tarihi sayılarak bu tarihten itibaren itibaren işleyecek yasal faize ilişkin hüküm kurulmasının doğru olmadığını, KTK m.99/1 uyarınca davalı şirket aleyhine faize hükmedilemeyeceğini, davalı ... şirketine usulüne uygun bir başvuru yapılmadığı için davalı şirket aleyhine yasal faize hükmedilemeyeceğini, gerekli şartların varlığı halinde dava konusu tazminata “ancak dava tarihinden itibaren” işleyecek “yasal faiz” ile birlikte hükmedilebileceğini ileri sürerek yerel mahkeme kararının kaldırılmasını talep etmiştir.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davacı tarafın dava açılmadan önce tazminat hesabının yapılmasına elverişli belgelerle davalı ... şirketlerine başvurduğu ve davalı ... şirketlerinin temerrüt tarihi doğru şekilde tespit edildiğinden bu tarihten itibaren faizle sorumluluklarına karar verilmesinde bir isabetsizlik bulunmamasına; mahkemece ceza mahkemesinde kabul edilen maddi vakıa, hükme esas alınan raporda değerlendirilip, kazanın oluş şekli gözetilerek ATK raporunda belirlenen ikinci halin kabul edilmesi nedeniyle kusur durumunun dosya kapsamı ve kazanın oluşuna uygun bulunmasına; hükme esas alınan davacıların maluliyetine ilişkin raporların Özürlülük Ölçütü Yönetmeliği gereğince düzenlenmesi, tazminat hesabının TRH 2010 Yaşam Tablosu ve %1.8 teknik faiz yöntemi ile yapılması, istinaf talebi ile bağlı kalınarak inceleme yapıldığından, davacı tarafın açıkça bu yönde istinaf talebi olmaması nedeniyle bu hususların inceleme konusu yapılmaması, bu nedenle ilgili yönetmelik ve genel şart hükümleri gereğince maluliyet oranlarının tespitinde ve tazminat hesabında usulsüzlük bulunmamasına; KTT’da davacı yolcuların emniyet kemeri takıp takmadığına ilişkin sütunun belirlenemediği şeklinde işaretlenmesi, dosya kapsamında davacıların emniyet kemeri takmadığına dair somut delil olmaması, davacıların araçtan fırlama durumunun bulunmaması, davalı tarafın soyut iddia şeklinde bu hususu ileri sürmesi, somut olarak davacı tarafın emniyet kemeri takmayarak zararı artırdığını ispatlayamaması nedeniyle tazminatlardan indirim yapılmamasında bir isabetsizlik bulunmaması; davacıların zararının ve zararın kapsamının 2918 sayılı KTK.'nın ve 6098 sayılı TBK.'nın haksız fiile ilişkin hükümleri gereğince belirlenmesinin gerekmesi, 6098 Sayılı TBK'nun 54. maddesinde çalışma gücünün azalmasından veya yitirilmesinden doğan kayıplar ile kazanç kaybı, bedensel zararlar kapsamında sayılmış olup, geçici iş görmezlik zararlarının bu kapsamda olması, sürücü ve işletenin, zarar görenin geçici iş görmezlik zararlarından sorumlu olması nedeniyle, aracın sigortalı olması halinde 2918 sayılı Yasa'nın 90. maddesi gereğince, sigortanın sorumluluğu da TBK hükümlerine göre belirleneceğinden ve geçici iş göremezlik zararları 2918 sayılı Kanun'un 92. maddesinde sigorta teminatı dışında tutulmadığından, davacının geçici iş göremezlik tazminatını davalı ... şirketlerinden talep edebilmesine, Genel Şartlara atıf yapan kanuni düzenleme Anayasa Mahkemesince iptal edildiği gibi, geçici iş göremezlik zararı tedavi giderlerinden olmayıp, 2918 sayılı Yasa'nın 98. maddesinde, geçici iş göremezlik zararlarının SGK'nun sorumluluğunda olduğuna ilişkin her hangi bir düzenlemenin de yer almaması, 6111 sayılı Yasa ile getirilen düzenlemede; trafik kazaları sebebiyle üniversitelere bağlı hastaneler ve diğer bütün resmî ve özel sağlık kurum ve kuruluşlarının sundukları sağlık hizmet bedellerinin karşılanacağı belirtilmiş olup, geçici iş göremezlik ödemelerinin bu yasa kapsamı içerisinde bulunmaması bu nedenle davalı ... vekillerinin geçici iş göremezlik tazminatının teminat kapsamında olmadığına ilişkin istinaf talebinin yerinde görülmemesine, 6704 sayılı Yasa ile yapılan bir kısım düzenlemelerin ve Genel Şartlara atıf yapan hılı, 17.7.2020 tarihli kararı ile iptal edilmesi, davacıların maluliyeti ile kaza arasında illiyet bağının bulunması; davalıların kazaya karışan araçların ... şirketi olmaları sebebiyle aleyhlerine hükmedilen tazminatlardan sorumlu olması, mahkemenin hükme esas aldığı ek rapor doğrultusunda davacı tarafın dava dilekçesi ve bedel artırım dilekçesindeki taleplerini dikkate alarak karar vermesi, hükme esas alınan raporların konusunda uzman kurum yada kişilerce düzenlendiğinin anlaşılmasına; davanın reddine karar verilen kısmı üzerinden davalı taraf lehine vekalet ücretine karar verilmesinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre davacılar vekili ile davalı ... şirketleri vekillerinin yerinde görülmeyen istinaf başvurularının esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacılar vekili ile davalılar vekilleri temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davacılar vekili temyiz dilekçesinde; kusur durumunun tereddüte yer vermeyecek şekilde tespit edilmesi gerektiğini, ara kararlar doğrultusunda bedel artırım taleplerinde bulunduklarını, aleyhlerine vekalet ücretine karar verilmesinin hukuka aykırı olduğunu, davacıların zararının TRH 2010 Mortalite Yaşam Tablosu ve progresif rant yöntemi kullanılarak hesaplanması gerektiğini ileri sürerek Bölge Adliye Mahkemesi kararının kaldırılarak İlk Derece Mahkemesi kararının bozulmasını istemiştir.

