T.C.
YARGITAY
9. HUKUK DAİRESİ
E. 2018/6854
K. 2018/17920
T. 10.10.2018

* İŞ HUKUKUNDAN KAYNAKLANAN ALACAK ( 2016 Yılı Asgari Ücretine Öngörülmeyen Oranda Yapılan Zammın 2015 Yılında Seyyanen Zam ile Oluşan Yeni Ücretin Üzerinde Olduğu/%1'lik Zammın 2016 Asgari Ücret Esas Alınarak Yapılması ile İşçilerin Aleyhine Bir Sonuç Doğurduğundan Yani Ücretlerinin Düşürüldüğünden Bahsedilemeyeceği - Bu Durumun Seyyanen Yapılan 4,00 TL/Günlük Zammın Geri Çekildiği Şeklinde Yorumlanamayacağının Kabulü Gerektiği/Hatalı Değerlendirmeyle Yorum Yapıldığından Kararın Bozulması Gerektiği )

* ASGARİ ÜCRETE YAPILAN ÖNGÖRÜLEMEYEN ZAM ( 2016 Yılı Asgari Ücretine Yapılan Zammın 2015 Yılında Seyyanen Zam ile Oluşan Yeni Ücretin Üzerinde Olduğu/%1'lik Zammın 2016 Asgari Ücret Esas Alınarak Yapılması ile İşçilerin Aleyhine Bir Sonuç Doğurduğundan Yani Ücretlerinin Düşürüldüğünden Bahsedilemeyeceği - Bu Durumun Seyyanen Yapılan 4,00 TL/Günlük Zammın Geri Çekildiği Şeklinde Yorumlanamayacağının Kabulü Gerektiği/Hatalı Değerlendirmeyle Yorum Yapıldığından Kararın Bozulması Gerektiği )

* ZAMMIN GERİ ÇEKİLMESİ ( İş Hukukundan Kaynaklanan Alacak/2016 Yılı Asgari Ücretine Öngörülmeyen Oranda Yapılan Zammın 2015 Yılında Seyyanen Zam ile Oluşan Yeni Ücretin Üzerinde Olduğu/%1'lik Zammın 2016 Asgari Ücret Esas Alınarak Yapılması ile İşçilerin Aleyhine Bir Sonuç Doğurduğundan Yani Ücretlerinin Düşürüldüğünden Bahsedilemeyeceği - Durumun Bu Şekilde Yorumlanamayacağının Kabulü Gerektiğinden Kararın Bozulması Gerektiği/Hatalı Değerlendirmeyle Yorum Yapıldığından Kararın Bozulması Gerektiği )

4857/m. 22, 32

ÖZET : Dava, iş hukukundan kaynaklanan alacağa ilişkindir. Uyuşmazlık, toplu iş sözleşmesinin ücret zammına dair hükmünün yorumundan kaynaklanmaktadır.İlgilinin ücret zammına dair hükümlerine göre, %1'lik zammın 2016 yılı Ocak ayındaki asgari ücret esas alınarak uygulanmasının yerinde olup olmadığının yorumu ve tespiti gereklidir.

2016 yılı asgari ücretine öngörülmeyen oranda yapılan zammın, 2015 yılında seyyanen zam ile oluşan yeni ücretin üzerinde olması karşısında, %1'lik zammın 2016 asgari ücret esas alınarak yapılması ile işçilerin aleyhine bir sonuç doğurduğundan yani ücretlerinin düşürüldüğünden bahsedilemeyeceği gibi bu durumun seyyanen yapılan 4,00 TL/günlük zammın geri çekildiği şeklinde de yorumlanamayacağının kabulü gerekir. Açıklanan nedenlerle, hatalı değerlendirmeyle yorum yapılması kanuna aykırıdır.

DAVA : Davacı, Toplu İş Sözleşmeleri'nin ücret zammını düzenleyen 50. maddesinin davalılarca doğru uygulanmadığını, ücret zammının sıralı bir şekilde seyyanen yapılan 4 TL günlük zammın geri çekilmeksizin uygulanması gerektiğinin yorum ve tespitine karar verilmesini istemiştir.

Yerel Mahkemece Toplu İş Sözleşmesinin 50. maddesinin " bir önceki dönem ücretinin altına düşmemek kaydı ile (İş Kanunu 22. madde gereği işçi onayı istisna) madde de belirtilen her bir zam miktar ve oranlarının kendi dönemlerinde geçerli olmak üzere uygulanması gerektiği" şeklinde yorumlanması gerektiğinin tespitine, davacı vekilinin farklı şekilde yorum talebinin reddine karar verilmiştir.

