T.C.
YARGITAY
2. CEZA DAİRESİ
E. 2016/18789
K. 2018/6300
T. 16.5.2018

* HIRSIZLIK VE İŞYERİ DOKUNULMAZLIĞINI BOZMA ( Suç Tarihinde 18 Yaşından Küçük Olduğu Anlaşılan Suça Sürüklenen Çocuklar Hakkında Açılan Kamu Davasının "Çocuk Mahkemesi Sıfatıyla" Görülmesi Gerektiği Gözetilmeden Yargılamaya Devamla 5395 S.K. 25/1. Maddesinde Yer Alan "Çocuk Mahkemelerinde Yapılan Duruşmalarda Cumhuriyet Savcısı Bulunmaz" Şeklindeki Düzenlemeye Aykırı Olarak Duruşma Yapılarak Karar Verilmesinin Bozmayı Gerektirdiği )

* ÇOCUK MAHKEMESİNDE KISA KARARIN AÇIKLANDIĞI CELSEDE CUMHURİYET SAVCISININ KATILIMI ( 5395 S.K. 25/1. Maddesinde Yer Alan "Çocuk Mahkemelerinde Yapılan Duruşmalarda Cumhuriyet Savcısı Bulunmaz" Şeklindeki Düzenlemeye Aykırı Olduğu/Bozma )

* HER İKİ MAĞDURA KARŞI TOPLU UYGULAMA YAPILMASI ( Hırsızlık - Suça Sürüklenen Çocukların Mağdurlara Yönelik Her Bir Eylemi Sebebiyle Bağımsız Biçimde Değerlendirme Yapılarak Denetime Olanak Sağlayacak ve İnfazda Kuşkuya Yer Bırakmayacak Şekilde Ayrı Ayrı Hüküm Kurulması Gerekirken Her İki Mağdura Karşı Toplu Uygulama Yapılması Suretiyle CMK 232. Maddesine Aykırı Davranıldığı )

* İÇERİDE KİMSENİN BULUNMADIĞI İŞYERLERİNE KAPI KORKULUK VE PENCERELERİNE ZARAR VEREREK HIRSIZLIK AMACIYLA GİRME ( Hırsızlık ve Mala Zarar Verme Suçlarının Yanı Sıra Gece Vakti Birden Fazla Kişi Tarafından Birlikte İşyeri Dokunulmazlığını Bozma Suçunu Oluşturduğu - İşyeri Dokunulmazlığını Bozma Suçlarından Hesap Hatası Sonucu Daha Kısa Süreli Hapis Cezasına Hükmedilmesi Suretiyle Suça Sürüklenen Çocuklar Hakkında Eksik Cezalar Tayin Edildiği )

5237/m.116/2-4,119/1

5271/m.232

5395/m.25/1

ÖZET : Suça sürüklenen çocuklar hakkında hırsızlık ve işyeri dokunulmazlığını bozma suçlarından kurulan hükümlere dair temyiz istemlerinin incelenmesinde;

1- Suç tarihinde 18 yaşından küçük olduğu anlaşılan suça sürüklenen çocuklar hakkında açılan kamu davasının ''çocuk mahkemesi sıfatıyla'' görülmesi gerektiği gözetilmeden yargılamaya devamla, 5395 Sayılı Çocuk Koruma Kanunu'nun 25/1. maddesinde yer alan ''Çocuk mahkemelerinde yapılan duruşmalarda Cumhuriyet savcısı bulunmaz'' şeklindeki düzenlemeye aykırı olarak kısa kararın açıklandığı 24/03/2011 tarihli celsenin yasa yolu bildirimi kısmında belirtildiği üzere, Cumhuriyet savcısının katılımı ile duruşma yapılarak karar verilmesi,

2- Suça sürüklenen çocukların mağdurlara yönelik her bir eylemi sebebiyle bağımsız biçimde değerlendirme yapılarak, denetime olanak sağlayacak ve infazda kuşkuya yer bırakmayacak şekilde, ayrı ayrı hüküm kurulması gerekirken, her iki mağdura karşı toplu uygulama yapılması suretiyle 5271 Sayılı CMK'nın 232. maddesine aykırı davranılması,

