Mersin Barosu konferans salonunda düzenlenen seminere sivil toplum örgütü temsilcileri ve hayvansever vatandaşlar da katıldı. Mersin Barosu Hayvan Hakları Komisyonu Başkanı Av. Bilgehan Taha Solak’ın moderatörlüğünde yapılan seminerde; Mersin Barosu üyesi Av. Kadir Korkmaz ve Av. Lütfiye Kaçan, “Hayvanları Koruma Kanununda 7332 Sayılı Kanun ile Gerçekleştirilen Değişikliklerin Değerlendirilmesi”, Mersin Emniyet Müdürlüğü Çevre, Doğa ve Hayvanları Koruma Büro Amiri Emre Doğan, “Haydi İsimli Mobil Uygulamanın Tanıtımı, Çevre, Doğa ve Hayvanları Koruma Büro Amirliğinin Tanıtımı ve Görev Tanımı”, Veteriner Hekim A. Gülbike Kalyon, “Pet Hayvanlarında İlkyardım Eğitimi” ve Doğa Derneğinden Turan Çetin ise, “Mersin’in Doğası ve Yaban Hayvanları” konulu sunumlarını gerçekleştirdi. 

ÖZDEMİR: “HAYVAN HAKLARI, KORUNMASI GEREKEN BİR ÖZGÜRLÜKTÜR”

Panelin açılış konuşmasını yapan Mersin Barosu Başkanı Gazi Özdemir, Mersin Barosu At Yarışı Koşusunun, Baro yönetim kurulu kararıyla iptal edildiğini, ayrıca Mersin Barosu'nun açtığı dava sonucu Tarım ve Orman Bakanlığı 7. Bölge Müdürlüğü’nce 39 yaban keçisinin avlattırılması için yapılan ihalelerin Danıştay 13’üncü Dairesi tarafından temyiz sonucu iptaline karar verildiğini belirterek, davanın açılmasında ve takip edilmesinde emeği geçen, gerek önceki dönem baro yönetimine gerekse mevcut yönetime ve Hayvan Hakları Komisyonuna teşekkür etti. Özdemir, “Avukatlık Kanunu bizlere temel hak ve özgürlüklerin korunması için yükümlülük vermiştir. Hayvan hakları, korunması gereken bir özgürlüktür. Mersin Barosu olarak bu konudaki çalışmalarımıza devam edeceğiz” dedi.

SOLAK: “TÜRCÜLÜK, İNSANOĞLUNUN İCAT ETTİĞİ EN TEHLİKELİ AKIMDIR”

Mersin Barosu Hayvan Hakları Komisyonu Başkanı Bilgehan Taha Solak; komisyon olarak her türlü yaşam hakkı ihlalinin karşısında atılması gereken adımları zamanında ve etkin bir şekilde atmaya çalıştıklarını belirterek, “Bunu yaparken bir insanoğlu olarak ne acıdır ki, kendi türümüz olan insanoğluna karşı mücadele ediyoruz. Bunun en büyük sebebi dünya üzerindeki en tehlikeli akım olan türcülüğe karşı mücadele ediyor oluşumuzdur. Türcülük, Homosafiyens’in kendini piramidin en tepesinde gördüğü, dünyayı sömürüşüne de bunu dayanak kıldığı bir anlayış.  Türcülük, insanoğlunun icat ettiği faşizm dahil, bütün ideolojilerden daha tehlikeli bir akımdır. Çünkü hedefi doğrudan dünyadır. Bilim insanlarının son makalelerine bakacak olursanız; mavi-yeşil gezegenimizin bugüne kadar yaklaşık olarak beş büyük yok oluş yaşadığı düşünülmektedir.  Altıncı yok oluşa ise insanoğlunun eliyle gidiyoruz. Önceki yok oluşlarda insanoğlunun çok büyük bir etkisi yoktur. Son yok oluşta ise Homosafiyens’in etkisiyle gerçekleşen bir yok oluşla karşı karşıyayız. Umarım bu piramidi yıkabilir, mavi-yeşil gezegenimizle barış,  huzur ve uyum içerisinde olabildiğimiz bir çember inşa edebiliriz” ifadesini kullandı.

Seminerin soru-cevap bölümünün ardından Baro Başkanı Gazi Özdemir ve Hayvan Hakları Komisyonu Başkanı Bilgehan Taha Solak, sunum yapan konuklarına teşekkür plaketi takdim etti.