YARGITAY KARARLARI IŞIĞINDA
İHALENİN FESHİ DAVALARINDA İLGİLİ SIFATI İLE İLGİLİLERİ DIŞINDA İHALENİN FESHİNİN TALEP EDİLMESİ HÂLİNDE İHALE BEDELİ ÜZERİNDEN NİSBİ HARÇ VE TEMİNAT ŞARTI
(İcra İflas Kanunu madde 134)
Bilindiği üzere İcra İflas Kanunu’nun “İhalenin Neticesi ve Feshi” başlıklı 134/2.maddesinde; “İhalenin feshini, 11/1/2011 tarihli ve 6098 sayılı Türk Borçlar Kanununun 281’inci maddesinde yazılı sebepler de dâhil olmak üzere yalnız satış isteyen alacaklı, borçlu, mahcuzun resmî sicilinde kayıtlı olan ilgililer ve sınırlı ayni hak sahipleri ile pey sürmek suretiyle ihaleye iştirak edenler yurt içinde bir adres göstermek koşuluyla icra mahkemesinden şikâyet yolu ile ihale tarihinden itibaren yedi gün içinde isteyebilirler. İlgililerin ihale yapıldığı ana kadar cereyan eden muamelelerdeki yolsuzluklara en geç ihale günü ıttıla peyda ettiği kabul edilir.” şeklinde düzenleme mevcuttur. 24.11.2021 tarihinde ise 7343 Sayılı İcra ve İflas Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun’un 27.maddesi ile İİK’nın 134.maddesine; “Satış isteyen alacaklı, borçlu, resmî sicilde kayıtlı ilgililer ile sınırlı ayni hak sahipleri dışında kalan kişilerce yapılan ihalenin feshi talebi, ihale bedeli üzerinden nispi harca tabidir. Bu harcın yarısı talepte bulunulurken peşin olarak yatırılmak zorundadır. Talebin kabulü hâlinde bu harç başka bir kimseye yüklenmez ve istem hâlinde iade edilir. Talebin reddi hâlinde ise alınan bu harç iade edilmez ve harcın kalan kısmı ihalenin feshini isteyenden tahsil edilir.” fıkrası ile “Satış isteyen alacaklı, borçlu, resmî sicilde kayıtlı ilgililer ile sınırlı ayni hak sahipleri dışında kalan kişilerce yapılan ihalenin feshi talebinde, talepte bulunulurken, ilgili kişilerin muhtemel zararına karşılık olmak üzere ihale bedelinin yüzde beşi oranında teminat gösterilmesi şarttır. Talebin reddine ilişkin kararın kesinleşmesinden itibaren bir ay içinde genel hükümlere göre tazminat davasının açılmaması hâlinde hükmedilen para cezasının 21/7/1953 tarihli ve 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanun hükümleri uyarınca tahsili için durum mahkemece tahsil dairesine bildirilir. Tahsil dairesi alınan teminattan, bildirimin yapıldığı tarihten itibaren üç ay içinde para cezasını tahsil etmezse talep hâlinde teminat ilgilisine iade edilir.” fıkrası eklenmiştir.