3- Suça sürüklenen çocukların gece vakti mağdurlara ait ve olay esnasında içeride kimsenin bulunmadığı işyerlerine giriş kapı, korkuluk ve pencerelerine zarar vererek hırsızlık amacıyla girmeleri şeklindeki eylemlerinin, hırsızlık ve mala zarar verme suçlarının yanı sıra TCK'nın 116/4, 119/1-c maddelerinde düzenlenen gece vakti birden fazla kişi tarafından birlikte işyeri dokunulmazlığını bozma suçunu oluşturduğu, aynı Kanunun 119/1-a maddesindeki cezayı ağırlaştırıcı nedenin uygulanması için ise silahın suçun işlenmesi amacıyla mağdurlara karşı kullanılması gerektiği ve somut olaylarda da bu koşulun bulunmadığı gözetilmeden, suça sürüklenen çocuklar hakkında işyeri dokunulmazlığını bozma suçundan TCK'nın “116/4, 119/1-c” maddeleri yerine “116/2-4, 119/1-a,c” maddelerinin uygulanması ile işyeri dokunulmazlığını bozma suçu yönünden TCK'nın 119. maddesindeki birden fazla ağırlaştırıcı nedenin bulunduğundan bahisle, yasal ve yerinde olmayan gerekçe ile teşdiden cezaların belirlenmesi,

4- Suça sürüklenen çocuklar hakkında işyeri dokunulmazlığını bozma suçlarından hesap hatası sonucu daha kısa süreli hapis cezasına hükmedilmesi suretiyle suça sürüklenen çocuklar hakkında eksik cezalar tayin edilmesi, bozmayı gerektirmiştir.

DAVA : Dosya incelenerek gereği düşünüldü:

KARAR : I-) Suça sürüklenen çocuklar hakkında mala zarar verme suçundan kurulan hükümlere dair temyiz istemlerinin incelenmesinde;

Suç tarihi itibariyle 15-18 yaş grubunda bulunan suça sürüklenen çocukların eylemlerine uyan TCK'nın 151/1, 31/3 maddelerinde tanımlanan mala zarar verme suçları için öngörülen cezaların türü ve üst sınırına göre aynı Kanunun 66/1-e, 66/2 maddelerinde öngörülen 5 yıl 4 aylık zamanaşımı süresinin, zamanaşımını kesen son işlem olan 24/03/2011 tarihli mahkumiyet hükmünden itibaren inceleme tarihine kadar geçmiş bulunması,

Bozmayı gerektirmiş, suça sürüklenen çocuklar ve müdafiilerinin temyiz itirazları bu bakımdan yerinde görülmüş olduğundan, hükümlerin açıklanan sebeple BOZULMASINA, bozma nedeni yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, 5320 Sayılı Kanun'un 8. maddesi uyarınca halen yürürlükte bulunan, 1412 Sayılı CMUK'nın 322. maddesinin verdiği yetkiye dayanılarak, suça sürüklenen çocuklar hakkında açılan kamu davalarının, 5271 Sayılı CMK'nın 223/8. maddesi gereğince zamanaşımı sebebiyle DÜŞÜRÜLMESİNE,

II- Suça sürüklenen çocuklar hakkında hırsızlık ve işyeri dokunulmazlığını bozma suçlarından kurulan hükümlere dair temyiz istemlerinin incelenmesinde;

Suç tarihinde 15-18 yaş grubunda bulunan suça sürüklenen çocuklar hakkında, 5395 Sayılı Kanun'un 35/1-2. cümlesi ve TCK'nın 31/3. maddesi hükümleri gözetildiğinde, bu yaş grubunda olan çocuklar hakkında sosyal inceleme raporu alınması için yasal bir zorunluluk bulunmadığından tebliğnamedeki “2. no'lu” bozma düşüncesine iştirak edilmemiş; her bir suça sürüklenen çocuk yönünden ayrı ayrı hüküm tarihine kadar yapılan yargılama gideri toplamı, 5271 Sayılı CMK'nun 324/4 maddesinde atıfta bulunulan 6183 Sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanun'un 106. maddesindeki terkin edilmesi gereken tutar olan 20 TL'den az olduğu halde yargılama giderlerinin suça sürüklenen çocuklardan tahsiline karar verilmiş ise de, hüküm kesinleşinceye kadar yapılacak yargılama giderlerinin de toplam yargılama gideri kapsamında olması sebebiyle hükmün kesinleştiği tarihte suça sürüklenen çocuklardan tahsili gereken yargılama giderinin yukarda açıklanan terkin edilmesi gereken miktardan az olması halinde Devlet Hazinesi üzerinde bırakılmasının infaz aşamasında değerlendirilmesi mümkün görülmüş; dosya içeriğine göre diğer temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.