İlk Derece Mahkemesi'nin red kararına karşı davacı avukatı istinaf başvurusunda bulunmuş olup, İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 28. Hukuk Dairesi 22/06/2017 tarihli kararında, davacının istinaf talebinin kabulü ederek İlk Derece Mahkemesi kararının ortadan kaldırılmasına ve Toplu İş Sözleşmesinin 50. maddesinin yorum ve uygulanmasında “ücret zammının sıralı bir şekilde ve seyyanen yapılan 4,00 TL/günlük zammın geri çekilmeksizin uygulanması gerektiği” şeklinde yorumlanması gerektiğinin tespitine karar vermiştir.

Dairemizin 26/10/2017 gün ve 2017/25894 Esas-2017/16700 Karar sayılı ilamıyla Bölge Adliye Mahkemesi'nin kararı davalılardan Kamu İşletmeleri İşverenleri Sendikası (Kamu-İş) avukatının katılma yoluyla istinaf başvurusunun da değerlendirilmesi için bozulmuştur.

... Bölge Adliye Mahkemesi 28. Hukuk Dairesi 19/04/2018 tarihli kararında davacı ve davalılardan Kamu İşletmeleri İşverenleri Sendikası (Kamu-İş) avukatlarının istinaf başvurularını da değerlendirerek, tarafların başvurularını esastan reddetmiştir.

... Bölge Adliye Mahkemesi 28. Hukuk Dairesi'nin kararı süresi içinde davacı ve davalılardan İstanbul Büyükşehir Belediyesi Su ve Kanalizasyon İdaresi (...) avukatları temyiz etmiş, davacı avukatı tarafından duruşma talep edilmiş ise de; işin mahiyeti itibarıyla duruşma isteminin reddine, incelemenin evrak üzerinde yapılmasına karar verilmiş olmakla dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:

KARAR : A-) Davacı İsteminin Özeti:

Davacı Sendika vekili, toplu iş sözleşmesinin ücret zammına dair hükmünün “ücret zammının sıralı bir şekilde ve seyyanen yapılan 4 TL/günlük zammının geri çekilmeksizin uygulanması” gerektiği şeklinde yorumlanmasını istemiştir.

B-) Davalı Cevabının Özeti:

Davalı ... Genel Müdürlüğü vekili, davacı tarafından son derece açık ve hiç bir şekilde tereddüt edilmemesi gereken konuda gereksiz bir dava açıldığını, açılan davanın mantık kurallarını dahi zorladığını, bu derece açık bir konuda dava açılmasının haksız olup davanın reddinin gerektiğini, dava konusunun 3 yıllık bir toplu iş sözleşmesinin yıllık ücret zamlarının uygulanması ile ilgili olduğunu, ortada açık olan bir gerçeğin olduğunu, Yüksek Hakem Kurulunun her yıl için zam miktar ve oranlarını belirlediğini, dolayısı ile bu zam miktar ve oranlarının uygulanması gerektiği konusunda hiç bir ihtilaf ve tereddüt olmadığını, her yıl bir önceki yılın zammı ile oluşan yeni ücretin üzerine yeni gelen yılın zam oranının uygulanmasının gerekeceği konusunda da tereddüt olmamasının gerektiğini, davacının ileri sürdüğü iddianın ise, bir önceki yıl için uygulanan zam miktarının bir sonraki yıl zam oranından ayrı olarak ikinci kez uygulanması gerektiğini, davacıyı tereddüde ve hesap hatasına düşüren hususun ise Hükümet tarafından 2016 yılı Ocak ayından itibaren uygulanacak asgari ücrete beklenmedik şekilde yüksek artış yapılmış olduğunu, bu artış ise şikayet edilecek bir husus değil işçi ve çalışanın lehine bir durum olduğunu, davacının tereddüt ettiği ve talep ettiği husus nedir diye bakıldığında 2015 yılında verilmiş olan seyyanen zammın güya geri alındığını ve 2016 yılı için ödenmediği iddiasının karşılarına çıktığını, asgari ücrete hiç zam yapılmamış veya seyyanen zammın altında kalacak bir oranda zam yapılmış olsa idi elbette seyyanen zam ile bulunan ücretin üzerine %1 zam yapılacağını, 2016 yılında yapılan zam 2015 yılında yapılan seyyanen zammın üzerine yapılan bir zam olduğunu, ancak yeni asgari ücret bu ücretin üzerinde tespit edildiği için bu ücretin içinde yer aldığını, sırf bu gerekçeyle 2016 yılı için Yüksek Hakem Kurulu'nun öngörmediği bir zammı yani 150-TL/ay seyyanen zammı tekrar talep etmek sözleşmeye ve hukuka aykırı olduğunu, bu sebeplerle davanın reddini istemiştir.