Bu kapsamda ihalenin feshi davası açabilecek kişiler, yalnız satış isteyen alacaklı, borçlu, mahcuzun resmî sicilinde kayıtlı olan ilgililer ve sınırlı ayni hak sahipleri ile pey sürmek suretiyle ihaleye iştirak edenlerden ibarettir. Nitekim burada İİK.m.134’de yer alan “yalnız” ibaresi ile ihalenin feshi davası açabilecekler sınırlı sayıda tutulmuştur. Kanun metnindeki bu yalnız ifadesi düzenlemenin geniş yorumlanmasını zorlaştırmaktadır (Dr.Ömer ÇON, İhalenin Feshi, Ankara 2021, s.90). Dolayısıyla bir davada şirket tüzel kişiliği, ilgili sıfatına sahip olsa dahi bu şirketin yetkilisi tek başına ilgili sıfatına sahip olmadığından ihalenin feshi davası açamaz. Zira şirket yetkilisi icra takibinin tarafı olmadığından, pey sürmek suretiyle ihaleye de katılmadığından, tek başına ihalenin feshi davası açabilecek kişiler arasında sayılmamıştır (Yargıtay 12.Hd. 2020/1028 E. 2020/1874 K. ; Yargıtay 12.Hd. 20.10.2015 T. 2015/21986 E. 2015/25170 K.). Yine şikayetçinin, takibe konu alacak için kefil olması ya da satış ilanının fuzuli bir şekilde kendisine de tebliğ edilmiş olması ihalenin feshini talep hakkı vermez (Yargıtay 12.Hd. 2021/2416 E. 2021/3210 K. ; Yargıtay 12.Hd. 2017/387 E. 2017/4900 K. ; Yargıtay 12.Hd. 2016/26921 E. 2017/3758 K.). Yine satış isteminde bulunmayan rehin alacaklısının ihalenin feshi davası açmasına olanak yoktur (Diyarbakır BAM 6.Hd. 24.02.2022 T. 2021/3052 E. 2022/518 K.). Yine istihkak iddiasını ileri süren tarafın dahi ihalenin feshi talep hakkı yoktur (Gaziantep BAM. 12.Hd. 05.10.2019 T. 2019/459 E. 2019/2078 K. ; Yargıtay 12.Hd. 17.11.2011 T. 2011/5422 E. 2011/22622). Yine taşınmaz mallarda hacze iştirak eden alacaklı, yalnızca bu sıfatına dayanarak ihalenin feshini isteyemez (İstanbul BAM Üyesi İsmail ERCAN, İcra ve İflas Hukuku El Kitabı, 8.Baskı, Ankara 2021, s.702). Yine ihalesi yapılan taşınmaz hakkında meskeniyet şikayetinde bulunulması, İİK’nın 134.maddesinde düzenlenen ihalenin feshi nedenleri arasında yer almadığından ihalenin feshini talep hakkı vermez (Yargıtay 12.HD. 2018/10024 E. 2019/580 K. ; Yargıtay 12.HD. 2016/18094 E. 2016/21013 K.).
Bu kapsamda bir kişi ihale tarihi itibariyle tapu sicilinde ilgili sıfatına sahip değilse ihalenin feshi davası açamaz (Yargıtay 12.Hd. 20.12.2021 T. 2021/11727 E. 2021/11618 K.). Burada tapu sicilindeki ilgililerin tespitinde esas alınacak tarih ise ihale tarihidir. Nitekim Yargıtay ilgilerin tespiti için son içtihatlarında ihale tarihini esas almaktadır (Yargıtay 12.Hd. 2021/6025 E. 2021/6869 K. ; Trabzon BAM 4.Hukuk Dairesi Üyesi Yasin KÖSE, İhalenin Feshi Şikayetinde Usul Kuralları, s.13-14). İİK.m.134’te ihalenin feshi davası açabilecek tapu sicilindeki ilgililer kavramı da, yorum yoluyla genişletilemez (Yargıtay Hgk. 25.06.2019 T. 2018/12-77 E. 2019/790 K. ; Hakim Filiz BERBEROĞLU YENİPINAR, İhalenin Feshi Davaları, Ankara 2020, s.34).
