Başkent’te 1.85 TL’ye ulaşan ulaşım ücretlerinin, tüketici derneklerinin açtığı dava sonunda iptal edilmesiyle başlayan süreç, dün tam anlamıyla bir ‘toplutaşıma krizine’ dönüştü. Belediyenin mahkeme kararını gerekçe göstererek 90 kuruşa indirdiği ulaşım ücretlerini protesto eden özel otobüs ve dolmuşçular dün kontak kapattı. Bu duruma karşı vatandaşların mağdur olmaması için sefer sayısını artırması beklenen AKP’li Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Melih Gökçek ise iddiaya göre mahkeme kararına karşı kamuoyu oluşturmak için ‘Zarar ediyoruz’ gerekçesiyle otobüs seferlerini azalttı. Dolmuş, özel otobüs bulamayıp duraklara toplanan yüzlerce vatandaş duraklardan boş geçen belediye otobüslerine de binemeyince keşmekeş yaşandı.
Başkentteki 1.85 TL’ye varan ulaşım ücretlerine açılan davadan ‘iptal’ kararı çıkmıştı. Mahkeme kararının ardından Büyükşehir Belediyesi, fiyatları 2004’deki fiyatlara çekerken, yıllar içinde artan yakıt giderlerine karşın 90 kuruş olan yeni ücreti kabul etmeyen dolmuş ve özel otobüs esnafı yeni ücrete tepki gösterdi. Dün sabah saat 10.00’a kadar dolmuşlar ve bütün gün özel otobüsler kontak kapattı. Otobüs duraklarında uzun kuyruklar oluştu. Bazı belediye otobüsleri ise dolu olmadıkları halde yüzlerce vatandaşın beklediği duraklara yanaşmadan yoluna devam etti. Belediye otobüslerine binemeyen Ankaralıların şahsi araçla ve taksi ile işlerine gitmeye çalışmalarıysa, trafiğin tıkanmasına neden oldu.

‘Dava açın’ telkini
Belediye de 90 kuruş fiyatla zarar edeceğini gerekçe göstererek bir taraftan sefer sayısını azaltma kararı aldı bir taraftan da dolmuş ve halk otobüsü sahiplerine dava açmalarını telkin etti. Belediye Başkanı Melih Gökçek’in “Halk otobüsü ve dolmuşların eylemi nedeniyle ‘sefer sayısını azaltma’ kararını günün pik saatlerinde uygulamayacağız” açıklamasına karşın, dün sabah saatlerinde 20 dakikada bir olan bazı seferler 40 dakika arayla gerçekleşti. Otobüse binebilenler ise transferlerin kaldırılması şokuyla karşılaştı.
EGO Genel Müdürü Ömer Ulu dün yaptığı açıklamada, “Bugün (dün) olduğu gibi bundan sonraki günlerde de pik saatlerde otobüs sayısında hiçbir azaltmaya gitmeyeceğiz” dedi.
Tüketici Dernekleri Federasyonu (TÜDEF) ise yaptığı açıklamada, kamu hizmetinin kâr amacı taşıyamayacağı belirtilerek, semtlerine otobüs gelmeyen vatandaşların, federasyonun hazırladığı dilekçeleri doldurarak, suç duyurusunda bulunabileceği vurgulandı. Açıklamada, “Minibüs ve halk otobüsü esnafı, Gökçek ’e uymayın, suç işlersiniz! Gökçek, esnafı da kışkırtarak tüketiciyle karşı karşıya getirmek istemektedir” denildi. TÜDEF Başkanı Ali Çetin, “Transferlerin kaldırılmasının iptali için dava açtık” dedi. Tüketici Halkları Derneği’nin yaptığı açıklamadaysa otobüs biletlerindeki transfer hakkını kaldırmanın Ulaşım Koordinasyon Merkezi’nin (UKOME) yetkisinde olmadığı belirtilerek, “Her yolcu başına beş yıl boyunca fazladan 2 bin TL alınmıştır” denildi.

Bugün eylem yok
Halk Otobücüleri Odası Başkan Yardımcısı Mehmet Kavlak ise dün belediyenin UKOME kararını protesto etmek için otobüsleri sefere çıkarmadıklarını söyledi. Kavlak, ‘Ankaralıları neden mağdur ettiniz?’ sorusunu “Ankaralıyı mağdur etmek gibi bir niyetimiz asla olamaz. Biz, toplutaşıma ücretlerinde altı yıl öncesine dönülmesini protesto ettik”diye yanıtladı.
Kavlak, halk otobüslerinin bugün yolcu taşımayacağını belirterek, “Tüketici dernekleri bize sormadan dava açmışlar. Aslında olayın mağduru biziz. UKOME fiyatı yüzde 50 indirdi” dedi. Sokaktaki tepkilerse şöyle:
Oktay Yelepçi (Esnaf): Şoförlerin tepkisi yersiz. Bugüne kadar alınan ücret fazlaydı. Halkın ekonomik durumu sıfır.
Bünyamin Üstünsöz (emekli): Ücret indirimi halk için. Melih Gökçek dolmuş ve belediye otobüslerini yönlendirdi.
Nevin Burdur (ev hanımı): Halk da haklı, şoförlerde haklı. Tek haksız olan devlet. Benzine, mazota sürekli zam yapılıyor. Bu yeni ücretle şoförler ne kazanacak.
Burçin Sönmez (öğrenci): Her gün 4 milyon yol parası veriyordum. Şoförler de haklı ama biz de.
Hasan Benlioğlu (serbest meslek): Olması gereken oldu. Ankara Türkiye’deki en pahalı şehir içi taşıma yapan kent. Bildiğim kadarıyla, dolmuşlar epey kazanıyorlar.
Suat Aslan (dolmuş şoförü): Dört çocuğum var. Ben ne yiyip ne içeceğim. Yetkililer durumumuzu göz önüne alıp öyle karar versin. 2003 yılında aldığım bir lastiği şimdi 10 katına alıyorum. Giderlerimiz arttı gelirimiz aynı kaldı.
Hasan Çetin (şoför): Mağdur durumdayız. Dolmuş ücreti yarı yarıya indi. Madem bu kararı aldınız, o zaman mazot fiyatlarını da 2003 yılına düşürün. (Radikal)