Zira trafik kazalarında; kazazedenin kalıcı engellilik oranı, yaşı, kazadaki kusur oranı ve aylık geliri(gelir yoksa asgari ücret nazara alınır) tazminat ödemesinde esas alınan temel ölçütlerdir. Bu unsurlardan herhangi birinin tutarsız veya hatalı bir biçimde raporlanması durumunda ise hukuki itiraz yolları açıktır. Kaza tespit tutanağı, kusur bilirkişi raporu gibi kusuru ilgilendiren konular hakkında ayrıca sitemizde değerlendirilmiştir. Bu makalemizde yalnızca sağlık kurulu raporları ve adli tıp kurum raporlarına itiraz yollarını ele alacağız.

Trafik kazalarında verilen medikal rapor içeriği hakkında verilen oransal puanlamalar; 20.02.2019 tarihinden sonra gerçekleşen trafik kazaları için “Özürlülük Ölçütü, Sınıflandırması Ve Özürlülere Verilecek Sağlık Kurulu Raporları Hakkında Yönetmelik” gereğince devlet hastaneleri ve üniversite hastanelerince raporlanmaktadır. 20.02.2019 tarihinden önce gerçekleşen kazalar hakkında ise “Özürlülük Ölçütü, Sınıflandırması ve Özürlülere Verilecek Sağlık Kurulu Raporları Hakkında Yönetmelik.” gereği Adli Tıp Kurumu Mütalaası alınması suretiyle kazazedenin kalıcı maluliyeti hesaplanmakta ve oransal puan dağılımı yapılmaktadır.

Bu Puanlama işlemi yapılırken öncelikle sigorta şirketinin,  kazazedenin talep edeceği hastaneye ve bu hastaneden rapor alınması gerekmektedir. Sevk işlemi olmaksızın alınan raporların herhangi bir geçerliliği bulunmamaktadır.

RAPORLARA İTİRAZ YOLLARI

Trafik kazasının üzerinden yasal süre olan 6 ay ve nöral hastalıklara göre ise 12 aylık iyileşme sürecinin geçmesi sonrasında alınan sağlık kurulu raporları;  kimi zaman hastanenin donanım olarak yetersiz olması, değerlendirme yapan hekimlerin kazaya bağlı yaralanmaları puanlamada hataya düşmesi, puanlamayı yapan hekim tarafından sağlık durumunun yanlış yorumlanması, hekimin ilgisiz davranması, hastanenin donanımsal olarak eksiklerinin bulunması

İyileştiği düşünülen maluliyetin aslında geçici olarak geçici iyileşme dönemine denk gelmesi sebebiyle Sağlık Kurulu Raporları hatalı puanlamalara tabi olmaktadır. Bu raporlar hakkında İl Sağlık Müdürlüğü’ne veyahut raporun sisteme işlenmesi sürecinde birebir diyalog ile düzeltilmesi mümkündür. İtiraz sonrasında, İl Sağlık Müdürlüğü tarafından başka bir hastaneye sevk ile yeniden rapor alınması sağlanmaktadır. Takip eden süreçte alınan rapor yoluna sigorta şirketinin itiraz etmesi halinde hakem hastane tayini yapılmaktadır.  Bu nedenle sağlık kurulu raporu alınması süreci tazminat sürecinin en önemli ayağıdır diyebiliriz. Bu nedenle profesyoneller tarafından bu sürecin yürütülmesi tazminat hakkına daha erken ve hakkaniyetli bir şekilde  elde edilmesi sağlamaktadır.

Zira yukarıda saymış olduğumuz bu süreç toplamda sekteye uğraması halinde 1 yıllık bir zamanı almaktadır.  Bu da adaletin maalesef geç tecelli etmesine sebebiyet vermektedir.

YÖNETMELİĞE UYGUN RAPOR NASIL ALINIR?

30.03.2013 yılında yürürlüğe giren Özürlülük Ölçütü, Sınıflandırması ve Özürlülere Verilecek Sağlık Kurulu Raporları Hakkında Yönetmelik, 20.02.2019 tarihinde yürürlükten kaldırılarak yerine “Özürlülük Ölçütü, Sınıflandırması Ve Özürlülere Verilecek Sağlık Kurulu Raporları Hakkında Yönetmelik” gereğince kalıcı engellilik durumunun tespiti usulü kanunen esas alınmıştır. Bu nedenle dönem içi yürürlükte olan yönetmeliği uygun olarak alınmayan Adli Tıp Kurumu raporlarının günümüzde geçerliliğinin olmaması nedeniyle birçok hukuki engelle karşılaşılmaktadır.

Öncelikle raporlar arasındaki çelişkinin giderilmesi için kazazedelerin takip eden süreçte 2 defa ayrıca sağlık kuruluna girmesi zorunluluğu söz konusu olmaktadır. Ayrıca muayene işlemleri yapılmaksızın alınan Adli Tıp Kurumu raporlarının herhangi bir geçerliliği bulunmamaktadır.

Yine aynı şekilde günümüzde yürürlükte olan; “Özürlülük Ölçütü, Sınıflandırması Ve Özürlülere Verilecek Sağlık Kurulu Raporları Hakkında Yönetmelik” gereğince “Erişkinler İçin Terör, Kaza ve Yaralanmaya Bağlı Durum Bildirir Sağlık Kurulu Raporu” düzenlenmemesi halinde yine sigorta şirketini veya karşı tarafın itirazları söz konusu olmakta, böylece yönetmeliğe uygun rapor beklenilmekte veyahut sigorta şirketince hak edilen tazminat bedelinin çok daha altında ödemeler yapılmaktadır.

KAZA SONRASI BAŞVURULAR NASIL YAPILMALI?

Bu yöntem maalesef vatandaşlarımızın ve alanında uzman olmayan avukatların yapmış olduğu en büyük hatalardan biridir Zira bu davalar daha ilk aşamasında reddedilmekte veyahut Yargıtay aşamasında bozulmaktadır. Zira kanunun vermiş olduğu usulü takip edilmemesi büyük yıkımlara sebebiyet vermektedir. Bu nedenle alanında uzman avukatlarla çalışmak bu açıdan son derece önemlidir.

Vatandaşla telefon veyahut birebir tanışma suretiyle hizmet veren aracı kurumlar veya bu aracı kurumların vekilleri bu konuda ticari kaygılar veyahut kapasitelerinden daha fazla işe bakmaları sebebiyle büyük zararlara sebebiyet vermektedir. Bu nedenle Vatandaşlarımızın alanında uzman hukuk büroları ile çalışması son derece önemlidir. Bu alanda trafik kazası avukatı ile çalışmanız birçok süreçte sizleri sorunlardan arındırarak sonuca daha hızlı ulaşmanızı sağlayacaktır.