Ancak;

1-) Suç tarihinde 18 yaşından küçük olduğu anlaşılan suça sürüklenen çocuklar hakkında açılan kamu davasının ''çocuk mahkemesi sıfatıyla'' görülmesi gerektiği gözetilmeden yargılamaya devamla, 5395 Sayılı Çocuk Koruma Kanunu'nun 25/1. maddesinde yer alan ''Çocuk mahkemelerinde yapılan duruşmalarda Cumhuriyet savcısı bulunmaz'' şeklindeki düzenlemeye aykırı olarak kısa kararın açıklandığı 24/03/2011 tarihli celsenin yasa yolu bildirimi kısmında belirtildiği üzere, Cumhuriyet savcısının katılımı ile duruşma yapılarak yazılı şekilde karar verilmesi,

2-) Suça sürüklenen çocukların mağdurlara yönelik her bir eylemi sebebiyle bağımsız biçimde değerlendirme yapılarak, denetime olanak sağlayacak ve infazda kuşkuya yer bırakmayacak şekilde, ayrı ayrı hüküm kurulması gerekirken, yazılı biçimde her iki mağdura karşı toplu uygulama yapılması suretiyle 5271 Sayılı CMK'nın 232. maddesine aykırı davranılması,

3-) Suça sürüklenen çocukların gece vakti mağdurlara ait ve olay esnasında içeride kimsenin bulunmadığı işyerlerine giriş kapı, korkuluk ve pencerelerine zarar vererek hırsızlık amacıyla girmeleri şeklindeki eylemlerinin, hırsızlık ve mala zarar verme suçlarının yanı sıra TCK'nın 116/4, 119/1-c maddelerinde düzenlenen gece vakti birden fazla kişi tarafından birlikte işyeri dokunulmazlığını bozma suçunu oluşturduğu, aynı Kanunun 119/1-a maddesindeki cezayı ağırlaştırıcı nedenin uygulanması için ise silahın suçun işlenmesi amacıyla mağdurlara karşı kullanılması gerektiği ve somut olaylarda da bu koşulun bulunmadığı gözetilmeden, suça sürüklenen çocuklar hakkında işyeri dokunulmazlığını bozma suçundan TCK'nın “116/4, 119/1-c” maddeleri yerine “116/2-4, 119/1-a,c” maddelerinin uygulanması ile işyeri dokunulmazlığını bozma suçu yönünden TCK'nın 119. maddesindeki birden fazla ağırlaştırıcı nedenin bulunduğundan bahisle, yasal ve yerinde olmayan gerekçe ile teşdiden cezaların belirlenmesi,

4-) Suça sürüklenen çocuklar hakkında işyeri dokunulmazlığını bozma suçlarından 5237 Sayılı TCK'nın 116/2-4, 119/1-a,c. maddeleri uyarınca belirlenen 4 yıl 8 ay hapis cezasından aynı Kanunun 31/3. maddesi uyarınca 1/3 oranında indirim yapılırken 3 yıl 1 ay 10 gün hapis yerine hesap hatası sonucu 2 yıl 13 ay 10 gün hapis cezasına, devamla aynı Kanunun 62. maddesi uyarınca 1/6 oranında indirim yapılırken, 2 yıl 7 ay 3 gün hapis yerine 1 yıl 19 ay 3 gün hapis cezasına hükmedilmesi suretiyle suça sürüklenen çocuklar hakkında eksik cezalar tayin edilmesi,

5-) Suça sürüklenen çocuklar hakkında hırsızlık suçundan kurulan hükümlerde eylemlerin gece vakti işlenmesi sebebiyle artırım yapılırken kısa kararda ve gerekçeli kararın hüküm fıkrasında uygulama maddesi olarak TCK'nın 143/1. maddesi yerine 43. maddesinin gösterilmesi,

SONUÇ : Bozmayı gerektirmiş, suça sürüklenen çocuklar ve müdafiilerinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükümlerin bu sebeplerden dolayı istem gibi BOZULMASINA, bozma sonrası kurulacak hükümde 1412 Sayılı CMUK'nın 326/son maddesinin gözetilmesine, 16.05.2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.

kazanci.com.tr