Davalı Kamu İşletmeleri İşverenleri Sendikası vekili; müvekkili KAMU İŞ Sendikası'nın aleyhine açılan bu davada husumetin yöneltileceği taraf konumunda olmadığını, 6356 Sayılı kanunun tanımlar başlıklı 2. Maddesinin h bendinde işçi sendikası ile işveren sendikası veya sendika üyesi olmayan işveren sıfatını taşıyanların toplu iş sözleşmesinin tarafları olarak kabul edilmiş olduklarını, KAMU İŞ Sendikası bu kanun anlamında davaya konu ... in tarafı olmadığını, her ne kadar davacı vekilinin, KAMU İŞ Sendikasının da taraf sıfatı taşıdığını iddia etmiş ise de, 6356 Sayılı Kanun ve KAMU İŞ Sendikası Ana Tüzüğüne göre kamu işveren sendikasına ancak kamu kurumu niteliği taşıyan kuruluşların üye olabileceğini, davaya konu ... in uygulandığı işyerinin işvereni olan ... Elektrik Ltd Şti nin müvekkili Kamu İş Sendikasının üyesi olmadığını, iş bu davanın husumetten reddinin gerektiğini, müvekkili Kamu İş Sendikasına alt işveren ... Elektrik Ltd Şti tarafından yapılan yetkilendirmede de bu hususun " Kamu İş Sendikasının ... toplu iş sözleşmesini yürütüp sonuçlandırmak üzere Personel Çalıştırılmasına Dayalı Hizmet Alımlarında Toplu iş Sözleşmesinden Kaynaklanan Fiyat Farkının Ödenmesine Dair Yönetmeliğin 4. Maddesine göre ve bu yetkilendirmeye dayanak teşkil eden Esas ve Usuller çerçevesinde yetkili kılındığı" şeklinde açıkça belirtildiğini, davacı vekilinin yorum davası açtığını belirtmiş ise de, bu davanın bir eda davası olduğunun açık olduğunu, ... in Ücret Zammı maddesinin yanlış uygulandığının belirtilerek uygulamanın düzeltilmesinin talep edildiğini, davanın esasına konu olan Ücret Zammı uygulanmasına dair iddialarla ilgili savunma yapılmadığını bu konuda gerekirse cevap haklarını saklı tuttuklarını ve davanın reddini savunmuşlardır.

