ANKARA (AA) - Türkiye Barolar Birliği (TBB) tarafından düzenlenen, "OHAL Kapsamındaki Soruşturma ve Kovuşturmalarda Avukatların Savunma Haklarının Kısıtlanması" konulu arama konferansının sonuç raporu yayımlandı.

Türkiye Barolar Birliğinden yapılan açıklamada, 11 Kasım 2017'deki konferansın sonuç raporunda arama, el koyma, yakalama, gözaltı, sorgu, savcılık, duruşma ve tutukevi aşamalarında yaşandığı tespit edilen hukuka aykırılıkların maddeler halinde sıralandığı ifade edildi.

Açıklamada şunlar kaydedildi:

"Hukuka aykırı yöntemlerle elde edilen delillerin iddianameler ve hükümlerde kullanıldığına dikkati çekilen raporda, suç isnadının ayrıntılı olarak bildirilmemesi, uzun gözaltı süreleri, şüphelinin savunma hakkını gerektiği gibi kullanamaması, avukat ile gözaltındaki şüphelinin görüşmesine getirilen engeller, kolluk görevlilerinin avukata karşı gözdağı veren, şüpheliye karşı küçük düşürücü ifadeler kullanması, dosyalarla ilgili kısıtlama kararları, gizli tanık beyanları, tutukevlerindeki görüş kısıtlama ve yasakları, avukatın müvekkili ile görüşmesinde gizliliğin sağlanamaması, koğuşlarda kapasitenin çok üzerinde kişinin kalması gibi önemli tespitler yer aldı."

Sonuç raporunda, "OHAL veya başka gerekçelerle adil yargılanma hakkı ihlal edilemez" ifadesinin yer aldığı belirtilen açıklamada, adil yargılama yapmanın devletin asli görevi olduğu vurgulandı.

Açıklamada şu değerlendirmelere yer verildi:

"Adil yargılama yapılmaması masumları mağdur eder. Gerçek suçluların ise zaman içerisinde toplumun gözünde mağdur konumuna yükselmesine neden olur. OHAL'in ilanına gerekçe olan sebeplerin kalıcı olarak giderilmesi için hukukun üstünlüğünün sağlanması gereklidir. Savcılar ve hakimler teminatlı hale getirilmelidir. Bilgi eksiklikleri giderilmelidir. Avukatın sistemdeki varlığı, adaletin önündeki bir engel olarak görülmemelidir. Tam aksine avukatın sistemden dışlanması halinde adil yargılamanın yapılamayacağı, suçlunun suçsuzdan ayrılamayacağı bilinmelidir."

Sonuç raporunun, "Rejimin demokratikliğinin ve hukukun üstünlüğünün güvencesi, bağımsız, tarafsız, keyfilikten uzak bir yargı sistemidir. Etkin ve bağımsız savunmanın varlığıdır." ifadesiyle sonlandırıldığı aktarıldı.