İşte İİK.m.134 kapsamında ilgili sıfatına sahip olunmaması halinde devreye yukarıda bahsi geçen İİK.m.134/3 ve İİK.m.134/4.maddeleri girer. İlgili düzenlemeler gereği ilgili sıfatını taşımayan davacıya İcra Mahkemesince öncelikle nisbi harcın yatırılması için süre verilmeli, verilen süre içinde harç tamamlanmaz ise mahkemece 492 sayılı Harçlar Kanunu’nun 30.maddesinin yollaması ile HMK’nın 150.maddesi uyarınca dava dosyasının işlemden kaldırılmasına ve süre içinde harcın ikmal edilerek yenileme talep edilmemesi halinde de davanın açılmamış sayılmasına karar verilmesi gerekmektedir. Şayet verilen süre içerisinde davacı tarafından harç tamamlanır ise mahkemece bu kez teminatın yatırılması için davacıya HMK’nın 115.maddesinde belirtilen dava şartlarının tamamlatılmasına ilişkin usule göre süre verilmelidir. Burada harcın yatırılmamasının yaptırımı, “davanın açılmamış sayılması” iken harç yatırılmakla birlikte teminatın yatırılmamasının yaptırımı “davanın dava şartı noksanlığından usulden reddi” şeklindedir. Bu düzenlemenin gerekçesi olarak uygulamada sırf ihale sürecini uzatmak ve haksız menfaat sağlamak amacı ile hukuki yararı bulunmayan kişilerce ihalenin feshinin talep edilmesinin önüne geçilmesi, ihale sürecinin hızlı bir şekilde tamamlanması gösterilmiştir. Yargıtay uygulamasında da aynı yönde görüşler mevcuttur;
Yargıtay 12.Hukuk Dairesi’nin 02.11.2023 Tarihli 2023/4567 Esas 2023/7058 Karar sayılı kararı; “…İhalenin feshi şikayeti daha önce başvuranın kim olduğuna bakılmaksızın maktu harca tabi iken 2004 sayılı İİK'nın 134.maddesinde değişiklik yapan ve 30.11.2021 tarihinde yürürlüğe giren 7343 sayılı kanunun 27/4. maddesi ile ihalenin feshi davasını “Satış isteyen alacaklı, borçlu, resmî sicilde kayıtlı ilgililer ile sınırlı ayni hak sahipleri dışında kalan kişilerin" açması halinde ihale bedeli üzerinden nispi harca tabi kılınmıştır. Ayrıca ihalenin feshi talebinde 7343 sayılı kanunun 27/5.maddesi ile davayı “ Satış isteyen alacaklı, borçlu, resmî sicilde kayıtlı ilgililer ile sınırlı ayni hak sahipleri dışında kalan kişiler" teminat yatırmakla yükümlü kılınmıştır. Yargı harçları, 492 sayılı Harçlar Kanunda düzenlenmiş olup, dava açarken harçtan muaf olanlar dışındaki davacının harç yatırması zorunluluğu, HMK'nın 114.maddesinde belirtilen dava şartlarından değildir. Dava harçları özel kanun ile düzenlenmiştir. Kanunun "Noksan tesbit edilen değer üzerinden harcın ödenmesi " başlıklı 30.maddesi "Muhakeme sırasında tesbit olunan değerin, dava dilekçesinde bildirilen değerden fazla olduğu anlaşılırsa, yalnız o celse için muhakemeye devam olunur, takip eden celseye kadar noksan değer üzerinden peşin karar ve ilam harcı tamamlanmadıkça davaya devam olunmaz. Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanununun 409 uncu ( HMK md.150 ) maddesinde gösterilen süre içinde dosyanın muameleye konulması, noksan olan harcın ödenmesine bağlıdır." hükmünü içermektedir. HMK'ya göre bir şartın tamamlatılması, mahkeme tarafından ilgilisine usulüne uygun şekilde süre verilmesi halinde mümkündür. Verilecek süre yasal düzenlemeye uygun değil ise hukuki sonuç doğurmaz. İİK'nın 7343 sayılı kanunun 27.maddesi ile değişik 134.maddesi bu yasal düzenlemelere göre değerlendirildiğinde; İhalenin feshi talebinin 30.11.2021 tarihinden sonra, kanunda belirtilen istisnai