Davalı Prizma Personel Destek Hiz Ltd Şti vekili, davacı vekilinin Toplu İş Sözleşmesi hükümlerinin hatalı olduğundan bahisle huzurdaki davanın hukuki dayanaktan yoksun olduğunu, davaya konu olayda taraflar arasında Toplu İş Sözleşmesi görüşmelerinin olumlu neticelenmemesi sonucunda Yüksek Hakem Kurulu Başkanlığı tarafından 25/02/20165 tarihinde 2015/321 E., 2016/147 K. sayılı Toplu İş Sözleşmesi hükümleri belirlendiğini, sözleşmenin 50. maddesinde işçilerin almakta olduğu ücretlerle ilgili zam konusu düzenlendiğini, davacı vekili tarafından kabul edildiği üzere 01.08.2015 ile 31.12.2015 tarihleri arası ücret zammı ... hükümleri uyarınca uygulandığını, bu konuda herhangi bir ihtilaf olmadığını, ihtilafın 2016 yılına ait ... ile belirlenen ücret zammına dair olduğunu, Müvekkili şirketle ... Genel Müdürlüğü arasında imzalanan Hizmet Alım İhalesine ait şartnamede işçilere ödenecek ücretler belirlendiğini, bu ücretin brüt asgari ücretin %50 fazlası iken asgari ücrete gelen artışla birlikte işçinin de muvafakatı alınarak brüt asgari ücretin %40 fazlası olarak belirlendiğini, hem ... genel müdürlüğü hem de müvekkili şirket işçi lehine yorum getirerek kendi aralarında akdedilen hizmet alım sözleşmesinin eki olan idari şartname ile kararlaştırılan brüt ücretin 2.305,80-TL. olmasını dikkate alarak işbu orana ...'in 50. maddesi delaleti ile % 1 oranında zam yapmış ve işçiye brüt 2.305,08TL. (brüt asgari ücretin % 40 fazlası) + 23,06 TL ( %1 zam) = 2.328,14-TL. ödemeye başladığını, davacı vekilinin iddia ettiği gibi bir eksik ödeme sözkonusu olmadığını, bu sebeple yasal dayanaktan yoksun davanın reddini talep ettiklerini, ... hükümleri yoruma muhtaç olmayacak kadar açık olduğunu, YHK mevcut sözleşme ile 2015 yılı ücretini günlük 4.00.-TL. seyyanen zam olarak belirlendiğini ve 2016 yılı için ise ücretinin "İşçilerin 01.01.2016 tarihinde almakta oldukları günlük çıplak ücretlerine aynı tarihten itibaren % 1 (yüzde bir) oranında zam yapılmıştır." şeklinde arttırıldığını,2015 yılı için seyyanen günlük 4,00.-TL. zamdan sonra işçinin brüt ücreti 1.910,25.-TL. brüt ücretten 2.030,25.-TL. brüt ücrete arttırıldığını, 2016 yılı için ise bu ücrete % 1 zam yapılacağı öngörülmüşse de; yine yukarda ifade ettiğimiz üzere müvekkil şirketle ... Genel Müdürlüğü arasındaki Hizmet Alım Sözleşmesinin eki niteliğindeki şartname hükümleri uyarınca ihalede kararlaştırılan rakamın mezkur zamdan fazla olması nedeni ile sözkonusu işçiye brüt 2,305,08 (brüt asgari ücretin % 40 fazlası) + 23,06.-TL. ( %1 zam) = 2.328,14.-TL. ödemeye başlandığını, Bir başka ifade ile ... hükümleri gereği 2.050,00.-TL. brüt ücret ödenebilecekken, 2.328,14.-TL. ödenemeye başlandığını, 2015 yılında yapılan günlük 4,00.-TL. seyyanen zammın geri çekilmesi gibi bir durum sözkonusu olmadığını, 2015 yılı için yapılan ünlük 4,00.-TL. seyyanen zammın 2016 yılında devam etmesi madde metninde yer almadığını, 2016 yılındaki zam seyyanen zam sonucu oluşan ücret üzerinden % 1 artışı öngörülmediğini, Maruz sebeplerle yasal dayanaktan yoksun davanın reddine karar verilmesini savunmuştur.

C-) Yerel Mahkeme Kararının Özeti:

Mahkemece, davalı Kamu İşletmeleri Sendikası husumet itirazında bulunmuşsa da, toplu iş sözleşmesinin birinci maddesinde davalının da taraf gösterildiği, yetki ile işlem yapsa da yapılan toplu iş sözleşmesinde imza sahibi olmakla yorum davasında da taraf sıfatının bulunduğu, yorumu istenen maddede belirtilen zam oranlarının her birinin kendi dönemleri itibari ile geçerli olduğu, ilk dönem için verilen seyyanen zammın 2, 3, ve 4. Dönemler yönünden devam ettiği şeklinde yorumlanamayacağı gerekçesiyle toplu iş sözleşmesinin 50. maddesinin “bir önceki dönem ücretinin altına düşmemek kaydı ile (İş Kanunu 22. madde gereği işçi onayı istisna) madde de belirtilen her bir zam miktar ve oranlarının kendi dönemlerinde geçerli olmak üzere uygulanması gerektiği” şeklinde yorumlanması gerektiğinin tespitine karar verilmiştir.

D-) İstinaf:

Karara karşı davacı istinaf kanun yoluna başvurmuştur.

E-) Bölge Adliye Mahkemesi Kararının Özeti:

Bölge Adliye Mahkemesince ilk derece mahkemesi kararının ortadan kaldırılarak toplu iş sözleşmelerinin ücret zammına dair maddelerinin “ücret zammının sıralı bir şekilde ve seyyanen yapılan 5,00 TL/günlük zammın geri çekilmeksizin uygulanması gerektiği" şeklinde yorumlanmasına karar verilmiştir.

Karar davalılar vekilince temyizi üzerine Dairemizin 26/10/2017 tarihli ve 2017/25894 E.- 2017/16700 K. sayılı ilamı ile usul yönünden bozulmasını müteakiben Bölge Adliye Mahkemesince bozmaya uyularak yapılan yargılamada; İlk Derece Mahkemesince Toplu İş Sözleşmesi'nin 50. maddesinin yorumlanmasının dosya içeriği ile uyumlu görülmediği, ilgili ...'in yorum ve uygulamasında “ücret zammının sıralı bir şekilde ve seyyanen yapılan 4,00 TL/günlük zammın geri çekilmeksizin uygulanması gerektiği” şeklinde tespit yapılarak davacı vekili ile davalı Kamu İş Sendikası vekilinin istinaf başvurularının esastan reddine karar verilmiştir.