Davalı ...Ş. vekili temyiz dilekçesinde; davacı tarafça davalı şirkete başvuru yapılmadığından yerel mahkemece davanın dava şartı yokluğundan reddi gerektiğini, davalı ... nezdinde sigortalı aracın kazanın meydana gelişinde kusursuz olduğunu, davacıların maluliyet oranının sağlıklı bir şekilde değerlendirilmediğini, maluliyetleri ile kaza arasında illiyet bağı bulunmadığını, 17.10.2018 tarihli Hacettepe Üniversitesi tarafından hazırlanan raporda davacı ...'nın maluliyet oranı %13 olarak tespit edilmiş, 18.10.2018 tarihli Hacettepe Üniversitesi tarafından hazırlanan raporda ise davacı ...' nın maluliyet oranının %5 olarak tespit edildiğini, davacıların işbu davaya konu kaza sebebiyle gerek hastane gerekse hastane dışında yaralarının iyileşmesinin ve olağan yaşamına dönebilmesi için ihtiyaç duyduğu sürenin ... için 6 ay, ... için 2 ay olduğunu gösterir raporların hatalı olduğunu, ...'nın % 8 oranında iş göremezlik halinde kaldığına ilişkin hastane raporunun hatalı olduğunu buna göre alınan hesap raporunu kabul etmediklerini, geçici iş göremezlik talebinin teminat dışı olduğunu, hesaplanan tazminattan davacılar emniyet kemeri takmadığı için müterafik kusur indirimi yapılması gerektiğini, gerekçeli kararın dayanaksız olup anlaşılır olmadığını ileri sürerek Bölge Adliye Mahkemesi kararının kaldırılarak İlk Derece Mahkemesi kararının bozulmasını istemiştir.

Davalı ...Ş. vekili temyiz dilekçesinde; davacıların maluliyetinin geçerli Özürlülük Ölçütü, Sınıflandırması ve Özürlülere Verilecek Sağlık Kurul Raporları Hakkında Yönetmelik hükümlerine göre belirlenmesi gerekirken buna göre belirlenmediğini, davalı şirketin tedavi giderleri kapsamında sayılan geçici iş göremezlik zararlarından, sair tedavi giderlerinden ve geçici bakıcı giderlerinden sorumluluğu olmadığını ileri sürerek Bölge Adliye Mahkemesi kararının kaldırılarak İlk Derece Mahkemesi kararının bozulmasını istemiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık; davalı ... şirketleri tarafından Karayolları Motorlu Araçlar Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası (...) Poliçesi ile teminat altına alınan araçların karıştığı trafik kazası sonucu yaralanıp malul kalan davacı sürücü ve yolcuların uğradığı zarar nedeniyle sürekli iş göremezlik ve geçici iş göremezlik tazminatı talebine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri, 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun 54 üncü maddesi, 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu'nun 85, 86, 89, 90 ve 91 inci maddeleri, Karayolları Motorlu Araçlar Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası Genel Şartları, Özürlülük Ölçütü, Sınıflandırması ve Özürlülere Verilecek Sağlık Kurul Raporları Hakkında Yönetmelik.

3. Değerlendirme

Bölge Adliye Mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

Tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere; özellikle, alınan bilirkişi raporundaki kusur dağılımının oluşa uygun olması sebebiyle benimsenmesinde bir usulsüzlük bulunmamasına, kaza tespit tutanağında davacıların emniyet kemeri takıp takmadığının belirsiz olarak işaretlenmiş olmasına ve krokide araçtan fırlama çizilmemiş olmakla müterafik kusur indirimi yapılmamasında isabetsizlik bulunmamasına, maluliyet oranlarının yürürlükteki mevzuat esas alınarak usulünce belirlenmiş olmasına, davacı tarafından tazminat hesaplama yönteminin istinaf başvurusuna konu edilmemesine, geçici iş göremezlik tazminat talebinin poliçe teminat kapsamında olmasına göre karar usul ve kanuna uygun olup davacılar vekili ile davalılar vekillerince temyiz dilekçelerinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeple;

Davacılar vekili ile davalılar vekillerinin tüm temyiz itirazlarının reddi ile temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Aşağıda yazılı temyiz harcının temyiz eden davacılara ve davalılara yükletilmesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

15.06.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.