taraflar dışında kalan gerçek ya da tüzel kişiler tarafından yapılması halinde ihale bedeli üzerinden nispi harca tabi olduğu ve NİSPİ HARCIN YARISININ PEŞİN YATIRILACAĞI tartışmasızdır. Aynı şekilde İHALE BEDELİNİN %5'İ ORANINDA TEMİNAT YATIRILMASI DA ŞARTTIR. Yukarıda da açıklandığı üzere dava açılırken alınması gereken harç, dava harcı olup, Harçlar Kanuna göre dava açılırken alınır. Noksan yatırılmış ise Harçlar Kanunu'nun 30. maddesinde belirtilen usul ile tamamlatılır. Harç tamamlanmaz ise yaptırımı da yine aynı maddede düzenlenmiştir. %5 teminat ise yine harç gibi dava açılırken yatırılmalıdır. Teminat, HMK'nın 114/2. maddesi kapsamında dava şartıdır. Dava açılırken yatırılmayan teminatın tamamlanması için (harcı tamamlanmayan davaya devam edilemeyeceğinden) ÖNCELİKLE HARÇ TAMAMLATILMALI, SONRA TEMİNATIN YATIRILMASI İÇİN DAVACIYA HMK'NIN 115. MADDESİNDE BELİRTİLEN DAVA ŞARTLARININ TAMAMLATILMASINA İLİŞKİN USULE GÖRE SÜRE VERİLMELİDİR. HARCIN YATIRILMAMASININ YAPTIRIMI, " ...DAVANIN AÇILMAMIŞ SAYILMASI," HARÇ YATIRILMAKLA BİRLİKTE TEMİNATIN YATIRILMAMASININ YAPTIRIMI İSE "...DAVANIN DAVA ŞARTI NOKSANLIĞINDAN USULDEN REDDİDİR." Açılmamış sayılma ve usulden ret kararlarının hukuki sonuçlarının farklı olduğu izahtan varestedir. Takibin ve ihalenin tarafı olmadığı anlaşılan şikayetçinin İİK'nın 7343 sayılı kanunun 27. maddesi ile değişik 134/3. maddesinde belirtilen kişilerden olmadığı, İlk Derece ve Bölge Adliye Mahkemelerinin de kabulünde olup, açılan davanın nispi harca tabi olup, teminat gerektirdiği tartışmasızdır. Bu nedenle, Mahkemece, kanunda belirtilen istisnai kişiler dışında kaldığı anlaşılan şikayetçiye öncelikle nispi harç ve akabinde ihale bedelinin %5'i oranında teminat yatırtılmadan yargılama yapılması ve bu hususun Bölge Adliye Mahkemesince gözden kaçırılması hatalı olup, Bölge Adliye Mahkemesi kararının kaldırılması ile İlk Derece Mahkemesi kararının bozulması gerekmiştir. Mahkemece yapılacak iş öncelikle davacıya nispi peşin harcı tamamlaması için Harçlar Kanununun 30. maddesi uyarınca işlem yapmak ve akabinde teminatı yatırtıp, sonuca gitmektir. Kabule göre de; İİK'nın 7343 sayılı kanunun 27. maddesi ile değişik 134/5. maddesi gereğince şikayetçi aleyhine ihale bedellerinin toplamının %10'una kadar para cezasına hükmedilmemesi ve ihalenin feshi şikayetinde yasal hasım olan alacaklı/alıcının taraf olarak eklenmemesi de hatalıdır.”
Yargıtay 12.Hukuk Dairesi’nin 24.10.2023 Tarihli 2023/4466 Esas 2023/6547 Karar sayılı kararı; “…Dosyada öncelikli sorun "İİK'nın 7343 sayılı Kanun ile değ. 134. maddesindeki istisna taraflar dışında yatırılması gereken nispi harç ve teminatın niteliği ve buna bağlı olarak HMK'nın 114. maddesinde belirtilen dava şartı olup, olmadığı ve nispi harç ile teminatın tamamlatılma usulüdür." İcra takibi sırasında, 2004 sayılı İ.