F-) ...yiz :

Bozmaya uyularak verilen istinaf kararını davacı vekili ile davalı ... Genel Müdürlüğü vekili temyiz etmiştir.

E-) Gerekçe:

1-)Bölge Adliye Mahkemesi'nin gerekçeli kararında dava tarihinin 21/09/2016 yerine 13/11/2017 olarak yazılması mahallinde düzeltilebilir maddi hata kabul edilmiştir.

2-)Uyuşmazlık, toplu iş sözleşmesinin ücret zammına dair hükmünün yorumundan kaynaklanmaktadır.

Toplu iş sözleşmesinin ücret zammına dair düzenlemesinde, işçilerin almakta oldukları günlük çıplak ücrete ilk dönem için seyyanen günlük 4,00 TL, takip eden dönemler için de %1 ve %4 oranında zam yapılması öngörülmüştür.

Davacı, bu düzenlemenin ücret zammının sıralı bir şekilde ve seyyanen yapılan 4 TL/günlük zammının geri çekilmeksizin uygulanması şeklinde yorumlanmasını talep etmiş ise de; istenilen yorum davalıların da kabulünde olup, bu noktada taraflar arasında uyuşmazlık bulunmamaktadır.

Aynı şekilde toplu iş sözleşmesi ile işçiler için öngörülen 4,00 TL.'lik seyyanen ücret zammın ilk dönemde uygulandığı hususu da ihtilafsızdır. Asıl mesele, seyyanen yapılan ilk dönem zammından sonra takip eden dönemde yapılan %1 lik zammın uygulandığı ücrete ilişkindir.

Dosya içeriğine göre; 2016 yılı Ocak ayından itibaren uygulanacak asgari ücrete beklenmedik şekilde yüksek artış yapıldığından ve yapılan bu artışın 2015 yılında seyyanen yapılan zamlı ücretin üzerinde olduğundan %1'lik zammın yeni asgari ücret esas alınarak uygulandığı anlaşılmaktadır. Nitekim davalılar şayet asgari ücrete hiç zam yapılmamış veya yapılan zam seyyanen zamlı ücretin altında kalacak bir oranda olsa idi seyyanen zam ile bulunan ücretin üzerine %1 zam yapılacağını kabul etmişlerdir. Dolayısıyla yukarda da değinildiği gibi taraflar arasında ücret zammının sıralı bir şekilde uygulamasına dair bir yorum ihtilafının olmadığı açıktır.

O halde somut uyuşmazlıkta, ilgilinin ücret zammına dair hükümlerine göre, %1'lik zammın 2016 yılı Ocak ayındaki asgari ücret esas alınarak uygulanmasının yerinde olup olmadığının yorumu ve tespiti gereklidir.

2016 yılı asgari ücretine öngörülmeyen oranda yapılan zammın, 2015 yılında seyyanen zam ile oluşan yeni ücretin üzerinde olması karşısında, %1'lik zammın 2016 asgari ücret esas alınarak yapılması ile işçilerin aleyhine bir sonuç doğurduğundan (ücretlerinin düşürüldüğünden) bahsedilemeyeceği gibi bu durumun seyyanen yapılan 4,00 TL/günlük zammın geri çekildiği şeklinde de yorumlanamayacağının kabulü gerekir. Açıklanan nedenlerle, hatalı değerlendirmeyle yazılı şekilde yapılan yorum ve tespit isabetsiz olup, bozmayı gerektirmiştir.

Kabule göre; Bölge Adliye Mahkemesi'nin karar gerekçesinde İlk Derece Mahkemesi'nin yorumunun dosya içeriği ile uyuşmadığını açıklayıp, aksi yönde bir yorum getirmesine karşın istinaf başvurularının esastan reddine karar vermesi de gerekçe ve hüküm arasında çelişki oluşturmuş ve bu yönüyle de karar usule ve kanuna aykırı bulunmuştur.

SONUÇ : Temyiz olunan kararın, yukarda yazılı sebeplerden dolayı BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istenmesi halinde ilgililere iadesine, dosyanın Bölge Adliye Mahkemesine, kararın bir örneğinin İlk Derece Mahkemesine gönderilmesine, 10.10.2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.

kazanci.com.tr