Çağlayan'daki İstanbul Adliyesi önünde 30 Mart 2016’da basın açıklaması yapmak isteyen avukatlara müdahale sırasında, avukat Zeycan Balcı'nın aldığı darbeyle belinin kırılmasına neden olduğu iddia edilen polis M. A. hakkındaki davada karar çıktı.

İstanbul Çağlayan’daki Adalet Sarayı’nda 2016'da Çağdaş Hukukçular Derneği üyesi 18 avukatın yargılandığı duruşma sonrasındaki basın açıklamasına yapılan müdahalede avukat Zeycan Balcı’nın belini kırdığı iddia edilen polis memuru M. A.’nın, karar duruşması görüldü. Tutuksuz yargılanan polis memuru M. A.'ya 7 yıla kadar hapis istemiyle dava açılmıştı.

Av. Zeycan Balcı’nın avukatlarının esas hakkında iddialarını sunduğu duruşmada mahkeme, sanığın yaralama suçundan sabit bulunan eylemi nedeniyle 1 yıl 11 ay 12 gün hapis cezası ile cezalandırılmasına ve sanık hakkında verilen hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verdi. “Yaralama” suçundan ise suçu işlediği sabit olmadığı gerekçesi ile beraatına karar verildi.

Duruşmanın ardından Balcı ve beraberindeki avukatlar adliye önünde açıklama yaptı. 7 yıllın ardından davanın bittiğini söyleyen Avukat Zeycan Balcı, “Cezasızlığa yakın bir ceza çıktı” dedi. 

CEZADA İNDİRİM

Kararını açıklayan mahkeme sanık polise 'yaralama'dan 1 yıl 3 ay ceza verdi. Mahkeme, polisin "kamu görevini kötüye kullandığını" ve bu nedenle cezanın yarı oranında artırılarak 1 yıl 10 ay 15 güne, 3’üncü derece kemik kırığına yol açmasından ötürü de 2 yıl 4 ay 3 güne çıkarılmasına karar verdi.

Ancak "polisin geleceği üzerindeki olası etkileri” gerekçesiyle indirime giden mahkeme 1 yıl 11 ay 12 güne indirdiği cezayı "bir daha bir daha suç işlemeyeceğine" kanaat getirerek sanık hakkında verilen hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verdi.  “Yaralama” suçundan ise suçu işlediği sabit olmadığı gerekçesi ile beraatına karar verildi.

Duruşmada Çanakkale Barosu Başkanı Av. Hande Keskin, Tekirdağ Barosu Başkanı Av. Egemen Gürcün, Antalya Barosu Başkan yardımcısı Av. Mehmet Fettahoğlu, Bursa Barosu Başkan yardımcısı Av. Aslı Evke Yetkin ve İnsan Hakları Merkezi Başkanı Av. Kemal Özgür Yetkin, Ankara Barosu Yönetim Kurulu Üyesi Av. Zeynep Tepegöz ve TODAM üyesi Av. Abdullah İkbal Aslantaş, İzmir Barosu Yönetim Kurulu Üyesi Av. Şefika Yıldırım Sert, İstanbul Barosu Yönetim Kurulu üyeleri Av. Bahar Ünlüer Öztürk ve Av. Hüseyin Köprülü ve İstanbul Barosu Avukat Hakları Merkezi üyeleri ile hukuk örgütleri hazır bulundu. 

TBB Başkan Yardımcısı Av. Gürkan Altun, mahkeme çıkışında yaptığı değerendirmede, verilen kararın sanığın eylemiyle orantılı olmadığını, bu kapsamda gerek bireysel gerekse toplumsal bakımdan caydırıcılık unsuru taşımadığını, aksine suç işleme eğiliminde olanları cesaretlendirici nitelikte bulunduğunu söyleyerek, "Cezasızlık algısı yaratacak bu tür uygulamalara karşı mücadele etmeye ve meslektaşlarımızın yanında olmaya devam edeceğiz" dedi. 

"VİCDANLARDA KABUL GÖRMEDİ"

İstanbul Barosu'ndan yapılan açıklamada; "Polisin uyguladığı şiddetin avukat meslektaşımıza verdiği zararın büyüklüğü karşısında polise verilen cezanın düşüklüğü ve hükmün açıklanmasının geri bırakılması polisin hukuka aykırı fillerine uzun yıllardır uygulanan cezasızlık politikasının devamının yeni bir örneği olarak vicdanlarda kabul görmemektedir.

Polis şiddetinin her gün  artarak devam ettiği ülkemizde verilen bu hükmün polis üzerinde hiçbir caydırıcılığı olmayacağı açıktır.

Bu davadaki tek olumlu şeyin avukatlara yönelik şiddete karşı 7 yılı aşkın süredir kesintisiz süren meslektaş dayanışması olduğunun bilinciyle İstanbul Barosu Avukat Hakları Merkezi’nin her zaman  meslektaşlarıyla dayanışma içinde olmaya devam edeceğini  kamuoyuna duyururuz." denildi.