İ.K. na göre yapılan ihalenin feshine ilişkin hususlar Kanunun 134 vd. maddelerinde düzenlenmiştir. İhalenin feshi davaları daha önce başvuranın kim olduğuna bakılmaksızın maktu harca tabi iken 2004 sayılı İİK'nın 134. maddesinde değişiklik yapan ve 30.11.2021 tarihinde yürürlüğe giren 7343 sayılı kanunun 27/4. maddesi ile ihalenin feshi davasını “ Satış isteyen alacaklı, borçlu, resmî sicilde kayıtlı ilgililer ile sınırlı ayni hak sahipleri dışında kalan kişilerin" açması halinde ihale bedeli üzerinden nispi harca tabi kılınmıştır. Ayrıca ihalenin feshi talebinde 7343 sayılı kanunun 27/5. maddesi ile davayı “ Satış isteyen alacaklı, borçlu, resmî sicilde kayıtlı ilgililer ile sınırlı ayni hak sahipleri dışında kalan kişiler" teminat yatırmakla yükümlü kılınmıştır. Yargı harçları, 492 sayılı Harçlar Kanunda düzenlenmiş olup, dava açarken harçtan muaf olanlar dışındaki davacının harç yatırması zorunluluğu, HMK'nın 114. maddesinde belirtilen dava şartlarından değildir. Dava harçları özel kanun ile düzenlenmiştir. Kanunun "Noksan tesbit edilen değer üzerinden harcın ödenmesi" başlıklı 30. maddesi "Muhakeme sırasında tesbit olunan değerin, dava dilekçesinde bildirilen değerden fazla olduğu anlaşılırsa, yalnız o celse için muhakemeye devam olunur, takip eden celseye kadar noksan değer üzerinden peşin karar ve ilam harcı tamamlanmadıkça davaya devam olunmaz. Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanununun 409 uncu (HMK md.150 ) maddesinde gösterilen süre içinde dosyanın muameleye konulması, noksan olan harcın ödenmesine bağlıdır." hükmünü içermektedir. HMK'ya göre bir şartın tamamlatılması, Mahkeme tarafından ilgilisine usulüne uygun şekilde süre verilmesi halinde mümkündür. Verilecek süre yasal düzenlemeye uygun değil ise hukuki sonuç doğurmaz. İİK'nın 7343 sayılı kanunun 27. maddesi ile değişik 134. maddesi bu yasal düzenlemelere göre değerlendirildiğinde; İhalenin feshi talebinin 30.11.2021 tarihinden sonra, kanunda belirtilen istisnai taraflar dışında kalan gerçek ya da tüzel kişiler tarafından yapılması halinde İHALE BEDELİ ÜZERİNDEN NİSPİ HARCA TABİ OLDUĞU VE NİSPİ HARCIN YARISININ PEŞİN YATIRILACAĞI TARTIŞMASIZDIR. AYNI ŞEKİLDE İHALE BEDELİNİN %5'İ ORANINDA TEMİNAT YATIRILMASI DA ŞARTTIR. Yukarıda da açıklandığı üzere dava açılırken alınması gereken harç, dava harcı olup, Harçlar Kanuna göre dava açılırken alınır. Noksan yatırılmış ise Harçlar Kanunu'nun 30.maddesinde belirtilen usul ile tamamlatılır. Harç tamamlanmaz ise yaptırımı da yine aynı maddede düzenlenmiştir. %5 teminat ise yine harç gibi dava açılırken yatırılmalıdır. Teminat, HMK'nın 114/2.maddesi kapsamında dava şartıdır. Dava açılırken yatırılmayan teminatın tamamlanması için (harcı tamamlanmayan davaya devam edilemeyeceğinden) ÖNCELİKLE HARÇ TAMAMLATILMALI, SONRA TEMİNATIN YATIRILMASI İÇİN DAVACIYA HMK'NIN 115. MADDESİNDE BELİRTİLEN DAVA ŞARTLARININ TAMAMLATILMASINA İLİŞKİN USULE GÖRE SÜRE VERİLMELİDİR. Harcın yatırılmamasının yaptırımı, "...davanın açılmamış sayılması," harç yatırılmakla birlikte teminatın yatırılmamasının yaptırımı ise "...davanın dava şartı noksanlığından usulden reddidir." Açılmamış sayılma ve usulden ret kararlarının hukuki sonuçlarının farklı olduğu izahtan varestedir. Mahkemece, ihalelerde pey süren olup, kanunda belirtilen istisnai kişiler dışında kaldığı anlaşılan davacıya öncelikle nispi peşin harç ve akabinde ihale bedelinin %5'i oranında teminat yatırtılmadan yargılama yapılması ve bu hususun Bölge Adliye Mahkemesince gözden kaçırılması hatalı olup, Bölge Adliye Mahkemesi kararının kaldırılması ile İlk Derece Mahkemesi kararının bozulması gerekmiştir. MAHKEMECE YAPILACAK İŞ ÖNCELİKLE DAVACIYA NİSPİ HARCI TAMAMLAMASI İÇİN HARÇLAR KANUNUNUN 30. MADDESİ UYARINCA İŞLEM YAPMAK VE AKABİNDE TEMİNATI YATIRTIP, SONUCA GİTMEKTİR.”
