Bakan Günay, İstanbul Film Festivali’nin açılışının Emek Sineması’nda yapılmamasını da, “Bu yıl açılışı Beyoğlu’nda yapamadık ama ben bu kirli, oturulmaz koltuklarda o yağlı ortamda oturmaktansa bir-iki yıl sonra yenilenmiş salonda oturmayı tercih ederim. Dua edelim de, yargısal bir girişimde bulunmasın; bir an önce bitirelim” dedi.

Günay, Emek Sineması’yla ilgili sorularımızı yanıtlarken, “İKSV’nin açılışında protestolar bana değildi, bunu canlı yayını izleyen herkes gördü ama festivaldekilere de değildi. Kime olduğu belli değildi zaten, kimi protesto ettiklerini sanırım kendileri de bilmiyorlardı” dedi.

Günay, Emek Sineması’nı gezdiğini ve çok yıpranmış bulduğunu anlattı: “Beyoğlu benim de gençlik yıllarımda güzel anılarım olan bir alan. Biz burada sinemaları ve tiyatroları yaşatmak konusunda özel bir gayret gösteriyoruz. Daha önce Sadri Alışık Tiyatrosu ile ortaklaşa bir proje yürüttük ve tiyatronun sanatsal hayatının devamını sağladık. Alkazar’la ilgili bir proje yürütüyoruz ve sinemanın devamını sağlamaya çalışıyoruz. Emek Sineması, çok nostaljik tabii... Benim hayatımda önemli bir yeri olduğunu söylemiştim; eğer sınavdan iyi not aldıysam kendime ödül verir ve Emek Sineması’na giderdim. Yakın zamanda gittim, o eski Emek Sineması’nın yerinde yeller esiyor. Köhnemiş, koltukları oturulmaz, perdelerine dokunulmaz, duvarları ellenmez... Bir kirlilik içerisinde idi. İstiklal Caddesi cephesinde Cercle d’Orient binası var; o da bakımsız. Uzunca bir süredir o binanı da elden geçirilmesi için uğraşıyordum. Binanın sahibinin SGK olduğu ortaya çıktı. Daha sonra bir kültür girişimcisi kiracılar ve hissedarlarla, prosedürü tamamlayarak proje yapma konusunda yetki aldı. Bunları çok sevinçle takip ettim çünkü binalar kullanılmaz haldeydi.”

Radikal