Şirketler Hukuku bakımından denetim kavramı, genel olarak, şirketin mali durumu ve hesapları ile idari iş ve işlemlerinin, denetim kurallarına uygunluğunun, denetime yetkili uzman kişilerce kontrol edilmesini ifade etmektedir. Yani denetim kavramı, olağan denetim yolu olarak, şirketlerde sırf denetim amacıyla görevlendirilmiş ve yetkilendirilmiş organ veya kuruluşlar tarafından yapılan denetim faaliyetini ifade etmektedir.

Türk Ticaret Kanunu (TTK), şirketlerin, yasal olarak zorunlu oldukları olağan denetim usullerinin yanı sıra, belirli bazı hususların incelenmesi ve tespit edilmesi amacıyla özel denetim yoluyla denetlenmesine de imkân vermektedir. Bu bakımdan, olağan denetim, şirketin mali ve idari olarak iş ve işleyişinin denetlenerek, belirli dönemlerde hazırlanan ve sunulan raporlarla ortakların bilgilendirilmesi amacına hizmet etmekte iken, özel denetim, olağan denetimden farklı olarak, şirketin periyodik olarak bir dönem içerisindeki tüm iş ve işlemlerinin değil de, yalnızca belirli bazı iş ve işlemlerinin incelenmesi amacına hizmet etmektedir.

***

TTK’ye göre, anonim şirketlerde her bir pay sahibi, pay sahipliği haklarının kullanılabilmesi için gerekli olduğu takdirde ve bilgi alma veya inceleme hakkı daha önce kullanılmışsa, belirli olayların özel bir denetimle açıklığa kavuşturulmasını, gündemde yer almasa bile genel kuruldan isteyebilecektir (m.438).

Özel denetim isteme hakkı, TTK’nin sistematiğinde, pay sahibinin kişisel hakları ana başlığı altında, genel kurula katılma, oy kullanma, bilgi alma ve inceleme haklarından hemen sonra düzenlenmiştir. Yani anonim şirketlerde özel denetim isteme hakkı, açıkça pay sahipliğine bağlı bir ortaklık hakkı olarak ticaret hukukumuzdaki yerini almıştır.

***

Özel denetim ile gerçekleştirilmek istenen pratik maksat, kurucular, yönetim kurulu üyeleri ve denetçiler hakkında tazminat ve ceza davaları açılabilmesine imkân veren hatalı iş ve işlemleri ortaya çıkarmak, bilançonun gerçeklik ve doğruluk ilkesine uygun olarak düzenlenip düzenlenmediğini anlamak, esas sermaye artırımı ve azaltılması ve şirketin tasfiyesi gibi işlemlerin yasal kurallara ve şirket ana sözleşmesine uygun olarak yapılıp yapılmadığını saptamak, varsa yasaya aykırı ve yolsuz işlemlerin delillerini toplamak ve benzeri şekilde olağan denetimle gerçekleştirilmesi mümkün olmayan maksatlardır. Örneğin, yönetim kurulunun hazırladığı yılsonu bilançosunun gerçeği yansıtıp yansıtmadığı veya şirketin yaptığı bir satın alma işleminin yolsuz olup olmadığı, piyasa koşullarında gerçekleştirilip gerçekleştirilmediği gibi belirli bazı hususların tespit edilmesi için özel denetçi tayin edilebilmektedir.

***

Anonim şirketin özel denetime dair yasa hükümlerinin limited şirketlere ve sermayesi paylara bölünmüş komandit şirketlere de uygulanması nedeniyle, sermaye şirketlerinin pay sahipleri açısından, pay sahipliği haklarının kullanımına dair çok önemli bir yasal enstrüman ihdas edilmiştir. Zira mülga TTK döneminde özel denetim (hususi murakıp) müessesesi sadece anonim şirketler açısından öngörüldüğü halde, mevcut TTK ile anonim şirketlerin yanı sıra limited şirketler ve sermayesi paylara bölünmüş komandit şirketler açısından da öngörülmüştür.

***

Özel denetim kurumu, 1937 tarihli Alman Paylı Ortaklar Kanunu’ndan esinlenilerek ticaret hukukumuza adapte edilmiş bir kurum olmakla birlikte, Türk Ticaret Kanunu düzenlemesi açısından bakıldığında, şirketin organsal faaliyeti içerisinde bulunan denetim faaliyeti kapsamında bir faaliyet olmaktan ziyade, kanunun sistematiği açısından şirket pay sahipliği haklarından birisi olarak düzenlenmiştir. Bu itibarla, özel denetim ile amaçlanan, şirket pay sahipliği haklarının, özellikle ortağın bilgi alma hakkının etkin bir şekilde kullanılmasıdır. Bu bağlamda gerçekleştirilen faaliyet, organsal bir denetim faaliyetinden ziyade, belirli bazı olayların teftiş edilmesi, yani incelenmesi faaliyeti olarak nitelenebilecektir. Bu nedenle, her ne kadar yasada “özel denetim” kavramı kullanılmış olsa da, özel denetim suretiyle gerçekleştirilen yasal faaliyetin, şirketin organsal faaliyetlerinden birisi olan denetim faaliyeti ile karıştırılmaması doğru olacaktır.