Yargıtay 12.Hukuk Dairesi’nin 28.02.2024 Tarihli 2024/1470 Esas 2024/1905 Karar sayılı kararı; “…Teminat, HMK'nın 114/2. maddesi kapsamında dava şartıdır. Dava açılırken yatırılmayan teminatın tamamlanması için (harcı tamamlanmayan davaya devam edilemeyeceğinden) ÖNCELİKLE HARÇ TAMAMLATILMALI, SONRA TEMİNATIN YATIRILMASI İÇİN DAVACIYA HMK'NIN 115.MADDESİNDE BELİRTİLEN DAVA ŞARTLARININ TAMAMLATILMASINA İLİŞKİN USULE GÖRE SÜRE VERİLMELİDİR. Harcın yatırılmamasının yaptırımı, " ...davanın açılmamış sayılması," harç yatırılmakla birlikte teminatın yatırılmamasının yaptırımı ise "...davanın dava şartı noksanlığından usulden reddidir." Açılmamış sayılma ve usulden ret kararlarının hukuki sonuçlarının farklı olduğu izahtan varestedir. Mahkemece, icra takibinde ipotek veren olup, kendi taşınmazı dışındaki bir başka taşınmazın ihalesinin feshini isteyen şikayetçiye öncelikle nispi harç ve akabinde ihale bedelinin %5'i oranında teminat yatırtılmadan yargılama yapılması ve bu hususun Bölge Adliye Mahkemesince gözden kaçırılması hatalı olup, Bölge Adliye Mahkemesi kararının kaldırılması ile İlk Derece Mahkemesi kararının bozulması gerekmiştir. Mahkemece yapılacak iş öncelikle davacıya nispi peşin harcı tamamlaması için Harçlar Kanununun 30.maddesi uyarınca işlem yapmak ve harç yatırılırsa akabinde teminatı yatırtıp, sonuca gitmektir.”
Yargıtay 12. Hukuk Dairesi’nin 25.6.2024 Tarihli, 2024/4023 Esas, 2024/6483 Karar sayılı kararı; “…İhalenin feshini isteyebilecek kişiler arasında pey sürmek sureti ile ihaleye iştirak edenler de sayılmıştır. İİK'nın 24.11.2021 tarih 7343 Sayılı Kanun'un 27. maddesiyle değişik İİK'nın 134. maddesinin 4. fıkrasına göre “satış isteyen alacaklı, borçlu, resmi sicilde kayıtlı ilgililer ile sınırlı ayni hak sahipleri dışında kalan kişilerce yapılan ihalenin feshi talebinde, talepte bulunulurken ilgili kişilerin muhtemel zararlarına karşılık olmak üzere ihale bedelinin yüzde beşi oranında teminat gösterilmesi şarttır. … İİK'nun 134. maddesi pey sürmek suretiyle ihaleye iştirak eden kişileri ihalenin feshini isteyecek kişiler arasında saymakla birlikte, bu kişilerin ihalenin feshini isteminde bulunabilmesini diğer ihalenin feshini isteyecek ilgililere göre daha ağır şartlara tabii tutmuş, ihalenin feshi talebinin ihale bedeli üzerinden nisbi harca tabi olduğunu ve ayrıca ihale bedeli üzerinden %5 oranında teminat göstermesinin şart olduğu hükme bağlanmıştır. BU DÜZENLEMENİN GEREKÇESİ OLARAK UYGULAMADA SIRF İHALE SÜRECİNİ UZATMAK VE HAKSIZ MENFAAT SAĞLAMAK AMACI İLE HUKUKİ YARARI BULUNMAYAN KİŞİLERCE İHALENİN FESHİNİN TALEP EDİLMESİNİN ÖNÜNE GEÇİLMESİ, İHALE SÜRECİNİN HIZLI BİR ŞEKİLDE TAMAMLANMASI GÖSTERİLMİŞTİR. Getirilen bu düzenlemelerin hak arama özgürlüğüne uygun olup olmadığı ayrıca bir tartışma konusu olmakla birlikte; özellikle İİK'nın 134/3 fıkrasında sayılanların dışında kalan kişilerin ihalenin feshi talebinin ihale bedeli üzerinden nisbi harca tabi olması hükmü lafzı itibariyle fıkranın konuluş amacına hizmet etmeyen bir hükümdür. Şöyle ki bu maddede sayılanlar dışındaki kişilerin nisbi harcı eksik yatırması halinde Dairemiz çoğunluk görüşüne göre Harçlar Kanunu 30. maddesi uyarınca işlem yapılması sonrasında, teminatı yatırtıp sonuca gidilmelidir. İCRA MAHKEMESİ NİSBİ HARCIN YATIRILMASI İÇİN SÜRE VERMESİ, VERİLEN SÜRE İÇİNDE HARÇ TAMAMLANMAZ İSE MAHKEMECE 492 SAYILI HARÇLAR KANUNUNUN 30.MADDESİNİN YOLLAMASI İLE HMK'NUN 150. MADDESİ UYARINCA DAVA DOSYASININ İŞLEMDEN KALDIRILMASINA VE SÜRE İÇİNDE HARCIN İKMAL EDİLEREK YENİLEME TALEP EDİLMEMESİ HALİNDE DE DAVANIN AÇILMAMIŞ SAYILMASINA KARAR VERİLMESİ GEREKMEKTEDİR. Oysa bu hükmün konuluş amacı kötü niyetle ihalenin kesinleştirilme sürecini uzatmaya ilişkin ihalenin feshi taleplerini önlemek olup İİK 134/3 fıkrasının bu şekilde anlaşılıp uygulanması ihalenin hukuki yararı olmaksızın geciktirilmesine yönelik fesih taleplerinin önünün açılmasına sebebiyet verecektir. HMK 150. maddesine göre davanın açılmamış sayılmasının kesinleşmesine kadar ihalenin kesinleşmesi mümkün bulunmayacaktır.”
Yargıtay 12.Hukuk Dairesi’nin 25.1.2024 Tarihli 2023/9478 Esas 2024/830 Karar sayılı kararı; “…Dosyada öncelikli sorun " İİK'nın 7343 Sayılı Kanun ile değişik 134. maddesindeki istisna taraflar dışında yatırılması gereken nispi harç ve teminatın niteliği ve buna bağlı olarak HMK'nın 114. maddesinde belirtilen dava şartı olup, olmadığı ve nispi harç ile teminatın tamamlatılma usulüdür. …İcra takibi sırasında, 2004 Sayılı İİK'na göre yapılan ihalenin feshine ilişkin hususlar Kanunun 134 vd. maddelerinde düzenlenmiştir. İhalenin feshi davaları daha önce başvuranın kim olduğuna bakılmaksızın maktu harca tabi iken 2004 Sayılı İİK'nın 134. maddesinde değişiklik yapan ve 30.11.2021 tarihinde yürürlüğe giren 7343 Sayılı kanunun 27/4. maddesiyle ihalenin feshi davasını “Satış isteyen alacaklı, borçlu, resmi sicilde kayıtlı ilgililer ile sınırlı ayni hak sahipleri dışında kalan kişilerin" açması halinde ihale bedeli üzerinden nispi harca tabi kılınmıştır. Ayrıca ihalenin feshi talebinde 7343 Sayılı kanunun 27/5. maddesiyle davayı “Satış isteyen alacaklı, borçlu, resmi sicilde kayıtlı ilgililer ile sınırlı ayni hak sahipleri dışında kalan kişiler" teminat yatırmakla yükümlü kılınmıştır. Dosyadaki bilgi ve belgelerden şikayetçinin taşınmazda lehine kat karşılığı inşaat sözleşmesine dayalı gayrimenkul satış vaadi sözleşmesi yapılan şirket olup, İİK'nın değişik 134.maddesindeki satış isteyen alacaklı, borçlu, resmi sicilde kayıtlı ilgililer ile sınırlı ayni hak sahipleri dışında kalan kişilerden olduğu ve davanın nispi harca ve teminata tabi bulunduğu anlaşılmıştır. Yargı harçları, 492 Sayılı Harçlar Kanunda düzenlenmiş olup, dava açarken harçtan muaf olanlar dışındaki davacının harç yatırması zorunluluğu, HMK'nın 114.maddesinde belirtilen dava şartlarından değildir. Dava harçları özel kanun ile düzenlenmiştir. …Yukarıda da açıklandığı üzere dava açılırken alınması gereken harç, dava harcı olup, Harçlar Kanuna göre dava açılırken alınır. Noksan yatırılmış ise Harçlar Kanunu'nun 30.maddesinde belirtilen usul ile tamamlatılır. Harç tamamlanmaz ise yaptırımı da yine aynı maddede düzenlenmiştir. %5 teminat ise yine harç gibi dava açılırken yatırılmalıdır. Teminat, HMK'nın 114/2. maddesi kapsamında dava şartıdır. Dava açılırken yatırılmayan teminatın tamamlanması için ( harcı tamamlanmayan davaya devam edilemeyeceğinden ) öncelikle harç tamamlatılmalı, sonra teminatın yatırılması için davacıya HMK'nın 115. maddesinde belirtilen dava şartlarının tamamlatılmasına ilişkin usule göre süre verilmelidir.”
Yargıtay 12.Hukuk Dairesi’nin 25.10.2023 Tarihli 2023/4261 Esas 2023/6629 Karar sayılı kararında; “…İhalenin feshi talebinin 30.11.2021 tarihinden sonra, kanunda belirtilen istisnai taraflar dışında kalan gerçek ya da tüzel kişiler tarafından yapılması halinde ihale bedeli üzerinden nispi harca tabi olduğu ve nispi harcın yarısının peşin yatırılacağı tartışmasızdır. Aynı şekilde ihale bedelinin %5'i oranında teminat yatırılması da şarttır. Yukarıda da açıklandığı üzere dava açılırken alınması gereken harç, dava harcı olup, Harçlar Kanuna göre dava açılırken alınır. Noksan yatırılmış ise Harçlar Kanunu'nun 30. maddesinde belirtilen usul ile tamamlatılır. Harç tamamlanmaz ise yaptırımı da yine aynı maddede düzenlenmiştir. %5 teminat ise yine harç gibi dava açılırken yatırılmalıdır. Teminat, HMK'nın 114/2. maddesi kapsamında dava şartıdır. Dava açılırken yatırılmayan teminatın tamamlanması için (harcı tamamlanmayan davaya devam edilemeyeceğinden) öncelikle harç tamamlatılmalı, sonra teminatın yatırılması için davacıya HMK'nın 115. maddesinde belirtilen dava şartlarının tamamlatılmasına ilişkin usule göre süre verilmelidir.”
SONUÇ OLARAK; İhalenin feshi davası açabilecek kişiler, yalnız satış isteyen alacaklı, borçlu, mahcuzun resmî sicilinde kayıtlı olan ilgililer ve sınırlı ayni hak sahipleri ile pey sürmek suretiyle ihaleye iştirak edenlerden ibarettir. Nitekim burada İİK.m.134’de yer alan “yalnız” ibaresi ile ihalenin feshi davası açabilecekler sınırlı sayıda tutulmuştur. Kanun metnindeki bu yalnız ifadesi düzenlemenin geniş yorumlanmasını zorlaştırmaktadır. Bu kapsamda bir kişi ihale tarihi itibariyle tapu sicilinde ilgili sıfatına sahip değilse ihalenin feshi davası açamaz. Burada tapu sicilindeki ilgililerin tespitinde esas alınacak tarih ise ihale tarihidir. Nitekim Yargıtay ilgilerin tespiti için son içtihatlarında ihale tarihini esas almaktadır. İİK.m.134’te ihalenin feshi davası açabilecek tapu sicilindeki ilgililer kavramı da, yorum yoluyla genişletilemez. İşte İİK.m.134 kapsamında ilgili sıfatına sahip olunmaması halinde devreye yukarıda bahsi geçen İİK.m.134/3 ve İİK.m.134/4.maddeleri girer. İlgili düzenlemeler gereği ilgili sıfatını taşımayan davacıya İcra Mahkemesince öncelikle nisbi harcın yatırılması için süre verilmeli, verilen süre içinde harç tamamlanmaz ise mahkemece 492 sayılı Harçlar Kanunu’nun 30.maddesinin yollaması ile HMK’nın 150.maddesi uyarınca dava dosyasının işlemden kaldırılmasına ve süre içinde harcın ikmal edilerek yenileme talep edilmemesi halinde de davanın açılmamış sayılmasına karar verilmesi gerekmektedir. Şayet verilen süre içerisinde davacı tarafından harç tamamlanır ise mahkemece bu kez teminatın yatırılması için davacıya HMK’nın 115.maddesinde belirtilen dava şartlarının tamamlatılmasına ilişkin usule göre süre verilmelidir. Burada harcın yatırılmamasının yaptırımı, “davanın açılmamış sayılması” iken harç yatırılmakla birlikte teminatın yatırılmamasının yaptırımı “davanın dava şartı noksanlığından usulden reddi” şeklindedir.